HikÂye basit bir şekilde başlıyor; Pennsylvania'da (A.B.D.), 1765'te İrlandalı yoksul bir gocmen ailesinin bir oğlu doğuyor: Robert Fulton... Uc yaşındayken babasını kaybettiği ve annenin bakımına kaldığı icin cok gecmeden koy okulundan ayrılıp calışma hayatına atılmak zorunda kalıyordu. Ama bu gencin resme buyuk yeteneği ve ozellikle eşine az rastlanır bir iradesi, calışma gucu vardı. Yaptığı portreler sahiplerine tıpatıp benziyor ve genc adam tutkusunun ardından taşralı muşterilerini bir yana koyup şansını denemek uzere Washington'a gidiyor.
Şansının yardımını da gormuyor değil. Gunun birinde genc ulusun değerli kişisi Benjamin Franklin'in karşısında buluyor kendini. Delikanlı portreye calışırken, tutkularını bu değerli kişiye acma fırsatını buluyor: Yeteneklerini Avrupa'da sanatın vatanında geliştirebilir, Franklin acaba kendini orada un yapmış bir kişiye, sozgelişi Benjamin West'e tavsiye edemez miydi?
Bir sure sonra onu Londra'da goruyoruz. Perukalı, soylu kişilerin portrelerini yapıyor ve tablolarını Royal Academy'de sergiliyordu. Yaşı daha yirmi altı ve kaderi birden değişiveriyor. Stanhope'nin portresini yaparken unlu mucit onu, sanatını bir yana koyup kendini tekniğe vermesini sağlayacak kadar etkiliyor. Fulton, Stanhope'nin icadının bir puf noktası olduğunu duşunmektedir. Genc Amerikalı paleti, fırcayı bir yana atıp unlu teknikcinin actığı yeni ufuklara doğru koşuyor: Watt makinesi, buharlı gemi...
Kalbi sonsuz bir heyecanla carpıyor. Bu defa West'in şaşkınlık dolu bakışları karşısında cetveli alıp bundan boyle olcekli resimler yapmaya koyuluyor. Kaleminden sırasıyla siper kazma makinesi, mermer kesme cilalama makinesi, kenevir ipliği tezgÂhı, kanallar icin dip tarama gemisi, bir su arkı ve bir kopru tasarısı cıkıyor. 1796'da da ırmak gemiciliğinin geliştirilmesi uzerine bir makale yayımlıyor.
Bu verimlilik İngilizleri şaşırtıyor. Ressam Fulton'u beğenirken Teknisyen Fulton'un karşısında guvensizlik duyuyorlar. Wattların, Murdockların, Arkwrightların ulkesinde, onun vatandaşlarına bir şeyler oğretebileceğin! sanmak ne gorulmemiş curet! Bu soğuk karşılanma Fulton'u hayal kırıklığına uğratıyor ve Fransızlar belki daha anlayışlı olurlar umuduyla Manş'ı geciyor.
Primum vivere... Once karın doymalı. Fırcalarını yeniden eline alıyor ve tabiat manzaraları cizmeye koyuluyor. Parisliler onu iyi karşılıyorlar. Sanatı sayesinde Fulton, Laplace, Monge gibi cağın bilim adamlarıyla tanışma imkÂnını buluyor.
Yıl 1800; Fransa ile İngiltere arasında siyasal gerginlikler baş gosteriyor. Birinci konsul Manş’ın otesine gecmek istiyor, ama İngiliz donanmasından korkuyor. Ne var ki, ote yandan Fulton bu donanmayı yok etme imkÂnlarını getirmiş: Denizaltı ve torpil.
İyice belirtelim; soz konusu sadece bir proje ya da bir model değildir. Fulton'un denizaltısı suyun ustunde yelkenlerle, altındaysa elle işletilen bir manivela aracılığıyla ilerleyen 6.40 m. uzunluğunda bir gemiydi. Balastların icine su doldurmak yoluyla dibe iniyor ve basılmış hava taşıyan bir depo, tayfalara 6 saat yetecek kadar hava sağlıyordu. Gercekten Fulton'un 1801'de Brest'te 7.60 metreye dalan "Neutitis" adlı denizaltısı tam altı saat suyun dibinde kaldı. Torpil de bu deneyler sırasında ortaya cıkmıştı. Arac patlayıcı maddeyle dolu bir keseden ibaret olup askerin kendi elleriyle gidip duşman gemisine saplaması gerekiyordu. Bu sakıncaya rağmen deney yine de buyuk bir heyecan yarattı.
Napolyon da başta olmak uzere resmi makamların kafasızlığına insan bir kere daha şaşmadan edemez. Kim bilir, belki de Fulton'un elinden tutsalar, onu destekleselerdi yine onun sayesinde İngiliz donanmasını cok zayıflatmayı başarabilirlerdi. İngiltere istilÂya uğradı mı, kuşkusuz tarihin akışı değişirdi. Londra Hukumeti bu tehlikeyi sezerek gemi komutanlarını bir denizaltı saldırısına karşı hazır bulunmaları icin uyardı. Ayrıca, Fulton'a da projesini satın almayı teklif etti.
Buyuk Amerikalı, icadının kapsamını Napolyon'un takdir edemediğini sezerek Jouffroy ve Stanhope'nin hayali olan buharlı gemiyi ele almıştı. Fransızın olumlu calışmalarından ve vatandaşı Fitch'in aldığı sonuclardan haberi vardı. Bunlardaki kusurları buldu ve giderebileceğine inandı. Dostlarından birinin, Robert Livingstone'un mali yardımları sayesinde 1803'te ilk buharlı gemisini inşa etti. Bu arac tahtadan yapılmış olup 20-30 m. uzunluğunda, 3.20 m. genişliğindeydi. Cift etkili bir Watt makinesi 3.65 m. capındaki carkı ceviriyordu. 9 Ağustos gunu, akşam saat altıda buharlı gemi Seine ırmağında saatte 4,7 km. hızla dolaştı.
O yıllarda Auxiron ve Fitch olmuşlerdi. Jouffroy markisi de surgunde bulunuyordu. Ne var ki Fulton da halkın guvensizliğini yenmekte otekilerden daha başarılı olamadı. Onlarca icadı eğlenceli bir oyuncaktı, o kadar. Gelecek nasıl olsa yelkenindi. Napolyon belki de donanmasına beklenmedik bir guc verecek olan bu deneylerin surdurulmesini destekleyecek sabrı gosteremedi.
Fulton'un değeri yalnız, Watt'ınkine eşit diyebileceğimiz bir yaratma dehasına sahip oluşunda değildir. Aynı zamanda kotu şansına eşsiz bir kararlılıkla karşı gelmesini bilmiş, yoluna dikilen onyargılar, cıkarlar, kayıtsızlıklar ve kotu niyetli kimselerle, gorulmemiş bir inat ve azimle savaşmıştır.
Fransa ve İngiltere değerini takdir edemediler, oyle mi? 1806'da vatanına donuyor. Ona olan guvenini kaybetmeyen dostu Livingstone'un sayesinde New York'ta Charles Brown' un tersanesinde bu defa gercek bir buharlı yolcu gemisi inşa etmeye koyuluyor. Ve 10 Ağustos 1807'de "Clermont" Hudson'un sularına indiriliyor.
Clermont 40 m. uzunluğunda 3.60 m. genişliğinde ve sualtı derinliği 2 m.'yi bulan bir tekneydi. 4.60 m. capındaki iki carkını iki silindirli, guclu bir Watt makinesi ceviriyordu. Vapur, gazetelerin gunlerden beri alay konusu ettikleri "bu Fulton delisi"ni gormeye gelen kalabalığın onunde demir aldı. Ama gemi rıhtımdan ayrılıp yelken acmadan ve oteki teknelerin arasından, dumencisine uysalca uyarak gecip uzaklaşınca, butun bu alayların sonu geldi. Rıhtımı once bir sessizlik, sonra da cılgın alkışlar kapladı. Fulton zaferi kazanmıştı.
Clermont, Hudson uzerinde, New York-Albany (260 km. uzaklıkta) arasında duzenli seferler yapmaya başlayacağı 7 Ağustos gununde bu 260 km.'lik yolu 32 saatte aldı. iyiden iyiye ağız değiştiren gazetelerin, yeni icadı hararetle ovmelerine rağmen vapura tek yolcu bile binmeye cesaret edememişti. Donuşte ise yalnız bir yolcu bindi ve Fulton adamın altı dolarını buyuk bir heyecanla aldı. Zaferi, cetin bir mucadelenin meyvesi olmuştu, ama kesindi. Kısa zamanda aracların sayısı artmaya başladı. 1811'de Clermont'a uc kardeş daha ekledi ve Fulton-Livingstone Firması başarılara doğru hızla ilerlemeye başladı.
__________________
Matematik / Bilim Robert Fulton
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●47 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Matematik / Bilim Robert Fulton