Sayılar,tek başlarına soyut kavramlardır.Orneğin 5 diye bir varlık yoktur.
Sayılar,sayı sıfatı olarak bir anlam kazanır.5 tane elma,dediğimizde 5 rakamı somut hale gelir.
Ben,nicelikleri anlamanın,bu niceliklerin yer aldığı konu ile ilgili olduğunu soyluyorum.
300.000 sayısını ele alalım.
Bu sayı,bir şehrin nufusu icin kullanılmışsa, şehrin orta buyuklukte bir yer olduğunu duşunebiliriz.
Bu sayı,para miktarı olarak belirtilmişse,ulkemizdeki eski lira olarak bir gazete fiatıdır.
*
300.000 sayısını kilometre olarak kullandığımızda,algılamamız veya goz onune getirebilmemiz daha cetin bir hale gelir.
Bir kere,yeryuzu uzerindeki en uzak iki nokta arasındaki mesafe km. cinsinden,bu sayının cok altındadır.
300.000 kilometre,ışığın bir saniyede aldığı yolun uzaklığıdır.
Ben kendi kendime duşunurken veya birisine bu sayıyı anlatırken şoyle bir ornek veriyorum:
Alkışlama işlemini yaparken bir el cırpışımız bir saniye kadardır.
İşte bir kez el cırptığımız anda ışık,dunyamızı 7 kez dolaşmış olacaktır.
Veya Ay’ı gecip gitmiştir bile.
Alkışlamaya başladığım anda gondereceğim ışığın Guneş’e ulaşması icin,8 dakika alkışıma devam etmeliyim.
Bu ışığın en yakın yıldıza ulaşması icin de hic durmadan 4 yıl boyunca alkışımı surdurmem gerekir.
*
En kucuk bir madde parcacığında bile ne sayıda atom bulunduğu konusunda verilen sayılarla uğraşmam.
Sadece verilen ornekleri aklımda tutmaya calışırım.
Orneğin avucumuza birazcık tuz dokelim.
Bu tuz yığınının icinden sadece bir tanesini inceleyelim.
Bu bir parca tuz tanesi icinde kac tane atom vardır?
Verilen sayıyı hem gozumun onune getiremem,hem de aklımda tutamam.
Ama şu ornek,konuyu benim icin daha anlaşılır hale getirir:
Bu bir tane tuz parcasının icindeki her bir atomu,bir tane tuz parcası kadar buyutebilseydik,tuz tanesinin boyu 10 km.olurdu.
__________________