Başlangıcta parcalanmış Baltık kabileleri tarafından yerleşilen ulke, Mindaugas tarafından 1230'da birleştirildi ve Mindaugas 6 Temmuz 1253'da tac giyerek ilk Litvanya kralı oldu.[3] 1263'te Mindaukas'a karşı yapılan suikastle birlikte; Litvanya Paganları; Haclı seferleri ve Toton Şovalyeleri'nin hedefi haline geldi. Uzun suren mucadelelere rağmen, Litvanya Buyuk Dukalığı hızla Rus Knezlikleri'nin topraklarına doğru genişledi.
14. yuzyılın sonlarına doğru; Belarus, Ukrayna, Polonya'nın bir bolumu ve Rusya dahil Avrupa'nın buyuk bir bolumunu ele geciren Litvanya, Avrupa'nın en buyuk ulkesi haline geldi.[4] Boylece Litvanya Dukalığı, doğu ve batının arasında coklu bir kultur mirasına sahip; doğal sınırlara ulaşmış bir devlet halini aldı. İmparatorlukta var olan dinlere hoşgorulu davranan Litvanyalılar Slav kulturunden bircok ogeyi kendi kulturune kattı, boylece Litvanya dilinde Slav etkisi arttı ve devletin resmî dili Slav kaynaklı Ruthenya Dili olarak kabul edildi.

1385'te, Polonya Kralı Jogaila ile yapılan antlaşmayla iki ulus birleşti. Boylece Pagan Litvanlar Hristiyanlığı kabul etti ve Litvanya-Polonya ulus birliği sağlandı. 1392'de (Gorkemli Vytautas zamanında) Litvanya Dukalığında iki ic savaş cıktı. Buna rağmen Vytautas doneminde ulkenin topraklarının genişlemesi zirve yaptı, devlet kurumsallaşması başladı, ulkede soylular yonetimde soz sahibi haline geldi. 1410'daki Grunwald Savaşı'nda, Polonya ve Litvanya ordularının kurduğu birlik, Toton Şovalyelerine karşı Avrupa'da buyuk bir zafer kazandı.[5][6][7]
Jogaila ve Vytautas oldukten sonra, Litvanya soyluları; Polonya ve Litvanya arasında kurulan birliği bozmak icin, Jagiellon Hanedanı'nı bağımsız bir duk olarak atamak istedi. Bundan sonra, Litvanya kendine Polonya'nın yerine daha yakın bir ortak bulma cabasına girdi. 15. yuzyılın sonlarına doğru, Rus knezliklerinin artan gucu, Litvanlarla Ruslar arasında cıkan Livonya Savaşı'na neden oldu.
1569'da Litvanya-Polonya Birliği yeniden kuruldu. Bu birliktelikle beraber, Litvanya'da ayrı bir ordu, ayrı para ve yasal kanunlar dahil ulusal kurumlar korundu.[8] Ancak bu; Polonya kulturunun, Litvanya kulturune olan: Dil, politika, kultur ve hatta ulusal kimlik etkilerini azaltmadı. 16 ile 17. yuzyılın ortalarına doğru Litvanya ulusal kulturunde: Sanat, eğitim ve toplumsal yapı alanlarında Ronesans'ın etkisi baş gosterip; Protestan reform hareketleri başladı. 1573'te, Polonya kralı ve Litvanya duku serbest secimleri kabul etti. Ulkede artan ozgurluk hareketleri ve baş gosteren anarşi ile birlikte ulkenin dağılması hızlandı.
Kuzey Savaşları doneminde (1655–1661), Litvanya topraklarında ve ekonomisinde buyuk bir İsvec yıkımı başladı. Bu savaşın yaraları tamamen sarılamadan; Litvanya, Buyuk Kuzey Savaşı'da buyuk bir darbe daha aldı (1700–1721). Bu savaşta, veba ve yoksulluk sonucunda ulke halkının yaklaşık %40'ı yaşamını kaybetti.[9] Yabancı gucler -ozellikle Rusya- ulke politikalarında onemli bir aktor haline geldi. Soyluların egemenliğindeki devlette, soyluların halka sunduğu ozgurluk paketleri; dağılmayı engelleyemedi. Sonuc olarak, Litvanya-Polonya Birliği sırayla: 1772, 1792 ve 1795'te Rusya İmparatorluğu, Prusya ve Habsburg Monarşisi tarafından bolundu.
Litvanya topraklarının en buyuk bolumunu Rusya aldı. Bolunmenin ardından 1931'de ve 1863'te cıkan ayaklanmalar başarılı olamadı. Carlık makamlarının tasarladığı bir dizi Panislavist politikayla birlikte, Litvanya'da basın yasağı da dahil olmak uzere, ulkedeki tum eğitim ve kultur etkinlikleri denetim altına alındı. Litvanya Kuzey Kray denilen ve Belarus'u da kapsayan yeni bir yonetim biriminin parcası oldu. Sonrasında, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda, Turklerin yanında ara buluculuk gorevi ustlenen Almanya ile Rusya'nın arası acıldı. Rusya batıdaki potansiyel Alman tehditine karşı batı sınırına kaleler inşaa etmeye başladı. 7 Temmuz 1879'da Rus Carı II. Aleksandr komutasındaki Rus orduları Kaunas Kalesi'nde Almanlara karşı birinci sınıf bir savunma yaptı.[10] Ulkedeki istikrarsızlıktan dolayı; 1868-1914 arasında, yaklaşık 635,000 insan -neredeyse nufusun %20'si- Litvanya'yı terk etti.[11] Aclık ve sefaletin neden olduğu bu goclerin buyuk kısmı ABD'ye oldu. Bu olaylar uzerine, Litvanya'da yaşamayı destekleyen fonlar ve Litvanya bağımsızlığına destek olan orgutler kuruldu.
20. yuzyıl
I. Dunya Savaşı yıllarına gelindiğinde, 16 Şubat 1918'de Litvanya Konseyi (Lietuvos Taryba); Litvanya bağımsızlığını temel alan bir deklarasyon yayınlandı. Bu Litvanya devletinin yeniden kurulması anlamına geliyordu. Litvanya bu yıllarda Almanya ve Polonya ile ulke sınırları konusunda sorunlar yaşadı. Vilnius bolgesi Litvanya'nın geleneksel başkentiydi (Daha sonra yasal olarak da başkent olarak ilan edildi). Vilnius, Polonyalı kumandan Żeligowski's Mutiny tarafından Ocak 1920'de Polonya tarafından işgal edildi ve iki yıl sonra Polonya topraklarına katıldı. Boylece 19 yıl Kaunas ulkenin gecici başkenti gorevini gordu. Polonya'nın Vilnius'u işgali onemli olaylara yol actı, iki ulke arasında; bu işgalle II. Dunya Savaşı arasında hicbir uluslar arası ilişki kurulmadı.
1923'te Klaipėda Ayaklanması sırasında ele gecirien Klaipėda Bolgesi, Mart 1939'te Nazi Almanyası'nın verdiği bir nota uzerine Almanya'ya devredildi. Bu durum ulkenin ulusal cizgideki guclerinin tepkisini cekti, milliyetci politikalar izleyen Antanas Smetona ve Smetona'nın partisi olan Litvanya Ulusal Birlik Hareketi, 1926'da askerin yonetime el koymasından sonra iktidara geldi.

Eylul 1939'da Sovyet guclerinin Doğu Polonya'yı işgaliyle Vilnius yeniden Litvanya'ya bırakıldı.[12] Ancak Litvanya, bu olaydan dokuz ay sonra bağımsızlığını kaybetti. Haziran 1940'da, Kızıl Ordu Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı'na uygun olarak once Litvanya'yı işgal etti ardından ulkeyi ilhak ettiğini acıkladı.[13][14] Bir yıl sonra Almanların Barbarossa HarekÂtı'yla Litvanya Alman işgaline uğradı. Bu işgal sırasında Naziler ve onların Litvanyalı destekcileri tarafından ulkedeki Yahudi varlığının %91'i anlamına gelen 190 bin Yahudi olduruldu.[15]
1944'te Alman Ordusu'nun ukeden cekilmesiyle birikte, Sovyetler Litvanya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ni yeniden kurdu. 1944'ten 1952'ye kadar yaklaşık 100 bin Litvanyalı bağımsızlık yanlısı; Sovyet guclerine karşı gerila savaşı verdi. Rus gucleri tarafından, yaklaşık 30 bin Litvanyalı vatansever ve gerilla olduruldu veya Sibirya'ya surulup sınır dışı edildi. II. Dunya Savaşı'nda Litvanya yaklaşık 780 bin yurttaşını kaybetti.[16]
Rusya'nın 1980'den sonra yururluğe koyduğu perestroyka ve glasnost planları, Litvanya'da Sąjūdis adı verilen reform hareketlerinin ilanına izin verdi; bu hareketer, ulke icinde anti-komunist bir harekete donuştu ve ulke bağımsızlığının temelini oluşturdu. Sovyet kontrolundeki ulkede yapılan genel secimlerin ardından, 11 Mart 1990'da Litvanya'da bağımsızlık genelgesi yayımlandı, boylece Litvanya Sovyet hakimiyetinden kurtulan ilk cumhuriyet oldu. Sovyetler Birliği, bu girişimi; ulkeye ekonomik ambargo uygulayarak bastırmaya calıştı. 13 Ocak 1991'de Vilnius TV Kulesi'ne saldıran Sovyet gucleri, 14 Litvanyalı sivilin olmesine neden oldu.[17]
4 Şubat 1991'de, İzlanda Litvanya'nın bağımsızlığını tanıyan ilk ulke oldu. 1991 Sovyet darbe girişimi sonrasında, Litvanya uluslar arası platformda geniş olcude tanındı ve 17 Eylul 1991'de Birleşmiş Milletler'e katıldı. Sovyet orduları ulkeyi 31 Ağustos 1993'te terk etti. Litvanya bağımsızlığına kavuştuktan sonra, 1994'de NATO uyeliğine aday oldu. Yapılan piyasa duzenlemeleriyle, serbest piyasa ekonomisine gecti. Ulke, 2004 Baharı'nda NATO'ya ve 2007'deyse Avrupa Birliği'ne tam uye oldu.
http://tr.wikipedia.org
__________________