Son 30 yılı aşkın suredir, biyoloji ve psikoloji metinlerinde, insanların ic saatinin hayvanlarınkinden farklı calıştığı iddia edilirdi. Ama unlu bilim dergisi Science'da yayınlanan bir rapora gore, bu kitaplarda yazılanlar tamamen yanlış.

İnsanların ic saatleri de aynı diğer hayvanlarınki gibi calışıyor. İnsanlar ile hayvanlar arasında bircok fark olmasına rağmen, zamanı algılama kriterleri bakımından bu iki tur arasında tam anlamıyla bir fark gorulmuyor. Tum diğer canlılar gibi, insan da zamana, uyku duzenine, uyanık kalma suresine, calışmasına ve gunun aydınlık ve karanlık saatlere gore, uyum sağlayabiliyor.

Son araştırmalardan once bilim adamları, bir insanın bir gunu ortalama 25 saat olarak algıladığını ve yaş ilerledikce bu surenin daha da azaldığına inanıyordu. Bu inanc da, yaşlıların gec uyuyup erken uyanmasından kaynaklanıyor.

Amerıka'nın unlu universitesi Harvard'da yapılan son araştırmaların sonucuna gore ise, insanın icgudusel gunu 24 saat 11 dakikadan oluşuyor ve kişiden kişiye gore fazla bir farklılık gostermiyor. Araştırmacılar, sonucların uyku bozuklukları, uzun yolculuklar ve yaşlılıkta karşılaşılan uyuma guclukleri yuzunden değişebileceğini belirtiyor.

Harvard'da yapılan ararştırmaların başındaki Dr. Charles Czeisler, daha onceden yapılan araştırmalarda yanlış sonuclar cıkmasının sebebinin, araştırmalar sırasında oda aydınlatılmasına, araştırma yapılan kişilerin calışırlık durumuna dikkat edilmemesinin olduğunu ifade ediyor.

Harvard Universitesi'nde yapılan deney, 11 genc erkek ve 13 yaşlı kadın ve erkek uzerinde gercekleştirildi. Denekler, 28 saat olarak hesaplandığında 3.5 hafta suren bir zaman biriminde bir laboratuvarda yaşadı. İclerinde bulundukları ortam, hafifce aydınlatıldı ve gorevlilerin zaman ile ilgili bir ipucu vermesi yasaklandı. Bu şartlar altında, insanın ic saati, hicbir etkenden etkilenmiyordu.

Deneklerin hepsi, bu izole edilmiş dunyada da olsa, bir gunu yaklaşık 24 saat olarak algıladı. Gun, en kısa olarak 23 saat 53 dakika olarak, en uzun olarak ise 24 saat 28 dakika olarak algılandı. Genclerin ve yaşlıların zamanı algılaması arasında da bir fark gorulmedi.

Bir gunun belirli bir uzunlukta algılanması, retinanın algıladıkları ve beynin bazı ozellikleri ile ilgili. Gunun belirli bir uzunlukta algılanması, uyuma kalkma duzenine, vucut ısısına ve bazı hormonlara bağlı olarak değişiyor.

Yeni yapılan araştırma sonuclarında, ayrıca kıtalararası yolculuk eden kişilerin ve uzak nakliye calışanlarının uyku duzenlerinin değişik olduğu da ortaya cıktı. Ayrıca bu araştırmalar sonucunda ortaya cıkan ilginc noktalardan biri de calışan insanların haftasonlarında gec uyumasının nedeninin saat anlayışından uzaklaşmış olması.

İnsanların odanın ışığını farkında olmadan acık bırakması bile, onların ic zamanlarından uzaklaştığının belirtisi. Yatağa gec gitmemizi sağlayan ise fizyolojimiz değil. Son araştırmaların sonuclarına gore, erken ya da gec yatmak, gunun ne kadar aydınlık ya da karanlık olduğuna bağlı. Gun ne kadar aydınlık ise, o kadar gec uyuyoruz.
__________________