Bilgi Felsefesi
Bilgi Felsefesinin Konusu:
Akıl ve sezgi gibi yetiler gercekten insan zihninde var mıdır? Varsa, gorunuşlerin otesinde kalan varlığı bilmemizi sağlayabilirler mi? turunden sorular bilgi felsefesinin konusunu oluşturur.
Bilgi kuramı (Epistemoloji) : Bilgi kuramı bilginin ne olduğunu, hangi yolla elde edildiğini, amacını araştırı. Bir yandan bilginin ozunu, ilkelerini, kokenini, yapısını, kaynağını araştırır, diğer yandan bilginin yontemini, gecerliliğini, koşullarını, olanak ve sınırlarını sorgular.
Bilgi kuramının temel kavramları:
§ Doğruluk : Doğruluk, bilginin, bilgisi edinilen şeyle tam uygunluğunu dile getirir. Buna gore doğruluk; algılar, kavramlar ve bilimsel kuramlarla nesnel gercek arasındaki uygunluktur.
§ Gerceklik (Realite) : Varlığın, varoluş tarzıdır. Bilincten bağımsız olarak var olandır.
§ Temellendirme : Ortaya atılan bir soru ya da ileri surulen bir sav icin dayanak, gerekce, temel bulma işidir.
Bilgi kuramının temel soruları :
Bilgi nedir? Kac turlu bilgi vardır? Bilgi edinmenin amacı nedir? Bilgi edinme surecinin ilkeleri nelerdir? Hakkında bilgi edinilen nesne ile bilgi edinen ozne arasında ne gibi bir ilişki vardır? Kac ceşit bilgi edinme yolu vardır?
Mantık : Duşuncenin temel yasalarını (ozdeşlik, celişmezlik, yeter neden ilkesi gibi) saptar; doğrunun olcutlerini arar.
Doğru bilginin imkansızlığı : İnsan aklının (ya da yetilerinin) gerceği bilemeyeceğini, herkes icin genel gecer bilginin imkansız olduğunu ileri suren goruşlerdir.
Sofistler :
İnsanın doğru bilgiye herkes icin gecerli olabilecek bilgiye ulaşılamayacağını, bilginin kişiden kişiye değiştiğini ileri suren filozoflardır.
Protagoras :
"İnsan her şeyin olcusudur." der. Protagoras'a gore tum bilgilerimiz duyumdan gelir. Duyum insandan insana değişir. Bir şey bana nasıl gorunuyorsa benim icin oyledir. Ruzgar uşuyen icin soğuk, uşumeyen icin soğuk değildir.
Gorgias :
Hicbir şey var değildir. Var olsaydı bile bilinemezdi. Bilinse bile başkalarına aktarılamaz. Sozleriyle bilginin bilinemeyeceğini ileri surer.
Septikler : Herhangi bir konu hakkında doğru ya da yanlış şeklinde yargıda bulunulamayacağını ileri suren goruştur. En onemli temsilcileri, Pyrrhon, Timon, Karneades, Arkesilaos'tur.
Septiklerin bu goruşleri gunluk olaylar ve pratik işlerle ilgili değil, felsefi gercekler ve ilkeler hakkındadır. Septisizm gerceği butunuyle inkar etmek değildir. Cunku inkar da bir yargıdır. Oysa Septikler hicbir konuda kesin yargıda bulunmazlar.
Doğru bilginin imkanı :
Rasyonalizm :
Rasyonalizm, bilginin akıl ve onun bir işlevi olan duşunme gucu ile oluştuğunu benimseyen, doğru bilginin olcutunu de duyular da değil akıl da bulan bir oğretidir. Rasyonalizme gore insan aklı birtakım ilkeler ya da yetilerle donatılmıştır. Evreni oluşturan tum nesneler hakkında kesin bilgi edinmemiz icin sadece bu ilkelere uygun bir bicimde mantığımızı kullanmamız yeterlidir.

Sokrates (M.O. 469 - 399 ) :
Ahlaki doğruların ve erdemlerin bilgisinin insanın ahlaklı olabilmesinin zorunlu koşulu olarak gorduğu bilgidir. Sokrates'e gore bu bilgi doğuştandır yani insan dunyaya bu bilgiyle gelir. Fakat insan bu dunyaya geldiğinde bunları unutmuştur. Bu yuzden bu bilgilerin hatırlanması ve bilinc duzeyine cıkarılması gerekir. Bunun Sokrates maiotik (doğurtma) yontemi kullanır.

Platon (M.O. 427 - 347) :
Platon'un bilgi felsefesi varlık goruşune dayanır. Platon'a gore varlık gorunuşler dunyası ve idealar dunyası olmak iki evren vardır. Gercek bilgi, ideaların bilgisidir. İdealar değişmez, gozle gorulemez.

__________________