Fetihin ardından yaklaşık yuzyıl sureyle sarnıcın varlığı fark edilmemiş; ancak bodrumlarında su biriktiren ve deliklerden sepet sarkıtarak balık tutan insanların varlığının anlaşılmasıyla keşfedilmiştir. Osmanlı doneminde onarılarak kullanılan sarnıcın giriş kısmındaki evler 1940’larda belediye tarafından istimlak edilerek, giriş icin duzenli bir bina yapılmıştır.
1985-1988 yılları arasında İstanbul Buyukşehir Belediyesi geniş olcude bir temizlik ve onarımdan gecirilen sarnıctaki su ve dipteki camur birikintisi boşaltılmış, temizlenmiş, batıdaki ucuna kadar uzanan bir iskele yapılmış, ayrıca kuzeydoğu koşeye de bir platform inşa edilmiştir.
Adı Yerebatan Sarayı olarak adlandırılan sarnıc icten 145 metre uzunluğunda 65 metre genişliğindedir. Yaklaşık 9800 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır.Her bir dizide 28 tane olmak uzere 12 sıra sutun tuğla kemerleri ve bunların desteklediği tonozları taşır. Toplam sayıları 336 olan sutunlardan 8’i kuzey bolumde Orme kılıf icine alınmış, guneybatıda 37 sutun, etraflarını ceviren bir dolgu duvarın icinde kalmıştır.
En Son restorasyonda ici kuru olmasına rağmen sarnıca tekrar su geldiğinden bugun hala 1-2 m arasında su bulunmaktadır. Halen İstanbul Kultur ve Sanat Urunleri Ticaret A.Ş. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı’nda İstanbul Buyukşehir Belediyesi’nin ceşitli kultur etkinlikleri gercekleştirilmektedir.
Kısacası, guzel bir tabirle oykusu su seslerine karışan 1500 yıllık bir mekan

Kaynak
__________________