Sultan İkinci Mahmud'un saltanatıyla birlikte Cırağan'ın daha yoğun olarak kullanıldığını gormekteyiz. Yazlarını burada geciren II. Mahmud, binanın yetersizliğinden dolayı arka tarafa yeni bir mabeyn dairesi daha inşa ettirir. Fakat sadece yazları değil her zaman oturulabilecek buyuklukte bir saray yaptırmayı planlayan II. Mahmud, saltanatının sonlarına doğru bu duşuncesini gercekleştirir. Bu zamana kadar hep kucuk bir kasır ve yalı niteliği taşıyan Cırağan, artık gerek boyutlarıyla ve gerekse işleviyle bir sahil saray niteliğine burunecektir.

Mimarlığını Ebniye-i Hassa Muduru Es-Seyyid Abdulhalim Bey'in yaptığı bu ilk Cırağan Sarayı'nın inşaasına 1834 yılında başlanır. Eski kasır ve koşkler tamamen yıkılarak ortadan kaldırılır. Sultan, sarayın arazisini genişletmek istediğinden yapının hemen yanında bulunan Hanım Kadın Mescidi ile birlikte 1775'te Mısır tuccarlarından Eğribozlu Hacı Mehmed Ağa tarafından yaptırılan mektebi ve civarındaki diğer binaları yıktırır. III. Selim'in cok sevdiği ve himaye ettiği Beşiktaş Mevlevihanesi de yıkılarak bitişikteki Abdi Bey Yalısı'na nakledilir. Oldukca buyuk bir alana yapılan bu ilk Cırağan Sahilsarayı'nın en belirgin ozelliğini teşkil edecek olan cephe sutunları 1837 yılında Marmara Adası'ndan getirilir.

İlk yılan Cırağan Sarayı'nı buyuk bir ozen ve istekle devamlı oturmak amacıyla yaptıran ikinci Mahmud, sarayın bitimini gormeden son nefesini verir (1839). İnşaatın tamamlanması vefatından ancak iki yıl sonra, 1841'de gercekleşebilir.
Sultan Abdulmecid tahta cıktığında, babası II. Mahmud'un yaptırdığı Eski Cırağan Sarayı bitmek uzeredir. İnşaası 1841 yılında tamamlandıktan sonra, saltanatının ilk on dort yılında en yoğun olarak kullandığı saray haline gelir. 1856'da Dolmabahce Sarayı'na gecilinceye kadar, Abdulmecid'in hemen hemen butun cocukları bu sarayda doğmuştur. 1840'da V. Murad, 1842'de II. Abdulhamid ve 1844'de V. Mehmed Reşad Eski Cırağan Sarayı'nda doğup buyumuşlerdir.

Sultan Abdulmecid'in saltanatta olduu yıllarında, Osmanlı Devleti'nin mali duzeni, sonraki donemleri de derinden etkileyecek bir buhran icerisine girmişti. Ozellikle Dolmabahce Sarayı'nın inşaasıyla birlikte Ihlamur Koşkleri'nin yapımı, Goksu Kasrı, Adile ve Fatma Sultan Sarayları'nın inşası, hazinenin buyuk olcude borclanmasına neden olmuştu. Bu arada Eski Cırağan Sarayı yıktırılmış (1857), yerine yeni bir saray yaptırılmak isteniyordu. Sultan Abdulmecid'in Cırağan'da yeni bir saray yaptırma isteği karşısında Sadrazam Ali Paşa'nın hazinenin durumunun musait olmadığını belirtmesi, azline sebep olur. Bunun yanında İngiltere'nin İstanbul Buyukelcisi Lord Stratfort de Redeliffe Canning, padişahın huzuruna cıkıp Cırağan'ın yerine kÂrgir bir saray yaptırmanın guzelliklerinden bahsediyordu. Mali buhran, devleti borclarını odeyemez hale getirir. 1859 yılında yaptırılmakta olan saray ve kasırların inşaatlarında calışan işciler, ucretlerinin odenmemesinden dolayı Dolmabahce Sarayı'nı cevirerek alacaklarını isterler. Bu olay karşısında Sultan Abdulmecid butun saray ve kasır inşatlarını durdurup, kendisine ait dortbin kese altını calışanlara dağıtır.



Kaynak

__________________