Karalar gozden kaybolduktan sonra, denizde artık deneysel kurallara dayanılarak yol bulmak ve bunu surdurmek imkÂnsızdı. Bilimsel tekniğe baş vurmak zorunlu olmuştu. Gidilecek mesafe cok uzak oldu mu, dunyanın kuresel yuzeyi duz bir planda gosterilemiyordu. Bu nedenle, gemiciler son care olarak XVI. yuzyıla kadar kullanılacak "Yer yuvarlağı"na baş vurdular; artık geminin bulunduğu yer, enlem ve boylamlara gore belirlenmekteydi.

Bunun icin de X. yuzyılda Araplardan gelme usturlaplar kullanılmakta; bunlarla yıldızların yukseltisi bulunarak kabaca bir enlem-boylam tayini yapılmaktaydı. Ne var ki, boylam hesaplarında birkac dereceye varan hatalar yapıldığından, işler karışıyordu. Gemiciler, bu cocukluk cağındaki yontemlerle kalmış olsalardı, kıyılardan uzaklaşmaya dunyada cesaret edemezlerdi. Ama neyse ki, ellerinde pusula vardı.

"Pusula": İşte bir Cin icadı daha! Isın sulÂlesi zamanında (265-419), Cinliler mıknatıslı bir iğne sayesinde "Guney"i belirleyebiliyorlardı. İğnenin bu ozelliğinden yararlanmak icin 424'te "Mıknatıslı arabalar" yapıldı. Bu arabalar, dikey bir eksen cevresinde donen bir heykel taşımaktaydı. Heykel, icinde gizli bulunan bir mıknatısın etkisiyle hep guneye donuk dururdu.

Cinlilerin kendilerine mal ettikleri bu icadın gercek mucitleri Normanlardır. Bunlar, 874'te İzlanda'yı fethetmişler; 932'de Gronland'ı keşfetmişler ve 1000 yılında -yani Kolomb'dan beş yuzyıl once- Amerika'ya ayak basmışlardı. Pusulaya sahip olmasalardı, bu olağanustu başarılara nasıl ulaşabilirler, acık denizlerde binlerce millik mesafeleri nasıl aşabilirler ve hareket ettikleri noktaya nasıl donebilirlerdi?

Her neyse, Fransa'da pusuladan ilk olarak 1200'de soz edilmeye başlandı. Bunu, 1207'de İngiltere ve 1213'te İzlanda izledi. Pusulanın ilkel bir yapısı vardı o zamanlar. İlk onemli gelişmeyi gercekleştiren Pierre de Maricourt oldu (1269). İğneyi bir mile gecirdikten sonra, bunu bir yanı saydam ve derecelenmiş bir kutunun icine yerleştirdi. Boylece gemicilerin pergeli halini alan bu gerec, artık onlara etkili bir rehber olabilecek; bilinmeyen denizlere acılmalarını ve buyuk keşifler cağını acmalarını sağlayacaktı.


__________________