İlcede iskÂn cok eskiye dayanır. Şile cevresinin tarih oncesinde (Cilalı Taş Devri) iskan edildiğini gostermektedir. Kefken ile Bulgaristan sınırı arasındaki Karadeniz sahil kesiminde yapılan tarih oncesine ilişkin calışmalarda, ceşitli yerlerde Paleolitik cağın muhtelif bolumlerine ve ozellikle Epi-Paleolitik doneme ait bir cok konak yeri ve işlik saptanmıştır.



Buluntu yerlerinin sayısındaki artıştan, buzul sonrası donemde (yaklaşık M.O. 12000 ile 6000 arasında) Karadeniz kıyı şeridi uzerinde onemli bir nufus yoğunluğunun olduğu acıkca bellidir. Nitekim İstanbul'un en eski buluntu yerleri arasında Şile'nin Ağva ve Sahilkoy (Domalı) koyleri bulunmaktadır. Marmara kıyısında Ambarlı'yı da icine alan kıyı konak yerlerinden biri olan Sahilkoy, aynı adı taşıyan koyun kuzeyindeki kumluğun batısındadır. Sahilkoy'e ait yontma taş aletler, Goztepe ve Kazlar deresinin doğusuna rastlayan Dereağzı Tepesi uzerinde toplanmıştır. Ayrıca, ilcede o donem insanının yaşamı icin elverişli cok sayıda mağara bulunmaktadır.


Şile antik cağda iki defa istilaya uğramıştır. Birinci istila, eski Yunanlıların Pers seferinden geri donuşlerinde komutanları Xenophon tarafından, ikincisi de kıyı şeridini takip ederek ilerleyen Roma komutanı Lucullus tarafından gercekleştirilmiştir. Roma doneminin izleri hala Şile'de gorulmektedir. Doğu Roma İmparatoru Diokletianus zamanında (284-305), İnkese, Sofular gibi Şile mağaraları ilk inanan Hristiyanlar icin tabii korunaklar olmuştur. Gurlek Mağarası Doğu Roma askerlerinin yakaladığı ilk inanan Hristiyanları hapsettikleri bir cezaevi gibi kullanılmıştır. Selcuklu Turkleri Kutalmışoğlu Suleyman Şah ile 1090 senesinde Şile'yi ele gecirdiler. 1097 senesinde ise 1. Haclı orduları Şile'yi Selcuklulardan geri almıştır. Şile'nin geri alınması ancak Yıldırım Bayezid doneminde mumkun olmuştur. Şile, I. Dunya Savaşı'na kadar 500 yıl boyunca Turkler'in yonetiminde rahat bir yaşam surmuştur. Daha sonra, İstanbul'un işgaliyle birlikte İngilizler'den cesaret alan Rumlar Şile cevresine yerleşerek Dumlupınar Zaferine kadar işgallerini surdurmuşlerdir.

19. yy. Osmanlı kayıtlarına gore Şile kazası 1846'da Zaptiye Muşirliği'ne bağlıydı. 1876'da şile kazasının Dersaadet Şehremaneti'ne bağlandığı gorulur. 1877 Devlet Salnamesinde ise Şile, Zaptiye Nezaretine bağlı Uskudar Mutasarrıflığına bağlıdır. 1924'de butun sancaklar (mutasarrafflık) vilayet yapıldığında Şile'nin Uskudar'a bağlılığı devam etmiştir. 1926'da yapılan yeni duzenlemeyle Uskudar kaza haline getirilip İstanbul vilayetine bağlanınca Şile kazası da Uskudar'la aynı yapı icinde yer almıştır. Ayrıca Şile, Cumhuriyet'in kuruluşu ile oluşturulan ilk belediyelerden biridir.


Kaynak

__________________