Bugun Kırklareli'nin ilcesi durumunda olan Babaeski; Bizanslılar doneminde Bulgarophygon adıyla bilinmekteydi.
Babaeski'nin Tarihcesi ve Turizmi
Babaeski'ye Yunanlilar Bulgaros Bulgarlar Phygon Osmanlilar ise Babay-i Atik adini vermislerdir.

Babaeski'nin tarih onceki donemlerle ilgili yapilan arastirmalar yetersizdir. 1936 yilinda Arif Mufid Mansel tarafindan Alpullu hoyuğunde yapilan arastirmalarda kerpic kalintilari ilk tunc cağına ait tek renkli canak ve comlekler bulunmuştur. Bunlarin bir boluu geometrik benekli olup ayni donemde Ege ve Balkan kulturunde de vardir. Macaristan'daki benzerleri "Toce" kulturu adıyla bilinmektedir.

Yore'nin yerli halki Traklar'dir. 1980 yılında Mehmet Ozdoğan tarafindan Kırklareli-Babaeski yolu uzerinde ki Tilki Burnu hoyuğunde yapılan araştirmada son kalkolitik donem keremikleri ile Yunan ve Roma donemlerine ait yapı kalıntıları bulunmuştur.

Roma doneminde tarihsel yollarin Babaeski'den gecmesi burayi onemli bir merkez yapmıştır. Babaeski Bizans doneminde de bu onemini korumuştur. Bizans imparatoru l.Anastasios'un (491-518) yaptırdığı Marmara'dan Karadeniz'e uzanan buyuk liman suru kentin yakınından gecmekte idi. l.Justinianos (527-535) tarafından onarılmış olan surdan gunumuze eser kalmamıştır.

BabaeskiVlll ve Xlll. Yuzyillarda Bizans imparatorluğu'nun Thrake bolgesinde bir istihkam ve piskoposluk merkeziydi. 812'de Bulgar Carı Krum tarafından zaptedilen şehir 1359'da şehzade Murat (l.Murat) tarafından Osmanlı sınırlarına katildiktan sonra "Babay-ı Atik" adını aldı. Once Edirne Merkez Sancaği'na bağli olan Babaeski 1879'da Kırklareli Sancak olunca Kirklareli'ye bağlandı.

1854 yılında kurulan en eski belediyeye sahip olan Babaeski'yi Evliya celebi unlu seyhatnamesinde şoyle anlatmaktadır:
"Madyan oğlu Yanko zamanından beri bayındır bir kale ve buyuk bir şehir idi. Sonra SırpBulgar ve Hersekliler birleşip İstanbul'u yıkmaya giderken bu şehri de yıkmışlardır. Sonra sarı Saltuk Bey Pravadi yakınında vefat edinceeski vasiyeti uzerine cenazesi yedi adet tabuta kanarak herbiri bir tarafa goturulurken Edirne Kralı da "bu adam bizdendir" diye Saltuk'un naaşını getirip Babaeski de gomdurmuştur. İste buna dayanarak kasabaya "Babaeski" denilmiştir.Halki butun vergilerden haric guzel bir mıntıka ve yuzelli akcelik kazadır. Bin altmiş adet bağ ve bahceleribaştan başa kızıl kiremit ortulu alcaklı yuksekli kagir binalari olupyirmi mihraplıdır.";

Evliya celebi Seyhatnamesinde Babaeski'deki mimari eserlerle ilgili olarak ta şunları yazmıştır :
"Şehrin doğu girişinde ve su kenarindaki Ali Paşa Camii medreseimaret han ve dukkanlarin hepsi Semiz Ali Pasa tarafından yaptırılmıştır. Bunlardan baska yedi mescid yedi cocuk mektebi yedi han yuz kadar dukkanbir aşevibir hamamuc adet tekke ve carşi icinde hayat suyu akan bir cesmesi vardır. Ayrıca Saltuk Baba ziyaret yeri ve şeyh Mahmud Şuhudi Turbesi buradadir."

XIX. yuzyilin sonlarında burada yaşayan Hristiyan dinine mensup topluluklar icin Osmanlı hukumetince kilise onarımı ve yapımlarına izin verilmiştir.

Hazine-i Evrak'ta ki mevcut belgelerden 1883 yılında Meryem Ana ve Aya Tanas (Hagios Atanasios) Rum kiliselerinin yanmalarından dolayı yenilenen inşşlarına Natali koyunde Aya Yorgi (H.Georgios) adlı kilise yapımına 1847'de izin verilmiştir. XX. yuzyılın başında altı mahalle ve kırk uc koyden oluşan Babaeski'nin 1919 yılında yapılan bir sayıma gore nufusu 1968 kişiden oluşmakta idi.
__________________