[B]1. GİRİŞ
70’li yılların ortalarında ruzgar ve dalga enerjisi, biomas ve guneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının araştırılması icin yapılan butun calışmalara rağmen, komur dunyanın bir numaralı yakıtı olarak giderek azalan ve pahalılaşan petrolun yerini alabilecek en kuvvetli aday olma ozelliğini her zaman korumuştur. Kaynaklarının cok ceşitli ve buyuk olmasının yanı sıra diğer yakıtlara kıyasla daha ucuz olması nedeniyle komur uzun vadede onemli avantajlara sahiptir. İkinci Dunya Savaşı’nı izleyen yıllarda komur talebinde meydana gelen duşuşten sonra komure yeniden onem verilmeye başlanması, komurle ilgili ceşitli araştırmalar yapılmasına yol acmıştır. Bunların en onemlilerinden biri de kısaca WOCOL diye bilinen “Dunya Komur Araştırmasıdır”. Soz konusu araştırmaya gore bu yuzyılın sonlarına doğru komur talebinde cok buyuk bir artış olacaktır.
Son yıllarda ekonomide meydana gelen durgunluk ile enerji tasarrufu ve sanayideki yapısal değişiklikler sonucunda enerji talebinde eğilimlerinde de değişiklikler olmuştur. Dolayısıyla gecici etkileri kalıcı etkilerden ayırt etmek son derece zorlaşmıştır. Yine de 1970’li yılların ortalarında komur kullanımının arttırılması gerektiği yolunda one surulen goruşler hala gecerliliğini korumaktadır. Komur sanayiindeki gelişme sadece son iki yıldır durgunluğa gore değil de daha uzun bir perspektif icinde ele alınacak olursa, geleceğe iyimser gozlerle bakmaya devam edebilir.
2. KOMURUN OLUŞUMU
Yerkabuğu icinde oluşan komur, cok buyuk bir enerji kaynağıdır. 320 milyon yıl once yeryuzunde ilk bitkilerin gelişmesinden kısa sure sonra, komur damarları oluşmaya başladı. Karbon devrinin son cağlarında dunyadaki butun komurun % 80’i turba tabakaları halinde bulunuyordu. Kalınlığı 0,6 ile 2,5 m arasında değişen ve 12 ile 50 m derinlikte bulunan komur damarları, işletilebilir yatakları oluşturdu. Gunumuzde Kuzey Amerika’nın orta ve doğu bolgeleri, İskocya, İngiltere, Galler bolgesi, Fransa, Almanya ve Polonya’da yer alan yataklar kuşağı, BDT’den gecerek Cin’e kadar uzanır.
Komur yatakları giderek ağırlaşan tortul kutleler altına gomulurken, su ve oteki ucucu maddeler, karbon, oksijen ve hidrojen bileşiği olan komurden ayrılır. Bitkisel madde, yani seluloz, yuksek nitelikli komur haline gelmeden once, turba, linyit, taşkomuru evrelerinden gecer. Komurleşme sureci boyunca, bileşiklerin fiziksel ozellikleri de değişir. Turba, henuz bitki kalıntısı niteliğini butunuyle taşıyan bir maddedir; linyit az cok sertleşmiş, ama tutarsız bir kutledir; taşkomuru, sert ve kırılgandır; antrasite taşkomurunden daha sert ve daha kırılgan bir nitelik gosterir. Komurun antrasit haline donuşmesi icin, cok derinde olması zorunludur; yerin basıncı yada cevredeki erimiş kayaclardan gelen yuksek sıcaklık, bu oluşuma yardımcı olabilir. Antrasit oluşumunu izleyen bir gelişme evresi daha vardır ve bu evrede arı karbon olan grafit ortaya cıkar. Grafit, oluşması icin yuksek basınc ve sıcaklık isteyen bir maddedir; bu koşulların yer kabuğunun cok derin tabakaları altında bulunması nedeniyle, soz konusu komur turune ancak derin ocaklar acılarak ulaşılabilir.
Alloktan Oluşum Kuralı (Deltalar Kuramı): Komurlerin bitkisel artıklarının tatlı veya acı sulu goller veya denizlerin oluşturduğu tortullaşma bolgelerine taşınarak cokelmesiyle oluştuğunu acıklayan kuramdır. Komur damarlarının kalınlıkları az yayılımları sınırlıdır.
Otoktan Kuramı: Komur oluşumunun esasını teşkil eden bitkisel kalıntıların yerinde komurleşmesidir. Bu duruma gore taşınma olayı soz konusu değildir. Geniş yayılımlı ve kalın damarlıdır.
Komur oluşumu, limrik ve paralik havzalarda olabilir. Paralik yatakların sahile yakınlığı az ve denize bağlılığı vardır. İrili ufaklı teknelerden oluşur. Kapsadıkları komur damarlarının duzensiz, yer yer kesintili ve mercek şeklindedir.
Limnik yatakları ise kıta icindeki kuvvetle oluşurlar. Buyuk teknelerde oluşan komurun kalınlığı fazladır. Bircok havzada komur havzanın ortasında oluşur. Bu tip yataklara santral tip yataklar adı verilir. Havzanın kenarında cokelmiş yataklar ise marjinal tipe girer.
Turkiye’de paralik ve limnik havzalara rastlanmaktadır. Paralik oluşuma ornek olarak Ağaclı linyitleri gosterilebilir. Limnik yataklarına Soma’yı ornek verebiliriz.
Bataklıklarda ve ormanlık alanlarda akarsular vasıtasıyla gelen organik maddelerin sığ gollerde birikerek komurleşmeye başlaması (A), yer hareketleri ile tortulların su yuzune cıkması, (B) akarsuların aşındırdığı kesimlerde komur damarlarının yuzeylenmesi (Şekil-1).
Komurun, jeolojik devirlere bakıldığında, coğunlukla Birinci Jeolojik Zaman’ın (Paleozoik) Karbonifer devrinde ve Ucuncu Jeolojik Zaman’da (Tersiyer) oluştuğu gorulmektedir. Karbonifer’de yeryuzunde şimdiki durumla kıyas edilmeyecek derecede zengin bir orman ortusu gelişmiş ve gunumuzde ot halinde bulunan eğreltilere benzeyen dev ağaclar yetişmiştir. Bu donemde cok fazla olan organik produktiviteden oluşan ceşitli organik artıklar, karasal karbonifer arazilerinde taşkomuru-antrasit yatakları şeklinde bulunmaktadır. Ucuncu Jeolojik Zaman’ın Miyosen-Pliyosen (Neojen) doneminde de zengin orman ortusunun varlığına bağlı olarak linyit komurleri oluşmuştur. Orneğin ulkemizde, Soma neojen gol havzası civarında tropikal ormanları andıran gur ve cok yoğun bir orman ortusu yaygın duruma gelmiştir. Bu ormandan taşınan ve bataklık ortamlarında yetişen bitki artıklarının gol ortamında birikmesi sonucu, cok zengin ve kaliteli olan Soma linyitleri oluşmuştur.
3. KOMURUN GENEL OZELLİKLERİ
3.1. Komurun Fiziksel Ozellikleri
Gozeneklilik: Gozeneklilik teriminden, gozeneklerin işgal ettiği hacim yuzdesi anlaşılır. Komurun gozenekliliğinin fazla olması halinde depolandığında, atmosferik oksijenle temas yuzeyi artacağından oksitlenmelere yol acabilir. Bu nedenle gozeneklilik ekonomik onem taşır.
Komurun diğer fiziksel ozellikleri ise; gaz eme, plastiklik, ozgul ağırlık, mikrosertlik ve refleksiyondur.
3.2. Komurun Kimyasal Ozellikleri
Hidrojenasyon, koklaşma, nem, ucucu madde, sabit karbon, kul, kukurt, hidrojen, oksijen, azot ve kalori değer miktarlarının tayini kimyasal ozelliklerdir.
3.3. Komurun Petrografik Ozellikleri
Komurleri oluşturan makroskopik ve mikroskobik yapı maddeleri yunlardır;
Maseroller: Komurlerin elementer petrografik yapı maddeleridir. 10 ceşit maserol vardır. Bunlar; kollimit, pelinit, sparonit, rezinit, fuzinit, alginit, mikrinit, somifunizit, skleromittir.
Maserol Grupları: Petrografik ozellikleri birbirine benzeyen maseroller maserol grupları olarak adlandırılır. Bunlar; vitrinit, ekzinit ve inertinittir.
Mikrolitotipler ve Litotipler: Komurlerde mikroskopla saptanan maserollerin birleşmesinden oluşmuş, kalınlığı en az 50 mikron dolayında olan katmanlar mikrolitotip adını alırlar. Yedi tane mikrolitotip vardır. Vitrit, vitrinertit, klarit, dura-klarit, klaro-durit, durit, fuzit. Mikroskobik olarak gorunen mikrolitotiplerin bileşiminden oluşan katman ve kısımlar ise litotiptir.
Komurde bulunan mineral maddeler ise; kil (illit, serisit), karbonatlar (siderit, dolomit) sulfurler (makrosit, pirit, galen), oksitler (limonit, hematit) ve kuvarstır.
4. KOMUR CEŞİTLERİ
Bitki ortusunun turune, komurun yaşına, sıkışma miktarına ve yerkurenin hareketine gore komurun karakteri de değişik olmaktadır.
4.1. Linyit
Bileşiminde % 60 ile 73 oranında karbon bulunan kahverengi veya siyah fosil komur; tozu kahverengidir.
Linyitin oluşum sureci taşkomurununkine benzer; linyit, bataklıklardaki bitki kalıntılarının bozuşması, sonra da yavaş yavaş aluvyon cokeltileriyle ortulmesi sonucu oluşur. Taşkomuru yataklarının buyuk bir kısmı Birinci zamandan kalmadır; oysa linyit yatakları, genellikle, cok daha yenidir (İkinci ve Ucuncu zaman). Bitki kalıntılarını komure donuşturen fiziko kimyasal olayların gerekli etkime suresi, taşkomuru icin uzun, linyit icin daha kısadır. Linyitin bircok ceşidi olmakla birlikte hepsinin ortak ozelliği, bileşimlerinde yuksek oranda su (ortalama % 20 ile % 60’ın ustunde) ve ucucu maddeler (% 15’ten fazla, hatta % 60’ın ustunde) bulunmasıdır. Isı değerleri, kilogram başına 7.000 kaloriye ulaşmaz. Genellikle bir ton linyitin 0,3 ton taşkomuruyle eşdeğerli olduğu kabul edilir. Bu ozellikleri, bircok linyit yatağının neden işletilmediğini ve hala bazı ulkelerde linyit rezervlerinin neden değerlendirilmediğini acıklar. Dunyadaki linyit rezervlerinin yaklaşık olarak 1.700 milyar ton olduğu sanılmaktadır.
Bununla birlikte, yatakların az derinde oluşu ve uzerindeki katmanların kolayca kaldırılabilmesi, linyit yataklarının acık havada işletilmesine imkan verir. Bu şartlar taşkomurune oranla linyitin maliyetini duşurur ve iktisadi alanda linyit uretimini cekici hale getirir. Ayrıca termik santrallerde linyitten yararlanılması ucuza iletilebilen bir enerjinin uretilmesini sağlar. Ucucu madde bakımından zengin olması, linyitin kimyasal sanayinin başlıca hammaddesi haline gelmesini sağlamıştır. Nihayet yeni teknik buluşlar, linyitten taşkomuru yapmak ve dokme demir sanayiinde linyitten yararlanma imkanını yarattı.
4.1.1. Linyitlerin Renklerine Gore Sınıflandırılması
Sarımtırak Linyitler
Bu linyitlerde odun nesci secilebilecek kadar bariz olup ateşte odu gibi cıtırdayarak yanarlar. Yeşile kacar sarı renktedirler. Ozgul ağırlıkları 600 kg/m3, ısıl değerleri ise 2.500 Kcal/kg civarındadır. Bileşimlerinde ise % 60 karbon, % 5 hidrojen, % 30-40 oksijen ve azot bulunur.
Esmer Linyitler
Bu linyitlerde odun nesci sarımtırak linyitler kadar bariz değildir, esmer gorunuşlu, oldukca keşif olup kolayca toz haline gelebilirler. Hafifce yağlı olurlar, kukurt ihtiva etmezler fakat rutubetli olurlar. Umumiyetle oldukları gibi mahrukat olarak kullanılırlar, oldukca fena yanar ve az ısı cıkarırlar, ısıl değerleri 3.000 ile 5.000 Kcal/kg civarındadır. Alcak sıcaklıkta karbonizasyon ile % 6 ile 7 katran verirler ve ısıtıldıktan sonra kolayca briket haline gelirler.
Siyah Linyitler
Bu linyitler daima kukurt ihtiva ederler; ozgul ağırlıkları 750 kg/m3 olup ısıl değerleri 5.000 ile 6.000 Kcal/kg civarındadır. Bileşimleri ise genellikle şoyledir:
Karbon % 70
Hidrojen % 5-6
Oksijen ve Azot % 22-25
Kukurt % 3
Toprak Linyitleri
Bu linyitler koyu esmer mat renkli olur, ekseriyetle pek fazla “pirit” ihtiva ederler.
4.2. Taşkomuru
En değerlisidir. Linyitten yuksek oranda karbon, az su ve oksijen, onemli oranda gaz icerir.
4.3. Antrasit
Sert ve parlaktır. Saf karbon iceriği yuksektir.
4.4. Turba
Camurlu ol ve bataklıklarda, ceşitli bitki artıklarının yığılması ile cok yakın bir gecmişte yani birkac bin yıl once oluşmuş bir komur ceşididir. Yumuşak olan ve bitki kalıntıları bulunduran bu komurlerin su ve ucucu madde iceriği yuksek ve bileşik karbon miktarı duşuktur.
5. GECMİŞTEN GUNUMUZE KOMURUN TARİHCESİ
Komurun ilk defa nerede ve nasıl kullanıldığı hakkında kesin bilgimiz olmamakla beraber, komurun Cin’deki Mancurya’da bakırı ergitmek icin M.O. 110 yıllarında kullanıldığı ve porselenlerin pişirilmesinde faydalanıldığı belirtilmektedir. Buradan anlaşılacağı gibi insanların ısınması amacıyla komurun cok onceleri kullanıldığına kesin gozle bakılabilir.
16. yy’ın başlarından itibaren komurlerin kokeni ve oluşumuyla ilgili ceşitli varsayımlar ortaya atılmıştır. Agricola (1544), komurun petrolun katılaşmasından oluştuğunu ileri surmuş, daha sonra Scheuchzer (1778) komurun bunyesinde bulunan bitki kalıntılarını teşhis etmiştir. Hutton (833) ve Linkin (1838) mikroskopla yaptıkları calışmalar ve Gumbel’in 1838’de yayınladığı bitkilerin mikroskobik yapıları uzerindeki etutleri ile komurun kokeni aydınlatılmıştır.
1750’li yıllarda başlayan Sanayi Devrimi’nde komur enerji kaynağı olarak buharlı makinelerin calıştırılmasında kullanılmıştır. Sanayinin gelişmesinde de buyuk katkıları olmuştur. ABD’de sanayi komur yataklarının varlığıyla gelişme gostermiştir.
5.1. Turkiye’de Linyit Komurunun Tarihcesi
Linyitin memleketimizde buyuk miktarda kullanılması ilk defa 1914-1918’de Buyuk Harp sırasında duşunulmuş ve başta Soma linyitleri olmak uzere, Anadolu’nun bircok bolgelerinde linyit işletmeleri kurulmuştur. Bu arada, Ağaclı-Ciftalan Linyit Havzasında da muntazam bir işletme faaliyete gecerek ve 1917 senesinde uretim yılda 650 tona kadar yukselmiştir.
Mutareke yıllarında, linyit işletmelerinde bir durgunluk olmuş ve işler olduğu gibi bırakılmıştır.
Kısa bir duraklamadan sonra, Soma işletmesi yeniden faaliyete gecmiş ve bunu 1927 senesinde, Celtik Havzasındaki uretim faaliyeti takip etmiştir. Bunlardan bir iki sene ara ile Tavşanlı, Değirmisaz, Yerkoy ve Gerenez linyit ocakları, ozel teşebbuslerle, verimli sayılabilecek calışmalara başlamışlardır. O senelerin komur ihtiyacına paralel olarak bu hal, 1935 senesine kadar devam etmiştir.
Maden zenginliklerimizin bilimsel esaslara dayanılarak inceleme ilk defa, Maden Tetkik ve Arama Enstitusu tarafından yapılmış ve linyit yatakları işletme değerlerine gore bir sınıflamaya ore tutularak, durum ilgili bakanlığa 1939 yılında sunulmuştur.
Ceşitli arama ruhsatnameleri ve ceşitli ozel teşebbus işletmeleri tarafından, ilkel ve gayri fenni bir şekilde calışmakta olan Değirmisaz, Tuncbilek ve Soma işletmelerinden, evvela 16 Şubat 1938 tarihinde Değirmisaz Linyit İşletmesi, Etibank Genel Mudurluğu tarafından, devlete bağlı olarak, hakiki işletmecilik esasları ile kurulmuş; buna 18 Mayıs 1938 senesinde Tuncbilek linyit İşletmesi katılmış, 23 Eylul 1939 tarihinde de Soma Linyit İşletmesinin imtiyazı devir alınmak suretiyle bu camiaya dahil olmuştur. 1 Ocak 1940 tarihinde, uc işletme birleştirilerek, Etibank Mahdut Mes’uliyetli Garp Linyitleri İşletmesi Muessesine devredilmiştir.
Garp Linyitleri Muessesesi, 31.08.1957 tarihinden itibaren, 01.09.1957 gun ve 6974 sayılı kanun ile yeni teşekkul eden Turkiye Komur İşletmeleri Kurumuna gecmiştir.
Yukarıda ismi gecen uc işletmeye ilaveten, Seyitomer Havzası da 01.06.1960’da, muessesenin bir mıntıkası olarak işletmeye acılmış ve 22.08.1960 tarihinden itibaren linyit istihsaline başlanmıştır.
6. DUNYADA BAZI ONEMLİ LİNYİT HAVZALARI
6.1. ABD ve Kanada Linyit Havzaları
ABD ve Kanada’da dunya rezervlerinin % 52’sini ihtiva eden linyit yatakları bulunmaktadır. Bu buyuk linyit basenleri Avrupa kıtasında bulunanlara nazaran daha az işletilmekte ve dolayısıyla daha az tanınmaktadır. ABD’nin en onemli linyit yataklarından biri Kuzey Dokata ve Montana devletleri arasında paylaşılmış olan havzada verilmiştir.
6.2. Almanya Linyit Yatakları
Toplam rezervlerinin 40 milyar tonu aştığı tahmin edilen Almanya linyit yatakları stratigrafik olarak şoyle sınıflandırılabilir:
Eosen: Saksonya, Thuringen, Brunschwig, Aşağı Hesse ve Yukarı Ren vadisi yatakları;
Oligosen: Alpin kıvrımlarının onunde cokelmiş basenlerdir. Yukarı Ren ve Aşağı Main vadisi jizmanları;
Alt Miosen: Aşağı Ren vadisi basenleri;
Ust Miosen: Almanya’nın doğu ve kuzeydoğusunda bulunan, Doğu Saksonya’da, Suddetler’in kıyısında gorulen linyitler, Lusace, Silezya, Pomeranya ve Oberpflaz yatakları;
Pliyosen: Ren vadisinde bulunan linyitler.
Yukarıda yaşlarına gore ayrılan yataklardan bazılarının ayrıntılı olarak incelenmesi yararlı olacaktır.
6.2.1. Saksonya ve Thuringen Linyitleri
Elbe ırmağının Saale ve Mulde kolları arasında bulunan bu linyit havzası, 100 km uzunlukta ve takriben 50 km genişliktedir.
Havzada linyitli formasyonların stratigrafik ayırımı, alttan uste doğru şoyledir:
Taban: Trias yaşlı kayaclardan ibaret olup, yatağın guneybatısında Paleozoik’e dahil edilen kristalin şistlerden meydana gelmiştir.
Eosen: “Eski linyit formasyonları”nı teşkil eden tabakalarla temsil olunur. Bu eski formasyonlarda iki damar bulunmaktadır. Alt damar, basenin guneyinde 12-14 m kalınlığa ulaşır. Ortalama kalınlığı 5-6 m’yi bulan ust damar, alt damardan daha az bir alana yayılmıştır. Bu iki damar guneyde takriben 6 m kalınlık gosteren bir sediman ile ayrılırlar; kuzeyde ise birleşerek tek bir damar hasıl ederler.
Havzanın batısında ucucu madde oranı cok yuksek, bitumlu, sarı veya kahverengi kalınlığı 1,5-2 m civarında olan bir “Schwelkohle” bankı vardır. Bu bank, yatay olarak, bilhassa Leitz şehri civarında işletilen piropisitlere gecer.
Oligosen: Karasal formasyonlardan ibaret olup, produktif bir formasyona sahip olmadığından, ekonomik değeri haiz değildir.
Miosen: “Ust linyitleri” kapsayan formasyondan muteşekkildir. Leipzig şehrinden sonra gorulmeye başlar. Ust linyitler ekonomik yonden ehemmiyetsiz olup, az miktarda işletilmektedir. Burada marnlarla ve Miosen yaşlı kumlarla ortulu 6 ile 15 m kalınlıkta bir damar bulunmaktadır.
Kuaterner: Buzul formasyonları ihtiva eder. Bazen ust linyitlerin hemen ustune, bazen ise bu damarların tavan formasyonundan sonra gelir. Buzulların hareketi, ust damarda, daha once tektonik bahsinde incelenen oldukca muhim deformasyonlara yol acmıştır. Bu deformasyonlara (kıvrımlara) ozellikle Borna şehri civarında rastlanır.
Acık olarak işletilen Saksonya ve Thuringen linyitlerinin karakteristikleri şoyledir:
- “Eski linyitler”de: % 54 su, % 4 kul (orijinal komurde), % 21-30 ucucu madde vardır.
- Ust linyit damarlarında: % 44 su, % 8-12 kul (orijinal malzemede) ve % 23 civarında ucucu madde bulunmaktadır.
6.2.2. Senftenberg Linyit Yatakları
Miosende teşekkul etmiş olan Senftenberg linyit yataklarında marnlı ve kumlu cokellerle birbirinde ayrılmış iki damar bulunmaktadır:
a. Alt Damar: Ortalama olarak 12 m kalınlıktaki bu damar aktif olarak işletilmektedir.
b. Ust Damar: Alt damardan daha az yayındır. Bazı bolgelerde işletilmektedir. Kalınlığı 30 ile 35 m arasında oynar. Bu ust damarda, Saksonya linyitlerinde olduğu gibi buzulların etkisinde meydana gelen kıvrımlar gorulur.
Alt ve ust damarlar arasında kalınlığı 30 metreden 60 metreye kadar gidebilen kumlu ve marnlı seviyeler bulunmaktadır.
6.2.3. Ren Vadisi Linyit Havzaları
Damarların kalınlığı ile meşhur olan bu yataklar butun Ren vadisi boyunca dizilmişlerdir. Ville şehri yakınında, Koln’un batısında Alt Miosen yaşlı linyit damarlarının kalınlığı yuz metreyi gecmektedir. Bir cokme cukurunda teşekkul etmiş olan bu yatak kuzeybatı-guneydoğu doğrultusunda uzanmakta ve faylarla sınırlanmaktadır.
Bonn ve Krefeld şehirleri arasında, Ren nehrinin batı kıyısında, uzunluğu 45 km, genişliği ise 5-6 km olan diğer bir havzada bircok yatak işletilir. Burada ortalama damar kalınlığı 30 ile 40 m arasında değişmektedir. Kum ve cakıllardan ibaret olan ortu tabakası ise 9-18 m kalınlığındadır.
6.3. Fransa Linyit Havzaları
İhtiva ettikleri rezerv bakımından Almanya yataklarından daha az onemli olan Fransa linyit jizmanlarını, stratigrafik pozisyonlarına gore aşağıdaki şekilde sıralamak mumkundur:
a. Batonien: Larzac (Aveyron) ve Trevezel (Comtat);
b. Orta Kretase: Sarladais (Dordogne), ile d’Aix, Sougraigne (Aude), Bagnols-sur-Cèze ve Saint-Lou;
c. Ust Kretase: Fuveau (Bouches-du-Rhône) ve Piolene (Gard);
d. Eosen: Saint-Chinian, Minervois, Uzès ve Vénéjean;
e. Oligosen: Manosque, Alès ve Armissan;
f. Miosen: Lac d’Annecy, La Tour-du-Pin (Isère) ve Estavan;
g. Pliosen-Kuaterner: Laluque, Larquiès, Hostens, Arjuzanx ve Voglans.
Yukarıda işaret edilen yataklar arasında Fuveau ve Manosque havzaları en buyuk ekonomik değere sahiptir.
6.3.1. Fuveau Baseni
75 km uzunluğunda ve 15-20 km genişliğinde olan bu linyit havzasında damarları ihtiva eden seviye Mestrihtien yaşlı olup, kırmızımsı marnlardan ibarettir. Kalınlığı 0,80 ile 3,10 m arasında oynayan bir alt damar ve 0,20 ile 1,10 m arasında değişen bir ust damar vardır.
Fuveau linyiti siyah ve parlak bir gorunuşe sahip olup, taşkomurunu andırır. Nitekim, kimyasal ozellikleri taşkomuruyle linyit arasındadır: % 8-9 su, % 30-39 ucucu madde, % 34-43 sabit karbon, % 6-20 kul ve % 3 kukurt ihtiva eder. Orijinal ısı değeri 4.500-6.800 Kcal/kg’dir.
Basenin toplam rezervi, son olarak yapılan calışmalara gore 120.000.000 tondur.
6.3.2. Manosque Baseni
Batı-guneybatı-doğu-kuzeydoğu doğrultusunda uzanan ve Luberon antiklinali ile ikiye ayrılan Manosque havzasında onemsiz birkac yatak ihtiva eden Ust Eosen’den sonra gol kokenli bir Oligosen gelmektedir.
Jurasik ve Kretase yaşlı kalkerlerle cevrilmiş olan golsel Oligosen’de iyi gelişmiş ve uc seviyeden ibaret onemli bir linyit yatağı vardır.
a. Alt Linyit Seviyesi: Toplam kalınlığı 4-6 metreyi bulan 5-6 adet damar ihtiva eder.
b. Orta Linyit Seviyesi: Ortalama kalınlığı 0,60 m dolayında olan bircok ince damardan meydana gelmiştir;
c. Ust Linyit Seviyesi: Toplam kalınlığı 0,50-1 m arasında değişen değişik seviyedeki damarlardan ibarettir.
Alt linyit seviyesinde gorulen damarların kalitesi yuksektir (yağlı linyit).
6.4. Moskova Karbonifer Baseni
Moskova şehrinin guneyinde, doğu-batı doğrultusunda Smolensk şehrinden aşağı yukarı Riazhsk’a kadar uzanan Moskova baseninde Karbonifer yaşlı sedimanlar Devonien tabakaları uzerine konkordan olarak gelir. Basen, fasiyes değişikliklerine dayanılara ikiye ayrılabilir:
- Oka eşiğinin batısında kalan esas Moskova havzası;
- Oka ve Volga civarında Karbonifer tabakalarının aflorman verdiği doğu havzası.
Moskova baseninde gorulen stratigrafi uniteler şunlardır:
a. Alt Turnesien: Upa kalkerleri, killer, konglomera ve kalkerler, Cernısin kalkerlerinden ibarettir. Kalkeristik fosil Spirifer centronatus’tur;
b. Ust Turnesion-Alt Viseen: Komur damarları ihtiva eden Lepidodendron ve ficoides’li ve şistlerden muteşekkildir.
c. Torta ve Ust Viseen: Productus giganteus, Archaeodiscus ve Endothyra ihtiva eden kalkerlerle temsil olunur.
d. Moskovien: İcinde fosil olarak Spirifer mosquensis bulunan Moskova kırmızı şist ve grelerinden meydana gelmiştir.
e. Alt ve Orta Uralien: Productus cora, Fusulina verneuilli ve Fusulina longissima’lı dolomitik Gzel kalkerlerinden ibarettir.
Havzada, iki esas olmak uzere toplam kalınlığı 25 metreden 35 metreye kadar cıkabile 5-10 damar mevcuttur. Ortalama filon kalınlığı 2 m olup, bazen 8 metreye kadar yukselir.
Komur ortalama % 20-30 kul, % 32 su ve % 45 ucucu madde ihtiva etmesi ve 4.000-5.000 Kcal/kg’lik bir kalorifik değer taşıması sebebiyle linyit grubuna girer.
Havzanın merkezi kısmında birkac boghead tabakası vardır. Bunların ucucu madde oranı % 78 dolayındadır.
1937 yılında yapılan hesaplamalara gore, Moskova Karbonifer baseninde 12 milyar ton rezerv bulunmaktadır.
7. TURKİYE’DE LİNYİT YATAKLARI, REZERVLERİ VE URETİMİ
Turkiye’de yaklaşık 8 milyar ton linyit rezervi bulunmaktadır. Avrupa ulkeleri arasında (Eski SSCB haric) beşinci sıradadır. 1998 yılında 62.940.647 ton kamu kesimi tarafından 3.527.955 ton ozeli kesim olmak uzere 66.498.603 ton uretim yapılmıştır. Bunun onemli bir bolumu elektrik uretiminde kullanılmıştır.
Ulkemizde, duşuk değerli, yani nem ve kul iceriği yuksek ısıl değeri duşuk linyitlerden, yuksek değerli linyitlere kadar cok ceşitli linyit komuru bulunmaktadır. Ortalama nem iceriği % 41,8 dolaylarındadır.
Tablo 1: Turkiye’nin Linyit Kimliği
REZERV 8.143 milyar ton
Gorunur Rezerv Oranı % 65
Ortalama Isıl Değeri 1.800 Kcal/kg
Rutubet % 42
Kul % 21,5
Kukurt % 1,9
1998 Yılı Uretimi 66,5 milyon ton
Ortalama Kamu Uretimi % 87
Kaynak: 1999-2000 Turkiye’de Linyit Yatakları ve Potansiyeli Semineri.
7.1. Turkiye Linyit Komurlerinin Nitelikleri
Turkiye’nin linyit komuru rezervleri 8.143 milyar ton civarındadır. Sınırlı olan bu miktarın en iyi bir bicimde değerlendirilmesinde temel faktor bunların niteliğidir. Bu nedenle linyit komurlerimizin sahip olduğu kim ozellikler aşağıda belirtilmiştir.
Isıl Değeri
Ulkemiz komurlerinin ısıl değeri 1.100-5.500 Kcal/kg arasında değişmektedir. Bunların ısıl değerine gore % dağılımları tabloda verilmiştir.
Tablo 2: Linyitlerimizi Isıl Değerine Gore Dağılımı
Isıl Değeri Aralığı (Kcal/kg) Toplam Rezervde % Payı
1.000-2.000 53,5
2.000-3.000 12,6
3.000-4.000 20,3
4.000 ve yukarısı 13,6
Kaynak: Aybers, N.; 1956, Turkiye Linyitlerinin Rasyonel Kullanılabilmesi Hakkında Bir Travay, İTU Matbaası, İstanbul.
Bu değerlendirmede Elbistan linyitleri de dikkate alınmıştır. Elbistan dışında kalan linyit rezervlerimizin % 67’si 3.000 Kcal/kg’nin uzerinde bir ısıl değerine sahiptir.
Nem Durumu
Turkiye linyit komurlerinin nem oranları genel olarak diğer ulkelerinkinden yuksektir. Bu değer, diğer ulkelerin komurlerinde % 15 ve daha duşuk olduğundan bu linyitler ulkemizdekilerden daha değerli kabul edilmektedir. Linyit komurlerimizin nem iceriklerine gore % dağılımları tabloda verilmiştir.
Tablo 3: Linyitlerimizin Nem İceriklerine Gore Dağılımı.
Nem İceriği (%) Toplam Rezervdeki % Payı
0-10 1,8
10-15 5,3
15-20 2,1
20-30 20,8
30-40 12
40-50 8
50 ve yukarısı 50
Kaynak: Aybers, N.; 1956, Turkiye Linyitlerinin Rasyonel Kullanılabilmesi Hakkında Bir Travay, İTU Matbaası, İstanbul.
Kul Durumu
Turkiye linyitlerinin kul iceriği yonunden genel bir değerlendirilmesi tabloda verilmiştir.
Tablo 4: Linyitlerimizin Kul İceriklerine Gore Dağılımı.
Kul İceriği (%) Toplam Rezervdeki % Payı
0-10 5
10-20 65
20-30 2
30-40 5
Kaynak: Aybers, N.; 1956, Turkiye Linyitlerinin Rasyonel Kullanılabilmesi Hakkında Bir Travay, İTU Matbaası, İstanbul.
Tabloda gorulduğu gibi linyitlerimiz oldukca yuksek oranda kul icermektedir. Ancak bu miktarlar komur hazırlama ve yıkama (lave) işlemleriyle duşurulebilmektedir.
Kukurt Durumu
Ulkemiz linyitlerinde hava kirliliğine neden olan maddelerin başında gelen kukurt iceriklerine gore (organik+inorganik) dağılımı gorulmektedir.
Tablo 5: Linyitlerimizin Kukurt İceriklerine Gore Dağılımı.
Kukurt İceriği (%) Toplam Rezervdeki % Payı
0-1 1,2
1-2 46,5
2-3 13,5
3-4 2,3
4 ve daha yukarısı 36,5
Kaynak: Aybers, N.; 1956, Turkiye Linyitlerinin Rasyonel Kullanılabilmesi Hakkında Bir Travay, İTU Matbaası, İstanbul.
Gorulduğu gibi tum rezervin 1/3’unden fazlası % 4 ve daha yukarısı (% 8’e kadar) oranda kukurt icermektedir. Bu durum linyitlerimizin kalitesini daha da duşurmektedir.
Linyitleri sert ve yumuşak olarak iki gruba ayırabiliriz. Sert linyitlerin rutubet iceriği genellikle % 20’nin altındadır. Sert linyit turundeki rezervlerimizi yıkayarak kul oranını duşurmek ve boylelikle ısıl değerini yukseltmek mumkundur. Tuncbilek, Soma, Can linyitleri bu gruba girer.
Rutubet iceriği % 40’ın uzerinde olan linyitler, yumuşak linyit grubuna girmektedir. Elbistan linyitleri dışında kalan linyitlerimizin tozlanma oranı % 30-40 arasında değişmektedir. Ocaklardan alınan komur, tuketicilere demiryolu veya karayolu taşıtları ile ulaştırılmaktadır. Linyitlerimizin stoklama esnasında yanma ozelliği gostermelerinden dolayı yaz aylarında fazla uretim yapılmayıp, sonbahar ve kış aylarında yoğun bir uretim yapılmaktadır.
7.2. Turkiye Linyitlerinin Jeolojik Yaş Bakımından Sınıflandırılması
7.2.1. Ust Kretase ve Eosen’e Ait Linyitler
Buyuk Alp ihtivaları bitmeden once oluşmuş bulunan bu tabakaların coğu şiddetle katlanmıştır. Kretase tabakaları onemli yataklar taşımamaktadırlar.
Anadolu’da bircok Eosen linyit yatakları bulunmaktadır. Orneğin; Malatya civarında, Kırşehir arasında, Kalecik civarında, Cankırı’nın kuzeydoğusunda bu yataklara rastlanılmaktadır. İşletmeye elverişli yataklar yalnız katlanmanın daha şiddetli olduğu yerlerde muhafaza edilmiş olup silsileler arasındaki havzalarda sıkışmışlardır (Cicekdağ, Yerkoy ve Celtek linyit havzaları gibi).
7.2.2. Oligosen-Miosen Linyitleri
Bu tabakalar Eosen’e nazaran cok az katlanmış olup en onemli havzaları ihtiva etmektedirler. Oligosen’e ati bahrısomatre tabakaları (Trakya’daki Ağaclı yatakları), Miosen’e ait tatlı su rusupları (Batı Anadolu’daki oma, Kutahya, Seyitomer, Değirmisaz, Tavşanlı ve Buyuk Menderes vadisindeki Aydın, Gerenez ve Soke yatakları) ve Oligosen’e ait jipsli arazi (ekseriya tatlı su ara tabakalı taşıyan tuzlu ve jipsli rusuplar) produktif komur tabakaları teşekkulune ve muhafazasına cok elverişli gorulmektedir.
7.2.3. Ust Neojen Linyitleri
Kalkerler, marnlar ve tufler gibi tatlı su rusuplarından oluşmuş olup linyit oluşumuna az elverişli gorulmektedir. Hakikaten bu tabakalarda tesaduf edilen yatakların coğunun rezervi ve komurun kalitesi duşuktur (Ankara civarında Kayı-Bucuk, Ayon ve Erzurum civarındaki bazı yataklar).
Tablo 6: Turkiye’nin Enerji Kaynakları Potansiyeli
Enerji Kaynağı Gorunur Muhtemel Mumkun Toplam
Taşkomuru (bin ton) 174.879 432.514 769.408 1.376.771
Linyit (bin ton) 5.904.703 1.817.261 121.688 7.843.652
Asfaltit (bin ton) 38.317 28.655 8.300 75.272
Bitumlu Şist (bin ton) 807.684 717.600 - 1.525.284
Petrol (bin ton) 20.296 - - 20.296
Doğal Gaz (mil. m3) 15.013 - 16.169 31.182
Hidrolik (kWh/yıl) 118 - - 118
Jeotermal Elektrik - - - 4.500
Jeotermal Isı - - - 31.100
Kaynak: Atalay, İ.; 1997, Turkiye Coğrafyası, Ege Universitesi Basımevi, İzmir.
Tablo 7: Turkiye’nin Birincil Enerji Kaynakları Uretimi (Bin ton Eşdeğer Petrol)
1987 1989 1991 1993
Taşkomuru 211 2.027 1.827 1.722
Linyit 9.827 10.564 9.117 9.836
Asfaltit 271 179 60 37
Doğal Gaz 270 158 185 182
Petrol 2.762 3.020 4.674 4.087
Hidrolik 1.600 1.542 1.950 2.921
Odun 5.308 5.345 5.391 5.451
Hayvan ve Bitki Artıkları 2.586 2.580 2.530 2.494
Jeotermal 50 54 70 67
Diğer 10 21 43 67
Toplam 24.795 25.490 25.847 26.864
Kaynak: Atalay, İ.; 1997, Turkiye Coğrafyası, Ege Universitesi Basımevi, İzmir.
7.3. Turkiye Komur İşletmeleri Kurumu (TKİ)
Turkiye’de devlet eli ile yonetilen ilk madencilik kurumu olan Etibank’a 14.06.1935 gun ve 2.805 sayılı yasa ile taşkomuru, linyit ve turba gibi madenleri arama ve işletme hakkı verilmiştir. Zamanla değişen koşullar ve komur ile ilgili işleri tek elde toplamak amacıyla 01.09.1957 gun ve 6.974 sayılı yasa ile Turkiye Komur İşletmeleri Kurumu (TKİ) kurularak komur madenleri arama ve işletme hakkı bu kuruma devredilmiştir. Kurum bir iktisadi devlet teşekkulu olup 08.06.1984 tarih ve 233 sayılı kanun hukmundeki kararname ile yasal gorev ve statusu yeniden belirlenmiştir. Kuruluş devresinin ilk yıllarında Sanayi Bakanlığına bağlı calışan TKİ, daha sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bunyesinde yer almıştır.
TKİ kurumuna bağlı, tum yurda dağılmış 11 muessese ve 1 işletme mudurluğunde uretim yapılmaktadır.
Uretilen omur ceşitli sektorlerde tuketilmektedir. Termik santraller, sanayi, konut ve ticari amaclı ısıtma vb. Hızla atmakta olan termik santrallerin komur ihtiyacının tumu TKİ kurumu tarafından karşılanmaktadır.
7.3.1. Garp Linyit İşletmesi (GLİ)
Turkiye’de devlet eliyle ilk uretimin yapıldığı bu işletme, Ocak 1940 tarihinde Etibank’a bağlı bir kuruluş olarak faaliyete gecmiş ve 15 Ağustos 1957 tarihinde Turkiye Komur İşletmelerinin kurulmasıyla bu kurumun bunyesinde yer almıştır.
Miosen yaşlı Tuncbilek havzasında, iki seviyede komur damarı vardır. Alt damar bitumlu şistlerle killer arasında yer alır. Kalınlığı cok az olup, ekonomik değeri yoktur. İşletilen damarın ortalama kalınlığı 6-11 metre arasında olup, omur genellikle orta sertlikte, siyah parlak renktedir. Tavan ve taban kısmındaki komurler daha temizdir.
Bolgedeki rezervin yapılan sondajlarla 311 milyon ton olduğu saptanmıştır. Uretim Tuncbilek bolgesinde yeraltı ve acı işletme yontemiyle yapılmaktadır.
1989 yılında gercekleşen 6.122.000 ton uretimin yaklaşık % 72’si dragline-eksvator-kamyon sistemi kullanılarak acık işletmeden, % 28’i yarı mekanize calışan yeraltı işletmesinden sağlanmıştır.
7.3.2. Guney Ege Linyit İşletmesi (GELİ)
1984 yılında kurulan bu muessese kapsamında Milas-Sekkoy-Eskihisar, Yatağan, Tınaz-Bağyaka, Bayır, Turgut, Husamlar ve Karcahisar bolgeleri bulunmaktadır. İşletme, Muğla-Aydın ve cevresindeki alanları kapsamakta olup, 1990 yılı itibariyle 429 milyon ton (gorunur+muhtemel+hazır) rezerve sahiptir. Sadece Soke’de yeraltı işletmesi yontemi uygulanmaktadır.
Tum bolgede ortalama damar kalınlığı 7-12 m civarında ve 35-42o eğimli olup, mat kahverengidir. Soke bolumundeki komur miosen yaşlı olup parlak siyah gorunumundedir. Butun bolge komurlerinin kendiliğinden yanma orunu olup dış etkenlere karşı direnci cok azdır. Yabancı madde olarak pirit ve santimetre boyutundaki kil mineralleri icermektedir. Acık bırakıldığında tozlaşma oluşur.
Yatağan ve Yenikoy-Muğla’da iki termik santral bulunmaktadır. Toplam uretimin % 94’u termik santrallere verilmektedir. Soke ocağında biriken toz komur bolgedeki tuğla fabrikalarına ve sanayi kuruluşlarına verilmektedir.
7.3.3. Ege Linyitleri İşletmesi (ELİ)
Garp linyitleri işletmesinin Soma bolgesi, cevresindeki ozel işletmelerin 1978’de TKİ’ye devredilmesiyle, tuzel bir kişilik kazanmış ve Ege’nin tum linyitleri Ege ve Guney Ege olmak uzere iki kurum halinde organize edilmiştir. Ege linyit işletme bunyesinde Soma, Eynez ve Deniş olmak uzere uc bolge bulunmaktadır.
Yaklaşık 19.000 bin hektarlık sahada calışan işletmenin toplam 508 milyon ton rezervi bulunmaktadır.
Soma-Eynez linyiti en kolay yıkanabilen kukurt iceriği duşuk ve yuksek rezerve sahip bir komurdur.
Sert linyit olan Soma linyitleri Miosen yaşlı olup, siyah ve parlak gorunume sahiptirler. % 18 nem, % 11-15 kul, % 0,5-3 kil icermektedir.
Kuruluş rezervlerinin % 47’sini acık işletme sistemiyle uretebileceğini saptamıştır. Soma bolgesinde 2, Eynez bolgesinde 1 adet yeraltı ocağı bulunmaktadır.
Uretilen komurun buyuk bir kısmı (% 75) Soma’da bulunan Soma A ve Soma B ve İzmir termik santrallerinde kullanılmaktadır.
7.3.4. Seyitomer Linyitleri İşletmesi (SLİ)
1960’da Garp Linyitleri İşletmesine bağlı olan işletme 01.07.1990’dan itibaren calışmasına Seyitomer Linyitleri İşletmesi muessesi olarak devam ettirmektedir.
İki komur damarı bulunup, ortalama kalınlığı 156 m olan alt damar bitumlu şistlerle mavi-yeşil renkli killer arasında bulunur. Ust damar ise bitumlu şistler arasında olup 6 m kalınlığındadır. 206 milyon ton rezerve sahiptir. % 34 nem, % 19 kul, % 1 kukurt icermektedir.
Uretilen komurun % 42’si buradaki termik santrallerde kullanılmaktadır. % 16’sı ev yakıtı, % 19’u ise sanayiye verilmiştir.
7.3.5. Marmara Linyitleri İşletmesi (MLİ)
Marmara Bolgesi’nin ev ve sanayi ihtiyacını karşılamak amacıyla 1979 yılında kurulan MLİ’nin miosen yaşlı Orhaneli, Keleş (Bursa) ve oligosen yaşlı Saray (Tekirdağ) olmak uzere uc bolgesi vardır. Saray bolgesi Edinkoy, Safalan ve Kucukkoyuncalı sektorlerinden oluşmaktadır. Butun bolgelerinde acık işletme metodu ile uretim yapılmaktadır
Toplam 20 milyon ton rezerve sahiptir. Saray bolgesinde uretim Edinkoy’de yapılmaktadır. Burada iki damar bulunup ortalama kalınlık 3,6 metredir. Saray lnyiti yuksek oranda nem icermesine rağmen, Doğu Anadolu linyitine benzemekte, yani stokta bekletilince tozlaşmaktadır.
Uretilen komurun buyuk bir bolumu 1991 yılında Orhaneli Termik Santralinin devreye girmesiyle buraya kaymıştır.
7.3.6. Can Linyitleri İşletmesi (CLİ)
1990 tarihinde Marmara Linyit İşletmelerinden ayrılarak yeni bir muessese olarak kurulmuştur.
1990’da kuruluşun toplam rezervi 86 milyon tondur. Mat siyah renkli olan komur, sert linyit sınıfına girer. Yuksek oranda kukurt icerir. Ortalama damar kalınlığı 16 metredir. % 15-25 nem, % 10-25 kul ve % 2-7 arasında kukurt icermektedir.
Uretim acık işletme yontemiyle yapılmaktadır. Uretilen linyitin onemli bir bolumu Can Lapseki Termik Santraline gonderilmektedir.
7.3.7. Alpagut-Dodurga Linyit İşletmesi (ADL)
İşletme Corum ili Osmancık ilcesi sınırları icinde yer alır. Havzadaki linyit, siyah, parlak, kırılgan ve homojendir. Ortalama damar kalınlığı 10 metre olup, damar sayısı 3 adettir. İşletme rezervi 1990 yılında 30 milyon tondur.
İşletmede uretim acık ve yeraltı ocaklarından yapılmaktadır. Yeraltı işletmesi Alpagut deresi uzerindedir. Uretilen komurun % 47’si yakacak olarak Corum ve ilcelerinde kullanılmaktadır.
7.3.8. Doğu Linyitleri İşletmesi (DLİ)
1977 yılında tuzel bir kişilik kazanarak calışmalarına başlayan işletmenin merkezi Erzurum’da olup, Aşkale, Oltu, Erciş ve Karlıova’da dort bolge mudurluğu bulunmaktadır.
İşletmenin toplam rezervi 1995 yılı itibariyle 108 milyon ton civarındadır. Erzurum Aşkale linyitleri parlak ve uzun alevle yanar. Karlıova linyitleri yumuşak, killi ve kahverengi-siyah gorunumundedir. Suyunu kaybedince siyahlaşır ve toz haline gelir.
Erzurum bolgesindeki yeraltı; Erciş’te acık ve yeraltı; Karlıova’da acık işletme yontemi uygulanmaktadır.
1994’te Bingol-Karlıova’da işletme bunyesinde termik santral devreye girmiştir.
7.3.9. Afşin-Elbistan Linyitleri İşletmesi (AEL)
Afşin ve Elbistan ilceleri sınırları icinde yer alan pliosen yaşlı linyit havzasında toplam 3,4 milyar ton linyit tespit edilmiştir.
Aşin-Elbistan (A) projesi (Kışlakoy) havzanın ilk acık işletmesini oluşturmaktadır. Yaklaşık 539 milyon ton rezervi vardır. Komur yumuşak sınıfa girer. Isıl değeri ortalama 1.170 Kcal/kg, % 17 kul, % 55 nem, % 1,46 kukurt iceriğine sahiptir. Linyit tabakasının kalınlığı 40 m civarında olup 80 metreye kadar ulaşan yerler de vardır.
Bu saha, 4x340 MW gucunde (Keban eşdeğeri) bir termik santrali beslemektedir.
Komurun uzerindeki asitce zengin kısmı gubre olarak kullanma imkanı vardır.
7.3.10. Guneydoğu Anadolu Asfaltit ve Linyit İşletmesi (GAL)
Merkezi Mardin-Cizre olan işletmenin iki uretim bolgesi bulunmaktadır. Bunlar Şırnak ve Silopi. Toplam 85 milyon ton rezerve sahiptirler. Uretim acık işletme yontemiyle yapılmaktadır.
7.3.11. Orta Anadolu Linyitleri İşletmesi (OAL)
Ankara’nın kuzeybatısında Ankara-Beypazarı-Nallıhan karayolu uzerinde kurulu olan oligosen ve pliosen yaşlı bu işletme Bolu-Goynuk komur sahalarını da icine almaktadır. Bolgede madencilik calışmaları eski tarihlere kadar gitmektedir. 1936 yılından beri varlığı bilinmekte olan komur oluşumları uzerinde MTA aynı yıllarda calışmalara başlamıştır. Sondajlı aramalar sistemi bir şekilde 1974 yılında başlamış olup gunumuze kadar 40.000 m’nin uzerinde sondaj yapılmıştır.
Goynuk bolgesinde acık işletme, Cayırhan bolgesinde yeraltı işletmesi olarak calışılmaktadır.
Uretim 0-10o arasında değişen eğimlerde 2 damarda ayrı ayrı ayaklardan yapılmaktadır. Bu damarlardan tavan damar ortalama 1,5 m, taban damar ise 1,7 m civarındadır. İki damarı birbirinden ayıran 0,5-1,5 m arasında değişen kalınlıkta bir ara kesme vardır. Yeraltı calışmaları esnasında yaklaşık 9-10 m kalınlıkta bir damara rastlanılması uzerine ucuncu bir damara yonelik sondajlı arama calışmalarına yonelinmiş ve taban damarın yaklaşık 160 m altında 9-10 m kalınlıkta ve aynı ısıl değere sahip ucuncu bir linyit damarı bularak 85 milyon ton gorunur rezervi olduğu bulunmuştur.
1989 yılı başı esas alındığında toplam rezerv 430 milyon tondur uretilen komur; sert, parlak ve homojen yapıdadır.
7.3.12. Ilın Linyitleri İşletmesi (ILİ)
Konya Linyitleri İşletmesi (KLİ) muessesine bağlı bir uretim bolgesi iken, KLİ’ye bağlı Ermenek bolgesinin 01.01.1990 tarihinden itibaren rodovans yoluyla işletmeye verilmesi, Beyşehir bolgesinde de TEK tarafından kurulması duşunulen termik santralden bugunun koşullarında vazgecilmesinden dolayı işletme faaliyetlerinin sadece Ilgın’da devam etmesi sebebiyle TKİ Genel Mudurluğu’ne bağlı Ilgın Linyit İşletmesi adıyla faaliyetlerine devam etmektedir. İşletme rezervi 1990 yılı itibariyle 102 milyon tondur.
Ilgın komurunun rutubet miktarı yuksek, kukurt iceriği duşuk olup, havada kuruduğu zaman ısıl değeri yukselmektedir. Komur damarının kalınlığı 7,2 m kadardır.
Beyşehir linyiti ise toprağımsı kahverengi renkte olup ısıl değeri duşuk buna karşın orijinal rutubet ve kul iceriği yuksektir. Omur stokta tozlaşmaktadır. Komur damarı konglomera ile marn arasında oluşmuş olup, kalınlığı 6,75 metredir. Uretim acık işletme yontemiyle yapılmaktadır. Satışların % 6’sı ev yakıtı amaclı olup, % 94’u ise sanayiye yapılmıştır.
7.4. Ozel Sektor Tarafından İşletilen Linyitlerimiz
Ulkemizin her yanına dağılmış olan linyit yataklarımızın sadece ufak bir bolumu ozel sektor tarafından işletilmektedir.
7.4.1. Gediz Sahaları
Gediz komur bolgesi miosen yaşlı olup, Gediz kazasının hemen doğusunda, Aycatı-Sazkoy-Gokler arasında tersiyer formasyonları iceren dar bir koridordur. Komur, genelde taban, tavan killeri arasında 2-5 m stomp veren faylarla ayrılmış iki damardan oluşmaktadır. Kucuk kapasiteli ozel sektor tarafından yeraltı işletmeciliği ile calışan bolgenin toplam rezervi yaklaşık 15 milyon ton olarak hesaplanmıştır.
Komur petrografik olarak sert ve kırılan bir yapıdadır. Yuksek ısıl değere sahip Gediz bolgesi komurlerinin en onemli sorunu kukurt iceriğinin fazlalığıdır. Gazlı ve alevli komur niteliği taşıyan komurlerin rengi gri-kahverengimsi siyahtan, parlak siyaha kadar değişmektedir.
7.4.2. Ağaclı-İstanbul Bolgesi
Oligosen yaşlı Ağaclı Bolgesi İstanbul ili sınırları icinde ve kuzeybatısında Kemerburgaz-Akpınar-Yenikoy ve Ağaclı koyleri arasında yer alır. Zaman zaman oldukca buyuk bloklar halinde cıkan komur tabakaları bir veya bazen birbirine yakın iki damar olarak gorulmektedir. Bu iki komur arasında coğu zaman 0,80 m kadar bir ara kesme bulunabilmektedir.
Komur tabakası kalınlığı 1,5-2 m , bazen 3 metreye kadar ulaşabilmekte ve yaklaşık 5o eğimle genelde kuzeye dalmaktadır. Komurlerin omurleşme derecesi oldukca duşuktur. İncelendiğinde ağacsı yapılara sık sık rastlanmaktadır. Komur tabakasının uzerinde 2-8 m arasında değişen kumlu-killi bir tabaka; onun altında 8-10 m kalınlıkta killi formasyonlar bulunmaktadır. Bu tabakaların, bazı ocaklarda 20 metreye kadar ulaştığı saptanmıştır. Bu bolgenin toplam rezervi bugun 15 milyon ton civarındadır.
İstanbul’un komur gereksiniminin % 90’ına yakın bir bolumunu karşılayan Ağaclı-Yenikoy ocaklarının tumu acık işletme yontemiyle işletilmektedir. Ayrıca 200 metrelik sahil şeridinde komur rezervleri bulunmaktadır. İstanbul’a komur naklinin hemen hemen tamamı karayolu ile gercekleşmektedir.
7.4.3. Malkara-Keşan-Uzunkopru (Trakya) Bolgesi
Edirne ve Tekirdağ illeri sınırları icinde kalan bu linyit yatakları dağınık ve cok sayıda kucuk kapasiteli ocaklar acılarak işletilmektedir. Devamlı uretim yapan ocaklara Harmanlı (Uzunkopru), Cabbarlar (Keşan), Haskoy yorelerinde rastlanmaktadır. Jeolojik olarak karasal fasiyesteki oligo-miosen icinde cok sayıda; fakat kucuk rezervler halinde gorunen ve işletilebilir komurlu formasyonların genelde kalınlıkları 0,8-2 m arasında kalmakta ve bazen de ara kesmeli olarak gorulmektedir.
Komurlu formasyonların tavanında, tavan kilini takiben coğunlukla 8-10 m kalınlıkta marn serileri, yer yer 6-8 m kumlu cakıllı formasyonlar bulunmaktadır. Ortu tabaasının ve komur kalınlığına bağlı olarak coğunlukla toplam 10-15 metreye kadar acık işletme, daha kalın ortu tabakasının olduğu yerlerde ise cok ilkel kapalı işletme yontemleri ile uretim yapılmaktadır. Yapılan hesaplara gore bolgenin toplam 100 milyon ton civarında gorunur rezerve sahip olduğu, ancak bunun oldukca geniş ve birbirinden ayrı alanlara yayıldığı anlaşılmıştır.
7.4.4. Mihalıccık (Eskişehir) Bolgesi
Komur İşletmeleri Anonim Şirketi’ne ait 906 hektarlık bu sahada yapılan calışmalarla 13,5 milyon ton rezerv tespit edilmiştir. İşletmede damar kalınlığı 2,24 m ve komurun alt ısıl değeri 3.000 Kcal/kg’dir.
7.4.5. Buyuk Celtek Komur İşletmesi (Amasya)
1969 yılından beri madencilik faaliyetlerinde bulunan işletme Amasya-Suluova ilce merkezinin 4 km kuzeyindedir. Uretilen komurun buyuk bir bolumu kirec ve toprak sanayiinde tuketilmektedir. Tuğla fabrikalarının bakımda olması nedeniyle kış aylarında toz komuru stokları artmaktadır.
8. TURKİYE’NİN LİNYİT TUKETİMİ
Turkiye’nin linyit uretim ve tuketimi incelendiğinde; her ikisinde de surekli artış olduğu ve hemen hemen paralel geliştiği gorulmektedir. 1973 petrol krizinden sonra elektrik acığını kısa bir surede karşılamak uzere termik santrallere ağırlık verilerek, hızla komur tuketilmeye başlanmıştır.
8.1. Termik Santrallerde Linyit Tuketimi
Tuketilen elektrik enerjisi miktarı bir ulkenin kalkınma seviyesinin gostergesi olarak kabul edilmektedir ve kalkınmakta olan ulkemizin elektrik enerjisi gereksinimi buyuktur.
Termik santrallerde elektrik uretimini, yakıtın yakılıp, sağlanan ısının, suyun buharlaştırılması icin harcanması, ortaya cıkan buharın turbinin de jeneratoru dondurerek elektrik enerjisinin elde edilmesi biciminde ozetleyebiliriz.
Komurun elektrik enerjisine donuşturulmesinde en onemli sorun kuşkusuz net enerji veriminin duşuk olmasıdır. Komurun iceriğindeki enerji değerinin ne kadarının elektrik enerjisine donuştuğunu gosteren bu değer termik santrallerde ortalama % 20-30 civarında olup, dunyada en ileri teknoloji ile calışan termik santrallerde dahi bugun bu değer % 39’dur.
1993 yılı verilerine gore mevcut linyitin % 67,4’u termik santrallerde tuketilmektedir.
Turkiye’de elektrik sektorunde kullanılabilir rezervler şoyledir:
LİNYİT ...8 milyar ton
TAŞKOMURU 1.4 milyar ton
ASFALTİT .82 milyar ton
TORYUM ....380.000 ton
URANYUM ........9.000 ton
Tablo 8: Linyit Yataklarının Bolgelere Gore Dağılımı.
GORUNUR TOPLAM
Milyon Ton % Milyon Ton %
Marmara 5.19,5 7,5 831,2 10,4
İc Anadolu 1.1071 15,4 1.324,9 16,5
Doğu Anadolu 3.514,8 50,6 3.565,6 44,4
Karadeniz 91,6 1,3 204,7 2,6
G.Doğu Anadolu 53,1 0,8 53,1 0,7
Ege 1.696,5 24,4 2.044,2 25,5
Akdeniz - 0 26 0,3
TOPLAM 6.946,5 100 8.023,7 100
Tablodan da gorulduğu gibi gorunur rezervin 3,5 milyar tonu Elbistan havzasındadır. Geri kalanı da diğer yorelere dağılmış bulunmaktadır.
Elektrik enerjisinde kullanılabilir linyit potansiyeli 16.354 MW veya 105 milyar kWh/yıl karşılığıdır. Bu miktarın % 37’si işletmede, % 3’u inşa halindedir. Geri kalan tum linyit rezervleri (kullanılabilir potansiyelin % 59’u) 2020 yılına kadar değerlendirilecektir.
SANTRALİN ADI YAKITI BULUNDUĞU KURULU GUC (MW) ORTALAMA URET. (gWh)
Elbistan-A Linyit K.Maraş 1.320
Soma-B Linyit Manisa 960
Hamitabad-I D.Gaz Kırklareli 800
Yatağan Linyit Muğla 630
Ambarlı Fuel-Oil İstanbul 630
Seytomer Linyit Kutahya 450
Tuncbilek-A-B Linyit Kutahya 429
Yenikoy Linyit Muğla 420
Ambarlı D.Gaz D.Gaz İstanbul 416,4
Cayırhan Linyit Ankara 300
Hamitabat Gaz Kırklareli 200
İsdemir Fuel-Oil Hatay 145,4
Catalağzı Taşkomuru Zonguldak 129
Catalağzı Taşkomuru Zonguldak 129
Y. Catalağzı B-2 Linyit Zonguldak 129
Karabuk Taşkomuru Zonguldak 122,3
Seydişehir Motorin Konya 120
Aliağa Gaz Tr. Motorin İzmir 120
Mersin Fuel-Oil Mersin 106
Aliağa Fuel-Oil İzmir 70,4
Cevrim 1-2 Linyit İzmir 60
İsdemir 5 Fuel-Oil Hatay 55
Erdemir Fuel-Oil Zonguldak 50
Hopa Fuel-Oil Artvin 50
Bornova Motorin İzmir 46,2
Soma A Linyit Manisa 44
İzmir Linyit Artvin 35
İpraş Rafineri Fuel-Oil İzmir 30
Hazar Gaz Tr. Motorin Manisa 30
EGO Linyit İzmir 26,6
Seka-İzmit Fuel-Oil Kocaeli 26,5
Seka-Dalaman Fuel-Oil Muğla 26,2
Ergani-Bakır Taşkomuru Diyarbakır 21,2
Aksa Fuel-Oil Adana 21,2
Aliağa Rafineri Fuel-Oil İzmir 20
Seka Silifke Fuel-Oil İcel 16
Jeotermal Buhar Denizli 15
Batman TPAO Fuel-Oil Siirt 15
İgsaş Fuel-Oil Kocaeli 15
Engil Motorin Van 15
Bagaş Gubre Fuel-Oil Balıkesir 13,5
Seka-Caycuma Fuel-Oil Zonguldak 10
Kaynak: Atalay, İ.; 1997, Turkiye Coğrafyası, Ege Universitesi Basımevi, İzmir.
8.2. Isınma Sektorunde Linyit Tuketimi
Genel olarak karasal iklimin egemen olduğu ulkemizde kıyı şeridinde yer alan bazı bolgeler haric, tum yurtta ısıtılma zorunluluğu mevcuttur.
Ulkemizde ısınma amaclı komure olan talep, iklim şartları, tedarik imkanları ve fert başına duşen milli gelirle yakından ilgilidir. Alternatif fiyatlarının yuksek olması tuketimi arttırmaktadır.
1993 yılı verilerine gore ulkemiz linyitinin % 16,5’i ısınma sektorunde kullanılmaktadır. Bu da 7.800.000 tondur.
8.3. Sanayi Sektorunde Linyit Tuketimi
Sanayi sektorunde talep edilen linyitin kalitesinin yuksek olması nedeniyle, mevcut linyitlerimizle bu ihtiyacın karşılanması mumkun olmamaktadır.
En onemli linyit tuketicisi azot ve gubre sanayi, cimento fabrikaları ve şeker fabrikalarıdır. Bu uc kuruluş sanayide linyitin tuketiminin ortalama % 70’ini gercekleştirmektedir. Makine Kimya Endustrisi, Tekel Fabrikaları ve Devlet Demiryolları duşuk paylara sahiptir. 1993 yılı verilerine gore mevcut linyitin % 15,7’si sanayi sektorunde kullanılmaktadır.
8.3.1. Cimento Sanayinde Linyit Tuketimi
Bir ton cimento uretmek icin kullanılacak yakıt payı, cimento sanayinde toplam uretim maliyetinin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Boylece yakıtlar cimento uretmek icin onemli bir maliyet unsuru oluşturmaktadır. Yapılan hesaplamalarda uretilen bir ton cimento başına duşen enerji masrafı fuel-oil yerine komur kullanılınca ortalama % 50 duşmektedir.
Anayakıt olarak komur benimsenmiştir.
8.3.2. Şeker Sanayinde Linyit Tuketimi
Bu sektorde linyit, pancardan şeker elde edilirken ceşitli işlemlerde gerekli olan buharın uretiminde kullanılmaktadır.
Ulkemizde 27 adet şeker fabrikası bulunmakta ve bu fabrikaların yanı sır, taş ve kok komuru ile fuel-oil yakıt olarak kullanılmaktadır.
Şeker fabrikalarında kullanılan yakıtın % 75’ini linyit oluşturmaktadır.
8.3.3. Tuğla Fabrikalarında Linyit Tuketimi
Yapılan incelemelerde kapasitesi duşuk bircok tuğla fabrikasının fuel-oil ile calıştığı, komur kullanılan fabrikaların ise genellikle civardaki ocaklardan komur temin ettiği anlaşılmıştır. Komur seciminde nakliye kolaylığı ve ucuzluk buyuk etkendir. Yıllık tuketim miktarları kapasiteye gore 5.000 ile 36.000 ton arasında değişmektedir. Tuğla sanayinin en cok şikayet ettiği konu, diğer sektorlerde olduğu gibi, komurun rutubet iceriğinin ve yabanc madde oranının fazlalığıdır.
8.3.4. Kimyasal Hammadde Olarak Linyit Tuketimi
Yurdumuzda linyitlerin kimya sanayinde hammadde olarak tuketimi, komure dayalı amonyak uretimi 1961 yılında devreye alınan Kutahya Azot Fabrikası ile sınırlıdır.
Kutahya azot tesislerinde; amonyum sulfat, amonyum nitrat ve sıvı amonyak, teknik amonyum nitrat, seyreltik nitrik asit, derişik nitrik asit ile azot ve oksijen gazı uretilmektedir.
8.3.5. Komurlerin Gubre Olarak Değerlendirilmesi
Komur; karbon, hidrojen, azot, kukurt, potasyum ve fosfor gibi elementleri bunyesinde bulundurur. Bitkilerin buyumesi icin gerekli olan besleyici elemanların en onemlilerinden biri de azottur. Komur gubresi hem azot vermekte hem de azot kadar bitki icin onemli olan karbonuyla bitkiyi beslemektedir.
Tablo 9: Buyuk Tuketici Grupları İtibariyle Linyit Tuketimi
İİ BİN TON
1970 1975 1980 1985 1990 1993
Elektrik Santrali 1.130 2.463 6.032 19.835 29.884 31.917
İc Tuketim 172 233 194
Briket Fabr. 77 13 20 31 35 14
Toplam 1.207 2.476 6.052 20.038 30.152 32.152
Gubre 762 787 582 379 509 135
Cimento 258 485 772 2.040 1.980 1.075
Şeker 303 539 548 503 1.425 1.180
Diğer Sanayi 737 982 1.583 2.576 4.556 5.025
Toplam 2.060 2.793 3.485 5.498 8.470 7.415
Ulaştırma 96 97 125 62 22 0
Konut 2.409 3.607 5.581 9.169 7.247 7.800
TOPLAM 5.772 8.973 15.243 34.767 45.891 47.340
Kaynak: Turkiye 6. Enerji Kongresi, 1994, Enerji İstatistikleri.
9. GELECEKTE NELER OLABİLİR
Geniş bi
Jeoloji / Jeofizik Turkiye'deki linyit yatakları
Üniversite Ders Notları0 Mesaj
●63 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Üniversiteler
- Üniversite Ders Notları
- Jeoloji / Jeofizik Turkiye'deki linyit yatakları