Kendini sunma, kendini uyarlama, kimlik sunumu, goruntu verme, imaj oluşturma, izlenim oluşturma gibi birbiriyle ilişkili bir dizi olgu ve kavram, sosyal psikolojide yakın yıllarda gelişen bir araştırma alanının yapı taşlarını oluşturmaktadır.

Bireylerin bu olgular cercevesindeki davranış ve etkinliklerini acıklamak uzere ortaya atılan ceşitli yaklaşımlar, kendini sunma teorileri olarak gruplandırılabilir ve bu bağlamda Goffman'ın Tiyatro Yaklaşımı, Tedeschi ve arkadaşlarının İzlenim Yonetimi Teorisi, Alexander'ın Durumsal Kimlikler Teorisi, Jones'un Kendini Sevdirme Teorisi zikredilebilir.

Tiyatro Yaklaşımı, sosyal yaşamı ve kişiler arası ilişkileri, bireylerin ceşitli rolleri oynadıkları bir tiyatro gibi kavramlaştırmak-tadır. Burada rol, bireylerin kendilerini dışa yansıtma bakımından sectikleri sozel ve sozel olmayan davranışlar butununu kapsamaktadır. Goffman'a gore her insan cok sayıda kimliğe, yani bir kimlikler repertuvarına sahiptir ve muhatapların durumuna veya koşullara gore bunlardan biri oynanır, yani o rolun goruntusu verilir.

İzlenim Yonetimi Teorisi (Impression Management Theory), kişiler arası ilişkiler, insanların saygınlıklarını korumak amacıyla birbiri uzerinde guc sahibi olma eğilimine dayandırılır. Uygun ve tutarlı goruntuler verme, bunu sağlamanın en onemli yollarından biridir.

Durumsal Kimlikler Teorisi (Theory of Situtited Identities), her sosyal ortanı veya kişiler arası ilişki bağlamı icin, sosyal davranışın o ortama uygun bir kalıbının olduğu fikrine dayanır. Bu davranış kalıbı, durumsal kimliği ya da duruma uygun kimliği ifade eder. Her insan sosyal ilişkilerinde kendisi icin en uygun durumsal kimliği oluşturmaya calışır.

Kendini Sevdirme Teorisi ya da bir başka adıyla Stratejik Kendini Sunma Teorisi de, kişiler arası ilişkileri, bir diğerine odul veya ceza verebilme kapasitesi anlamında guc elde etme cabası olarak acıklar. Kendini sevdirme ve bu amacla ideal goruntuler sergileme, nispeten zayıf olanların gucu elde etmesinin onemli bir yoludur.
__________________