Doğal hÂlde bulunan platin ve platin alaşımlarının varlığı uzun zamandan beri bilinmektedir. Platin, Kristof Kolomb oncesi Amerikan yerlileri tarafından kullanılmışsa da Avrupalıların bu metalden ilk defa soz etmeleri 1557 yılına rastlar: bir İtalyan humanisti olan Julius Sezar Skaliger (1484-1558), Panama ve Meksika arasındaki bir Orta Amerika madeninde bulunan bu gizemli metalden bahsederken onu, "şimdiye dek bilinen hicbir İspanyol sanatıyla ergitilemeyen" olarak tanımlamıştır.

İspanyollar metali ilk olarak Kolombiya'da bulduklarında ona "platina" veya "kucuk gumuş" adını vermişlerdir. Platini gumuş cevherleri icerisinde istenmeyen bir empurite olarak gormuşler ve coğunlukla da atmışlardır.

Platin ilk olarak Antonio de Ulloa ve Don Jorge Juan y Santacilia adlı iki astronom tarafından keşfedilmiştir. Her ikisi de İspanya Kralı V. Felipe tarafından 1735-1745 arasında Peru'daki bir keşif gezisi icin gorevlendirilmişti. Ulloa, platina"yı, New Granada'da (Kolombiya) altınla birlikte bulunan ve işlenemeyen metal olarak tanımladı. Ulloa'nın gemisine donuş yolculuğunda İngilizler tarafından el konuldu ve İngiltere'ye goturuldu. Kendisine iyi davranıldı, hatta Royal Society'ye uye bile yapıldı. Ancak bu bilinmeyen metalden bahsetmesi, hakkında yayın yapması 1748'e kadar yasaklandı. Oysa Charles Wood bu gelişmelerden bağımsız olarak 1741'de metali ayrıştırmıştı.

Uzun yıllar boyunca uzunluk olcusu birimi "metre"nin tanımı, Sevr'deki (Fransa) Bureau International des Poids et Mesures'de bulunan platin-iridyum alaşımından yapılmış bir cubuk uzerindeki iki işaret arasındaki mesafe olarak tanımlanmıştır. Yine aynı şekilde platin-iridyum alaşımından yapılmış bir silindir de kilogram standardı olarak aynı yerde bulunmaktadır. Platin, standard hidrojen elektrodunun tanımında da kullanılmaktadır.


Platin genellikle saf ya da iridyum ile alaşım halinde bulunur. Platin arsenik (sperilit minerali (PtAs2)), Kanada'daki Sudbury cevher yataklarında nikel cevherleriyle bir arada bulunan ana platin kaynağıdır. Daha nadir bulunan sulfurlu minerali kuperit ((Pt,Pd,Ni)S) ise platini, paladyum ve nikel ile birlikte icerir. Kuperit'e genellikle Transvaal'de (Guney Afrika) rastlanır.

Platin daha cok diğer platin grubu metallerle (PGM) birlikte ve Witwatersrand (Guney Afrika), Kolombiya, Ontario, Ural Dağları, ve bazı batı Amerika eyaletlerindeki aluvyal plasiyer cevher yataklarında bulunur.

Platin ticari anlamda Sudbury cevher yataklarındaki nikel cevherlerinin işlenmesi sırasında yan urun olarak elde edilir. Bu cevherlerde platinin yalnızca 0,5 ppm (1 ppm = milyonda bir) mertebesinde bulunması bile platinin ne kadar kıymetli ve işlenmeye değer olduğunun bir gostergesidir.


__________________