Yerkabuğu ile manto arasında sismik dalgaların uğradığı değişiklik sonucu o bolgede bir değişim olduğunun saptanması sonucunda, bu duruma verilmiş olan addır.
Kısaca "moho" da denir. Yugoslav bilim adamı, jeolog Mohorovicic yerin 35 km altındaki deprem dalgalarını izler ve bu dalgaların ortalama 35 km'den sonra geri donduğunu keşfeder. Yani manto tabakasının varlığını ortaya koyar. 

Manto, Litosfer ile cekirdek arasında yer alan sıcak ve plastik bir kattır. Kalınlığı 2860 kilometreye yakındır. Ultrabazik veya Ultramafik kayaclardan oluşur. Ağırdır; yoğunluğu 3,5 - 6 gr/cm3 arasında bulunur. Uc kısma ayrılır:
Ust manto veya astenosfer,
Orta manto
Alt manto.
Litosferin altından 700 km derinliğe kadar uzanan kuşağa ust manto veya astenosfer denilir. Bu kuşağın yoğunluğu 3.3-4.3 gr/cm3 arasında değişmekte olup, bileşiminde ultrabazik ve ultramafik (olivinli ve piroksenli), yani fazla miktarda alkali madde ve mineral iceren magma veya ergimiş malzeme bulunur, ust mantonun alt kısmında P dalga hızı yoğunluk artışından dolayı 10.7-11 km/sn'yi bulur. Yerkabuğu parcaları veya plakalar, ust mantonun uzerinde yuzerler. Cunku bu seviyelerde mantonun bir kısmı ergiyebilir. Bunun icin de, belli bir sıcaklıkta mantonun bir miktar su icermesi yeterlidir. Bu durum gercekleşince, kısmen eriyen astenosfer hemen hicbir direnc gostermeden bicim değiştirir.
700-2900 km derinlikleri arasında uzanan kısmında ise alt manto başlar; bu kuşakta demir ve magnezyum silikatları egemen durumdadır. Bundan dolayı alt mantonun alt kısmında yoğunluk 5.5'e kadar cıkmakta ve P dalga hızı ise 13.6 km/sn'ye ulaşır.
Orta manto kısmı Ust ve Alt manto arasında bir geciş zonu oluşturur. Manto yerkurenin toplam hacminin %80 den fazlasını meydana getirir ve yerkabuğu hareketleri (deniz dibi yayılması, kıtaların kayması, epirojenez, orojenez, derin depremler) ile volkanizma icin gerekli enerjiyle ic kuvvetlerin kaynağım teşkil eder.
Mantodan Wiechert - Gutenberg kesintisiyle ayrılır. 2.890 kilometre derinlikten dunyanın merkezine (6.370 km) kadar uzanır; yani 3.480 kilometre kalınlıktadır. Yoğunluğu dış sınırında 10, dunyanın merkezi kısmında ise 13 kadardır. Esas olarak demir ve nikelden oluştuğu sanılmaktadır. Cekirdek, eski literaturde Nife terimiyle acıklanan kısma karşılık gelir. Deprem dalgalarının yayılışına bakılarak yapılan araştırmalar, cekirdeğin iki kısımdan meydana geldiğini gostermektedir:
Cekirdek, dış cekirdek ve ic cekirdek olmak uzere iki kısma ayrılır. Dış cekirdek. 2890-5000 kilometre arasında yer alır (kalınlığı 2110 km). Burada yoğunluk 5.5'den 10'a kadar cıkar ve P dalga hızı ise 13.6 km/sn'den 8.1 km/sn'ye duşer. Enine deprem dalgaları (S dalgaları) bu kısma sokulmadıklarından, dış cekirdeğin sıvı olduğu sonucuna varılmıştır. İc cekirdek ise 5000-6370 kilometreler arasında, yani dunyamızın tam merkezinde yer alır ve katıdır. Kalınlığı 1370 kilometredir.
Dış ve ic cekirdek arasındaki yoğunluk 12.3, sıcaklık ise 4300°C'yi bulur. Dış ve ic cekirdek arasındaki en onemli fark, dış cekirdekte demir/nikel karışımı magma ergimiş hÂlde, ic kısımda ise cok yuksek basınc etkisiyle kristal hÂlinde olmasıdır, ic cekirdekte yoğunluk 13.6, sıcaklık ise 4500°C'yi aşar (6300°C).
Yukarıda da gorulduğu gibi, yerkurenin yoğunluğu yeryuzunden mantoya doğru artmaktadır. Granitik yerkabuğunda 2.7 - 2.8 gr/cm3 civarında olan yoğunluk merkezde 13 gr/cm3 u bulmaktadır.

Yoğunluk artışı surekli ve tedrici değildir; belirli derinliklerde ani yoğunluk artışları gorulur. Bu derinliklerden biri Mohorovicic kesintisi veya kısaca Moho kesintisi olarak adlandıran ve yerkabuğu ile manto arasındaki sınıra tekabul eden derinliktir.
__________________