Bircok kulturde tıbbın ilk hali bitkilerin (Herbalizm) ve hayvani bazı unsurların şifa amaclı kullanılmasına dayanmıştır.Her ne kadar her toplumda tıp veya tıbbî gelenekler ortaya cıkmış olsa da, sistematik bir bicimde gelişim gosteren ve bir ‘meslek’ olmaya doğru gelişen tıp Mısır, Hindistan, Cin, Yunanistan ve İran başta olmak uzere farklı bolgelerde ortaya cıkmıştır. Tıbba bakış, tıbbın uygulanışı ve tıbbın uzerine oturtulduğu kavramsal yapı her bolgede yoğun farklılıklar gostermektedir. Bazı bolgelerde binlerce yıldır uygulanan tıp sistemleri bugun hÂl biyotıbbın yanında kendine yer edinmektedir. Bugunun en yaygın tıbbî sistemi olan modern (biyo)tıp buyuk oranda 18. yuzyılın sonlarında Avrupa bazlı olarak gelişmiştir. 1900’lerin başında kliniksel tıbbın gelişiminin odağını oluşturan ulkeler Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri olmuştur.
Yakın zamanda ikinci bir değişim ve gelişim evresinden gecen modern tıp, bugun sıklıkla kanıt-bazlı tıp (evidence-based medicine) olarak anılan akımla birlikte bilimsel metodu ve kuresel bilgi bilimini kullanarak belirli bir konu hakkındaki tum kanıtı toparlayıp bundan standart protokollerin geliştirilmesi onem kazanmıştır. Bu bağlamda ozelikle meta-analiz (meta-analysis) ve rasgele kontrollu deneyler (random controlled trial) onemlidir. Bununla birlikte, kanıt-bazlı tıbba da eleştiriler gelmiş ozellikle kullandığı metotların ceşitli sınırlamaları ve olası kavramsal hataları one surulmuştur; orneğin bir meta-analizde sadece yayımlanmış makalelerin ‘kanıt’ olarak masaya yatırılacağı boylece negatif sonuclar elde edilmiş, yani başarısızlığa uğramış, fakat doğru bir sonuca ulaşabilmek icin onem taşıyabilecek yayımlanmamış makalelerin ‘kanıt’ icerisinde yer almamasının yaratacağı sistematik hatalar gibi.
Genetik ve molekuler biyolojideki gelişmeler sosyal acıdan tıpta farklı bir bakış acısının ve farklı akımların oluşmasını sağlarken, meslekî olarak da tıpta farklı etkileşimlere yol acmıştır.






Wikipedia
__________________