
Heyecanların nasıl oluştuğu konusunda Schachter ve Singer tarafından ortaya atılan bu goruş, heyecanların iki faktorden kaynaklandığını one surmektedir: Fizyolojik faaliyet artışı (kalp ritminin yukselmesi, terleme, vb.) ve bu aktifleşmeye ilişkin atıflar. Bu iki oğe heyecanların ortaya cıkışının zorunlu ve yeterli nedenleridir. Bu teori, heyecanların temelindeki atıfların buyuk olcude dışsal olduğunu varsaymaktadır.
Daha sonraki yıllarda Valins tarafından iki faktorlu heyecan teorisinin bilişsel bir versiyonu geliştirilmiştir. Buna gore, fizyolojik canlanma faktoru zorunlu değildir, Onemli olan bunun olduğuna inanmaktır. Buna inanan kişi, bir neden arayacaktır ve bu da, heyecana yol acacaktır.
Nihayet daha yakın yıllarda Weiner, heyecanların meydana gelmesinde, atıfların yeterli olabileceği goruşunu ortaya atmıştır. Ona gore başarı veya başarısızlığı yaşayan kişi, eş zamanlı olarak pozitif veya negatif genel bir heyecan hisseder. Ardından durumu acıklayıcı net bir atıfta bulunur ve bu atıf, ozgul bir heyecana yol acar.
Sosyal psikologlar, heyecanlar ile atıflar arasındaki bağı genel olarak kabul etmekle birlikte, heyecanların atıflardan sonra mı, yoksa once mi geldiği konusunda farklı goruştedirler.
__________________