DWİN RAY GUTHRİE (1886-1959)
Guthrie doktora derecesini 1912 yılında Pennsylvania Universitesin*de aldı ve akademik yaşantısına 1914 yılında Washington Universitesin*de başladı. Burada 1954 yılında emekli oluncaya dek kaldı. Universitede oğrenciyken davranışcı yaklaşımın ateşli bir savunucusu oluştu ve bun*dan hic vazgecmedi. Bilimin sadece nesnel olarak gozlemlenebilir olaylar ve koşullarla ilgilenmesi gerektiğine inanıyordu. Aşırı bir empirist olan Guthrie davranışsal olayları gorulemeyen olarak nitelendirdiği beyin ve sinir sistemi ile ilişkilendirme cabalarına şiddetle karşı cıkmıştı. Temelde kesinlikle davranışcı olmasına rağmen, Guthrie'yi Watson'cu bir davra*nışcı olarak nitelendirmek mumkun değildir.

Tek Deneme Oğrenmesi

Guthrie'nin psikoloji uzerindeki en onemli katkısı son derece basit bir oğrenme teorisi formule etmiş olmasıdır. Bu teorisi Oğrenme Psikolojisi4 (1935) isimli kitabında yayınlanmıştı. Koşullanmanın en ısrarlı savunucu*su ve cağrışımla ilgilenenlerin en radikali olarak Guthrie birkac on yıl bo*yunca bitişiklik (contiguity) ilkesine bağlı oğrenme teorisinin guclu bir yan*daşı olarak kaldı. Oğrenilmiş tepkilerin desteklenmesini acıklamada Thorndike'in etki yasasını, sıklığı ve Pavlovcu odullendirmeyi reddetti. Bu*nun yerine "eşzamanlı koşullanma" adını verdiği ve psikolojinin en genel kanunu olarak duşunduğu kanuna inanmıştı.
Guthrie'e gore tum oğrenmeler etki ve tepki bitişikliğine bağlıdır. Bir uyancı bir kez bir tepkinin ortaya cıkmasına sebep olursa S-R (etki-tepki) birleşimi hemen kurulur. Bu aslında Guthrie'nin en unlu ilkesi olan tek deneme oğrenmesi (one-trial learning) durumudur. Tekrar ve odullendirme Guthrie'nin sisteminin temelini oluşturmaz. Bu sistemde icsel gudu aşama*larından veya S-R ciftinin tekrarından veya hicbir tur odullendirmeden soz edilmez. Uyarıcı ile sonucta ortaya cıkan eylemin bir kez ciftleştirilmesi cağrışımın kurulmasını sağlar ve boylece davranış oğrenilir.
Kanunun, Guthrie'nin eylemlerden (acts) ozenle ayırt ettiği hareketler*le (movement) ilgili olduğuna dikkat edelim. Guthrie bir hareketi bir motor veya salgısal tepki veya faaliyet modeli olarak tanımlamıştır. Ote yandan bir eylem, sonuclar ortaya koyan bir hareket veya hareketler dizisidir. Ey*lem bir hareket olduğu halde, bir hareket eylem değildir. Eylemler hareket*lerden daha geniş olceklidir. Orneğin, cekic ile bir civi cakmak bir cok ay*rı hareketten oluşan bir eylemdir. Guthrie oğrenmenin olcumunde genel*likle tum eylem performansı oğrenme kriteri olarak alınırken gercekte tep*ki olarak koşullanan şeylerin hareketler olduğunu duşunmuştu.
Guthrie hareketler uzerinde odaklanmasını kendi teorisinin ayrıcı ozel*liği olarak ele almıştı. Orneğin Thorndike'in birkac bireysel kas hareketinin bir fonksiyonu olan bir becerinin kazanılmasıyla oluşan tum bir eylemle (bir kedinin bilmece kutusundan kacışı gibi) ilgilendiğini iddia etmişti. Bu bireysel hareketler tek tek denemelerde kazanılır veya geliştirilir fakat eyle*min butununun oğrenilmesi tekrar edilen alıştırmaları gerektirir. Hareket*ler veya oğrenilen eylemin bireysel parcaları Guthrie sisteminin ham veri*leridir. Cunku bunlar daha kucuktur ve bir oğrenme durumunda gozlemlenebilmesi daha guctur. Bu yuzden de sıklıkla gozden kacarlar.
Organizmanın tepkilerinin bir cok ayrı parcadan oluşması gibi, orga*nizmanın maruz kaldığı uyarıcı da ayrı parcalardan oluşur. Uyarıcı ve tep*kinin ayrı parcalardan oluşması sebebiyle incelenen davranışta tutarlılığın sağlanması icin cok sayıda toplam uyarıcı ve tepki durumunun eşlenmesi*ne ihtiyac vardır. Bu nedenle hareketler kumesinin (eylemin) gelişimini sağlamak icin alıştırma yapmak gereklidir fakat her bir hareket bileşeni uyarıcıyla ayrı bir eşleşmenin ardından oğrenilir.

Yorum
Guthrie yazmayı ve anektodal gozlemi deneye tercih ediyor gibi gorunu*yordu. Gelişim psikolojisi icin teorisinin onemine inanıyor ve olguların de*ğil, teorilerin uzun sure etkili olduğu yorumunu yapıyordu. Birkac kitabı de*neysel kanıtlarla karşılaştırıldığında bir anektodal ozelliğin kanıtlarını icerir. Burada kendi teorisi ve coğunlukla da bulmaca kutusundaki kedinin tipik davranışlarını iceren araştırması icin bazı ampirik dayanaklar vardır. Yeni davranışcı psikologların diğer teorik durumlarıyla karşılaştırıldığında daha az ampirik destek icermektedir. Guthrie'nin sisteminin buyuk kısmı yıllar boyu sadeliğe ve tutarlılığa dayanmıştı. Daha karmaşık oğrenme teorileriyle karşı*laştırıldığında, ozellikle Hull'un teorisiyle, bunu anlamak kolaydır.
Guthrie'nin sisteminin yapısındaki sadelik bazı psikologların ovgule*rini alırken bazılarının eleştirilerine hedef olmuştur. Guthrie'nin, siste*mindeki bu sadeliği oğrenme konusundaki temel problemlerle ilgilen*mekte acık bir şekilde yetersiz kalarak devam ettirdiği iddia edildi. Bu tur eleştiriler ilave kavram ve varsayımların oğrenmenin temel problemlerini kuşatmak icin gerekli olduğunu belirtmişlerdir.
Bununla beraber Guthrie oncu bir oğrenme teorisyeni olarak teorik du*ruşunu ve ununu devam ettirebildi. 1958 yılında APA'nın kendisini odullendirmesiyle psikolojiye yaptığı katkılar resmen tanınmış oldu. Oğrenme*nin istatistiksel modelleri Guthrie'nin tasarımları sonucu gelişti.
__________________