"Kanlı Noel”, 20 Aralık 1963 tarihinde Kıbrıslı Turkler’e karşı başlatılan silahlı saldırılara verilen isimdir.[1]
Makarios, Anayasaya teklif ettiği 13 maddelik Tadil’in kabul edilmeyeceğini kesin olarak biliyordu. Bu durumda, Kıbrıs Turk halkına karşı girişeceği saldırı neticesinde yaratacağı oldu-bittinin kabul edilmesine uygun bir zamanı beklemiştir. Turkiye’de 2 Aralık 1963′te İnonu’nun istifası sebebiyle Hukumet buhranının mevcut olduğu [2] ve Yunanistan’da Karamanlis partisinin iktidardan duştuğu, Zurih ve Londra Antlaşmaları’nı bir cinayet olarak kabul eden Yorgo Papandreu’nun iktidara geldiği zamanda Turk halkını imhayı ongoren “AKRİTAS Planı”nı [3] tatbik mevkiine koydu. Cok iyi eğitim gormuş 20.000 kişilik EOKA teroristleri; havan topları, bazukalar ve en modern silahlarla donatılmış olarak Yunan Alayı’na mensup askerlerle birlikte Turkler’e karşı saldırıya gectiler. Hazırlanmış olan HarekÂt Planı’na gore Lefkoşa’daki Turkler, 8 saat icinde mağlup edilerek teslim alınacak [4], diğer şehirlerdeki ve koylerdeki Turk halkı da teslim olacaklardı.[5]
20 Aralık 1963 gecesi, Lefkoşa’nın Tahtakale semtinde otomobillere acılan ateş sonucunda Zeki Halil ve Cemaliye Emirali oldurulmuş, [1] bir grup Turk de acılan ateş sonucunda yaralanmıştır. 21 Aralık gunu bu saldırıyı kınamak icin Lefkoşa Turk Lisesi bahcesinde toplanan Turk oğrencileri, EOKA cetesi mensupları tarafından kurşunlanmış ve aynı gun Lefkoşa’daki Ataturk bustune de saldırılmıştır.[6] Bir gun sonra Turkiye Buyukelcilik binası ile Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın ikametgahına ateş acılmış,[7] Lefkoşe’nin Kucuk Kaymaklı semti kuşatma altına alınmışdır. Kanlıdere bolgesinde Turklere karşı saldırı duzenlenmiştir.[1] Akritas Planı artık fiilen uygulamaya konulmuştu.[7]
23-25 Aralık tarihleri arasında, Rum-Yunan askerleri, savunmasız Turk halkına karşı tarihe kara sayfalar hÂline gecmiş bulunan, insanlığa yakışmayacak şekilde cinÂyetler işlemişlerdir. Ornek vermek gerekirse, Lefkoşa Barbarlık Muzesi’nde gorulduğu gibi, silahsız bir ana ile 3 kucuk cocuğunu kurşun yağmuruna tutarak delik deşik ettiklerini, aynı evde sığınmış bulunanları da kurşun yağmuruna tuttuklarını ve olduler diye terk ettiklerini gosterebiliriz.[5]
24 Aralık 1963′te Lefkoşa’nın Kumsal semtinde 11 kişi oldurulmuştur. Bunlardan 4′u Emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan (o donemde 1960 anlaşmalarına gore Kıbrıs’ta gorev yapan 650 kişilik Kıbrıs Turk Kuvvetleri Alayı Komutanlığı’nda gorevli Binbaşı)’ın ailesiydi. İlhan’ın evinin banyo kuvetinde eşi Muruvet İlhan ve cocukları Murat, Kutsi ile Hakan olu olarak bulunmuştur. Ayvasıl’da ise Turklere saldırılar yapıldı.[1]
1963 yılı Kanlı Noel saldırılarının hedefi Lefkoşa’ydı. Rumlar, merkeze hakim olmakla butun Kıbrıs’a hakim olacaklarını sanıyorlardı. Bunun icin de kendilerine en buyuk engel Lefkoşa’ya bağlı Kucuk Kaymaklı kasabası idi. 1960 nufus sayımına gore kasabada 5.126 Turk, 1.133 Rum yaşıyordu. Kasaba onemli bir Turk yerleşme merkezi durumundaydı. Kasaba cevresinde 19 Aralık’tan itibaren faaliyetleri gozlenmeye başlandı. Rum saldırısından şuphelenen Turk Mucahit Teşkilatı’na uye gencler, halkı olası bir saldırıya karşı hazırlamaya calıştı. Rum alayı ve EOKA cetelerine karşı koymaya calışan Turklerin elindeki silahlar 6 piyade tufeği, 5 sten, 2 bren, ceşitli tabancalar, 100 av tufeğinden ibaretti.
Kucuk Kaymaklı’nın dış dunya ile bağlantısı tamamen kesilmişti. 23 Aralık’tan itibaren yeni takviye kuvvetleri alan Rum saldırganların başına EOKA’cı katil Nikos Sampson gecmişti. Diğer yandan Ada’daki Yunan alayı da saldırganlarla birleşmiş ve Rumlar butun guclerini bolgeye teksif etmişti. Makarios’un 22 Aralık gunu Garanti Antlaşmaları’nı tanımadığını ilan etmesi, Rum saldırganlara daha da cesaret vermişti.
Turk direnişciler, 5.000 Turk’un sorumluluğunu uzerlerine almaları nedeniyle bolgeden ayrılmaya karar verdiler ve bunu 24 Aralık gununden başlayarak uygulamaya koydular. 3.000 Turk Hamitkoy’e, 2.000 civarında Turk de Lefkoşa’nın emin bolgelerine gonderildi.
Rum ceteleri, kadın-erkek, genc-ihtiyar demeden Turklere karşı vahşice saldırırken; Turkler, Kucuk Kaymaklı’da bulunan Rum aileleri de kendi korumaları altında Buyuk Kaymaklı’ya gondermişti. Geride kalan 550 kadar yaşlı, kadın ve cocuk Turk topluluğu Rum cetecilerce esir muamelesine tabi tutuldular. Bu arada seksenlik imam Huseyin İğneci ve yatalak 18 yaşındaki oğlu Rumlar tarafından vahşice şehit edildi.[7]
Lefkoşa Turk bolgesi Rumlar tarafından gecit vermez şekilde kuşatma altında idi. O kadar ki Turk mezarlığına gidilemiyor, Girne kapısı yanındaki Mevlana Tekke Bahcesi şehitlik yapılmıştı. Binbaşı Nihat’ın eşi ve cocuklarının korkudan saklandıkları banyo odasındaki kuvet icerisinde acımasızca oldurulmeleri; hasta yatağından sokulup goturulen ve onlardan bir daha haber alınamayan 17 Turk’ten, Başhemşire’nin evindeki oturma odasında, silahsız sinmiş, saklanmış caresizlik icinde kaderini bekleyen iki Turk gencinin, “Turk oldurdum,” diye boburlenebilmek icin makineli tufeklerle taranarak oldurulmesi gibi olaylar Ada’nın her yanında gercekleştiriliyordu.
24 Aralık gunu haber getirmek icin arabaları ile Lapta’dan Girne’ye gitmeyi goze alan İbrahim Nidai ve Şevket Kadır bir turlu koye donmemişler ve onlardan bir turlu haber alınamıyordu. Onların gelişleri geciktice akşam yaklaştıkca endişe ve korkular butun komşuları sardı. Nobetciler nobet yerlerine cok daha endişeli cıktılar. Nobetci sayıları arttırıldı. O gece onlardan hic haber alınamadı. 25 Aralık Saat 13.00, Ankara Radyosu onların muhtemelen Rumlar tarafından kacırıldığını soyledi. Birkac gun sonra onların Ayyorgi kirec ocaklarında yakıldıkları haberi koye bomba gibi duştu. Haberin kaynağı cakıcı Gambır Sodiri idi. Onun Turk cırağı Cakıcı Halil, “Ustam yalan soylemez,” dedi. Bu haberin şoku altında komşular, dehşete kapıldı. 4-5 bin Rum’un ortasında 300-350 Turk ne yapabilirdi! [8]
Bu menfûr cinayetlere karşı Turk Mucahitleri ve Turk halkı, en ilkel silahlarla direnmiş, şehit vermiş, kayıp vermiş; fakat teslim olmamıştır. Makarios, ENOSİS gayesine engel gorduğu Turk halkını imha hareketine girişince, radyo ve TV’yi kontrolu altında tuttuğundan ve Turkiye Buyukelciliği’nin telefonu dÂhil, Turkler’e ait butun telefon irtibatlarını kestiğinden, Kıbrıs Turk halkının feryÂdı, dunyaya duyurulamamıştır. Başpiskopos Makarios, bir din adamına hic yakışmayan bir şekilde;
«Kıbrıs Turk halkı, isyan ettiklerinden dolayı tedip edilmişlerdir.»
diye dunyaya duyurmuştur. Genc-ihtiyar farkı gozetilmeksizin katledilen ve kacırılan Turkler’in marûz kaldıkları feci olaylardan haberdar olan Turkiye Cumhuriyeti Hukumeti, bu cinayet ve katliamlara son vermek icin, Garanti Antlaşması’nın IV. maddesine gore, muştereken mudahale etmek icin İngiltere’ye ve Yunanistan’a başvurmuştur. Fakat be yazık ki, ne İngiltere’den ve ne de Yunanistan’dan olumlu cevap cıkmamıştır.
İngiltere ve Yunanistan’ın bu tutum ve davranışları, Makarios’u daha da cesaretlendirmiş ve arkasında yalnız Yunanistan’ın değil; İngiltere’nin de bulunduğunu gormuştur.
23- 25 Aralık arasında cereyan etmiş olan ve tarihe “Kanlı Noel” olarak gecen bu devrede, tespit edilen şehit sayısı 92, yaralıların sayısı ise 475′ti. Kayıplar ise bilinmiyordu.[5]
“Kanlı Noel”, katliamı sonrası, 8.667 Kıbrıs Turku yaşadığı 103 koyu terk etmişlerdir. 25 Aralık’ta Kıbrıs Turk Kuvvetleri Alayı mevzilere konuşlandırılmış ve Turk Hava Kuvvetleri’nin savaş ucakları Lefkoşa uzerinde uyarı ucuşlarına başlamışlardır.[1]
Makarios’un goruşmelere yanaşmaması ve saldırıların devam etmesi uzerine Turkiye, garantorluk hakkını tek başına kullanmaya karar verdi. 25 Aralık 1963 tarihinde Turk alayı, garnizonundan ayrılarak gerekli mevzilere yerleşti. Bu sırada Turk Hava Kuvvetleri’ne bağlı savaş ucakları da Lefkoşa uzerinde uyarı ucuşlarına başladılar. Diğer yandan, Turk toplumuna karşı acımasız bir şekilde saldırıya gecen Rum Radyosuna cevap vermek ve Turk toplumunun moralini yukseltmek gayesiyle “Bayrak Radyosu” yayına başladı.[7]
26 Aralık gunu Ayvasıl’da 14 gunluk bebeklerden 70′lik ihtiyarlara kadar 21 Turk, toptan katledilerek kendilerine kazdırılan cukurlara, bir kısmı daha canlı iken atılmış ve uzerleri buldozerlerle ortulmuştu. Bu cukurlar, Birleşmiş milletler Barış Gucu’nun gozlemciliğinde 14 Ocak 1964′te acılmıştır.[9] [5]
Nikos Sampson’un anılarını yayınlayan “Eleftheria” gazetesi, 1963 Kanlı Noel’inin gercek sorumlularını gozler onune sermektedir. Makarios hukumetinin, İcişleri Bakanlığı’nın ve uclu karargahın Yunan kanadına mensup subayların emri ile hareket ettiğini acıklayan Nikos Sampson, Kucuk Kaymaklı savaşlarını da “Yunanlıların Balkan Savaşları dışında Turklere karşı elde ettikleri tek zafer” olarak ilan etmiştir.[10] [7]
Kaynaklar
[1] Vikipedia, “Kanlı Noel” maddesi, tr.wikipedia.org/wiki/Kanlı_Noel
[2] Kemal Melek, “The Cyprus Question”, New York, 1967, s.21.
[3] R. R. Denktash, “The Cyrpus Triangle”, London, 1982, s. 180-191; Zaim M. Necatigil, “The Cyprus Conflict”, Nicosia, 1981, s.141-147; H. Fikret Alasya, “The Cyprus Problem”, Nicosia, 1979, s.55-67; Zenon Stavrinides, “The Cyrpus Conflict”, 1975, s.136-143; Ergenekon Yayını, “AKRİTAS Planı”, lefkoşe, 1971; Pierre Oberling, “The Road to Bellapais”, New York, 1982, s.82, 84, 121.
[4] Naney Crawshaw, “The Cyrpus Revolt”, London, 1978, s. 366-367.
[5] * H. Fikret Alasya (K.K.T.C. Cumhurbaşkanı Danışmanı), “Kuzey Kıbrıs Turk Cumhuriyeti Tarihi”, Turk Kulturunu Araştırma Enstitusu, Ankara 1987, s. 31-32.
[6] Aydın Olgun, “Kıbrıs’ın Anatomisi, Dort Devir, Dort Lider”, Ankara 1975, s. 23; Halil Fikret Alasya, “Tarihte Kıbrıs”, s. 221; Pierre Oberling, a.g.e., s. 69.
[7] Guvenlik Kuvvetleri Dergisi, “Kanlı Noel”, Aralık 2005, sayı: 66,
[8] Huseyin Laptalı, “Kanlı Noel’in Ozeti”, 17 Kasım 2005,
[9] “Human Rights in Cyprus”, 1979, s. 93-95, 197-20; Turkiye Milli Talebe Federasyonu, Ankara Universitesi Basımevi, 1964; Pierre Oberling, a.g.e., s. 89-102, 94-95.
[10] TAK, Ozel Sayı: 1/89.
__________________
"Kanlı Noel" in tarihcesi
Tarih0 Mesaj
●44 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Kültür
- Tarih
- "Kanlı Noel" in tarihcesi