Kapalıcarşı’nın cekirdeğini oluşturan iki bedestenden İc Bedesten , yani Cevahir Bedesteni muellifler arasında tartışmalı olmakla beraber buyuk olasılıkla Bizans’tan kalma bir yapı olup 48 m x 36 m olculerindedir. Yeni Bedesten ise 1461 yılında yaptırılmaya başlanan Kapalıcarşı’nın ikinci onemli yapısıdır ve Sandal Bedesteni olarak anılmaktadır. Burada bir yolu pamuk , bir yolu ipekten dokunan ve Sandal adı verilen kumaş satıldığı icin Sandal Bedesteni ismi verilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet’in Kapalıcarşı’nın inşaatına başladığı yıl olan 1461 Kapalıcarşı’mızın kuruluş yılı olarak kabul gormuştur. Asıl buyuk carşı ise Kanuni Sultan Suleyman tarafından ahşap olarak inşa ettirilmiştir. Eski zenginlerin mucevher , kıymetli maden , kurk ve murassa silah gibi değerli eşyalarının yanı sıra devlet hazinesinin buyuk kısmı da buralardaki kasalarda muhafaza edilirdi. Evliya Celebi burayı muazzam guclu bir kale gibi tanımlamıştı.

Prof. Dr. Onder Kucukerman’ın saptamalarına gore Topkapı Sarayı imparatorluğun beyni , Kapalıcarşı ise ekonominin kalbi olmuştur. 19. yuzyılın başında Halic’in obur yakasına Galata’ya bankalar ve bankerler yerleşmeye başlayınca imparatorluk ekonomisinin kalbi de orada atmaya başladı ve daha sonra da beyin , yani saray da o yakaya gecerek kendisine Dolmabahce , Yıldız ve Cırağan’ı mekan tuttu. Meşrutiyet Donemi’ne kadar lonca sisteminin işlerliğini koruduğu Kapalıcarşı’da her turlu meslek usta-cırak ilişkisi ile operatif olarak oğrenilir ve yurutulurdu. Meşrutiyet’ten sonra , değişen koşullar nedeniyle lonca sistemi bozuldu ve ticaret zamanın koşullarına gore yapılanmaya başladı.

Bedesten ve Carşı , 4. Mehmet zamanındaki 20 Kasım 1651 Tarihli yangından başlayarak 26 Kasım 1954 Tarihindeki yangına kadar 20’yi aşkın deprem ve yangın felaketine maruz kalmış , 1894 depreminden sonra yapılan tadilatlarla bugunku halini almıştır.



Kaynak

__________________