WİLHELM WUNDT (1832-1920) WUNDT'UN HAYATI
Wundt Almanya'nın kucuk bir kasaba*sında doğdu ve hayatının ilk yıllarını yoğun bir yalnızlık duygusu icerisinde yaşadı. Okulda duşuk notlar aldı ve tipik bir "evin tek cocuğu" hayatını yaşadı (abisi yatılı bir okuldaydı). Yaşıtı olan tek arkadaşı iyi huy*lu fakat guc bel konuşabilen zihinsel ozur*lu bir cocuktu.
Wundt'un babası bir papazdı. Anne ba*bası oldukca şen şakrak ve sosyal olmaları*na karşın "Wundt'un babasıyla ilgili ilk hatıraları pek hoş değildi. Wundt 80 yaşlarındayken cok canlı bir bicimde, babasını izlemeye calışırken merdi*venlerden nasıl duştuğunu hatırlıyordu. Ayrıca babasının onu bir gun okul*dayken ziyaret ettiği ve oğretmenine dikkatini yoneltmediği icin tokatladı*ğı da hatıraları arasındaydı.
İkinci sınıfın başlangıcında Wundt'un eğitimini babasının asistanı olan genc bir mahalle papazı ustlendi. Wundt bu gence ebeveynine olan duygusal bağlılığından cok daha guclu bir bağlılık hissetti. Mahalle papazı başka bir kasabaya gonderildiğinde Wundt alt ust oldu. Bunun uzerine bu genc mahal*le papazıyla birlikte yaşamasına izin verildi. Ve 13 yaşına dek onunla kaldı.
"Wundt'un ailesinde, hakikaten her disiplinde tanınmış insanlar ve guclu bir akademik gelenek vardı. Soylenen oydu ki, "Hakikaten Almanya'daki hic*bir aile ağacında Wundt'un ailesindeki kadar zihinsel olarak aktif ve uretici bireyler yoktur" (Bringmann, Balance, Evans, 1975, s. 288). Ne yazık ki, bu etkili aile geleneği genc Wundt tarafından surdurulemeyeceğe benziyordu.
Wundt vaktinin coğunu ders calışmaktan cok hayal kurarak geciriyor*du ve Gymnasiurrivm ilk senesinde sınıfta kaldı. Sınıf arkadaşlarıyla iyi ge*cinemiyor, oğretmenlerden birisi tarafından sıklıkla tokatlanırken diğerleri tarafından alaya alınıyordu. Bir seferinde dayanamayarak okuldan kactı. Bu durum hic de umit verici bir başlangıc değildi.
Wundt yavaş yavaş hayallerini kontrol altına almayı oğrendi, hatta ol*dukca populer birisi oldu. Okul hayatından hicbir zaman hoşlanmamış olmasına rağmen, zihinsel ilgilerini ve kabiliyetlerini geliştirdi. 19 yaşında okuldan mezun olduğunda universiteye hazırdı.
Wundt hayatını kazanırken aynı zamanda da bilim uzerine calışmak amacıyla doktor olmaya karar verdi. Tedaviye yonelik calışmaları Wundt'un bir yılını Tubingen Universitesinde gecirmesine sebep oldu. Sonraki uc bu*cuk yılını anatomi, fizyoloji, ilac ve kimya okuduğu Heidelberg'te gecirdi ve burada kimya alanında unlu olan Robert Bunsen'den cok etkilendi. Yavaş ya*vaş tıp eğitiminin kendisine gore olmadığını anladı ve fizyolojiye yoneldi.
Berlin'de buyuk fizloyog Johannes Muller ile gecen bir somestrlik ca*lışmadan sonra Wundt 1855 yılında doktorasını yapmak icin Heidelberg'e dondu. Fizyoloji alanında Heidelberg'te 1852'den 1864'e dek surecek do*centlik donemi başladı. 1858 yılında Helmholtz'un asistanı olarak atandı. Fakat yeni oğrencileri laboratuvarın esaslarına alıştırma işi ona sıkıcı geldi ve bu rutinden birkac yıl sonra vazgecti. 1864 yılında yardımcı profesor ol*du ve 1874 yılına dek Heidelberg'te kaldı.
Heidelberg'te fizyoloji araştırmaları yaptığı sırada, bağımsız ve deneysel bir bilim olarak psikoloji fikri Wundt'un zihninde canlanmaya başlamıştı. Ye*ni bir bilim olarak psikolojiyle ilgili ilk duşunceleri Duyusal Algılama Teorisi*ne Katkılar1 başlıklı kitabında yer aldı. Bu kitabın ceşitli kısımları 1858 ve 1862 yıllan arasında basıldı. Wundt bu kitabında evindeki donanımsız laboratuvannda yaptığı orijinal deneylerini anlatmanın yanı sıra, yeni psikolojinin metodlarına ilişkin goruşlerine de yer vermişti. Wundt ilk kez deneysel psiko*lojiyi ele aldı. Fechener'in Elementler (1860) adlı kitabıyla Wundt'un bu calış*ması coğunlukla yeni bilimin literatur alanındaki doğuşu olarak duşunuldu.
Beitrage'yi 1863 yılında ondan daha onemli başka bir kitap izledi: İnsan ve Hay\an Zihinleri Uzerine Dersler2. Kitabın ilk baskısından yaklaşık 30 yıl sonra İngilizce tercumesiyle revizyondan gecirilmesi ve Wundt'un 1920'de*ki olumune dek yeni baskılarının yapılması bu kitabın oneminin bir işare*tidir. Kitap birkac yıl boyunca deneysel psikologların dikkatini ceken pek cok problemi tartışıyordu.
Wundt 1867 yılında, Heidelberg'te fizyolojik psikoloji dersi vermeye başladı. Bu, Wundt'un boyle bir dersi ilk kez resmi bir şekilde sunuşuydu. Heidelberg'teki bu calışmanın dışında sık sık psikoloji tarihinin en onemli kitabı şeklinde anılan Fizyolojik Psikolojinin ilkeleri 1873 ve 1874 yıllarında iki bolum halinde basıldı. Kitabın 37 yıl icerisinde, sonuncusu 1911 yılında olmak uzere altı baskısı yapıldı. Kuşkusuz, Wundt'un şaheseri ok bu kitap psikolojinin kendine ozgu problemleri ve deneyleme metotlarını bir laboratuar bilimi olarak resmen kurulmasını sağlamıştır. Uzun yıllar Grundzuge'nin muteakip baskılan deneysel psikologlara bir bilgi deposu 1 yeni psikolojinin yukselişinin bir tutanağı olarak hizmet etti. Bu hizmet Wundt'un kitabın onsozunde belirttiği "yeni bir bilim alanının işaret edilmesi" girişiminin amacıydı. Kitabın kullandığı fizyolojik psikoloji başlığı yanıltıcı olabilir. 19.yuzyılın ortalarında "fizyolojik" kelimesi Almancada "d neysel" kelimesinin eşanlamlısı olarak kullanılıyordu. Bu nedenle, Wundt bugun bildiğimiz fizyolojik psikolojiyi değil, deneysel psikolojiyi yazıp oğretiyordu (Blumenthal, 1980).

Leipzig Yılları
Wundt, 1875 yılında, 45 yıl boyunca olağanustu bir calışma sergileyeceği Leipzig'de felsefe profesoru olunca kariyerinin en uzun ve en onen donemi başlamış oldu. Leipzig'e gelmesinden kısa bir sure sonra kendi' laboratuvarını actı ve 1881 yılında yeni bilimin ve yeni laboratuarın resmi bir haber organı olan Felsefe Calışmaları4 dergisini cıkmaya başladı. Aslı da dergiye Psikoloji Calışmaları adını vermek niyetindeydi ancak anlaşıl bu isimde başka bir derginin olması (bu dergi ruh, parapsikoloji, gizem ve buyuden bahsediyor olmasına rağmen) Wundt'un kendi dergisinin ismini 1 men değiştirmesine sebep oldu (Bringmann, Bringmam Ungerer, 1981 Bununla birlikte, Wundt 1906 yılında dergisinin adını Psikoloji Calışma n şeklinde değiştirdi. Wundt'un el kitapları, laboratuarı ve bilimsel dersiyle, yeni psikoloji hale yola girmeye başlamıştı.
Wundt'un yayılan unu ve laboratuarı pek cok oğrenciyi onunla birlikte calışmak uzere Leipzig'e cekiyordu. Bu oğrenciler arasında daha sor psikolojiye onemli katkılarda bulunacak olan pek cok kişi vardı. Bunlar arasında yer alan birkac Amerikalı'nın coğu ulkelerine donduklerinde kendi laboratuvarlannı actılar. Bu laboratuar 19. yuzyılın son donemlerinde geliştirilen pek cok laboratuara model teşkil etti. Leipzig'de toplanan bu oğrenciler en azından başlangıcta, belli bir goruş acısı ve amac etrafında birle ırk psikolojideki duşunce ekollerinin oluşumuna katkıda bulundular.
Wundt'un Leipzig'deki dersleri cok populerdi ve geniş bir katılıma sa*hipti. Bir keresinde, bir sınıfta 600'den fazla oğrenci vardı. Wundt'un sınıf yonetimi Titchener tarafından şu şekilde anlatılmıştır:
Wundt tam saatinde sınıf kapısında belirir, dakiklik esastır. Tamamen siyahlar giyinmiştir ve kucuk bir deste ders notu taşımaktadır. Kursunun yan tarafın*daki ara yolu acemi ayak surtmeleriyle takırdatır ve sanki tabanları tahtadanmış gibi bir ses cıkarır. Kursunun uzerinde uzun bir sıra vardır. Bu sıranın uze*rinde gosteriler (demo) yapılır. Birkac mimiği vardır -işaret parmağım alnın*dan gecirir, tebeşirini yeniden duzeltir- sonra dinleyicilerine yuzunu doner ve dirseklerini kitap destesinin uzerine yerleştirir. Sesi onceleri zayıftır, sonra guc ve vurgu kazanır. Ellerini ve kollarım gizemli bir şekilde anlattıklarım tasvir edercesine yukarı ve aşağı doğru hareket ettirerek, işaret ederek ve sallayarak konuşur. Başı ve vucudu dimdiktir, sadece elleri ileriye ve geriye doğru hare*ket eder. Nadiren, yazılmış notlarına başvurur. Saat dersin bitimini vurduğun*da anlatımını durdurur, bir an başını eğer ve aynı takırtılar icerisinde, geldiği gibi gider (Miller Buckhout, 1973, s.29).
Wundt her bir yeni yuksek lisans oğrenci grubunun ilk konferansına bir araştırma listesiyle gelirdi. Oğrencileri odevlerini alış usullerini şoyle hatırlarlar:
Wundt'un elinde araştırma konularım iceren bir liste bulunurdu ve bizi ayak*ta duruş sıramıza gore alır; oturmamız konusunda hicbir şey soylemez, konu başlıklarını ve saatleri ayarlardı. Universite tarafından verilecek bilimsel dere*ceye aday olanların mumkun olan en fazlasına araştırmanın 23 konusunu odev olarak hazırlamalarım isterdi (Baldwin, 1980, ss.283, 306).
Wundt araştırmaya cok dikkatlice nezaret eder ve tezin tamamlanma*sıyla ilgili mutlak red veya kabul gucunu elinde tutardı. Alman bilimsel dogmatizm ruhu Leipzig laboratuarında guc kazanmıştır.
Wundt ozel yaşantısında sessiz ve alcakgonulluydu, gunleri dikkatlice duzenlemiş bir rutini takip etmekle geciyordu.5 Sabahlan bir kitap veya ma*kale uzerinde calışır, oğrenci tezlerini okur ve dergisini yayıma hazırlardı. Oğleden sonraları laboratuarı ziyaret eder veya sınavlarda hazır bulunurdu. Carttell, Wundt'un laboratuar ziyaretlerinin 5 ile 10 dakika arası surduğu*ne dikkat cekmiştir. Gorunen o ki, Wundt labarotuvar araştırmalarına olan buyuk guvenine rağmen, "kendisi bir laboratuar calışanı değildi" (1928, s. 545). Wundt, daha sonra yuruyuş yaparken daima oğleden sonra 14'te baş*layan dersi hakkında duşunurdu. Oldukca disiplinli bilim yaşantısı goz onu*ne alındığında belki de onun pek cok akşamını muziğe, politik faaliyetlere, en azından genclik yıllarında oğrenci sorunlarına ve işci haklarına ayırdığı*nı oğrenmek şaşırtıcı olabilir. Wundt'un ailesi yuksek gelirden hoşlanan, hizmetciler tutan ve sık sık eğlenceler duzenleyen insanlardı.

Kulturel Psikoloji
Bir laboratuar ve derginin kurulmasıyla sayısız araştırma bir duzen altına alınmış oldu ve 1890-1891 yıllarında Wundt o buyuk enerjisini fel*sefeye yoneltti. Etik, mantık ve sistematik felsefe uzerine yazılar yazdı. Fizyolojik Psikolojinin ilkeleri kitabının ikinci baskısını 1880'de, ucuncu baskısını 1887'de yaptı.
Wundt'un yeteneğini odaklaştırdığı başka bir alan olan kulturel psiko*lojinin ana hatları Beitrage'de 1862 yılında yazıldı. 19. yuzyılın sonlarına doğru Wundt tekrar bu projeye dondu ve 1900-1920 yıllan arasında bası*lan on ciltlik Halk Psikolojisi6 ile son şeklini verdi. Halk psikolojisi veya kulturel psikoloji dilde, sanatta, efsanelerde, gelenek ve goreneklerde, ka*nunlarda ve ahlakta kendisini gosteren zihinsel gelişimin ceşitli aşamalarının araştırılmasını kendisine konu edinir. Bu calışmanın psikoloji acısın*dan onemi daha cok iceriğiyle ilgilidir. Calışma, yeni bir bilim olan psiko*lojinin ikiye bolunmesine yardım etmiştir: deneysel ve sosyal psikoloji. Wundt'a gore duyum ve algı gibi daha basit zihinsel işlevler laboratuar calışmalarıyla incelenebilir ve incelenmelidir. Oysa daha yuksek yapılı zihin*sel sureclerin deneyler yoluyla araştırılması mumkun değildir. Cunku bu zihinsel surecler dil alışkanlıkları ve kulturel eğitimin diğer yonleri tarafın*dan belirlenmiştir.7 Bu nedenle Wundt'a gore yuksek duzeyli duşunme su*recleri ancak sosyoloji, antropoloji ve sosyal psikolojinin deneysel olmayan yaklaşımlarıyla etkili bir şekilde incelenebilir. Sosyal guclerin yuksek du*zeyli karmaşık zihinsel sureclerin gelişiminde buyuk rol oynadıkları iddiası hem doğru hem de cok onemlidir. Fakat Wundt'un ulaştığı yuksek duzeyli zihinsel sureclerin deneysel olarak incelenmesinin imkÂnsız olduğu so*nucu cok gecmeden curutulmuştur.
Wundt'un kulturel psikolojinin onemini kabul edip 10 yılını bu alanın gelişimine adamasına ve psikolojinin temel birimlerinden birisi olarak du*şunmesine rağmen, kulturel psikolojinin Amerikan psikolojisi uzerindeki etkisi cok az olmuştur. Amerikan Psikoloji Dergisi'nde 90 yıl boyunca bası*lan makalelerin taraması, Wundt'un yayınlarından sadece %3,5 gibi kucuk bir miktarının Volkerpsychologie'ye ait olduğunu gostermiştir. Oysa Wundt'un Fizyolojik Psikolojinin ilkeleri kitabının %61'inden fazlası calış*malara referans oluşturmuştur (Brozek, 1980).
Peki boyle bir alan Almanya'da neden geniş bir kabulle karşılandığı halde ABD'de onemsenmedi? Bir olasılık Wundt'cu psikolojinin kendisi*ne ait versiyonunu Amerika'ya taşıyan Titchener'in Wundt'un calışmala*rının bu bolumlerini, kendi yapısalcı psikolojisiyle uyumlu olmadığı ge*rekcesiyle atlamasıdır.
__________________