
Evrende canlı ya da cansız butun maddeleri etkileyen değişmez kurallar vardır. İşte bu değişmez kurallar, evrenin de aynı icinde barındırdığı canlılar gibi, kusursuz bir tasarımla yaratıldığını gosteren delillerdir. Bugun daha cok fizikcilerin ilgilendiği bu ipucları, bizlere maddi yaşama ilişkin yasalar olarak sunulur. Kimi insanların "fizik yasaları" olarak goru

Burada sadece evrendeki tasarımın kusursuzluğunu hatırlatacak bir kac ornekle yetineceğiz.
Orneğin su molekulundeki tasarımın onlarca ozelliğinden sadece birini ele alalım: "Suyun akışkanlığı".
Her sıvının farklı bir akışkanlık değeri vardır. Suyun akışkanlığı ise canlıların tam kullanabileceği orandadır. Eğer suyun akışkanlığı daha zayıf olsaydı, yani su daha yoğun bir sıvı olsaydı, bitkilerin kıl inceliğindeki borularının icinde ilerleyemeyecek ve bitki yaşamı icin gerekli maddeleri taşıyamayacaktı.

KUVVETLERİN DENGESİ
Yer cekimi kuvveti bugunkunden daha fazla olsaydı ne olurdu? Koşmak ve hatta yurumek imkÂnsız hale gelirdi. İnsanlar ve hayvanlar tum bu hareketleri gercekleştirmek icin şimdikinden daha cok enerji sarf ederlerdi. Bu durumda başta yeryuzundeki besin kaynakları olmak uzere enerji kaynakları hızla tukenerek yok edilirdi. Ya cekim kuvveti daha zayıf olsaydı? Hafif şeyler yeryuzunde sabit durmayacaktı. Sozgelimi en ufak bir esintide yerden kalkan toz ve kum taneleri saatlerce havada ucuşacaktı. Yağmur damlalarının hızı cok yavaşlayacak, yere inmeden yeniden buharlaşacaklardı. Akarsuların akış hızı yavaşlayacak, bu nedenle onlardan elektrik enerjisi elde edilemeyecekti. Bu ozellik Newton tarafından acıklanan kutlesel cekim kanununa dayanmaktadır: Newton'un kutlesel cekim yasası cisimler birbirinden uzaklaştıkca cekim kuvvetinin azaldığını soyler. Bu yasaya gore iki yıldız arasındaki mesafe 3 katına cıkacak olursa, cekim kuvveti 9 kat azalacaktır. Veya uzaklık yarıya indiğinde yıldızın cekim kuvveti 4 kat artacaktır.
Bu yasa dunyanın, ayın ve gezegenlerin yorungelerinin bugunku gibi olmasını acıklar. Eğer yasa boyle olmayıp da yıldızın cekim kuvveti uzaklık arttıkca daha fazla azalsaydı, gezegenlerin yorungeleri eliptik olmazdı, gezegenler sarmal bir yorunge cizerek guneşe doğru inişe gecerlerdi. Tam tersine daha az olsaydı ise, uzak yıldızların cekim kuvveti guneşinkine baskın cıkar ve dunya guneşten surekli uzaklaşan bir yolculuğa cıkardı. Bunun sonucunda, dunya, ya hızla guneşe yaklaşıp sıcaktan kavrulur ya da guneşten uzaklaşarak uzayın mutlak soğukluğuna savrulup donardı.
Planck Sabiti Farklı Olsaydı?
Gun boyunca ceşitli yollarla farklı enerjilerle karşılaşıyoruz. Bir ateş karşısındayken hissettiğimiz sıcaklık bile aslında cok hassas dengelerde yaratılmıştır.
SURTUNME KUVVETİ
Gunluk hayatta, ozellikle bir şeyleri iterken karşılaştığımız surtunmeyi kimi zaman hep zorluk cıkaran bir kuvvet olarak duşunmuşuzdur. Oysa cisimler ve yuzeyler arasındaki surtunme kuvveti yaratılmamış bir dunya nasıl olurdu? Kalem elinizden kayıp duşecek, kitaplar ve defterler masanın uzerinden kayıp yere duşecek, masa doşeme uzerinde kayıp koşeye carpacaktı, kısacası tum cisimler aynı duzeye gelene kadar her şey kayacak ve yuvarlanacaktı. Surtunmesiz bir dunyada, duğumler cozulecek, civiler ve vidalar yerlerinden cıkacak, arabaların freni tutmayacak, ses asla sonmeyip, bir duvardan otekine yankılanıp duracaktı…
Evrende duzeni sağlayan tum bu fizik yasaları, evrenin de icindeki canlılar gibi tasarlanmış olduğunun kanıtlarıdır. Gercekte fizik yasaları, sadece Allah'ın yaratmış olduğu duzenin insanlar tarafından yapılan bir acıklamasıdır. Evrendeki duzeni sağlayan değişmez kurallar Allah tarafından yaratılmış ve hakkında duşunup Allah'ın ustunluğunu kavramaları ve verdiği nimetlere şukretmeleri icin insanların hizmetine verilmiştir.
Allah'ın yaratmasındaki ustunluk ve duzen ile ilgili daha sayısız ornek verilebilir. Kainatın var edilmesinden bu yana gecen milyarlarca yılda yaratılan her şey Allah'ın ilmiyle ve O'nun hakimiyetinde gercekleşmiştir.
__________________