Silifke cevresinde İ.O. 6000 yıllarından buyana insanların yaşamasına rağmen ilk yaşayan insanların kimliği hakkında tarih henuz bir şey yazmamıştır. Yorenin tarih tarafından bilinen ilk toplumu Altaylardan gecerek Mezopatanyaya sonra da İ.O. 3000 yıllarında Adana ile antalya arasına yerleşen Orta Asya kokenli Sumerlilerin bir kolu ve de Turk soyundan olan Luvilerdir. Anadolunun diğer eski devleti Hititliler Hiyoroğlif yazısını komşuları bu bolge de yaşayan Luvilerin dili icin oluşturmuşlardır.
Luviler guclu bir devlet kuramadıkları icin İ.O. 1750 yılında Silifke dahil butun ulkelerini Arzava Krallığına kaptırmışlardır. Bu topraklarda 1000 yıl yaşayan Arzavalılar İ.O. 750 yılında Friglilere yenilerek tarih sahnesinden silinmiştir. Bundan sonra Silifke ve cevresi bir muddet başkenti Tarsus olan Kızvanta krallığı egemenliğinde kalmıştır.
İ.O. 400 yuzyılda İyonlar Silifke kıyılarında koloniler kurmuş, aynı zamanda Asurlular bolgeye hakim olmak istemişselerde başaramamışlardır.
İ.O. 612 yılında Asurluların yıkılışından sonra bolge de 200 yıllık bir yaşama suresi olan Kilikya Krallığı kurulmuştur. Kilikya krallığının egemenliğine ise İ.O. 401 yılında Persler son vermiştir. Perslerin Silifke cevresindeki egemenliğini Makedonya Kralı Buyuk İskender bitirmiştir. Buyuk İskender silifke bolgesini Makedonya topraklarına katmıştır. Buyuk İskenderin 33 yaşında hastalanarak olmesinden sonra cocuğu olmadığı icin 3 Generali bıraktığı topraklar icin savaşmışlar ve de imparatorluk topraklarını aralarında paylaşmışlardır. Bu paylaşımda Suriye ile Anadolunun bir kısmı Silifke dahil Selefkos Nikadora duşmuştur. Selefkos Nikador Taşucunda bulunan ağa (Holmi) Limanı halkını bugunku Silifkenin yerine getirerek kendi adını verdiği Selefkiyayı (Silifke) kurmuştur. Selefkos Nikador kendi adına değişik yerlerde dort Silifke şehri kurduğu halde bugun ayakta yalnız bizim Silifke kalmıştır. İ.O. 280 yılında Selefkos Nikadorun bir duşmanı tarafından hancerlenerek oldurulmesinden sonra Silifkeyi Selefkiya soyundan kimseler idare etmiştir.
Silifke bu arada Mısırlıların eline gecince Selefkoslar III. Antiokhusu başa getiriyorlar. III. Antiokhus Silifkeyi Mısırlılardan geri alıyor. III.Antiokhus topraklarını Suriyeden trakyaya kadar genişlettikten sonra Efeste bulunan Kartaca Kralı Annibal ile anlaşarak Romaya karşı saldırma kararı alıyor. Romalılarla İ.O. 189 yılında Manisa Ovasında yaptığı savaşta yenilince Torosların Kuzeyini Romalılara bırakıyor. Kendisi de Silifkeye geri cekilip gemilerini Goksu Irmağının ağzı ile İncekum Burnu arasından dışarıya cıkarmamaya soz veriyor.
III. Antiokhus mali krizden tapınaklardaki altınları kullanmaya başlayınca halk tarafından olduruluyor. Yerine gecen oğlu Selefkos Filipator da veziri tarafından olduruluyor. Onun yerine gecen II. Dimitrius da oldurulmekten korktuğu icin idareyi vezirine bırakıp Silifke kalesine saklanıyor. Bunun uzerine halk II.Dimitriusun cocuk yaştaki oğlunu başa getiriyor. Karışıklıklar cıkmaya başlayınca da Azerbaycan ve Doğu Anadoludaki ermeni Kralı III. Tigranı idarenin başına cağırıyorlar. Son Selefkos Kralı Pilapos Ermeni Kralına karşı cıkıyor, fakat yeniliyor ve sonra da olduruluyor. Onun yerine gecen II. Pilopos bir yerlere saklanıp ortaya cıkmıyor. Bu arada Ermeni kralı Tigran buralara kadar gelip Viranşehri yakıyor. Bunun uzerine Selefkoslar Silifke ve Antakya olarak ikiye bolunuyor. Vergilerin cokluğuna dayanamayan Silifkeli Selefkoslar sarayı elegecirip ateşe veriyorlar. Silifke kentini yakıyorlar. Aynı tarihte Suriye Selefkosları Ermeni Kralına teslim olunca Silifkeli Selefkoslar da Ermeni Kralını tanıyor. (İ.O. 84)
Başka yerlerde yaşayan Selefkoslardan ceşitli kişiler Silifkeye gelip Kral olmak istemişselerde Silifkeli Selefkoslar buna fırsat vermeyip her geleni kovuyorlar.
Bolge de meydana gelen idari boşluktan dolayı Silifke cevresi korsan yatağına donuşuyor. Akdenizde Romaya buğday taşıyan gemileri vuran korsanlar Silifke koylarına sığınıyor, sıkışınca da koylarda gemilerini bırakıp Toros dağlarına kacıyor.
Akdeniz de oluşan korsan tehlikelerini onlemek ve Romaya giden buğday yolunu acmak uzere İ.O. 64 yılında Roma Kralı Pompeyus Selefkoslar ulkesini Romaya katar ve Viranşehiri kendine başkent yapar.
Roma İmparatoru Sezardan sonra da Mısır Kralicesi Kleopatra, Antoniusun gozdesi olmaya devam eder. Antonius cok sevdiği Kleopatraya Silifke topraklarını hediye olarak verir. Ayrıca kendisine de varis yapar. Antoniusun rakibi Oktavianus bu vasiyet nameyi ele gecirip Roma senatosuna sunar ve Romalıları yanına ceker. Antonius ile Oktavianusun aksiyon savaşlarına tutuşur. Yenilen Antonius gemileri ile Kleopatranın ardına duşse de yalnız kalır ve intihar eder. Kleopatra ise savaşı kazanan Oktavianusu kandırmaya calışsada başaramaz. Başaramayınca memesini yılana sokturup intihar eder. Bundan sonra Silifke ve cevresi aksiyon savaşında Oktavianusa yardım eden Galatya (Ankara cevresinde bulunan) kralı Amyntasa Oktavianus tarafından hediye olarak verilir. Boylece Silifke Galyalıların olur. Galya kralı Amyntas duşmanlarının birinin karısı tarafından pusuya duşurulup oldurulunce Silifke ve cevresi Oktavianus tarafından Nevşehir dolaylarında Kapadokya Kralı Arhelaosa verilir. Arhelaos M.S. 17 yılında olunce Silifke tekrar Romalılara gecer. Roma İmparatoru Topal Sezar Claudios Silifkeyi Antiokhus ile eşi iotepeye hediye eder. Bu arada sasani hukumdarı Şapur Silifkeyi Romalılardan Az bir zaman icin alır. Ardında Suriye de kurulan Palmir krallığının başındaki Aslen Romalı Zenubi adındaki Kralice Silifke ve cevresini ele gecirir. Fakat Roma imparatoru Markus Aurelius M.S. 273 yılında tekrar Roma topraklarına katar. İ.O. 284 305 yılları arasında Romalılar zamanında Silifke 39 kenti sınırları icine alan İsauria eyaletinin başkenti olmuştur.
Roma imparatoru Konstantin M.S. 306 yılında hıristiyan olur. M.S. 313 yılında da Hıristiyanlığı serbest bırakır. Romadan İstanbula gelir. Daha sonra Roma İmparatorluğu, Bizans ve Batı Roma olarak ikiye bolununce Silifke Bizans toprakları icinde kalır. Bizanslılar zamanında hıristiyanlığın yayıcılarından Ayateklanın Silifke de bulunması Silifkeyi hıristiyanlar icin onemli bir hac merkezi yapmıştır.
Emeviler zamanında 647 yılında islam orduları komutanı İbn-i Keys deniz kuvvetleri ile Akdenizden Anadoluya ilk cıktığı yer Silifke kıyılarıdır. Boylece VII. Yuzyılın sonlarına doğru Silifke halkı islamiyet ile tanışıyor. Abbasi halifelerinden Mutaassımın 838 yılında buyuk coğunlukla Turk soyundan olan askerlerle Bizansa duzenlediği seferin konaklama yerlerinden birisi Silifke yakınlarındaki lamas cayı vadisidir. Bu konaklama ile Silifke toprakları Turklerle de tanışmış olur. Tulunoğlu Ahmetin Mısır da kurduğu bağımsız Turk Devletinin komutanlarından Ebul Abbasın 879 yılında Silifkeyi Bizanslılardan aldığını ve Silifke cevresinin 647 yılından Selcuklulara kadar bizans ve araplar arasında 12 defa el değiştirdiğini ceşitli kaynaklarda belirtiliyor.
Selcuklu komutanı Alparslanın Anadolu fethinde gorevlendirdiği Afşin Bey, 1067 yılında Karaman uzerinden Silifkeye gelerek Selcukluların Silifke ile tanışmasını sağlamıştır. Butun bunlar olurken Anadoluya akın akın gelen Turk boyları Karaman uzerinden Silifkeye de yerleşmiştir. Muslğuman olan Oğuz boyları buralarda turkmen ve yoruk isimleri ile anılmaya başlamıştır.
III. haclı seferi komutanlarından Alman imparatoru Frederik Barbarossanın da Filistine giderken 10 Haziran 1190 gunu Goksu ırmağını gecerken Silifke de boğularak olduğunu tarih yazmaktadır. Hatta Silifke Bizans imparatoricesi Teodora ile Abbasi halifesi Vasıkın esir değişimine musaade olan bir şehir de olmuştur.
Silifke cevresinde Turkmen aşiretlerinin hızla coğaldığı islamın giderek yaygınlaştığı Anadolu Selcuklu zamanında Selcuklu komutanı Alaaddin Keykubat, Mubarizuddin Ertokuş Beyi Akdeniz kıyılarını almak uzere gorevlendiriyor. Mubarizuddin Ertokuş Bey Anamurdan başlayarak kıyılardaki 40 kadar kaleyi alarak Goksu ağzına kadar geliyor. Kuzeyden inen diğer bir komutan Cavlu Bey ise Silifke topraklarına giriyor. Turkler boylece 1228 yılında Silifkeyi alıyor. Silifkeye Kamareddin adında bir Vali atanıyor. Selefkos Nikadorun kurduğu ve adı Selefkiya olan bu şehrin adı 1228 yılında Anadolu Selcuklular tarafından Kamareddin ili olarak değişiyor. Sonradan Karamanlılar buraya ic-il icel adını koyuyorlar.
Selcukluların zayıfladığı donemde Silifke cevresindeki Ermeniler once Moğollarla sonra da İlhanlılarla (İran moğolları) iş birliği yaptılar. Bir taraftan da Silifke Emenek Karaman cevresindeki Turkmenlerle savaştılar. Moğolların Anadolu Selcukluların zayıflattığı donemlerde Turkmenlerde ceşitli beylikler kurma cabalarına giriştiler. Bunlardan birisi Silifke ile ilgili Karamanoğulları Beyliğidir.
1228 yılında ermenek dolaylarına yerleşen hayvancılıkla uğraşan ve gocebe bir hayat suren Turkmenler zaman zaman cevredeki Ermeni kalelerine saldırıp ele geciriyorlardı. O sırada 1231 yılında İlyas adında bir turkmen kendisine baba lakabını vererek babalık tarikatını kurdu. Yine ermenek dolaylarında yaşayan Nure-Sufi adında bir komurcu baba ilyası ziyaret edip tarikata katıldı. Daha sonra da Nure-Sufi oğlu Karaman ile birlikte tarikat lideri Muhlis Babaya gitti. Muhlis Baba Karamanı tarikata alıp Şeyh yaptı. Silifke Kalesinde bulunan Ermeni tekfuru zamana zaman ziyaret eden Nure-Sufi bir gun silahlı adamları gizlice kaleye sokup Tekfuru oldurdu ve Silifke kalesini oğlu Karamana hediye etti. Bu olay uzerine cesaretlenen Karaman Larendeyi aldı. İsmini Karamana olarak değiştirdi ve kendine başkent yaptı. Silifke ise kendine bağlı olarak kaldı. Nure-Sufenin bugunku mezarı Mut İlcesi Sinanlı koyu değirmenlik yaylasında olduğu sanılmaktadır.
Bundan sonra Ermenek, Mut, Gulnar, Silifke, Mara ve Kızkalesi cevrelerinde Ermenilerle savaşlar devam etti. Silifkedeki Ermeniler Kızkalesi, Payas İskenderundan aldığı yardımlarla Andorya komutasında savaşa hazırlandılar. Fısan adında Kıbrıstan gelen bir komutan 2000 atlı, 6000 yaya ile Mut dolaylarına kadar heryeri yağmaladı ve yakaladığı muslumanları oldurdu. Bu olay uzerine kendi aralarında birleşen ve yardımlaşan Hamit, Aydın ve Devletşah Beyleri Kızkalesi onunde savaşa tutuldular ve yenildiler. Daha sonra Karaman beyin ve Tarsus yoresinin Turkmen Beylerinin hazırladığı Onar bin kişilik kuvvet başka yerlerden gelen Turkmen Beyleri ile birleşip Ermenileri Mutun Deveci meydanında kıstırdı. Yedi gun yedi gece suren kanlı savaştan sonra Ermeniler Kızkalesine kacıp sığındı. Yeniden toparlanan Ermenilerle sekiz gun sekiz gece ypılan ikinci savaştan sonra Ermeniler kactılar. Bu savaşta yirmibin kişi oldu. Karaman Bey yuzbin sikke Flori, bin parca kumaş ve Silifke Kalesi karşılığında ermenilerle barıştı. Kalenin yonetimini Hamit Beye, yorenin yonetimini de Aydın Beye bıraktı.
Karaman Bey olunce yerine oğlu I.Mehmet gecti. Mehmet Beyin Selcuklulardan ayrı bağımsız bir devlet kurma cabası III.Gıyaseddin Keyhusrevi kızdırdı. I.Mehmet Beyi yenen III.Gıyaseddin Keyhusrev kardeşi ile birlikte onun başını kestirip Ermeni kalelerindeki oturan halka gosterdi. Akdeniz kıyıları icin gorevlendirdiği Sultan ile Sait Fahrettin Anamur, Gilindire ve Silifke yoresini alıp tekrar Selcukluya bağladı. I. Mehmet beyden sonra yerine oğlu Guneri Bey gecti. Bunun zamanında Karamanı İlhanlılar iki defa ateşe verdiler. Guneri bey başarısız oldu. Ama İlhanlıların ileri gelenlerinden Baltu, Gazan Hana baş kaldırıp yenilince kacıp Silifkeye saklandı. Fakat bolgeye hakim olan Ermeni kralı II. Hetum onu Gazan Hana geri teslim etti.
Guneri bey olunce yerine Kardeşi Mahmut bey gecti. Mahmut Bey elden cıkan Anamuru ermenilerden geri aldı. Selcuklu komutanı II.Alaaddin Keykubatın İlhanlılar tarafından gorevden alınmasını fırsat bilerek Silifke de bağımsızlığını ilan etti. Fakat Turkmenlerle ermeniler arasındaki savaşlar surup gitti. 1402 yılında Yıldırım Bayazıtın Ankara savaşında Timurlenke yenilmesinden sonra Timur, Karaman Beyliğine Konya, Alanya ve İceli vererek Osmanlıdan alıp buraları Timur toprağı yaptı. Daha sonra Ramazanoğulları beyliği Ermenileri yenerek onlarla ilgili sorunu ortadan kaldırdı. Karaman devleti ise 1420 yıllarında İbrahim Beyin cabaları ile parlak bir donem yaşamaya başladı. Karaman oğlu İbrahim bey Osmanlı Padişahı II. Murat ile yaptığı savaşta yenilince Silifkeye gelip sığındı. Yaşlanınca da cariyesinden doğma oğlu İsak Beyi merkezi Silifke olan İcel valisi yaptı. Kendisi konyaya cekildi. Silifkenin İsak Beye verilmesine İbrahim Beyin Celebi Mehmetin kızından doğma ikinci oğlu Pir Ahmet karşı cıktı. Pir Ahmet Konya da bulunan babasından idareyi alıp yonetimi elegecirdi. Buna dayanamayan babası oldu. İsak Bey ise uzun Hasandan yardım istedi. Uzun Hasan Karaman topraklarına girince Pir Ahmet kacıp Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmete sığındı. Bu sırada Anadoluyu tum elegecirmek isteyen Osmanlılara, Anadoluyu vermek istemeyen Akkayunlular arasında savaşlar başladı. Osmanlılardan destek alan Pir Ahmet İsak beyi yendi ve Karamanı Osmanlı toprağı yaptı. Ama Silifke Kalesi yine İsak Bey de kaldı. Pir Ahmet ile Fatih arasında kurulan dostluk uzun surmedi. Uzun hasan ile anlaşan Pir Ahmet, Fatihi kızdırdı. Karaman topraklarını yeniden geri aldı. NBunun uzerine Pir Ahmet de kacıp Silifkenin karı taş denilen yere sığındı. 1464 yılında Pir Ahmete yenilen İsak Bey ise karısı ile oğlu Silifke de bırakıp Uzun Hasanın yanına kacmıştı.
Osmanlı Sadrazamı İsak Paşa Karamanın alınmasından sonra Mut kalesini onarttı. Diğer alınamayan yerler icin Gedik Ahmet Paşayı gorevlendirdi. Silifkenin alınması isteniyordu. Gedik Ahmet Paşanın geldiğini duyan İsak beyin oğlu Silifkeyi savaşsız olarak teslim etti. Boylece Silifke Osmanlı topraklarına katıldı.(1472) II. Bayazıtın Ermeneki merkez olmak uzere Silifkeyi Karaman eyaletine bağladı.
Gedik Ahmet paşanın başarılarından rahatsızlanan Uzun Hasan Karaman beylerini destekledi. Karaman beyleri ulkelerini almak icin uzerlerine yuruduler. Fakat Osmanlı kuvvetlerine yenilince Pir Ahmet, Uzun Hasanın yanına kactı, Kasım bey ise İcele sığındı. İcel de tutunmaya calışan Kasım Bey Silifke kalesini osmanlılardan tekrar geri aldı. Venedik, Napoli ve Papalık gemilerinden oluşan guclu bir donanmaya sahip Amiral Pieotro Mocemigo Kasım Beye yardım icin Ak limana demir attı. Silifkeye gonderdiği bir elci ile anlaştı. Kızkalesini kuşattı ve ardından da Silifke Kalesini teslim aldı. Boylece Amiralın yardımı ile Kasım bey Silifke yoresine egemen oldu. Ancak Otlukbelinde Uzun Hasanı yenen Fatih rahatlayınca Gedik Ahmet Paşayı Karaman sorununu cozmek icin tekrar gorevlendirdi. Otlukbeli savaşında uzun Hasanın yanında bulunan Pir Ahmet kacarak yine soluğu Silifke de almıştı. Kasım bey Silifkeyi kardeşi Pir Ahmete vermek istedi. Fakat Pir Ahmet Ermeneke gidip yellitepe de kendine bir karargah kurdu. Aklimandaki donanma ise bilinmeyen bir nedenle gitti.
Fatihin emri uzerine Karamana gelen gedik Ahmet Paşa, Pir Ahmeti yellitepe de kuşattı. Atik davranan Pir Ahmet kactı. Ailesini ise daha onceden Mut yakınındaki Mavga kalesine saklamıştı. Ermeneki alan Gedik Ahmet Paşa Mavga kalesini de topa tuttu. Kaleyi duşurdu. Pir Ahmetin eşi ve kızlarını Konyaya yolladı. Mavga kalesinin kuşatmasını karşı dağdan seyreden Pir Ahmet kalede Osmanlı bayrağının dalgalandığını gorunce kendini kayalardan aşağı atarak intihar etti. Fakat aşağıda ağacların dalına takılıp, asılı kalan Pir Ahmeti adamları kurtardılar. Once Tarsusa oradanda Uzun Hasanın yanına kacan Pir Ahmet orada oldu. Gedik Ahmet Paşa Silifke kalesinin alınması icin harekete gecti. Once kalenin topcularını gizlice elde etti. Kandırılan topcular kaledeki barut mahsenini ateşe verdiler. Kale duvarları yer yer catladı. Kaledeki bir cok ev coktu. Acılan gediklerden saldıran Osmanlılar Silifke kalesini 1474 yılında tekrar geri aldılar. Boylece Karamana once Şehzade Mustafa sonra da Cem Sultan vali olarak atandı. Karaman oğlu Kasım Bey ise kactı. Fatihin olumune kadar orada burada saklandı.
Fatihin olumunden sonra 4 Mayıs 1481 Karaman Valisi oğlu Cem Sultan gec kalınca Amasyadaki Yıldırım Bayazıt Osmanlı Padişahı oldu. Cem Sultanı osmanlı Padişahlığında hak iddia etmesi karaman oğlu Kasım Beyin tekrar geri gelmesine sebep oldu. Karamanı alıp Konyayı kuşatan Kasım Beyi Gedik Ahmet Paşa karşılayınca Kasım bey tekrar Tarsusa kactı. Kasım bey Cem Sultanın Rumeliye gecip Osmanlıya o taraftan saldırmasını istiyordu. Bunun icinde 18 Haziran 1482de Cem Sultanı Silifkeye getirdi. Bayazıtın gonderdiği Osmanlı ordusu icele yaklaşınca Cem Sultan 16 Temmuz 1482 de Kasım Beyin onerisine uyarak Otuz adamı ile Silifkeden ayrılıp Kızkalesine sığındı. Oradan da Anamura, Anamurdan Rodos Şovalyelerine sığındı. Onuc yıl tutsak yaşayıp 1495 yılında oldu. Kasım Bey ise Bayazıt ile anlaşıp Osmanlının ustunluğunu kabul etti. Boylece 1483 yılında Silifke kendisi merkez İlce olmak uzere Karaman eyaletine bağlı İcel sancağı oldu. İcel sancağının ilceleri Ermenek, Mut, Gulnar, Selinti(Gazipaşa), Karı taş ve merkez ilce Silifke idi. Silifkenin ise bucakları Soğud, Eski-hisar, Kızıl soğud, Sarucalar, Ak-viran, Ağarlu, Mahmutca, Cavuşlar, Kızıl bağ, Salar, mezrai bucak alanı idi. Kasım bey Silifke topraklarında kaldı ve yaşamının son yıllarını bu kentte gecirdi. Kasım Beyin olumunden sonra cıkan karışıklıkları bastırmak icin Davut Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu Silifke bolgesine girince buralarda bulunan beyler II.Bayazıtın huzuruna cıkarak 1487 yılında tamamiyle Osmanlı devletine katıldılar. Boylece Silifke, Osmanlı Devletinin Karaman eyaletine bağlı bir sancağı oldu. Silifke de İlceden buyuk İlden kucuk bir yonetim bicimi uygun goruldu. Kadı yerine Mutasarruf idaresine verildi.
1570 yılında Sokullu Mehmet Paşanın Sakız ve Kıbrıs adalarını fethedilmesi, ardından İnebahtı Deniz savaşı yenilgisi Silifkenin tımarlı erlerinin Kıbrısı guclendireceği duşuncesi ile Silifke, II. Selim zamanında 1571 yılında İcel adıyla Kıbrısa bağlandı. Boylece İkiyuzaltmış yıl Silifke Kıbrısa bağlı olarak kaldı. Kabakcı Mustafa ayaklanması, Sırp, Eflak ve Mora isyanları sonucu Silifke Kıbrısdan alınıp Sultan Abdulazizin memleket capındaki yaptığı değişikliklerle 1831 yılında Adana eyaletine bağlandı ve sancak merkezi ise 1868 yılında Ermenekden alınıp tekrar Silifkeye taşındı. Adana eyaleti Silifke, Mersin, Tarsus ve Adanayı kapsamaktaydı. Cukurovanın fransızlar tarafından işgali uzerine Silifke, Adanadan ayrılıp İcel adı ile tek başına sancak olarak icişleri bakanlığına bağlandı. (1918)
1924 yılında sancak isimleri kaldırıldı. Yerine Mutasarrıf veya valilik deyimleri kullanılmaya başladı. Kısa bir sure sonra valilik denmeye başlandı. Mut, Gulnar, Anamur, Silifke merkezi Silifke olan İcel adında bir vilayet oldu. Karaman ise Konyaya bağlandı. 1933 yılında bazı vilayetlerin kazaya indirilmesi ile ilgili bir kanunla İcel ilinin merkezi Silifkeden Mersine taşındı. Boylece Silifke İllik unvanını kaybetti. 2002 yılında ise hukumetin aldığı bir kararla Karamanoğullarının Turkce olarak bu bolgeye verdiği İcel ismi tarihe karıştı.
__________________
Mersin/Silifke Tarihi
Tarih0 Mesaj
●44 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Kültür
- Tarih
- Mersin/Silifke Tarihi