Bir kentin adının yazılı olduğu donem, kentin gecmiş kulturune ait yapıt ve eşyaların bulunduğu muze, yazılı ve tarihi kaynaklarda kent hakkında verilen bilgilerin yazıldığı tarih gibi belirgin kaynaklar, o kentin gecmişe olan derinliği hakkında doğru bilgileri verecek olan belgelerdir. Bu olcutler cercevesinde bir değerlendirme yapıldığında; Maraş'ın, bugunku ismi ile Kahramanmaraş'ın, cok eskiye dayanan tarihi ile onemli bir kent olduğu gorulmektedir. Bu kentin en az 3 bin yıl oncesine kadar bilinen bir adı, 7 bin yıl oncesine kadar bilinen bir tarihi vardır.
Maraş kentinin adı ile ilgili en eski, en onemi yazılı kaynaklar; M.O. 9. yuzyıldan başlayıp 8. yuzyılın sonlarına kadar takip edilebilen Asur metinleridir. M.O. 9. yuzyıl ortalarına rastlayan Asur Krallarından Tiglatplazer zamanından itibaren başlayıp, II. Sargon zamanına yani M.O. 8. yuzyıl sonlarına kadar hukum suren kralların her yıl Anadolu'ya yaptıkları askeri seferlerden soz edilen yıllıklarda, GURGUM krallığı ve bu krallığın başkenti MARKAS veya MARKASİ'den soz edilmektedir.

Maraş adının Hititlerden geldiğini doğrulayan Asur kaynaklarında da şehrin adı Markaji şeklinde ifade edilmektedir. Asur kralı Sargon zamanından kalan Boğazkoy yazıtlarında Maraş'ın adı yer almaktadır. Gec Hitit Devleti'nin onemli merkezlerinden biri olan Maraş'ın adı bu donemde Gurgum olarak belirtilmektedir. Milattan Sonra (İ.S.) I.yuzyılda Roma İmparatorluğu bolgeyi ele gecirince Maraş'ın adı Germanicia olarak değiştirilmiştir. Roma ve Bizans İmparatorluğu doneminde bu adla anılan şehir, Muslumanlar tarafından fethedilince ilk şekli olan Maraj ismi kullanılmaya başlanmıştır. Arap alfabesinde “j” harfi olmadığından şehrin adı Mer'aş şeklinde yazılmıştır. Bu goruşlerin yanı sıra Maraş adının Arapca “zelzele-titreme” anlamına gelen “Re'aşa” fiilinden tureyerek “Meraş” şeklinde yazıldığı da ifade edilmektedir. Osmanlılar doneminde, bolgede Dulkadiroğulları Beyliği'nin kurulmasından dolayı şehrin adı, Zulkadir şeklinde de yazılmıştır.




Maraş adının nereden geldiği ve anlamının ne olduğuna dair birkac goruş ileri surulmektedir. Tarihci Herodot, Maraş şehrini Hitit komutanlarından Maraj adlı bir askerin kurmasından dolayı şehre Maraj adı verildiğini belirtmektedir. Şehrin adı, Hititlerden kalan yazıtlarda Maraj ve Markasi şeklinde gecmektedir.

Maraş kentinin eski ve koklu bir yerleşim yeri olduğunun en onemli gostergelerinden biri olan; bir kısmı Turkiye'nin değişik muzelerinde, bir kısmı da Kahramanmaraş muzesinde bulunan kulturel kalıntılardır.



Halen İstanbul Eski Şark Eserleri Muzesi'nde sergilenen Maraş Aslan'ı nadide eserlerin başında gelir. Bazalt'tan yapılmış bu Aslan, kayıtlara gore Maraş Kalesi'nde bulunmuştur. Sanatsal ozellikleri ile bu Aslan, tam bir Hitit eseridir. Bu heykelin en dikkat cekici tarafı ise; uzerinde yer alan Hitit hiyeroglifi ile yazılı uzunca bir metindir. Bu metin; Maraş tarihinin onemli bir bolumune ışık tutmaktadır. M.O. 9 yuzyıl'da kenti yonetmiş olan Kral Halparunda'nın, bu yazıtta, kendi soyunun, babasının, dedelerinin ve gecmiş kralların adlarını yazarak kraliyet gecmişi hakkında bilgi vermektedir.


Maraş'ta bulunmuş olan en zengin arkeolojik malzemelerin mezar taşları olduğu gorulmektedir. Maraş'ta bulunmuş olduğu halde dışarıdaki muzelerde sergilenen birkac onemli eserden birisi, Paris Louvre Muze'sinde, birisi İstanbul Arkeoloji Muze'sinde sergilenmektedir.

Heykel grubu icerisinde bulunan eserlerden; Maraş'ta yaşayan Hitit halkının guclu bir aile yapısının olduğu, okuma yazmanın, ticaretin, bilgi edinmenin onemli bir yer tuttuğu anlaşılmaktadır. Gunumuzde de Kahramanmaraş halkının okumaya meraklı olması, ilin eğitim seviyesinin yuksek olması ilginc bir durumdur.

Kentin tarihi ile ilgili en gecerli kaynaklardan ve belgelerden birisi de yazılı belgelerdir. Yukarıda sozu edilen; gerek mezar taşları, gerekse Maraş Aslan'ı ve M.O. 1370-1335 yılları arasında hukum suren Hitit Kralı I. Şuppililuma'nın Karkamış Kralı ile yaptığı anlaşma, bu yazılı belgeler arasındadır.

Oteden beri kesintisiz bir yerleşim merkezi olan ve her donemde onemini koruyan, Gurgum Krallığına başkentlik yapmış olan Maraş, bu onemini belki de coğrafi konumundan almakta idi. Sırtını bir yandan Toroslar'a veren, onunde, icerisinden nehirlerin, cayların aktığı mumbit aluvyon bir ovanın bulunması, doğudan batıdan, guneyden gelen yolların kavşağında yer alması Maraş'ı; gecmişten bu yana devamlı onemli kılmıştır.
Kaynak

__________________