Son yıllara kadar konumu itibarıyla hemen butun donemlerde en onemli merkezlerden biri olarak cok değer verilen Kastamonu’nun 7000 yıllık bilinen tarihi vardır. Şehrin izlenebilen tarihi Hititlerle başlar. Sırasıyla, Frigya ve Lidyalıların hukum surduğu şehirde daha sonra Persler hukumran olmuştur(M.O.4.yy) Buyuk İskender’in Kastamonu’yu Makedonya topraklarına kattığı, ardından bolgenin Pontusların eline gectiği; M.O. I. yy’dan sonra, M.S 395 yılına kadar Romalıların bolgeyi elinde tuttuğu bilinmektedir. Bolge bu tarihten sonra Bizans İmparatorluğuna katılmıştır. Romalılar devrinde Paflagonya bolgesi olarak anılmaktaydı.

Sumerlerin en eski kolu olan Gasların (Gaşkalar da denilen bu halkın Turk olduğu, cengaver bir topluluk olarak tanındığı tarihcilerce ifade edilmektedir) Kastamonu tarihinde onemli bir yeri vardır. M.O.2000-1300 yılları arasında hukum suren Gaslar, burada Tumana (veya Timonion) şehrini kurmuşlardır.
Kastamonu adının Gas ulkesi anlamına gelen Gas-Tumanna’dan Kastamonu şekline donuştuğu, guclu bir goruş olarak ifade edilmektedir. Konuyla ilgili yine guclu bir tez daha vardır ki o da, Bizanslar devrinde burada yapılan Kommenlerin yaptığı kaleden dolayı Kastra-Kommen’den (Kommenlerin kalesi) geldiğidir.

Musluman Turklerin Bolgeyi ele gecirmek bolgeye geliş tarihleri 1073’tur. İlk fetih, Suleyman Şah doneminde, Kara Tekin komutasında 1074 yılında gercekleşmiştir. Danişmendname’ye gore şehir, Danişmendliler tarafından haclıların elinden kurtarılmıştır. Bolgenin Musluman Turklerin hakimiyetine tamamen gecmesi epey zaman almış gorulmektedir.

Cobanoğulları, Kastamonu bolgesinin kesin hakimiyet kuran beyliktir. Husameddin Coban, Suleyman Şah’ın emirlerinden olup Beylerbeyi unvanına sahip olarak Kastamonu, Sinop, Bolu, Eskişehir, Kutahya uzerinden Fethiye Korfezine kadar olan bolgenin hakimiydi. Bu donemde Kayı beylerinin tamamı Kastamonu’ya bağlı idi. Osmanlı Beyliği de haliyle, bu beyliğin ortadan kalkmasından sonra mustakil beylik olarak ortaya cıkmıştır. Yaklaşık 1210’lu yılların başından 1291’de Candaroğulları tarafından bu beyliğe son verilmesine kadar Cobanoğulları bolgenin hakimiydi. Bu surecin Moğol Anadolu’da Moğol istilasının ardından dengelerin değişmesiyle ilgisi acıktır.
Cobanoğullarından (Selcuklu donemi) gunumuze, Atabeygazi Camii ve Yılanlı Kulliyesi gibi onemli eserler kalmıştır.

1291 yılında, Candaroğulları, Kastamonu yoresini ele gecirmiş, uzun sayılabilecek bir sure (1291-1461) de ellerinde tutmuşlardır. 1461’de kansız bicimde Kastamonu Fatih’e teslim edilmiş, buyuk bir devlet adamı ve Âlim olan, Kastamonu’yu ilim merkezi haline getirmiş İsmail Bey de Filibe’ye gonderilmiştir. Bu donemden, İsmailbey Kulliyesi ve Mahmut Bey Camiine kadar cok onemli eserler kalmıştır.
Kastamonu’nun merkezlik ozelliği Osmanlılar devrinde de surmuştur. Bu donemde Kastamonu Vilayeti, Sinop’tan Bolu’ya pek cok şehri icine alan bir merkez konumundadır.

Osmanlı’nın ilim, sanat ve askerlik alanlarındaki gelişmesinde buyuk katkısı olan Kastamonu; devletin zor yıllarında da buyuk fedakarlıklar gosteren bir vatan parcası olmuştur. Her cephede butun varlığıyla bulunmuş, Canakkale Savaşı ormeğinde olduğu gibi en cok şehit veren illerin başında yer almıştır.

İstiklÂl savaşımızda da maddi manevi elinde ne varsa din ve vatan uğruna tereddut etmeden vermiştir. En cok şehit veren illerin başında olarak, cok sayıda da destan kahramanı sayılacak evlatları cıkmıştır. Mehmet Âkif’in bu yıllarda Kastamonu Nasrullah Camii’nde verdiği vaazlar, buradaki faaliyetleri ve Acıksoz Gazetesi’nin millî mucadeleye katkısı da burada hatırlanmalıdır.

Bu savaşlardan yorgun ve bitkin duşen Kastamonu, son yıllardaki kıpırdanmaları bir tarafa koyacak olursak, maalesef yeterli ilgiden mahrum olarak, bir zamanlar koyu, ilcesi olan cok yerin gerisinde kalmıştır.

Cumhuriyet doneminde devlet yatırımlarından payı pek ufak olmuştur. Fabrikalar kurulması bir yana, mesela tekstil (dokumacılık) alanında ulkemizin en ileri yorelerinin başında gelmesine rağmen, sanayi elektriği Kastamonu’ya bağlanmamış ve tarihten beri Anadolu’nun birkac onemli merkezinden biri olan bu il gelişememiştir. Turkiye’de en cok goc veren illerden biri olması da anlaşılabilir olmaktadır boylece. İlin hem doğusunda hem batısında tren yolları vardır, ama ne ilginctir ki arada Kastamonu atlanmıştır. Karayolları bakımından da durumu hic iyi değildir. Son zamanlarda bu yonde de ufak tefek kıpırdanmalar yore insanını umitlendirmektedir.

Bugun Kastamonu il merkezi nufusu 90-95.000 civarındadır. Toplam il nufusu ise 360.000’lerdedir ki bu nufus, Cumhuriyetimiz kurulduğunda yuz bin kişi daha fazlaydı! Yukarıda da ifade etmeye calıştığımız gibi Kastamonu, son yıllarda kabuğunu kırmaya başlamıştır, istikbale daha bir umitle bakmaktadır.


Kaynak : Ansiklopedi.
__________________