[IMG]http://img150.**************/img150/3962/udcp8.jpg[/IMG]
Ud Sozcuğunun Etimolojisi ve Ud'un Tarihcesi
Ud kelimesinin aslı Arapca dır: "sarısabır veya odağacı" anlamındaki "el-oud'dan gelir. Baştaki 'el'- kelimesinin, bazı dillerde olup bazılarında olmayan harf-i tarif (belirgin tanım edatı) olduğunu bilen Turkler bu edatı atmış, geriye kalan 'oud' ('eyn, waw, dal) kelimesini de -gırtlak yapıları 'eyn'e uygun olmadığı icin- "ud" şekline sokmuşlardır. Dillerinde tanım edatı olan Batılılarsa, 11-13. yuzyıllar arasındaki Haclı seferleri sırasında tanıyıp Avrupa'ya goturdukleri bu saza, luth (Fr.), lute (İng.), Laute (Alm.), liuto (İtal.), Alaud (İsp.), Luit (Dat.) gibi hep L ile başlayan isimler vermişlerdir. Hatta 'saz yapıcılığı' anlamında bizde de kullanılan 'lutye' kelimesi de yine luth'den yapılmadır (aslı luthier).
Adı Arapca olduğuna gore, ud Arap sazı o halde! Hem cok acele, hem cok yanlış bir hukum bu. Cunku bu sazı ilk defa 7. yy.da Horasan'dan Bağdat'a calışmaya gelen Turk işcilerin elinde gormuş olan Araplar, goğsunun yapılmış olduğu sarısabır ağacından (aloexyion agallocum) dolayı el'-oud adını vermişlerse (Turkler de bu adı aslı olan Kopuz yerine -belki daha kısa oluşu yuzunden- benimsemişlerse) de, saz Turklerin bin yıllık Kopuz'undan başka birşey değildir; nitekim ta Hunlardanberi ozanları ve kopuzcuları olmayan hicbir Turk ordusu yoktu (cahiliyye devri Arapları muzik aleti olarak def ve rababe dedikleri tek telli ilkel bir calgıdan başkasını bilmiyorlardı). Bu gercek de cok once, yuzyılımızın en buyuk iki muzikologu ile, en buyuk edebiyyat tarihcimiz tarafından ortaya konmuştur (bkz. Fuad Koprulu, Turk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar, Ank. Uni. Bas. 1966, s. 207, 209 vdl.; Mahmut Ragıp Gazimihal, Ulkelerde Kopuz ve Tezeneli Sazlarımız, Ank. Uni. Bas. Ank. 1975, s. 64; aynı muellifin Musiki Sozluğu, M.E. Bas. İst. 1961, s. 138, 259, 260; Curt Sachs, The History of Musical Instruments, New York 1940, s. 252). Ud'un Macarcadaki adı 'Kobza'dır ve Turk Kopuzunun biraz değiştirilmişinden ibarettir. Nitekim Dede Korkut'da da yine Kopuz'dan turemiş olan 'kobzaşmak' fiili 'karşılıklı saz calmak' demektir.
Pi-Pa adlı Cinli-Turkistanlı, Barbud adlı İranlı benzerleriyle cağları aşan ud, Kopuz adıyla Asya'dan Anadolu'ya, oradan da ta Rumeliye kadar gelmiş, aynı zamanda musikişinas olan Yunus Emre'nin şiirlerinde dahi kutsal nitelikli yerini almıştır (bkz. M. R. Gazimihal, Ulkelerde Kopuz..., s. 51 vd.). Osmanlı sarayının duğun vd. şenlikleri munasebetiyle yazılan minyaturlu surname'lerde (Surname-i Vehbi, Surname-i Nabi vs.) kopuzun iki değişik boyu olan ud ve şehrud, diğer sazlar arasında on planda gorulmektedir. Tarihci-yazar İ. Hakkı Uzuncarşılı'nın, T. Tarih Kurumu yayını Belleten dergisinin 161. sayısındaki (Aralık 1977) "Osmanlılar Zamanında Saraylarda Musiki Hayatı" adlı makalesinde de, 15 ila 19. yuzyıllarda Osmanlı saraylarında gorevli muzisyenler arasında 'awwad' adı verilen (udi'nin Arapca coğulu) udilerin sayısı, sanatkar isimleri ve aldıkları maaşlarla birlikte verilmiştir.
__________________
UD sozcuğunun Tarihcesi
Tarih0 Mesaj
●46 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Kültür
- Tarih
- UD sozcuğunun Tarihcesi