
Bilgisayar kullanım hayatınızda, olmazsa olmazlarında mouse, işaretcinin yerini ne zaman değiştirmek isterseniz elinizin altında emrinizdedir. Fareniz hareketinizi ve tıklamaları algılar ve bilgisayara komutları gonderir. Gunumuzde kullandığımız farelerin gecmişe gore oldukca değişmiş ve farklı teknolojilerle donatılmıştır.
Farelerin babası diyebileceğimiz kişi Douglas Engelbart'dır. Stanford Araştırma Enstitusu'nde gorevli olan Douglas Engelbart 1964 yılında ilk fareyi tasarlamıştır. Bilgisayar-insan etkileşimini cok temel duzeyde yapan bu fare sadece bir yone hareket edebilmektedir. Bu fare iki tekerleği olan ahşap bir kabuk şeklindeydi. Şimdi kullandığımız cift doğrusal mouse'un patenti de 1970 yılında Douglas Engelbart tarafından alınmıştır. X ve Y koordinatlarında hareket edebilen bu fare zaman icinde değişmiştir.
1972 yılında Xerox Parc'ten Bill English fareyi biraz daha geliştirdi ve toplu farenin temellerini attı. Engelbart'ın geliştirdiği o buyuk tekerlekler, yerini fare govdesi icindeki bir topa devretti. Top yine birbirine dik iki mile (tıpkı birbirine dik konumlanan tekerlekler gibi) temas ediyordu ve boylece hareket bilgisi sisteme aktarılıyordu.
Daha sonra 1980-1990 yılları arasında 'trackball' tipli fareler geliştirildi. Bu tipte top farenin ici yerine dışarı alınmıştır. Elbette bazı alanlarda yaygınlaştı ve sevenleri vardı ama pek kullanışlı olduğu soylenemez.
Toplu fareler bir cok dezavantaj getiriyordu. Topun kirlenmesi ayrı bir dertti, topun ağır olması bileklerdeki yorgunluğu arttırıyordu ve hızlı hareketlere karşılık veremiyordu.
Daha sonra farelerdeki algılamayı değiştirerek ikinci bir cığır acıldı. Algılamanın temeli olan topu kaldırıp yerine optik algılayıcıya bırakmasındaki en buyuk pay Steve Kirsch idi. İlk başlarda farenin hızı ve yonu tespit edebilmek icin farenin ozel bir metal uzerinde kullanılması gerekiyordu. Zamanla teknoloji gelişti, goruntu işlemciler kullanıldı, yuzeyin aydınlatmasında LED'lerden faydalanıldı ve artık bu fareler yuzey secmez hale geldi ve her yuzeyde calışabilir duruma getirildi.

Daha sonra lazer fareler 2004 yılında piyasaya cıktı. Calışma prensibi optik farelerle aynı olan lazer fareler yine goruntu işlemci kullanıyor. Yuzeyin algılanmasında optik teknoloji yerine lazer ışınları ile algılıyor. Bu fareler optik fareler gibi ışık yaymaz ve algılaması cok daha hassastır.


ALINTI#
__________________