Ingiliz arkeolog William M. Ramse, incelemeleri sonucu 1888 yılında yayınladığı “Anadolu’nun Tarihi,Coğrafyası” isimli kitabında etonia isimli bir şehirden bahseder. Bu şehir M.S. 140 yıllarında bugunku ilcemiz Gumuşhacıkoy uzerinde kurulmuş ve Dogu Roma İmparatorluğu’ nun en gozde şehirlerinden birisidir. O kadar ki ; Ankara’ dan doğuya giden Roma uzerindeki Eukhaita (Corum), Karissa (Alaca) ve Amesia (Amasya) şehirlerini birbirine bağlayan bir merkezdir.

15. yuzyil Anadolu’sunda Amasya ve civarında cesitli derebeylikler vardı. Gumushacikoy’de o zamanlar Vezirkopru ve Merzifon arasında da hukum suren ve simdiki tavşan dağlarının yukarı kesimlerinde yasayan Mirdat Oglu Celalettin beyin hukum surdugu anlatılır. Zaten Tavsan Dağları da adını buyuk bir olasılıkla bu beyden almıştır.

1876 ‘li yıllarda Gumushacikoy’de etraflı bir guzelleştirme ve geliştirme faaliyeti baslatılmıştır. Bunun sonucunda Cumara, Artıkabat, Saray, Hacıyahya, Adatepe, Beylikcayırı, Ermeni Kilise ve Cay mahalleleri olmak uzere sekiz mahalleden oluşan ilcemiz; Gumuş’ten kaymakamlığın taşınmasıyla gercek kimliğine burunmustur.

Balkan savaşları ve I. Dunya savaşı sonrasında Gumushacikoy nufusu oldukca azalmıstır. Savaşlarda binlerle ifade edilebilecek oranlarda kayıplar veren ilcemiz halkını; geriye kalan gaziler ve bir kısım savaşta yara almamış kisiler olusturuyordu. Anadolu’ nun serv anlaşmasından sonra yabancı ulkelerce işgal edilmesinde Ingilizlerin Merzifon ‘a kadar ilerledikleri bilinmektedir. Bu duruma rağmen Ingilizlerin Gumuşhacikoy’e kadar gelmeleri ve Hukumet konagına bayraklarını cekmeye ugraşmaları geriye kalan kadin ve cocuklarla, sakat gazilerimiz tarafindan bertaraf edilmistir. Taşlar ve sopalar onlara silah olarak yetmistir. Bagımsızlık atesi o zamanlarda Gumushacikoy ‘e somurgeci devletlerin bayraklarını asmalarına ve hakimiyetlerine imkan vermemistir

Abdi-zade Huseyin Husamettin Efendi Amasya Tarihi isimli eserinde ilcemizin kuruluşunu şoyle anlatmaktadır. Hacı Koyu kasabası muslumanların burayı fethettikleri zamanlarda Gimri turklerinden bir kısmının oturduğu yer olması munasebetiyle “Gemari” diye adlandırmış tır 300 yıldan fazla bir zaman bu isimle anılmakta iken Gimri aşiretinden cıkan Sadrettin Artuk ed-turmani el-kaymari 780 (1378) tarihine kadar burayı mamur bir durumda bulundurmuş ve burada cami ve mektep gibi ilim muesseseleri yaptırmış olmasından”Artıkabat” diye isimlendirmiştir. Bunun neticesi olarak, gemari adı bir mahalleye isim olarak kalmış sonralarıda bu kelime “cemare”şekline donuşmuştur demektir. Gunumuzde ise cemare ismi cumara olarak bir mahalle Artıkabat ise yine başka bir mahallenin ismi olarak anılmaktadır.İmiller koyu yedi pelitler mevkinde bulunan iskit kumandanına ait mezar kalıntıları ve niyaz baba cevresinde bulunan buluntulardan da anlaşılacağı uzere, iskit turkleri diyer adıyla alan turkleri ilcemize Anadolunun fethinden once gelmiştir.Bu mezar buluntuları ile iskit Turklerinin Anadoluya Malazgirt savaşından once geldiği yerli ve yabancı tarihciler tarafından kabul edilmiştir. Ayrıca bu mezarların bulunduğu bolgenin kuzey ve guney istikametlerindeki koylerimizin guneyindekinin adı alan kuzeyindekinin ise kuzalan isimli olmaları Alan turklerinin ismine izafeten bu adları aldıkları kanaatindeyiz. Xv. Yuzyıl Turkiyesinde Amasya ve civarında ceşitli isimlerle dere beyler yaşardı. Akdağ yoresinde Mubarezettin sevindik bey, Ladik civarında İhdiyarettin sevinc bey, Vezirkopru, Gumuşhacıkoy arasında bulunan ve taşan dağları denilen (şimdiki Tavşan dağları) yerdede Mirdat oğlu Celalettin Taşan Bey derebeylik edeyordu. Kuvvet ve kudretle, diğer beylerden fazla idi. Taşan bey şimdiki Tavşan dağının yuksek yaylalarında oturduğu icin bu dağlara adını vermiştir. Kardeşi idris Bey Vezirkopru kazasının batı tarafına zeytin ve gol bucaklarına esen beyde somak va alaki bucaklarına derebeylik yaparlardı. Gumuşhacıkoy kazasında Amasya’nın şohretli kişilerinden Gumuşlu Zade Abdullah Celebinin kardeşi Burhanettin Ahmet bey derebeylik yapardı. Gumuş’te bir mahalleyede adının veren meşhur Armağan bey bunun adına kazayı idare ederdi Gumuş kasabasıda bu yıllarda Gumuş pazarı diye anılırdı. Buranın kadısı Mevlana Nizamettin Abdulmelik oğlu Omer El-nihcivan Bey idi yine aynı kitabında Huseyin husamettin efendi, Osmanlı doneminde Gumuşhacıkoy’u ve bu ismi alışını şoyle anlatmaktadır. Hacı Mehmet Celebinin oğlu 1491 tarihinden itibaren Gumuş madeni nazırı olarak uzun bir muddet burada oturmuş ve buranın gelişmesini sağlamış burada vefat ettiğinden dolayıda Hacı nazır koyu denmiştir. Daha onceki ismi olan Artukabat adı da bu tarihten itibaren bir mahallenin adı olarak kalmıştır. Hacı nazır koyu lafzı halk arasında

KAynak
__________________