TURKİYE’DEKİ DAĞLARIN
VE
OVALARIN OLUŞUMU

1. DAĞ OLUŞUMU (OROJENİK) HAREKETLERİ
Bu hareketler dar zamanda, dar olaylar olarak belirir ve tabakaların duruşunu bozarlar. Hareketler yatay ve dikey olmak uzere iki yonde gelişir. Genellikle, yatay (tanjansiyal) hareketler kıvrılma ve kıvrım dağlarına, dikey hareketler de (radial) kıvrılma ve kırık dağlarına yer verirler. Bununla birlikte, bu iki gurup arasında kesin bir sınır cizmek olanaksızdır. Cunku, sert tabakalarda kırılma olurken, hemen yanındaki yumuşak tortullar kıvrılabilir. Bu nedenle kıvrım ve kırık dağları birbirinin icine girmiş olarak da uzanırlar. Diğer bir ozellik de, yatay ve dikey hareketlerin aynı anda oluşmaları ya da birbiri ardınca gelmeleridir.
Yatay ve dikey hareketler sonucunda oluşan, kıvrılma ve kırık dağları yeryuzunun “Oz Yapı” yuzeyini oluştururlar. Aşağıda işleyeceğimiz yerkabuğu yaylanmaları (epirojenik hareketler) ile dağ oluşumu (orojenik) hareketinin ikisine birden yer kabuğunun yer sanatı (tektonik) oz yapı yuzeyini (struktur) oluşturur. Dış gucler bu yuzeyi işler, değiştirir ve kendine ozgu yer şekilleri doğururlar. Dağ oluşumu hareketleri iki yapı bicimi oluştururlar: Kıvrılma ve Kırılma.

1.Kıvrılma Ve Kırılma Dağları
Jeolojik devirler boyunca ic guclerin oluşturdukları kabarıklar, yine jeolojik devirler boyunca yine dış gucler boyunca aşındırılırlar. Kabarıklıklar aşındırıla aşındırıla dalgalı bir duzluk durumuna gelir. Bu dalgalı duzluğe, “Yontukduz (Peneplen)” adı verilir. Yontula yontula duzleşmiş arazi demektir. Tortullar derin deniz diplerindeki tortulanma alanlarına (jeosenklinallerde) biriktirilirler. Bazen de yeryuzundeki cukurluklarda ve gol canaklarında tortulanırlar. Yeniden aşındırma, taşıma ve biriktirmelerle canaklar dolar.Yer yuzu cukurluğu duzleşir, deniz ya da golun derinliği azalır. Kimi zaman deniz ya da golun o bolumu, butunu ile dolarak karalaşır.
Tortullarla dolu olan bir tortulanma canağı, dengesini yitirmiş ve birbirine yaklaşan iki yer kabuğu bolumu (şole) arasında kalacak olursa; sıkışır. Başka bir sozle, yan basınclara uğrayınca hacmi daralır. İcindeki yumuşak tortullar daralan bu yere sığmayarak kıvrılır ve su yuzune cıkar. Bu olaya kıvrılma, oluşan dağlara da kıvrım dağları denir.
Tortulanma canaklarının su altında ya da yer yuzunde olma ozelliğine gore, kıvrılma iki bicimde gercekleşir. Gercek kıvrılma ve bukulme. Su altı tortulanma canaklarında da yan basıncların ozelliğine gore, ceşitli kıvrılma bicimleri oluşur. Bunlar da genel olarak duzgun kıvrılma ve duzensiz kıvrılma diye iki grupta toplanır.




a-Duzgun Kıvrılma:
Tortulanma canağının kenarlarına yapılan basınc eşit değerlerde ise, tabakalar duzgun olarak kıvrılır. Tabaka ya da kıvrım dağı kabarıklığı ve cukurluğu oluşur. Kıvrım dağı ya da kıvrılmış tabakadaki kabarıklığa (kemerleşmeye) “Antiklinal”, cukurluğa (oluklaşmış) da “Senklinal” adları verilir.

b-Duzensiz Kıvrılmalar:
Tortulanma canağının kenarlarına yapılan basınclar eşit değerlerde değil ise, “Duzesiz” kıvrılma olur. Basıncın cok olduğu yandaki tortullar, basıncın az olduğu yandaki tortulların uzerine eğilir, devrilir, biner ya da o tabakaların uzerine aşar. Basınc değerleri ayrıcalık cok değilse, basıncın cok geldiği yandaki tabakalar az geldiği yandaki tabakalara doğru eğilir ki, buna “Eğri Kıvrım” denir. Basınc ayrıcalığı coğaldıkca, tabalar devrilir “Devrik Kıvrım”, birbiri uzerine biner “Binmiş Kıvrım”, biri diğeri uzerine aşar “Aşmış Kıvrım (Şaryajlı Kıvrılma)” bicimleri oluşur.

c-Bukulme (Fleksur):
Katı yer kabuğunun cukurluklarında birikmiş olan tortullar yan basınclarla etkilenirse, Herhangi bir yerinden bukulur. Bu olaya bukulme, oluşan şekle bukulmuş tabakalar (fleksur) ve bukulme sonucu oluşan basamağa bukulme basmağı denir. Bukulmede tabakalar sureklidir. Tabakalarda kırılma yırtılma olmamıştır. Basınc etkisi ile tabakaların bir bolumu aşağıda kalmış ve aralarındaki bir bolum bukulmuştur. Bir yorede bukuklu yapı cok yer tutarsa, buraya bukuklu yore adı verilir.
Kıvrım bolgelerinde ve kıvrım dağlarında kıvrılma bicimlerinin hepsi bir arada ve birbirinin icine girmiş olarak bulunur. l. Jeolojik Devirde oluşan Kaledoniyen, Hersiniyen ve lll. Jeolojik Devirde oluşan Alp-Himalaya sistemlerine bağlı dağlar, kıvrım dağları olarak oluşmuşlardır. Ancak, zamanımız kıvrım dağları yalnız Alpin (Alp-Himalaya) oluşumlarına bağlıdır. İleride gorulebileceği gibi, Kaledoniyen ve Hersiniyen oluşumları kıvrım dağları ozelliğini yitirerek, zamanımızın kırık dağları ozelliğini kazanmışlardır. Genc kıvrım dağları olan Alpin sistem oluşumları, yeryuzunde Buyuk Okyanus’u cevreleyecek bicimde ve buyuk bir “H” harfi cizerek uzanır.

2.Kırılma Ve Kırık Dağları
Kıvrılma olayı yatay yonde yerkabuğu hareketleri sonucu oluşurken, kırılma olayı dikey yonlu hareketler sonucu oluşur. Ancak, kırılmanın olabilmesi icin dikey yondeki hareket yeterli değildir. Bu hareketle etkilenen tabakaların kıvrılamayacak kadar sert (berk, rijit) olması gereklidir. Eski yerkabuğu oluşumları bir yandan dış guclerle aşındırılıp yontukduz durumuna getirilirken, bir yandan da tabakaları oluşturan taşlar, başkalaşma gibi etkenlerle, sertleşir. İşte, yontukduz durumuna gelmiş ve sertleşmiş tabakalar dikey yonlu basıncların etkisinde kalınca, daha once kıvrılıp sertleşerek kıvrılma ozelliğini yitirdiği icin, yer yer kırılır, coker ve yukselir. Bu olaya kırılma ve kırılma sonucu oluşan dağlara da “Kırık Dağları” denir. Kırılmalarla oluşan yeryuzu catlaklarına da “Fay” adı verilir.
Kırılmalarla kırık basamaklarında oluşur. Kırık basamakları da tabakaların bir bolumu kırık cizgisi boyunca yuksekte kalırken bir bolumu alcakta kalır. Kırk cizgisi boyunca kayan tabaka bolumlerinin her birine “kırığın kanadı” denir. Yuksekte kalana “yukarı giden”, alcakta kalana “alta giden” kanat adı verilir. Kırığın kanatları arasındaki basamak, “kırık basamağıdır”. İki kanat arasındaki yukseklik ayrıcalığı bir kac metreden, binlerce metreye kadar olabilir. Kırılmalara uğramış bir bolgede, kırık cizgileri ya birbirlerine paralel olarak ya da birbirlerini belirli acılarla kesecek bicimde uzanırlar ve kırık ağları oluştururlar. Kırık basamaklarında, tabakalar sureksizdir. Kırılma ve yırtılmalara uğramışlardır. Basamağın yukarı giden yuzeyi, surtunme etkisi ile, parlar. Buraya fay aynası denir.
Sertleşmiş yontukduzler basınclarla etkilenince, yeryuzu catlakları boyunca uc durum oluşur:

a-Basınc etkisinde kalan tabakalar butunu ile yukselir. Ancak, kimi yari cok, kimi yeri az yukselir. Kırılma ve kırık basamakları oluşur.
b-Basınc etkisi ile sert tabakalar butunu ile alcalır. Ancak, kimi yeri cok, kimi yeri az coker. Kırılma ve kırık basamakları oluşur.
c-Basınc etkisinde kalan sert tabakaların kimi teri yukselirken, kimi yeri coker. Kırılma ve kırık basamakları oluşur.

Her uc durumda da kırıklarla cevrili yukseklikler ve cukurluklar doğar. Yerkabuğu catlakları ile cevrili yuksekliklere “Horst”, cukurluklara “Graben (Cokuntu Hendeği)” adı verilir. Bir kırık bolgesinde ya da kırık dağlarında horst ve gabenler birbirini izler. Ancak, horst ve grabenler birbirine eşit genişlikte olabileceği gibi, geniş horstlar dar grabenler ve dar horstlar geniş grabenler de oluşabilir.

Kırılma olayları genellikle sertleşmiş eski kutleler basınclara uğrayınca oluşur. Zamanımızda, yeryuzunun ilk karaları olan kıta cekirdekleri l. Jeolojik Devrin kaledoniyen ve hersiniyen oluşumları kırılmalara ve kırık dağlarına yer verirler. Cunku bu oluşumlar once kıvrılmışlar, aşınmışlar ve sertleşmişlerdir. Alpin hareketleri ve tektonik hareketler sırasında yeniden basınc etkisinde kalınca, yer yer kırılmışlar, yukselmişler ve cokmuşlerdir. Kırk bolgeleri ve kırılma dağları gunumuzde Atlas Okyanusu’nu cevreleyecek bicimde uzanırlar. Basınc etkisinin cok yeğin olması durumunda genc ve serleşmemiş oluşumlar da kırılmalara yer verilebilir. Turkiye’nin batısındaki kırık bolgeleri ve Kuzey Anadolu Cokuntu Hendeği gibi.


2.OVALAR
Akarsular tarafından derin olarak yarılmamış, uzerinde kabarıklar bulunmayan ve eğimi oldukca az olan duzluklere “Ova” adı verilir. Bu duzluklerde akarsular, genellikle, salınımlar yaparak, yatakları boyunca akarlar. Bafra, Sakarya, Konya, Buyuk Menderes ovaları gibi ovalar, bulundukları yerlere gore, ikiye ayrılırlar: cukur ovalar, yuksek ovalar.

1-Cukur Ovalar:
Deniz yuzeyinden olan yuksekliği az ovalara, cukur ova denir. Cukur ovalar deniz kıyıları boyunca uzanırlar. Cukur ovaların denizden yuksekliği en cok 500 m’ye değin olur. Cukurova, Sakarya, Antalya, Ege Bolgesi ve Harran ovası gibi ovalar, birer cukur ovadır.


2-Yuksek Ova: Deniz yuzeyinden olan yuksekliği cok ovalara, yuksek ova denir. Başka bir deyişle, deniz yuzeyinden olan yuksekliği 500 m’den cok ovalar, yuksek ova adını alır. Bunlar genellikle, ic bolgelerde bulunurlar. Konya, Doğubeyazıt, Muş ovaları gibi ovalar, yuksek ovadır.

Ovalarda da, diğer yeryuzu şekilleri gibi oluşum bakımından ceşitlilik gosterirler. Bu ozellikler ile dort grupta toplanırlar:


1-Aşıntı (Yontulma) Ovaları: Aşınmalar sonucu oluşmuş ovalardır. Dış gucler yontukduz ve kabarıklıkları aşındırarak bu ovaları oluştururlar.

2-Cokuntu Ovaları:
Kırılma olayları sonucu oluşmuş ovalardır. Yerkabuğundaki kırılmalardan sonra oluşan cokuntu hendekleri, dış guclerin birikintileri ile dolar ve duzleştirilirse, cokuntu ovaları oluşur. Batı Anadolu’daki Gediz, Bakırcay, Kucuk ve Buyuk Menderes, Hatay’ın Amik ovaları gibi.

3-Birikinti Ovaları:
Dış guclerin taşıyıp getirdiği birikintilerle oluşmuş ovalardır. Genellikle, akarsu biriktirmesi ile oluşurlar. Birikinti konileri gibi. Akarsular taşıdıkları kum, cakıl, kil gibi dağınık maddeleri hızlarının ya azaldığı ya da bittiği yerde biriktirerek bu ovaları doğururlar. Buraları genellikle, yamacların eteği, akarsuların genişleyen vadi tabanları ve ağızlarına yakın olan bolumleridir.

4-Aluvyal Ovalar:
Akarsuların taşıdığı aluvyonların, deniz ve gol kıyılarında, sığ yerleri de dolduracak bicimde biriktirilmesi ile oluşmuş ovalardır. Gel-git genliği az ic denizlere dokulen akarsular, taşıdıkları suruntuleri dokuldukleri gol ya da denizin kıyısında biriktirmeğe başlarlar. Zamanla, bu birikinti kıyının sığ yerlerini de doldurarak geniş duzlukler oluştururlar. Boylece oluşan ovalara, aluvyal ovalar adı verilir. Cukurova, Carşamba ovaları gibi

__________________