TRAVMATİK NEVROZ: SAĞ KALANLARIN HASTALIĞI
--------------------------------------------------------------------------------
Kimler risk altında
Eşlik eden sorunlar
Tedavi
Televizyon kanalları şiddet ve olum haberleriyle dolu. Silahlı catışmalar, trafik kazaları ve tecavuzler gunluk yaşamın alışılmış bir parcası sayılıyor. İnsan eliyle yaratılan bu şiddete doğa da, deprem, sel, toprak kayması gibi yıkımlarla katkıda bulunuyor. Dunyada hergun binlerce insan doğal ya da toplumsal yıkımlar nedeniyle hayatını kaybediyor. Peki, bu arada sağ kalanlara ne oluyor? Savaşa katılan, bir kaza ya da depremden sonra enkazın arasından kurtarılan, tecavuze uğrayan ya da işkence goren kişiler yaşamlarına hic bir şey olmamış gibi kaldıkları yerden devam edebiliyorlar mı?
Bazıları bunu başarabiliyor. Ya da, yaşadıkları olayın etkisini uzerlerinden tam olarak atamasalar bile ciddi bir ruhsal rahatsızlık gecirmeden onunla başedebiliyorlar. Bu insanların onemli bir bolumuyse 'travmatik nevroz' adı verilen ruhsal rahatsızlığa yakalanıyor. Bu rahatsızlığın en onemli belirtisi olayın kişinin zihninde surekli olarak yeniden yaşanması. Bazıları sık sık olayla ilgili kabuslar goruyor. Kimileriyse, olayı anımsatan bir durumla karşılaştıklarında sanki o anı yeniden yaşıyor gibi oluyor, hatta kimi zaman hayaller goruyor, gercekte olmayan sesler duyuyorlar. Hic beklenmedik durumlar olayın anımsanmasına yol acabiliyor. Orneğin, tecavuze uğramış bir kadın, şort giymiş bir erkek gorduğunde tecavuz anıyla ilgili anıları yeniden canlanabiliyor. Ya da, savaşa katılmış bir asker bir egzos patlamasıyla birlikte kendini yere atıp gecmişte yaşamış olduğu catışma anının havasına yoğun bicimde kendini kaptırabiliyor.
Kişi, olayı anımsatabilecek durumlardan uzak durmaya calışıyor. İnsanlardan kacıyor, ice kapanıyor ve giderek donuk, duygularını yaşayamayan bir kimliğe burunuyor. Ancak, tum bu cabalara rağmen, olayı anımsamaktan ve aynı yoğun duyguları tekrar tekrar yaşamaktan kurtulamıyor. Bu arada uykuları da bozuluyor. Uykuya dalmak gucleşiyor. Sık sık uyanmalar goruluyor. Kişi sinirli ve her an patlamaya hazır birisi haline geliyor. Kafasını toplamakta gucluk cekiyor ve kendini işine veremiyor.
Travmatik nevroz en az bir ay suruyor. Daha doğrusu, bir aydan kısa surup gecen durumlar travmatik nevroz olarak kabul edilmiyor. Bu rahatsızlığın belirtileri genellikle olaydan kısa bir sure sonra ortaya cıkıyor. Ancak, bazen yıllar sonra bile hastalanan kişilere rastlanabiliyor.
Travmatik nevrozda beyinde neler oluyor?
Olay sırasında beyinde korkunun tipik biyokimyasal bulgusu olan noradrenalin salınımı goruluyor. Ancak, travmatik nevrozda soz konusu salınım bir aşırılık gosteriyor ve sureklilik kazanıyor. Bu sureklilik aşırı bir gerginliğe, bunaltı ve kolay irkilme gibi belirtilere yol acıyor.
Bu kişilerde gorulen bir başka onemli laboratuvar bulgusu, yaşanan olayın anımsanması sırasında beyinlerinde morfin benzeri bir maddenin salgılanması. Bu madde kişinin ağrı ve acıya karşı direncini yukseltiyor. Hatta bazılarının olayı anımsatan durumları tekrar tekrar yaşamaya calışmalarına neden oluyor.
Kimler risk altında
Travmatik Nevrozun en onemli adayları savaşa ya da catışmalara katılan askerler. Bu ruhsal bozukluk ilk kez Amerikan ic savaşı sırasında tanımlanmış. Daha sonra, 1914'teki Turk-Bulgar savaşı sırasında benzeri olgular bildirilmiş. Bu konu, Vietnam savaşı sonrasında Amerikalı araştırmacıların yoğun ilgisini cekmiş ve savaştan donen askerlerdeki tarvmatik nevrozları araştıran cok sayıda araştırma yapılmış.
Savaşa bağlı travmatik nevrozlar yalnızca sıklık acısından değil, şiddet ve sure acısından da başka nedenlerle oluşan travmatik nevrozlardan farklılık gosteriyor. Daha uzun suruyor ve kişinin yaşamında daha buyuk bir tahribata yol acıyor. İşkence goren kişiler ve tecavuze uğrayan kadınlar Travmatik Nevrozun sık gorulduğu diğer gruplar.
Travmatik Nevroz, kadınlarda daha sık goruluyor. Yapılan toplum taramalarında, her iki yuz erkekten birisinin bu rahatsızlığı gecirmiş olduğu gorulmuş. Kadınlarda ise her seksen kişiden birisi Travmatik Nevroz geciriyor.
Eşlik eden sorunlar
Travmatik nevroza yakalanan kişilerde genellikle başka ruhsal sorunlar da goruluyor. Uyuşturucu ve alkol bağımlılığı sık rastlanan sorunlar arasında. Ayrıca bu kişilerde, kavgacı ve uyumsuz bir kişilik yapısı ortaya cıkabiliyor. Depresyon ve intihar oranları yukseliyor.
Psikolojik etkenler
Freud'a gore, travmatik nevroz, kişinin yaşadığı olayın etkisiyle cocukluk doneminde cozumlenmemiş ruhsal karmaşaların yeniden alevlenmesinden kaynaklanıyor. Bu nedenle, cocukluğun erken donemlerini sağlıklı bir şekilde aşabilmiş kişiler soz konusu rahatsızlığa daha az yatkınlık gosteriyorlar. Ancak, konuyla ilgilenen araştırmacıların elde ettikleri bulgular, travmatik nevroza yatkın bir kişilik yapısı olmadığını duşunduruyor. Yıkıcı bir şiddet sahnesiyle karşılaşan hemen herkeste değişik duzeylerde de olsa, travmatik nevroz belirtileri goruluyor. Hatta bazen, bu sahneleri yaşamadan, başkaları tarafından anlatılmasıyla bile soz konusu ruhsal bozukluğun belirtileri ortaya cıkabiliyor.
Toplumsal etkenler
Travmatik nevroz konusunda yapılan araştırmalar, olayın toplumdaki genel tahribatının ve kişiye verilen toplumsal destek duzeyinin yaşanan sorunun şiddetini belirlediğini gosteriyor. Aynı anda bir cok kişiyi etkileyen bir yıkım genellikle yaşanan orselenmenin daha şiddetli olmasına yol acıyor. Deprem, sel, şavaş gibi olaylarda toplumsal cevrede meydana gelen ağır ve yaygın kayıplar yaşanan moral bozukluğunu arttırıyor. Cunku, boyle durumlarda coğu zaman normal zamanda var olan toplumsal yardımlaşma sistemleri ve kurumları dağılıyor ve kişiler kendi başlarının caresine bakmak zorunda kalıyorlar.
Yıkım sonrasında, o bolgeye yapılan mudahalenin gecikmesi ve yardım surecinde aksamalar olması da, yıkıma uğrayan kişilerde toplumun samimiyeti konusunda bir hayal kırıklığı yaratıyor. Dolayısıyla, bu tur durumlarda verilen toplumsal destek, yıkıcı bir olayı toplu halde yaşayan insanların soz konusu rahatsızlığı daha kolay ve sorunsuz atlatmaları yonunden onem taşıyor.
Tedavi
Travmatik nevrozun tedavisinde, kişinin yaşanan olayla ilgili duygusal boşalımının sağlanması ozellikle onem taşıyor. Olay sırasındaki ve olayı izleyen sure boyunca gelişen duygular ve duşunceler yeniden ele alınıyor. Benzer yaşantıları olan kişilerin katıldığı grup terapileri boyle bir duygusal boşalım icin uygun bir destek ve anlayış ortamı oluşturuyor.
Bu rahatsızlığa yakalanmış kişilerin tedavisinde ilaclar da onemli bir yer tutuyor. Uyku duzeninin yeniden sağlanması, karamsarlık, sıkıntı ve aşırı sinirliliğin yatıştırılması amacıyla değişik ilaclar kullanılabiliyor. Ancak, bu kişilerin uyuşturucu bağımlılığı yonunden taşıdıkları yatkınlık gozonune alınarak bu tur bir soruna yol acabilecek ilaclar olabildiğince kullanılmamaya ya da kısa sureli kullanılmaya calışılıyor.
Travmatik Nevrozun tedavisinde dikkat edilmesi gereken bir başka nokta, eğer kişinin bedensel bir engeli yoksa en kısa zamanda gorevine donmesinin sağlanması. Cunku, uzun sureli dinlenmeler rahatsızlığın yerleşik bir hale gelmesine neden oluyor.
'Kamyon uzerime doğru geliyor'.
Ahmet Bey, şehirlerarası yolda ağır bir trafik kazası gecirmişti. Arabayı kendisi kullanıyordu. Kazadan sonra kaldırıldığı hastanede bir hafta komada kaldı. On koltukta yanında oturmakta olan eşi bacaklarındaki kırıklar nedeniyle bir seri ameliyat gecirdi. Arkada oturmakta olan oğullarıysa kazayı kucuk sıyrıklarla atlattı.
Aradan uc ay gectiğinde, olayın şokunu ve yarattığı sağlık sorunlarını kısmen atlatmışlardı. Eşi koltuk deyneği kullanarak yuruyebiliyordu. Sigorta şirketi yeni bir araba vermişti. Ancak, Ahmet Bey kendisini henuz araba kullanacak gibi hissetmiyordu. Bu arada rapor suresi dolmuş ve işe gidip gelmeye başlamıştı.
Kabuslar, yaşamın eski olağan temposuna donduğune inanmaya başladıkları sırada ortaya cıktı. Her gece aynı ruyayı goruyor ve kan ter icinde uyanıyordu. Ruyasında, kaza anını canlı bir bicimde yeniden yaşıyor, her gece arabasıyla, tıpkı kaza sırasında olduğu gibi, uzerine doğru gelen bir kamyonla carpışmamak icin direksiyonu kırıp yolun kenarındaki hendeğe yuvarlanıyordu.
Once uykuları bozuldu. Aynı kabusu goreceğini bile bile uykuya dalmak istemiyordu. Giderek daha sinirli oldu. Olur olmaz şeyler icin ofkeleniyor, bağırıp cağırıyordu. En kucuk bir gurultuyle irkiliyor, surekli diken ustunde duruyordu.
Bu tedirgin ve sinirli hali arkadaşlarıyla da arasının acılmasına neden oldu. İş donuşu kahveye cıkmamaya başladı. Evde yalnız başına oturup iciyor, icince kendisini daha rahat hissediyordu. Eşinin ve bir akrabasının ısrarlarıyla doktora gitmeyi kabul etti. İlk goruşmede, travmatik nevroz tanısı kondu ve ilac tedavisine başlandı.
'Teroristler saldırıya gecti'.
Murat askerliğini Guneydoğuda yapmış, bu sure icinde bir cok operasyona katılmış, bir keresinde uzerlerine atılan bir bombayla parcalanan uc arkadaşının olumune tanık olmuş, ancak onemli bir ruhsal sorun yaşamamıştı. Terhisten sonra memleketine donduğunde, askerden once olduğu gibi, babasının ayakkabıcı dukkanında calışmaya başladı. Bu arada evlendi ve bir cocuğu oldu.
Olay gunu, bir birahanede arkadaşlarıyla oturuyorlardı. Terhisin uzerinden iki yıldan fazla bir sure gecmiş, askerlik anıları artık eskisi kadar sık konuşulmaz olmuştu. Gunluk yaşam gailesine dalmış, kendine eviyle işi arasında sakin bir hayat kurmuştu. Her şey hatalı sollama yapan bir kamyonetin yol kenarındaki masalara doğru savrulmasıyla başladı. Kamyonet sonunda bir elektrik direğine carparak durdu. Her taraf toz duman icinde kalmış, on masalarda oturanların bazıları yaralanmıştı. Arkadaşları olayın şokunu atlattıklarında onda bir tuhaflık olduğunun farkına vardılar. Sıtma tutmuş gibi titriyor, surekli 'teroristler saldırıya gecti' diye mırıldanıyor ve bomba atıldığını, yaralanan askerleri helikoptere taşımaları gerektiğini soyluyordu. Boyle durumlarda adet olduğu uzere, bir iki tokat atıp yuzunu yıkattılar ve korkacak bir şey olmadığını defalarca tekrarlayarak onu yatıştırmaya calıştılar.
Murat eve donduğunde derin bir uykuya daldı ve ertesi sabah hergun olduğu gibi kahvaltısını yapıp dukkana gitti. Ancak, huzuru bir kez kacmış, sanki başka bir dunyada yaşamaya başlamıştı. Catışma sırasında atılan bombanın parcaladığı kanlı bedenler gozunun onunden gitmiyor, silahların ve askeri aracların cıkardığı gurultu kulaklarında yankılanıyordu.
O gun işyerinde bir cok kişiyle tartıştı, bir muşteriyle acıkca kavga etti. En kucuk bir gurultuyle aşırı derecede irkiliyor, yureği ağzından cıkacak gibi carpmaya başlıyordu. Akşam eve donduğunde de rahatlayamadı. Catışma goruntulerini giderek daha canlı ve inandırıcı bir şekilde yaşamaya başlamıştı. Kendini yere atıyor, yuvarlanıyor, bağırıp cağırıyordu. Gordukleri bu tablo karşısında korkuya kapılan yakınları tarafından bir hastanenin acil servisine goturuldu. Orada sakinleştirici bir iğne yapıldı ve travmatik nevroz tanısıyla psikiyatri bolumune yatırıldı.
__________________
Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji Travmatİk Nevroz: SaĞ Kalanlarin HastaliĞi (Odev Tİmİ)
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●51 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji Travmatİk Nevroz: SaĞ Kalanlarin HastaliĞi (Odev Tİmİ)