Silivri İlcemizin kurulduğu yer, gunumuzdeki Fatih Mahallesinin bulunduğu yerdir. Soz konusu mahallede gunumuzde kale kalıntılarına rastlanılmaktadır.

Yaklaşık 400.000 m² bir alanı cevirmekte olduğu değerlendirilen kale kalıntılarının incelenmesinden; şehrin uc tarafının surlarla cevrildiği, şehrin guney-batıya bakan dorduncu kenarının ise denize baktığı ve yuksek yarlar nedeniyle sura ihtiyac duymadığı anlaşılmaktadır. M.O.VII yuzyılda Yunanlı Komutan Silir tarafından Silimbirya veya Silivria adıyla kurulan Silivri, M.O.440 yılında Yunanlı General Alkibayadis zamanında oldukca gelişmiş, daha sonra Kral Flip zamanında Makedonyalıların eline gecmiş ve nihayet Romalıların istilasına uğramıştır. M.O.440 yıllarında Yunanlı Alkiyados ve Makedonyalı Filip devrinde onemli gelişim sağlayan kent ayrıca, M.S. 383’te Doğu Roma imparatoru olan Arcadius tarafından eşi Aelia Evdoksiya namına imar gormuştur. Doğu Roma İmparatoru Arcadius 395 yılında, karısı Aelia Evdoksiya adına Silivri Kalesini inşa etmiştir.

Bizans İmparatoru Anastasius İstanbul’u Şimal Barbarlarından korumak icin, 507-511 yılları arasında, Silivri’nin 2 km. batısından başlamak uzere Karadeniz’e kadar 60 km uzunluğunda bir sur inşa ettirmiştir ki halen kalıntılarına tesaduf edilmektedir.

Bu donemde kentin etrafındaki duvarlar sağlamlaştırılmış ve kısmen yenilenmiş ve istilalardan korunabilecek bir hale getirilmiştir. Bilahare Osmanlı egemenliğine gecen gunumuz Silivri ve civarındaki topraklar, birinci Balkan Harbi sırasında Bulgarların istilasına uğramış; 16 Kasım 1912’den 30 Mayıs 1913’e kadar Bulgarların elinde kalmıştır.30 Mayıs 1913’de Londra Konferansı neticesi Midye Enez hattı hudut olarak kabul edilmekle birlikte tekrar Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Bu defa, 10 Temmuz 1920’de Sevr anlaşması neticesi Yunan işgaline giren Silivri 1 Kasım 1922’de tekrar Turklere teslim edilmiştir.

Yerleşik nufusun ağılıklı kesimini, 1923–1924 yıllarında mubadele hukumlerine gore Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Yugoslavya ve Arnavutluktan gocle gelen vatandaşlarımız oluşturmaktadır.

Ote yandan son yıllarda Anadolu’dan gelen işci ailelerinin de ağırlıklı olarak yaşadığı bir kent durumuna gelmiştir.



Kaynak

__________________