Bugunku Yunanistan’dan gelen kavimler ve Anadolu’daki kimi kavimler, MO 9. yuz yıldan başlayarak Doğu Akdeniz’de koloniler oluşturmaya başlarlar.
Makedonya Kralı, Buyuk İskender zamanında, Soloi kentinin Pers İmparatorluğu’na yakın olduğu bilgilerine ulaşılır. İskender, Soloi kentini ele gecirerek, kentin halkına da iki yuz gumuş para cezası vererek Tarsus’a doğru ilerlemesini surdururken, limanda bulunan donanmasını teftiş eder. Soloi’nin halkını da, halk egemenliğine dayanan idare sistemine bırakır.
İskender’in olumunden sonra, komutanlarından Selefkos Nikotor’un, kurduğu devletin (MO. 312 - MS. 64) egemenliğine gecen Soloi, donemin en onemli ticaret, bilim merkezlerinden biri olmayı surdurur. Selefkoslar hanedanlığının zayıflamasıyla, Ermeni Kralı Tigran, Soloi’yi tahrip eder; tuccarları, sanatkarları, başkentini şenlendirmek icin kentten surer. Surulenlerin sayısı uc bini bulur. Buradaki tuccarlar ve sanatkarlar, hem niceliği, hem de niteliği bakımından, doneminde kentin, Kapadokya ile birlikte onemini anımsatır.[1]
Roma İmparatorluğu Komutanı, Pompeius MO. 66 yılında, Soloi adındaki kenti yeniden yapılandırır. Ermeni Kralı Tigran’ın egemenliğinden sonra –Ermeni krallarının korsanlarla iş birliği yaptığı kaynaklarda belirtilir-, Soloi korsanların bolgesi haline gelir, Roma İmparatorluğu donanmalarına –ticaretine- cok buyuk hasarlar vermeye başlar. Pompeius, elli gunde, korsanları Akdeniz’den puskurtur, Korsan devleti diye anılan buradaki yerleşimlerin, butun kalelerini yıktırır. Kent artık, Pompeipolis adıyla anılır. Soloi-Pompeipolis MO. 11-13 yılları arasında, Kilikya’da onemli bir merkezidir. Korikos (Kızkalesi) ile Soloi arasındaki bolge tecim merkezi kadar piskoposluk merkezidir.
Romalılar’ın Pax-Romana adına verdikleri kentleşme bilincinden Soloi’de payını alır. İmparatorluk genelinde belirgin ve carpıcı bir ortak kultur goruntusu cercevesinde, gunumuzdeki hava alanı binalarının bir ulkeye giriş binaları gibi, onemli bir yapıya sahiptir limanlar.[2] Limanlar; cevresinde depo, ambar, ofis gibi salt işlevselliğe yonelik değildir. Yapı, Limanı cember gibi saran klasik bicemdeki yapı dizilerinin tam ortasında, sahne dekorlarını aratmayan gorkemli bir kompozisyon oluşturur. Kent, Romalılar doneminde, Efes, Milet, liman kentleriyle karşılaştırılabilir. Hadrian, Kilikya seferi sırasında MS. 130- 150 yıllarında Soloi’yi ziyaret eder, kentin baniliğini ustlenir. Limanı yeniden inşa eder. MS. 209 yılında Antoinus Pius, Pompeipolis resminin olduğu bir para bastırır.
6. yuz yılın ilk yarısında, kentte bir deprem meydana gelmiştir. Peschlow, kaynaklarda depremin belirtildiğini yazar. Schenider’e gore kentte bir yıkım olmamıştır. Pompeipolis’in piskoposluk merkezi olması, burada onemli duzenlemeler yapılmasını da beraberinde getirir. 3. yuzyıla dek kent gelişimini surdurur.
Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla, bolgedeki istikrarsızlık, ileri ki donemlerde iyice kendini hissettirir, Soloi-Pompeipolis kenti, Buyuk İskender’in, Roma İmparatorluğu’nun yukselmesindeki onemli konumuna bir daha ulaşamaz. Profesor Doktor Suna Guven: “ Sikkelerde betimlenen mimari formların, belirli bir noktada gerceği yansıttığı duşunulurse, yuvarlak ya da kavisli formlarında arkeolojik bir ipucu olarak değerlendirileceği, ortaya cıkar. Bu bakımdan Pompeipolis’de 19 yuzyılın başlarında yapılan gezilerde belgelenen ancak gunumuzde artık gorulmeyen liman kalıntılarının kavisli ve gorkemli bir mimarinin bulunduğunu soyleyebiliriz. Kent olceğinde kavisli bir mimarinin varlığından soz edilmesi gecmişte kentin onemini yansıtır” diye belirtir makalesinde.[3]
İslamiyetin egemenliğinden sonra 639 yılında Halit bin Velid’in yerine tayin edilen komutanın, Viranşehir’e dek ilerlediğinden kaynaklar bahseder. Halifelik kavgası (Ali- Muaviye), sırasında Kilikya kaybedilir.
Harun Reşid zamanında Horasan’dan bu bolgeye, Turk halkı yerleşmeye başlar, ağır ağır bolgede Turk egemenliği oluşur, ancak, Mezitli (Soloi - Pompeipolis. Viranşehir.), bir daha eski gorkemli gunlerine kavuşamaz. Tarsus, Mezitli’nin (Soloi - Pompeipolis) yerini alır, onemli bir yerleşim, liman kenti olarak, 19 yuzyıla dek, Tarsus kenti gorulur, Kızkalesi (Korikos), Kıbrıs’la bağı sağlayan bir diğer liman olmasına karşın, Tarsus kadar onemli bir liman değildir.[4]
Selcuklular zamanında, Anadolu Selcuklu Hukumdarı, Suleyman Şah, Uc - Ok grubuna bağlı boylara bolgede egemenlik kurdurur. Selcuk Oğulları, Turk goclerini akıllı bir siyasetle yerleşmeye tabi tutarlar. Benzer Oğuz Boyları’nın, belirli sahalarda birikmesine izin vermezler. Aralarına başka Oğuz Boyları yerleştirirler.
Karamanlılar, I. Alaeddin Keykubad doneminde bolgeye yerleşir. Yaylaklarda egemenlikleri surse de Karamanoğulları’nın, Selcukiler’le ilişkileri gucludur. Bin uc yuz altmış yedi (1367) yılında, tum bolge –kıyı şeridi- Turkmenler’in eline gecer (Ayaş, Adana, Tarsus, onemli kıyı limanı, Kızkalesi: Kıbrıs’la bağlantısı nedeniyle onemlidir). Karamanoğlu Alaeddin Bey’in katkısı cok fazladır fetihlerde. Gedik Ahmet Paşa’nın, Karamanoğulları’nı yenmesiyle (1464-1471), gunumuze dek surecek olan Turk Egemenliği başlar.
İskenderun’ndan, Mersin’e dek uzanan bolgedeki Turkmenler, genelde Uc – Oklar’dan oluşurlar. Bu boylar arasında, Gokceliler: Delicay ile Mezitli Deresi arasında, Gokceliler’in batısında ise, Elvan Boyu yaşamaktadır. Bu boyların Avşarlar’dan olduğu bilinmektedir. Bolgeye yerleşen başka boylarda bulunmaktadır. Bolgeye yerleşen boyların, pek azı ciftcilikle uğraşmakta, konar gocer yaşamı surdurmektedir.
Evliya Celebi’ye gore Mezitli adı, Seyyah Metizoğlu adlı bir şahısdan gelir, Metiz adı Mezitli’ye donuşur. Bolgenin ismi kimi kaynaklarda, Tarsus’dan gelen, bolgeye yerleşen Mezid Oğulları’na da bağlanır. Mezitli' ye ilk muhtarlık muhru Celebi'nin seyahatnamesinden anlaşıldığına gore on yedinci yuz yılda verilir. 17 yuzyılın ikinci yarısında, bu yorede en az 501 hanenin var olduğu biliniyor, nufus altı yuz kişi… 18 yuz yılda Osmanlı'nın hatalı politikaları yuzunden, bolge halkı, parcalanarak cemaatler halinde farklı bolgelere gidip buralarda yurt tutarlar. On dokuzuncu yuz yılın başından itibaren ise bu soyun devamı olan Koca(eli) Bekirli Cemaati, Eski Mezitli’yi ticari anlamda geliştirir. Cemaat, Koca Oren mevkisine kışlak kurup hayvancılığın yanı sıra yarı ticaret, nakliyecilik, kısmi ziraate başlarlar. İbrahim Paşa İsyanı ve ardından ziraat politikası nedeniyle, Koca (Deli) Bekirli’ler yeniden zayıflarlar. Bin sekiz yuz altmış dortten sonra ekip bictikleri topraklar kendilerine dağıtılınca, Koca Oren'deki evlere, Eski Mezitli' ye yaptıkları altı ahır, iki katlı taş binalara yerleşirler. Bir sure sonra koy dağıldığı icin muhtarlığı lağvedilir. 19 yuz yılın başlarından itibaren, Mezitli, koy statusune alınır ve yeniden muhur verilir. Bu sırada Mezitli Koyu merkezi bugunku Koca Oren Mevki’dir. 1864 sonra ise Eski Mezitli' ye gocler başlar.[5]
19 yuz yıl sonlarında Mersin ilinin canlanmasıyla, bolge yeniden şekillenmeye başlar. Konya Ovası’ndan, Ankara’dan kervanlar ile getirilen urunlerin; Mezitli’de –Eski Mezitli-, Mısır ve Kıbrıs’tan gemilerle getirilen urunlerle değiş-tokuş yapıldığı kaynaklarca belirtiliyor. Yerli ve yabancı tuccarlar arasındaki aracılık gorevini ise Mersin’e yerleşmiş Levantenler yapıyorlar. Bu aracılık gorevini yapan Mersinli levantenler, onceden yerli halktan aldıkları urunleri depolayıp, gemiler geldiği zaman Karaduvar Limanı’na taşıtıp, gemilere teslim ediyorlar, işte bu urunlerin depolanıp korunduğu yer Mezitli’deki depolar –Tol- idi. Mısırlı İbrahim Paşa’nın, Tarsus’a dek gelip limanı ele gecirmesi, Tarsus Limanı’ndaki aşırı baskılar –ruşvet, burokratik engeller vb.- Mersin tren garının oluşması, sonucunda, Mersin en parlak gunlerini yaşamaya başlar. Mezitli’deki yerleşim, Mersin’e doğru yayılır.
19 yuz yılda, Mezitli, koy statusune alınır, muhur verilir. Bu sırada Mezitli koyunun, merkezi, bugunku Koca Oren Mevkidir. 1864'den sonra ise Eski Mezitli' ye gocler başlar. Bu tarihten sonra, yerleşim, Doğu’ya (Silifke-Mersin asfaltı cevresine) yayılır. Bin dokuz yuz altmışlara dek Koca Oren Mevkii, koy merkezini oluşturur.
Kurtuluş Savaşı sırasında, Mut’da başlayan Kuvva-i Milliye hareketi sırasında Mezitli’de şiddetli catışmalar meydana gelir. 5-Nisan-1920’de Fransızlar, sahilden top ateşiyle, Tomuk’u bombalamaya başlar. Mezitli Koyu’ne asker yığarak koyu yıkmaya calışırlar. Doğan ve Mustafa Nail Bey’ler, Emin Aslan, Fransızlar’ı koyden cıkararak, epeyce silah ve cephane edinirler.[6]
Cumhuriyet Donemi’nde bağ, bahce, tarla ve ciftlikleriyle onemli bir yere sahip olan Mezitli, 1968'den sonra, kasaba statusune getirilerek Mezitli Belediyesi kurulmuştur. Mezitli, gunumuzde, yuz yirmi bini aşan nufusu ile onemli bir yerleşim yeridir. Yoğurt Pazarı, Azakhan pazarı devreye girinceye dek Eski Mezitli onemini koruyacaktır. Mersin’in gelişmesi uzerine ise artık alışveriş ve ticaret merkezi Mersin’dir.
Gunumuzde ise ilk yerleşim yeri olan Antik kent; Soli antik kentinin cevresi yerleşim alanları ile dolmuştur. 1999 yılında İcel Muzesi ve 9 Eylul Universitesi; Arkeoloji Bolumu Oğretim Uyeleri’nden Prof. Dr. Remzi Yağcı tarafından yapılan arkeolojik kazılarla Soli hakkında daha gelişmiş bilgiler elde edilmeye başlanmıştır. Prof. Doktor Remzi Yağcı tarafından surdurulen on yıllık kazılar sonucunda elde edilen buluntular, Mersin Muzesi’nde sergileniyor. Ayrıca Petersburg Hermitage Muzesi’nde Bizans donemine ait sikkeler, altın ve gumuş objeler bulunuyor, (Soli’de bulunan bir kiliseden goturulduğu anlaşılıyor).
Bulunan bu eserler icinde 2003-2004 kazılarında bulunan Asklepios (Sağlık Tanrıcası), Nemesis (Adalet ve intikam tanrıcası), heykelleri ile 2008’de bulunan Apollon (Guneş Tanrısı: Tarım, hayvancılık, gencliğin koruyucusu olarakta bilinir), arkeolojik acıdan onemlidir.
2008 araştırmalarının bir başka onemi ise Hitit katmanlarına ulaşılması, Hitit Kizzuwatna donemi ile ilgili bilgilere yaklaşılmasıdır
1960’lara dek koy merkezi Kocaoren iken, 1960’lardan sonra Eski Mezitli onem kazanır. 1968 yılında belediye statusunu kazanan Mezitli Beldesi –şimdiki bolge-, 2008 yılının altı Mart gunu TBMM tarafından kabul edilen ve 22-Mart-2008 tarihli, 26824 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yururluğe giren 5747 sayılı kanunla ilce olmuştur.
Tece, Davultepe ve Kuyuluk Belediyeleri’nin Mezitli Belediyesi’ne devredilmesiyle Mezitli, ilce konumunda kavuşmuştur.
İlk İlce Kaymakamı; Kamil Kıcıroğlu’dur.
İlk İlce Belediye Başkanı; Uğur Yıldırım’dır.
Kaynak
__________________
Mezitli Tarihi
Tarih0 Mesaj
●28 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Kültür
- Tarih
- Mezitli Tarihi