PETROL ve PETROL ENERJİSİ
PETROL sozcuğu, Latince'de "kaya" anlamına gelen petra ve "yağ" anlamına gelen oleum sozcuklerinden turetilmiştir. Gunumuzde petrol ve petrol urunleri buyuk onem taşır. Benzin, gazyağı, mazot, fueloil (yağyakıt), makine yağı, bitum ve parafin mumu cok bilinen petrol urunleridir. Benzin otomobillerde; gazyağı gaz lambalarında, bazı ısıtma aygıtlarında ve jet ucaklarının motorlarında; mazot (dizel yakıtı da denir) otobus, kamyon ve gemilerdeki dizel motorlarında kullanılır. Buharlı gemilerin kazanlarında buhar uretilmesinde; celik, cam, seramik gibi maddelerin uretiminde kullanılan bazı sanayi fırınlarında ve bazı binaların ısıtma sistemlerinde fueloil yakılır. Makinelerin duzgun ve rahat calışabilmesi icin ince ya da kalın makine yağlarına (en kalınlarına gres denir) gereksinim vardır. Bitumden, asfalt ve yalıtım malzemesi uretiminde yararlanılır.
Petrol binlerce yıl boyunca basit bir bicimde kullanıldı. Babilliler yol doşerken ve bağlayıcı madde olarak bitumden, Romalılar yolları icin Sicilya'dan getirttikleri asfalttan yararlanırlardı. Eski Cinliler, tuz uretmek icin tuzlu suyun ısıtılmasında doğal gaz kullandılar. İtalya, Almanya, Kuzey Amerika ve Birmanya'da ham petrolun tedavi edici ozellikleri olduğuna inanılırdı.
Gazyağı ve Parafin
1850'de İskocyalı bilim adamı James Young, şeyl denen bir kayactan gazyağı elde etmenin yontemini buldu. Young, gazyağının lambalarda bitkisel yağ ya da balina yağı yerine kullanılabileceğini gosterdi. Kimyadaki adı kerozen olan gazyağının başlıca iki turu vardır. Bunlardan birincisi gaz lambalarında, gaz sobalarında ve ısıtıcılarda; daha ucucu olan ikinci turu ise, bazı traktorlerin ve kucuk balıkcı teknelerinin motorlarında yakıt olarak kullanılır. Jet ucaklarının motorlarında kullanılan gazyağı ikinci turdendir.
Gazyağına İngiltere'de parafin denir. Ama parafin aslında petrolden elde edilen, mum, cila, su gecirmez karton ve kağıt yapımında kullanılan yarı saydam, sert bir mumdur. Acık renkli, kalın bir yağ olan ve ilac olarak kullanılan vazelin (kimyadaki adı petrolatum) de bir başka petrol urunudur.
Ham Petrolun Keşfi
19. yuzyılın ortalarına kadar ham petrol, doğal olarak yuzeye sızdığı yerlerde oluşturduğu birikintilerden toplanırdı. Hayvanların su ictiği kaynaklara ya da tuzlu su cıkarmak icin acılan kuyulara sızdığı icin de coğu zaman can sıkıcı, istenmeyen bir madde olarak gorulurdu. 1850 dolaylarında ABD'de A.C.Ferris ve onun ardından S.M.Kier, petrolun lamba yağı olarak kullanılmasına yonelik ilk calışmaları başlattılar. Daha sonra New York'lu iki avukat, George Bissell ve Jonathan Eveleth, Pennsylvania'da bir petrol arama şirketi kurdular ve emekli bir demiryolu muteahhiti olan Edwin L. Drake'i, Pennsylvania'daki kucuk Titusville kasabası yakınlarında petrol kuyusu acmakla gorevlendirdiler.
Drake 27 Ağustos 1859'da 21 metre derinde petrole rastladı. Cok gecmeden gunde sekiz varil, sonra da 20 varil petrol cıkarmaya başladı. Petrol, balina avlamak gibi riskli bir işten daha guvenilir ve daha ucuz bir lamba yağı kaynağı olduğu icin hazır bir pazar buldu. Artık petrole hucum ve petrol cağı başlamıştı.
Petrolun Oluşumu ve Bulunması
Petrol denizlerdeki bitki ve hayvanların oldukten sonraki kalıntılardan oluşmuştur. Bu kalıntılar deniz yatağında milyonlarca yıl boyunca curumuş ve geriye yalnızca yağlı maddeler kalmıştır. Yağlı maddeler camur altında kalmış ve zamanla camur sıkışıp kayac katmanlarına, alttaki yağlı maddelerde de petrol ve gaza donuşmuştur. Yerkabuğundaki altust oluşlar bazen denizlerin kara parcaları haline gelmesine ve petrol iceren kayacların da binlerce metre derine gomulmesine yol acmıştır.
Coğunlukla petrol oluştuğu yerden başka yerlere taşınmıştır. Bazen kayaclardaki gozeneklerden sızıp kilometrelerce derinden yuzeye cıkmış ve burada buharlaşmış (gaz haline donuşmuş), geriye bir bitum ya da zift birikintisi kalmıştır. Coğu kez de gozeneksiz, sert kayaclarla karşılaşmış ve buralarda toplanmıştır. Bulunan petrol yatakları bu tur kayacların petrolu tutmasıyla oluşmuştur. Bu yataklarda, sungerin su emmesi gibi, gozenekli kayacların emdiği petrolun ustu kubbe bicimli, sert ve gozeneksiz kayaclarla ortulmuştur. Ama bu kayaclar ile petrol arasında genellikle bir doğal gaz katmanı, petrolun altında da coğu kez eski denizden arta kalan tuzlu su bulunur.
Belirli bir yerde petrol bulunup bulunmadığı ancak sondajla (delmeyle) anlaşılabilir; ama jeologlar yerkabuğuna ilişkin bilgilerden yararlanarak petrol bulunma olasılığı olan yerleri onceden belirleyebilirler. Coğu zaman hava fotoğraflarından cıkarılan haritaları inceleyen jeologlar, petrol acısından umut verici olan alanları secerler ve daha sonra bu alanlar karadan taranır. Kayac ve bitki ortusu incelenir, sondaj yoluyla sağlanan yer altı kayac ornekleri getirilip laboratuarda cozumlenir. Jeologlar yeraltı kayaclarının konum, derinlik, sertlik gibi ozelliklerini ve hatta turunu belirleyebilmek icin ozel aygıtlardan ve bu aygıtlara dayalı olarak geliştirilmiş bilimsel arama yontemlerinden yararlanırlar. Ama butun bu calışmalar yapılmış olsa da, acılacak kuyudan petrol cıkacağı gene de kesin değildir.
Petrol Kuyuları, Boru hatları ve Tankerler
Gunumuzde pek cok petrol kuyusu, marangozların delik delmek icin kullandıkları doner matkap uclarına benzeyen uclarla delinip acılır; aradaki fark, petrol icin kullanılanların cok daha buyuk olmasıdır. Matkap ucu, sondaj kulesi ya da delme kulesi denen yuksek bir kuleden, tel halatlara bağlanarak sarkıtılan delme borusunun ucuna takılır. Delme borusu kule tabanındaki doner tabladan gecer. Bu boru makine gucuyle, coğu zaman bir dizel motoruyla dondurulur; ama son olarak geliştirilen turbo sondaj tekniğinde elektrik motorlarından yararlanılmaktadır. Delik derinleştikce, delme borularına yenileri takılır. Delme borusundan aşağı yapay bir camur pompalanır; bu camur surekli olarak matkap ucunun deliklerinden dışarı puskurur ve delinen deliğin yanlarından yukarıya geri doner. Bu camur yalnızca matkap ucuna sıvanan kayac parcacıklarını temizlemekle kalmaz, ucun yağlanmasını ve soğumasını da sağlar; ayrıca, taşıdığı basınc acılan deliğin duvarlarının ice doğru cokmesini onler. Daha sonra deliğe celik borudan bir koruyucu kılıf gecirilir ve cimentolanır. Cok derin deliklerde, kılıf capı tepede yaklaşık 45 santimetreyken dipte yaklaşık 10 santimetreye duşer.
Gerekli dikkat gosterilmezse, matkap ucu petrole ulaştığında petrol şiddetle dışarı fışkırabilir, boylece boşa akabilir ve yangın tehlikesi doğurabilir. Bunu onlemek ve petrolu aşağı doğru bastırabilmek icin ağır sondaj camuru kullanılır; ayrıca bir valf ve boru sisteminin yardımıyla da basıncın yavaş serbest bırakılması sağlanabilir. Eğer doğal basınc petrolu yuzeye cıkaracak kadar guclu değilse, petrol ya pompalanarak ya da yuksek basınclı gaz basılarak dışarı cıkarılır. İkinci yonteme "gazla yukseltme" denir.
Buyuk miktarlarda petrolu karadan taşımak icin boru hatlarından yararlanılır. Celikten yapılan boruların capları 15 cm ile 2 metre arasında olabilir. Boru hatları vadileri aşabilir, dağlara tırmanabilir ve ırmak yataklarının altından gecebilir.
Petrolu denizden taşımak icin tanker denen gemiler kullanılır. Bunlar ozel olarak tasarımlanmış teknelerdir; tankerlerin makineleri kıcta (geminin arka ucunda) bulunur. Teknenin cok buyuk bir bolumu petrol bolmelerine ayrılmıştır. Buyuk tankerler petrolu kucuklerden daha ucuza taşır. Gunumuzde 550.000 tonluk tankerler yapılınca bunların yanaşabileceği uygun iskele bulmak bir sorun olmuştur. Bu tur tankerler limanı kullanmak yerine, derin sulardaki yuzer şamandıraların yanına demir atar; yukleme ve boşaltmayı da şamandıralardan başlayıp deniz yatağından kıyıdaki depolama tanklarına giden boru hatları aracılığıyla
Petrolun Arıtılması
Ham petrol, rafineri denen arıtma tesislerinde benzin ve gazyağı gibi petrol urunlerine ayrılır. Bu değişik urunler farklı sıcaklıklarda kaynayıp buharlaşır; bu ozellikten yararlanılarak, ayrımsal damıtma denen yontemle bu urunler ham petrolden ayrılabilir. Ham petrol ısıtılır, bir sıvı ve buhar (gaz) karışımı halinde, ayırma kulesi denen celik bir kuleye pompalanır. Sıvı bolum kulenin dibinde toplanır, fueloil ve bitum gibi urunler haline gelir. Buharlar kulede yukselir ve yukseldikce de soğur. Once mazot gibi daha ağır urunler sıvılaşır ve bunlar kulenin değişik duzeylerindeki tepsilerden cekilip alınır. Benzin buharları kulenin tepesine kadar yukselir ve buradan alınarak sıvılaştırılır.
Damıtma, arıtmanın birinci aşamasıdır. Ham petrol rafineride, değişik urunlerin istenen miktarlarda elde edilebilmesine olanak verecek bicimde işlenebilmelidir. Yuksek sıcaklıklarda gercekleştirilen bir işlem olan "kraking" (parcalama), ağır urunleri daha hafif bileşenlerine ayırır ve boylece elde edilen benzin miktarı artar. Butun maddeler molekullerden, molekuller de atomlardan oluşur. Petrol hidrokarbon molekullerinden, yani hidrojen ve karbon elementlerinin atomlarından oluşur; ama butun petrol molekullerinde aynı sayıda atom bulunmaz. Orneğin, fueloil molekullerinde gazyağı molekullerinden daha cok hidrojen ve karbon atomu vardır ve bu yuzden fueloil molekulleri gazyağı molekullerinden daha ağırdır. Kraking işleminde, buyuk taşların parcalanıp cakıl haline getirilmesi gibi molekullerin bazıları da ısı ve basıncın etkisiyle parcalanır ve daha hafif molekuller elde edilir.
"Reforming" (duzeltim) işlemi ise arıtma surecinin en onemli aşamasıdır. Bu, yuksek sıcaklık ve basıncta gercekleştirilen, molekullerin buyukluklerinden cok bicimlerini değiştirmeye yonelik bir işlemdir. Bu işlemle hidrokarbon zincirlerinin bicimi değiştirilir ve bunlar "aroma tik" bileşikler denen benzen halkalı bileşiklere donuşturulur. Ustun nitelikli benzin bu aşamada elde edilir.
Orneğin, ABD'de bir varil ham petrolden 63 litre benzin, 22 litre ağır fueloil elde edilir; oysa Ortadoğu'da bir varil petrol ancak 31 litre benzin, buna karşılık 63 litre fueloil verir. Petrol ya 159 litre eşdeğerindeki "varil" ya da ozellikle deniz yoluyla taşındığında "artık ton" (1.016 kg) ve "metrik ton" la (1.000 kg) olculur.
Daha az bilinen petrol urunlerinin şaşırtıcı kullanım alanları vardır. Mumlarda ve cilalarda petrol mumu (parafin mumu) bulunur; parfumler, kozmetikler ve hatta peynirin bozulmasını onleyen bazı maddeler petrol yağlarından hazırlanır. Boceklere karşı kullanılan ilaclarda başka petrol yağları vardır. Etilen (domatesleri yapay olarak olgunlaştırmak icin de bu madde kullanılır) ve yapay ipek ya da tırnak cilası yapımında kullanılan aseton gibi urunler arıtma işleminden elde edilen gazlardan uretilir. Yapay kaucuk, plastikler ve sıvı deterjan yapımında kullanılan başlıca kimyasal maddeler de gene petrol urunudur. Pek cok ilac ve boya, hatta sakız ve guclu patlayıcılar gibi maddeler de petrol urunleri icerebilir. Petrol gazları soğutularak ve sıkıştırılarak sıvılaştırılabilir; tuplere doldurularak pazarlanan bu tur propan ve butan gibi gazlar coğunlukla mutfaklarda ve aydınlatma amacıyla kullanılır.
Doğal Gaz
Pek cok ulkede karada ya da deniz yatağında acılmış petrol kuyularından elde edilen doğal gaz boru hatlarıyla kentlere taşınır; fabrikalarda, evlerde, ısıtma ve aydınlatma amacıyla kullanılır. Ham petrolden ayrılan gaz, işlenerek cok kolay alev alan buharlardan arıtılır. Doğal gazın coğu bataklık gazı olarak da adlandırılan metandır. Metan, petrol ve komurle birlikte bulunur; ama bazen tek başına da oluşur. 19. yuzyılın başlarında ABD'de keşfedilen doğal gaz kuyularına "yanar kaynak" denirdi. Petrol arayıcıları onceleri, basıncın etkisiyle petrolun yuzeye cıkmasını sağlayan doğal gaza onem vermediler. Yuzeyde petrolden ayrılan gaz bir boruya alınarak borunun ucunda dev bir meşale gibi yakılırdı. Yalnızca gaz cıkan kuyular ise tutuşturulur ve yıllarca kendi kendine yanmaya bırakırdı. Ama 1870'lerde ABD'de bu gazdan yararlanmaya yonelik calışmalar başlatıldı ve doğal gazın boru şebekesiyle evlere dağıtılması sağlandı.
Doğal gaz genellikle yuzeyden binlerce metre derinde, kumtaşı gibi gozenekli bir kayac katmanınca tutulmuş olarak bulunur; bu katman, gaz gecirmeyen ve bu ozelliğiyle de doğal gazın kacmasını onleyen bir başka kayac katmanıyla ortuludur. Doğal gaz aramaları petrol aramalarına benzer bicimde yurutulur. İngiltere’de doğal gaz aramaları 1930'larda başladı. 1950'lerde İskocya'da Edinburgh yakınlarında ve Yorkshire'da kucuk yataklar bulundu.
Kuzey Denizi'nde doğal gaz aranmasına 1964'te izin verildi. Petrol şirketleri bolgeye dev sondaj platformları gonderdiler ve sonucta İngiltere'nin doğu kıyısı acıklarında zengin gaz yatakları keşfedildi. Bulunan yataklar İngiltere'nin gaz talebini karşılayacak kadar buyuktu. Doğal gaz, deniz yatağına doşenen boru hatlarıyla kuyulardan kıyıya taşındı ve oradan da yeni bir boru şebekesiyle butun ulkeye dağıtıldı. Kuzey Denizi'nde yurutulen calışmalarda kotu hava koşullarının etkisiyle sık sık buyuk tehlikelerle karşılaşıldığı ve sondaj aygıtlarının yitirildiği oldu.
En buyuk doğal gaz ureticileri ABD ve SSCB'dir. Yapımına 1967'de başlanan bir boru hattı doğal gazı gunumuzde Sibirya'dan Urallar'a ve SSCB'nin batı kesimlerine, oradan da Turkiye'ye taşımaktadır. Hollanda, Kuzey Denizi'ndeki yataklardan Almanya Federal Cumhuriyeti, Belcika ve Fransa'ya gaz satmaktadır.
1980'lerin sonlarında ceşitli ulkelerdeki şirketler curuyen cop yığınlarından cıkan metan gazından elde ettikleri enerjiden yararlanarak elektrik uretmeye başladılar ve bunda başarılı da oldular.
Petrol Kaynakları
Buyuk petrol yatakları birkac ulkede toplanmıştır. En buyuk petrol ureticisi SSCB'dir; dunya uretiminin neredeyse beşte biri bu ulkede gercekleştirilir. ABD (dunyanın en cok petrol satın alan ulkesi) ve Suudi Arabistan (dunyanın en cok petrol satan ulkesi) petrol ureticisi ulkeler arasında ikinci ve ucuncu sırada yer alırlar.
Dunyanın bilinen en buyuk petrol rezervleri Ortadoğu'dadır. Suudi Arabistan, İran, Irak, Kuveyt, Katar ve Abu Dabi buyuk petrol ureticileridir. Bu ulkelerle birlikte Nijerya, Libya, Cezayir, Endonezya, Ekvator, Gabon ve Venezuella, petrol satış fiyatlarını ortaklaşa belirleyebilmek icin Petrol İhrac Eden Ulkeler Orgutu'nu (OPEC) kurmuşlardır.
Ulkeleri cevreleyen kıta sahanlıklarında da, orneğin Kuzey Denizi'nin İngiltere ve Norvec'e ait kesimlerinde petrol sondajları yapılmaktadır.
Dunyanın gorunur petrol rezervi yaklaşık 666 milyar varil kadardır; bunun yarıdan coğu Ortadoğu'dadır. Bu, yerin altından cıkarılabileceği bilinen petrol miktarıdır. Coğu petrol yatağı keşfedilmeyi beklemektedir. Teknoloji ilerledikce, cok derin sular altındaki petrolu cıkarmanın, ABD'deki şeyl cokellerinde ve Kanada'daki bitumlu kumlarda hap solmuş petrolu elde etmenin ve belki de bugunku petrol alanlarından daha cok petrol cıkarmanın yolu bulunabilecektir. Gunumuzde uygulanan yontemler, petrolun coğunun yeraltında bırakılmasını zorunlu kılmaktadır.
Turkiye'de Petrol ve Doğal Gaz
19. yuzyılda Osmanlı Devleti'nin sınırları icinde yer alan Musul ve Bağdat vilayetlerinde ham petrol sızıntısına rastlanan bazı alanlar olduğu biliniyordu. Bu yuzyıl sonlarında bir yabancı şirket Turkiye'de ilk kez petrol arama sondajı yaptı. İskenderun cevresinde yapılan sondajlarda doğal gaza rastlandı. Bir başka yabancı şirketin 1900'de Trakya'daki Murefte yoresinde yaptığı sondajda petrol bulundu. Ama cıkan petrol miktarı cok az olduğundan bir sure sonra kuyular kapatıldı.
Doğu Anadolu Bolgesi'ni uzun yıllar işgalleri altında tutan Ruslar, I. Dunya Savaşı sırasında Erzurum ve Erzincan yorelerinde yapılan bazı sondajlarda petrole rastladılar. I. Dunya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti Irak'taki geniş ham petrol alanlarını yitirdi. Turkiye bu zengin petrol alanlarında hakkı olduğunu ileri surdu. 1926'da imzalanan bir antlaşmayla Turkiye, Irak'ın elde edeceği petrol gelirinin yuzde 10'unun 25 yıl sureyle kendisine verilmesi karşılığında bu topraklardan vazgecti.
Turkiye'deki cevher yataklarının araştırılması ve saptanması amacıyla kurulan Maden Tetkik ve Arama Enstitusu (MTA), 1940'ta Siirt ilinin Raman Dağı yoresinde ve 1945'te Garzan yoresinde verimli ham petrol yatakları buldu. Daha sonra MTA'nın gorevini devralan Turkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Siirt ilinde bircok kuyu acarak uretim yaptı. Arama ve uretim izni alan bazı yabancı petrol şirketleri de Adana, Adıyaman, Diyarbakır ve Siirt'te verimli yataklar buldular. Turkiye'nin ham petrol uretimi 1950'de 18.000 ton, 1960'ta da 375.000 tondu. Bu yıllardan once Turkiye, benzin ve gaz gibi petrol urunleri gereksinmesini yurtdışından satın alarak karşılıyordu. 1955'te Siirt ilinde Batman (bugun Batman ilinde), 1961'de Kocaeli ilinde İPRAŞ, 1962'de İcel ilinde ATAŞ, 1972'de İzmir ilinde Aliağa ve 1987'de de Ankara ilinde Orta Anadolu (bugun Kırıkkale ilinde) rafinerilerinin yapılması, Turkiye'yi onemli miktarda ham petrol satın alan ve gereksinmesi olan petrol urunlerini kendi rafinerilerinde işleyerek elde eden bir ulke durumuna getirdi. Rafinerilerinin yıllık ham petrol işleme kapasitesi 30 milyon tondan cok olan Turkiye, 2.5 milyon ton kadar ham petrol uretmektedir ve 20 milyon tondan cok ham petrol satın almaktadır.
1986'da acıklanan bilgilere gore Turkiye'de saptanan uretilebilir durumdaki ham petrol rezervlerinin kalan miktarı yaklaşık 21 milyon tondur. Bu uretilebilir rezervin yuzde 59'u yabancı petrol şirketlerinin elindedir. Yabancı petrol şirketlerinden başlıcalar Mobil ve Shell'dir. Irak, Kerkuk'te urettiği ham petrolun bir bolumunu boru hattıyla Adana ilindeki Yumurtalık limanına pompalar. Bu ham petrolun bir bolumu Turkiye'deki rafinerilerde işlenir. Guneydoğu Anadolu Bolgesi'nde uretilen ham petrolun bir bolumunu İskenderun Korfezi'ne, Batman Rafinerisi'nde işlenemeyen petrolu oteki rafinerilere taşımak ve Irak'tan gelen petrolu değerlendirmek amacıyla bazı başka boru hatları da yapılmıştır. Bunlar Batman-Dortyol, Şelmo-Batman ve Yumurtalık-Kırıkkale boru hatlarıdır. 1987'de Turkiye'deki rafinerilerde işlenerek elde edilen başlıca petrol urunlerinin yaklaşık miktarları şoyleydi: 2.5 milyon ton benzin, 760 bin ton jet yakıtı, 6.5 milyon ton mazot, 8 milyon ton fueloil ve 390 bin ton gazyağı.
Turkiye'de petrol urunlerinin kullanıldığı bazı termik santraller da vardır. Bunlar Aliağa, Ambarlı, Bornova, Hopa, ve Seydişehir santralılarıdır.
Turkiye'nin başlıca doğal gaz kaynakları Marmara Bolgesi'nin Trakya kesimi ile Guneydoğu Anadolu Bolgesi'ndedir. Cevre kirlenmesine yol acmayan temiz bir yakıt olan doğalgaz yataklarının araştırılması calışmalarına Turkiye'de 1960'larda başlandı. 1974'te TPAO'nun yaptığı sondajlar sırasında Hamitabat'ta verimli doğal gaz yataklarına rastlandı. Dunya doğal gaz rezervlerinin cok kucuk bir bolumu ulkemizdedir. Bu rezervlerin en buyuk bolumu Hamitabat'tadır. Burada yapılan uretim sonucunda elde edilen doğal gaz, bir termik santral ile bazı fabrikalarda yakıt olarak kullanılmaktadır. Hamitabat'tan gecen SSCB-Turkiye Doğal Gaz Boru hattı, Bulgaristan sınırından Ankara'ya kadar uzanır. Doğal gazın boru hattıyla ulaştığı yorelerdeki konutlar ile sanayi kuruluşlarında cevreyi surekli kirleten oteki yakıtların yerini alması tasarlanmıştır. Ankara kentindeki konutlara ulaştırılan doğal gazın İstanbul'da da kullanıma sunulması icin calışmalar surdurulmektedir.
Petrolun yol acacağı zararlar
Petrol enerjisi yerine guneş enerjisini savunanların "romantik cevreciler" değil "gercek cevreciler" olduğunu soyleyen Keskin şu uyarıda bulundu:
* Petrol şirketlerinin Dunya Bankası ve İhracat Kredi Ajansları aracılığıyla hukumetlerce desteklenen yatırım planlarının tumu, Kazakistan ve Azerbaycan'da gercekleştirilirse, atmosfere karbondioksit yayılımı buyuk olcude artacak ve kuresel ısınma daha tehlikeli bir boyuta gelecek.
* İstanbul Boğazı dunyanın en tehlikeli su yollarından birisi. Buna rağmen, Hazar Bolgesi'nden batı ulkelerinin tuketici pazarlarına giden ağır petrol tankeri trafiğini taşıyor. Bu nedenle burası suregelen petrol bağımlılığımızı sorgulamak icin cok uygun bir nokta.
* Hukumetler yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği yatırımlarını ihmal ederken, fosil yakıtlar ve nukleer enerji, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi hukumetlerden hala her yıl 250-300 milyar subvansiyon alıyor.
__________________
Jeoloji / Jeofizik PETROL ve PETROL ENERJİSİ
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●57 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Jeoloji / Jeofizik PETROL ve PETROL ENERJİSİ