pragmacılık, uygulamacılık ve kılgıcılık deyimleriyle de dilegetiriliyor. eylem ve yararlı anlamlarını dilegetiren yu. pragma deyiminden turetilmiştir. kapitalist uretim duzeninin ilk gelişme alanı olan iş adamları ulkesi ingiltere'de john stuart mill'in bicimlendirdiği yararcılığın, yeni ve son gelişme alanı olan iş adamları ulkesi amerika'da charles peirce (1839-1914)'in temellerini atığı william james (1842-1910)'in geliştirdiği uygulayıcılığı doğurması doğaldır. boylelikle, kapitalizmin kendine ozgu metafizik felsefesi kurulmuş olmaktadır. james, aynı adı taşıyan yapıtında pragmatizm sozcuğu icin "gerci bu ad hoşuma gitmiyor, ama onu boyle adlandırıyorlar, değiştirmek icin artık cok gec" diyor. yapıtını da yararcı mill'e şu sozlerle armağan ediyor: "zihnin pragmatik acıklığını ilk olarak kendisinden oğrendiğim, yaşamış olsaydı liderimiz olacağını duşunmekten zevk duyduğum john stuart mill'in anısına".
pragmacılık, james'in deyişine gore, bir felsefe olmaktan cok bir metod, duşunceyi doğurduğu eyleme gore olcen bir yontemdir. charles peirce, 1878'de popular science monthly dergisinde yayınladığı fikirlerimizi aydınlığa kavuşturmanın yolu başlıklı yazısında şoyle diyordu: "bir duşuncenin anlamını acıklamak icin onun hangi davranışı doğurduğunu bilmek gerekir. işte o davranış, o eylem bizim icin duşuncenin ta kendisidir". william james, yirmi yıl sonra, kimsenin ustunde durmadığı bu sozu bulup ortaya cıkarmış, felsefesini bu soze dayamıştır. pragmatik metodda yeni hicbir şey yoktur, diyor william james. sokrates onun ustasıydı. aristoteles, metodik olarak onu kullanmıştı. locke, hume, berkeley onun araclarını kullanarak gerceğe yararlı oldular. oysa pragmacılığın bu onculeri onu ancak parcalar halinde kullandılar. onlar sadece giriş yapmışlardı. pragmacılık metodu gunumuze gelinceye kadar genelleşmemişti, evrensel bir gorevin bilincine varamamıştı. ben bu goreve inanıyorum, konuşmalarımın sonunda size de bu inancı aşılayabileceğimi sanıyorum. herhangi bir yerde bir ayrım meydana getirmeyen bir ayrım hic bir yerde var olamaz. felsefenin butun gorevi, bu dunya formulu ya da şu dunya formulunun doğru olmasının hayatımızın belli anlarında uzerimizde ne gibi bir ayrım doğuracağını anlamak olmalıdır. pragmatik metod, her şeyden once, başka turlu son verilemeyecek olan metafizik tartışmaların yatıştırılması metodudur.
dunya tek midir, cok mu? kadere mi bağlıdır, yoksa hur mudur? madde midir, ruh mu? işte birtakım kavramlar ki dunya icin doğru olmaları da kabildir, olmamaları da. bu ceşit kavramlar ustundeki tartışmaların sonu gelmez. boyle hallerde pragmatik metod, her kavrama, kendisinden değer verilebilecek pratik sonuclar cıkarmak suretiyle yorumlamaya calışır. bu kavram oteki kavramdan daha doğru olsaydı, herhangi bir kimse icin pratik bakımdan ne gibi bir ayrılık doğacaktı? cıkarılan sonuclarda pratik hic bir ayrılık yoksa her iki duşunce de, pratik bakımdan, aynı şeye karşılık olmaktadır. şu halde tartışma yersizdir. tartışma yerindeyse, bunun ya da otekinin doğruluğu halinde pratik bir ayrılığı gorebilmemiz gerekir. bunun, kabacası şu demektir: dunya madde olsa ne dacak, ruh olsa ne olacak? biri ya da oteki olması pratik bir fayda sağlıyorsa o zaman başımızın ustunde yeri var... nitekim william james, pragmacılık metodunu kullanarak ruhculuğu secmektedir. cunku diyor, materyalizm umut kırıcıdır. ruhculuksa umut, hoşlanma, yaşama isteği vericidir. tanrıya inanmak insanlar icin faydalı bir eylemdir. bu eylem insanlara, james'in deyişiyle toresel bir tatil yaptırır. olumlu dunyadaki kotuluklerin tanrıda yok olacağı duşuncesi, bizleri sorumluluk kaygusundan kurtarır. iyiliğin, sonunda, nasıl olsa geleceğine guvenerek korkumuzu yenebiliriz. dunya arabasını, yuruduğu yolda, keyfince gitmeye bırakarak toresel bir tatil (ahlak tatili) yaparız.
iyi ama, gercek bu mudur, derseniz james'in karşılığı hazırdır: gercek, pratik faydası olandır. pragmacılık, boylelikle, akılcı sistemlerle gorgucu sistemler arasındaki uzlaşmaz ayrılığı cozduğu kanısındadır. aklın verilerini de pragmatik metoda vurarak hem dinci kalabilecek, hem de olgularla ilgilenebilecektir. her ikisinde de pratik fayda bulunduğuna gore, bunları birbirinden ayırmayı duşunmememektedir. gorguculer tanrı duşuncesine, istedikleri kadar "teşekkur ederiz, kullanmıyoruz" desinler, pragmacı pratik fayda bulduğu surece onu kullanmakta devam edecektir. pragmacılara gore bir duşunce, yaşayışımız icin elverişli olduğu surece doğru'dur. iyi'dir yerine doğru'dur diyebiliriz, cunku bu iki kavram birbirinin aynıdır. doğru sozcuğu, inanc alanında iyi olduğunu ispat eden her şeyin adıdır. doğru olan, belirli sebepler dolayısıyle aynı zamanda iyi'dir. bizim icin neye inanmak daha iyi olurdu, dersek, bu soz şu anlama gelir. neye inanmak zorundayız? bu sorunun karşılığı şudur: inanılması bizim icin daha iyi olan şeye inanmak zorundayız. şu halde, bizim icin daha iyi olan'la, bizim icin daha doğru olan arasında hic bir başkalık (difference) yoktur. pragmatik metod doğru'yla iyi'yi birleştirmektedir. bundan şu sonuc cıkıyor: erdem yaşayışımız icin elverişli olduğu surece, pratik fayda sağladiği hallerde doğru'dur. her şey pratik fayda olcusune vurulmalıdır, her şey pratik faydaya gore değerlendirilmelidir. bu acıdan guzel'i de doğru'yla ya da iyi'yle birleştirerek felsefenin, bilimin, sanatın yetkilerini tek elde, fayda olcusune vurarak değerlendirmelidir. cunku bunların pratik değer ya da değersizlik bakımından hic bir ayrılıkları yoktur.
pragmacılar soyut duşuncelere, deney oncesi duşuncelere de kendi metodlarını uyguluyorlar. onlara gore dogru duşunce (a priori fikir), pratikte doğrulanabilen bir duşuncedir. bir duşuncenin gerceği, ona yapışık, hareketsiz bir ozellik değildir. gercek, duşuncenin başına gelen bir şeydir. bir duşunce, kafamızda dururken doğru olamaz. ancak doğru bir hale gelebilir, olaylar yuzunden doğrulaşır. onun gercekliği, gecer hale girmesiyle (validation) olur. sonsuz derecede faydalı ya da sonsuz derecede zararlı bir gerceklikler dunyasında yaşamaktayız. dogru duşunce bizler icin onemlidir. bir ormanda kaybolursanız, aclıktan olmek uzere bulunursanız, keci yoluna benzer bir şey gorunce, bu yolun sonunda insanların oturduğu bir evi duşunmeniz cok onemlidir. burada doğru duşunce faydalıdır, cunku konusu olan şey faydalıdır. doğru duşuncenin pratik değeri, bu duşunceye karşılık olan nesnelerin pratik değerinden cıkmaktadır. gercekte bu nesneler her zaman icin faydalı olmayabilirler. orneğin keci yolunun sonundaki ev, boş bir evse, aclıktan olmek uzere bulunan sizin icin hic bir faydası yoktur. ama her nesne bir gun, bir zaman onem kazanabileceğinden, herhangi bir durumda doğrulanabilecek bir genel duşunceler stokunu elde bulundurmamız faydalıdır. doğru sozcuğu doğrulama surecini harekete getiren bir duşuncenin, faydalı sozcuğu onun deneyde tamamlanan gorevinin adıdır. doğru duşunceler, faydalı olmadıkca, değer belirten bir ad kazanamazlar. kuram'la olgu, soyut duşunceyle işe yarar pratik arasındaki bu birleşme, olcusuz derecede bereketlidir. gercek, duşunurken bize faydası olan şeydir, nasıl ki hak da eylem halinde bize faydalı olan şeydir. insanlar iciri gerekli olan, uygun olan iş gorecek bir kuram bulmaktır.
işte pragmacılık, bu kuramdır. gorulduğu gibi, uygulayıcılık, burjuva dunyasında pek tutulduğu ve pek yayıldığı halde, bilimdışı bir kuramdır. bilimi de acıkca yadsır. james'e gore "insanın dunyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; gorur ve duyar ama hic bir şey anlayamaz". pragmacılar dunyanın nesnel gercekliğine gozlerini kapamışlardır. gercek, kendi yararımıza gore belirlmekle, ozneldir. bu bakımdan pragmacılık tekbenciliğe (solipsizm) varmaktadır. her şey ben'im ve her şey benim icindir. bu kanıysa pek acık olarak sacma bir kanıdır. bilinemezci yonleri de bilgiyi yadsımakla eylemsel uygulamayı koksuz bırakmaktadır. uygulama, bilgisizliği değil, tam tersine bilgiyi gerektirir. insan eylemi etkili olabilmek icin nesnel yasaların bilgisine dayanmak zorundadır. yararlılık, gerceğin olcutu olamaz. tam tersine, ancak nesnel gercekliğin bilimsel bilgisidir ki insanlığa yararlıdır. insan, bilimsel bilgileri aracılığıyla pratik eylemde bulunur ve bu pratik eylemi sonunda amacına varabilir; amacına ulaşabilmesi, ancak nesnel gercekliğin bilimsel bilgisiyle olanaklıdır. pragmatizm, dewey, f.s. schiler vb. tarafından izlenmiş, ırkcılığı ve faşizmi acıkca savunmaya kadar ceşitli bicimlere burunmuştur.
__________________
Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji pragmatizmin gunluk hayattaki kullanımları hakkında bilgi verebilirmisiniz
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●45 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Felsefe / Psikoloji / Sosyoloji pragmatizmin gunluk hayattaki kullanımları hakkında bilgi verebilirmisiniz