Yirminci yuzyılın ikinci yarısında 60 milyon insanı erkenden olduren ve
Asrın vebası olarak bilinen tutun alışkanlığının sadece 2020 yılında da oldureceği
insan sayısının % 70.i gelişmekte olan ulkelerde olmak uzere 10 milyon kişiyi yok
edecektir. 1974-76 yıllarında gelişmekte olan ulkeler, global tutun tuketiminin %
49.una sahipken tutun endustrisinin gayreti ile bu oran 2000 yılında % 71.ulaşmıştır.
Tutun tarımının Milattan Once (M.O) 6000 yılında Amerika kıtasında
başladığı ve bu tarihten 4,500 yıl sonra Orta Amerika’da yaşayan, Mayalar’ın tutun
kullanıldığı tarih kitaplarına gecmiştir. Yerliler onceleri kuru tutun yapraklarını
sararak veya ufalayarak ilkel pipolarda kullanmaktaydı. Bazıları ise tutunden yapılmış
sakızları ciğnedikleri, tutun tozlarını derilerine surdukleri veya lavman gibi
kullandıkları anlaşılmaktadır. Sonraları tutun uretimi ve kullanımı Kuzeyde Kızıl
deriler, guneyde de İnkalar tarafından benimsenmiştir.
Avrupalılar tutunu 1492 yılında Kuba’ya ayak basan Christopher Columbus
sayesinde oğrenmişlerdir. Aslında Columbos’un amacı yeri kıtada altın bulmaktı.
Kuba adasındaki yerlilerin dini torenlerde ve şolenlerde keyifle tutun icmekteydi.
Avrupa’dan gelen denizcilere de ikram ettikleri bu nesneyi Tobacos olarak
tanıtmışlardır. Bugun Karayip denizindeki tutun yetiştiren adalardan birisi de Tobaco
adası olarak isimlendirilmiştir. Tutun kullanmanın ilk zararını Columbos’un
Avrupa’ya donuşunde Rodrigo de Jerez isimli denizci gormuştur. Jerez ictiği sigaranın
dumanlarını burnundan cıkardığında, onu seyredenler, “Bu adamın icinde şeytan
var” diyerek kiliseyi şikayet ederek cezalandırmasını sebep olmuşlardır!
Yeni dunyaya adını veren Americo Vespucci, 1499 yılında orta Amerika’nın
doğu kıyılarına yaptığı gezilerde, yerli halkın icinde beyaz toz bulunan boyunlarına
asılı torbalara tutun yapraklarından yaptıkları hapları daldırdıktan sonra bunları
ciğnediklerini anılarında yazmıştır. Yerlilerin tutunu zevkten ziyade, aclığı
giderdiği icin kullandıklarına inanlar da vardır.
Amerika’ya goc eden Avrupalılar yeni kıtada ilk kez 1531 yılında tutun
ekimine başlamışlar ve ticari amacla tutun tarımı ilk kez 1612 senesinde Virginia’da
John Rolfe tarafından gercekleştirilmiştir. 1619 yılında da 9 tonluk ilk tutun ihracatı
Londra’ya yapılmıştır.
Tutunun Avrupa’ya yayılması Fransa’nın Portekiz elcisi Jean Nicot sayesinde
olmuştur. Elci 1560 yılında Fransız Kralı II. Henry’nin olmesiyle depresyona giren dul
Kralice Catherine de Medicis’e tutun tohumu gondermiştir. Saray bahcesine ekilen
tohumlar cicek actıktan sonra kralicenin migren turu baş ağrısını gecirdiği icin bu
tarihten sonra tutunun keyif ve cesaret verici ozelliklerinden başka ilac olarak da etkili
olduğu Avrupa’ya yayılmıştır. Sevilla Universitesi tedavi hocası Nocola Monardes,
tutunun başta tuberkuloz olmak uzere bir cok hastalıklara iyi geldiğini kitabında
yazmıştır. Sonunda tutun bitkisi botanik dilinde Nicotiana, halk dilinde ise Kralice
Otu olarak anılmaya başlamıştır.
Avrupa’da tutun ticaretini başlatan VIII Henry’nin kızı Kralice I.
Elizabeth’e duygusal yakınlığı ile bilinen Kaptan Walter Raleigh idi. Aslında bir
korsan olan Raleigh kraliceye değerli hediye ve eşya vermenin yanında adada
olmayan domates, patates ve tutun tohumu da ikram etmiştir. Kraliceden gorduğu
parasal destek ile yapılan gemilerle Kuzey Amerika’nın doğu sahilinde bugun
Virginia olarak bilinen yere seferlerle tutun ticareti yapmaya başlamıştır. Sonunda
1614 yılında İngiltere’de Virginia tutununu satan 7000 tutuncu dukkanı acılmıştır.
Karada general, denizde amiral olarak unlenen Raleigh kısa surede tutun tiryakisi
olmuştur. Bir defasında onun koltuğunda burnundan ve ağzından cıkan tutun dumanı
ile kuşatılmış vaziyette goren hizmetcisi efendisinin yandığını duşunerek bir kova
suyu başından aşağıya boşaltmıştır ! I. Elizabeth’ten sonra tahta cıkan, tutun
icilmesine karşı tavırlı Kral James I. kaptanı kendisini tahttan indirmeye yonelik
komplo yapmakla suclayarak asılarak olume mahkum etmişti. Raleigh, araya
girenlerin sayesinde dar ağacından kurtularak London Tower’daki hapishaneye
gonderilmiştir. Tutun tiryakisi olan Raleigh hapsedildiği odanın onunde bulunan halı
buyukluğundeki toprak parcasında tutun ekmek zorunda kalmıştır. Bugun
I.Elizabeth’e izafeten Virginia diye isimlendirilen eyaleti tutun ve sigara uretimi ile
une kavuşmuş, Kuzey Virginia eyaletinde Altın ucgen (Golden Triangle) olarak
bilinen dunyanın en zengin ve en unlu araştırma merkezi olarak bilinen uc şehirden
(Salem, Durham, Raleigh) birisi onun adını taşımaktadır.
Tutunun her turlu hastalığa iyi geldiği Avrupa’da hızla yayılmaya başlamıştır.
1634 yılındaki Rus Carı, tutun kullanırken yakalananların once burunlarının
kesileceğini, aynı sucu tekrarladıkları takdirde de olum cezasına carptırılacağını ilan
etmesine karşın 1710 yılında Rus Carı Buyuk Petro, Rus halkının kahve ve sigara
icerek Avrupalılara benzemelerini istemiştir. 1833’de İngiltere’de ilk fosforlu kibrit
yapıldı. 1840 yılında Fredric Chopin’in metresi Barones de Dudevant, toplum
onunde ilk sigara icen kadın oldu. İngiltere’de 1901 yılında Imperial Tobacco ve
British American Tobacco şirketleri kuruldu.
Kuzey Amerika’da ilk tutun uretimi 1800 yılında başlamıştır. Sigara yapan
makineler ilk once 1881 senesinde Birleşik Amerika’da yapılmıştır. Sigara
endustrisinin dev firması R.J.Reynold ilk urunu olan Camel’i 1913 tarihinde piyasaya
surmuştur. Sigaranın alışkanlık yaptığı ortaya cıkınca, ureticiler 1994 yılında
Nicotin’in alışkanlık yapmadığını Amerikan Kongresi onunde beyan etmişlerdir !
Tutun onceleri puro ve pipo icinde kullanılırken, sonraları enfiye (Snuff)
şeklinde buruna cekme, tutun sakızı (Dipped) turu de kullanılmaya başlamıştır. Bazı
ulkeler tutun yapraklarını ısıtıp kavurduktan sonra toz haline getirerek icine kirec,
nane, biber ve bitkisel yağları katarak değişik tutun urunleri yapmaktadırlar. Orneğin
İran, Pakistan ve Afganistan’da kullanılan Nass ; Guney-Doğu Asya ulkelerinde Betel
Quid, Hindistan ve komşularında Mishri, Khani, Zarda, Gudakhu gibi. Suudi
Arabistan’daki Shammah, ağızda emilerek veya ciğnenerek kullanılan tutun
urunudur.
Tutun endustrisinin kalbi olan Birleşik Amerika’da federal hukumet 1862
yılında başlayan ic harp yuzunden tutunden vergi almaya başladı.
Dunyada ilk kez 1939 yılında Birleşik Amerikalı Ochsner sigara ile akciğer
kanseri arasında ilişki olduğunu ortaya attı.1964 yılında da ABD.de sağlıktan sorumlu
makam sigaranın erkeklerde akciğer kanseri yaptığını ilan etti.
Sigara ticaretinin olanca hızıyla devam ettiği Avrupa’da tutun aleyhinde sesler
yukselmeye başladı. Yanan tutunun kokusu, sebep olduğu yangınlar toplumu
yonetenleri harekete gecirdi. 1604 yılında İngiltere Kralı James I, tutunun goze,
buruna, akciğerlere ve beyne zararlı olduğu icin kullanılmasını yasakladı. Aynı
yıllarda İspanya Kralı Philip III, tutun ekimini kısıtladı. İngiltere’de 1761 yılında
John Hill, tutun enfiyesi kullananlarda burun kanseri riskinin arttığını “Caution
against the immmoderate of snuff” adlı yazısıyla uyardı. Aynı yuzyılda Katolik lideri
Papa, puro ve pipo tutunu dumanının, kilisedeki kutsal kokuya karışarak oğrencileri
oksurttuğunden icenlerin gunah işlediği icin aforoz edileceğini bildirdi. 1795
senesinde Almanya’da Sammuel Thomas von Soemmering pipo icenlerde dudak
kanseri oluştuğunu rapor etti.
Tutun urunlerinin kullanılmasının sağlığa yaptığı zararı Richard Doll ve
Richard Peto isimli iki İngiliz tıp doktoru tarafından 1951-1962 yılları arasında
yaptıkları calışmalarla gosterdi.Bu ikilinin 40.000 doktor uzerinde yaptıkları anket
calışmaları ile tutunun birbirinden farklı 24 ceşit hastalık yaptığı, duzenli sigara
icenlerin yarısının 20-30 yıl sonra sigaraya bağlı hastalıktan erken yaşta oleceklerini
ortaya cıkarmıştır. Dr. Richard Peto, sigaranın sağlığa yaptığı zararları epidemiyolojik
calışmalarını İngiltere dışındaki ulkelerde de surdurmuştur. Son calışmalarını şu
şekilde ozetlemiştir : “Aradan gecen bunca yıl, sanırım gelişmiş ulkelerde sigaranın
yenilgisiyle sonuclandı. Ben bu ulkelerde koruyucu tıbbın kazandığını duşunuyorum.
Ama butun dunya geneline baktığımda tutun endustrisi kazanmış gibi gorunuyor.”
Cin ve Hindistan halkı tutun kullanımını 1530-1600 yılları arasından Japonlar
ve Filipinlilerden oğrenmişlerdir.Bu ulke 1858 yılında Tianjin anlaşması ile
gumruksuz olarak tutun urunlerini ithal etmeye başlamış ve 1900.lı yıllarda da
yabancı tutun tekelleri ulkeye tamamen hakim olmuşlardır. Cin hukumeti 1960
senesinde tutun endustrisini tekeline alarak yabancı şirketleri hudut dışına cıkarmıştır.
Cin halkının tutunle mucadelesi 1600.lı yıllarda filozof Fang Yizhi’in uzun sure tutun
iciminin akciğerleri yakıp kavurduğunu bildirmesi ile başlamıştır. Hirayama, 1981
yılında Japonya’da pasif iciciliğinin tehlikesini bildirmiştir.
Afrika’ya tutunun yayılışı 1560 yıllarında İspanyol ve Portekizli denizciler
tarafından once kıtanın kıyı kentlerine oradan da doğu ve orta Afrika ulkelerine tutun
kullanımı yayılmıştır. Guney Afrika ulkelerinde tutun tarımı 1650 yılında başlamıştır.
18. yuz yılın başlarında Afrikalı esirler pamuk tarlaları yerine tutun tarlalarında
calıştırılmıştır. Kara kıtada tutune karşı savaş 1993 yılında başlamıştır. Guney Afrika
Cumhuriyeti 2002 yılında da WHO.nun dunyada sigara reklamlarının kaldırılmasını,
kacakcılığın onlenmesini ve sigara fiyat ve vergilerinin ulkeler arasında dengelenmesi
gibi az gelişmiş ulkeleri sigaradan zarar gormemesini amaclayan Tutun Kontrolu
Cerceve anlaşmasının hazırlanmasında onderlik yapmıştır.
Yeni Zelanda 1769 yılında Avustralya kıtasını keşfeden Kaptan James
Cook’un ağzında tutturduğu pipo ile tanımış ve onu şeytan olarak nitelemiştir ! Kıtaya
gemilerle ilk tutun sevki 1788 yılında olmuştur. Avustralyalılar, Victoria’da 1987
yılında dunyada ilk kez sigara ile savaş icin tutun vergisi cıkararak vakıf
kurmuşlardır.
İslam Dininde şarap keyif verdiği icin yasaklanmıştır. Daha sonra kahve,
afyon ve tutun kullanımı da icenlere zevk verdiği icin ulemanın başı, diyanet işlerini,
eğitim ve adliyenin en buyuk amiri ve sadrazamdan (başvekil) sonra devletin ikinci
gorevlisi olan şeyhulislamlarca da haram olarak nitelenmiştir. Dinen yasak olmasına
rağmen batıdan gelen şarap ve benzeri icki kullanma adeti Osmanlının ilk doneminde
başlamıştır. Yıldırım Beyazıt’ın şarap kullandığı tarih kitaplarına gecmiştir. Selim II.,
Murat IV, Mahmut II ve Murat V.alkolik derecesinde icki kullanmışlardır. Osmanlılar
tutun icimini 1500.li yıllarda Mısırda başlamıştır. Tanıtım 17.inci yuz yılda Venedik,
Portekiz ve Genova’lı denizcilerin İstanbul’a gelişi ile hızlandı. Ahmet I.in
doneminde tutun kullanımı İstanbul’da yayılmaya başlayınca şeyhulislamın
yayınladığı bir fetva ( kanun) ile tutun yasaklanmış, icenlerin burunlarına piponun ucu
sokulmak suretiyle sokaklarda dolaştırılmıştır. Osmanlı’nın Neron’u olarak bilinen
Ahmet I.in oğlu Murat IV. alkolik derecesinde şarap icmesine rağmen şarap afyon ve
tutun kullananlara cok acımasız davranmıştır. Afyon kullandığını oğrendiği
hekimbaşına zorla yuksek dozda afyon icirdikten sonra onu kendisiyle satranc
oynamaya mecbur etmiş ve adamcağızı yıkılıncaya karşı karşısında tutmuştur.
Murat IV. Tutun kullananlardan nefret ederdi. İstanbul’daki ardı ardına gelen
buyuk yangınlarda onları sorumlu tutardı. Sultanın 7 Ağustos 1633 gunu altı kızından
sonra oğlan cocuğu babası olması yuzunden İstanbul’da buyuk kutlamalar yapılmıştı.
Halicte bulunan bir kadırgada cıkan yangın ruzgarın etkisiyle hızla şehre yayılmış ve
20,000’e yakın ev, okul, baraka ve sarayın yanmasıyla şehrin yarısı yanıp kul
olmuştur. Bu olay halkta padişaha karşı buyuk bir ofke patlamasına sebep olmuştur.
Murat’ın idaresinden memnun olmayanlar, ona karşı bir reaksiyon olarak kahvelerde
toplanıp alenen cubuklarını tutturmeye başladılar. Cılgına donen padişah Sultan
Harun Reşit gibi kıyafet değişikliği ile kahveleri gezerek tutun icenleri, aleyhinde
konuşanları yakalayıp bizzat cezalandırmaya başlamıştır. Kendi emirlerine karşı gelen
tutun tiryakilerinin hepsinin kafasının kesilmesini emretmiştir. Murat, yalnız kendi
insanlarını değil, yabancıları, elcileri bile tutun kullanırken gorduğunde kulaklarını,
burnunu kesmek, el ve ayaklarını kılıcla budamak, asmak veya duvara civilemek gibi
cezalar uygular hale geldi. 1940 yılında olen padişahın son 5 yılı icinde 25,000 kişiyi
oldurduğu soylenmektedir. Olumle cezalandırma korkusu yuzunden onun yerine gecen
kardeşi İbrahim I.(Deli İbrahim) zamanında afyon kullanımı yaygınlaşmıştır.
İbrahim’den sonra tahta cıkan Mehmet IV (Avcı Mehmet) tutun tiryakisiydi ve onun
zamanında şeyhulislamın fetvası ile tutun icimi serbest bırakıldı. Alkolik, kadın delisi
ve av meraklısı uc padişahtan sonra başlayan Osmanlının cokuş doneminde tutun
kullanımı hızla arttı. Batı Trakya’nın Yenice, İskece ve Kavala kentlerinde başlayan
tutun tarımı Anadolu’ya da yayıldı.
Şark tutunu olarak bilinen Turk tutunu dunyada cok tutulur hale geldi ve
gemilerle Karadenizin kuzey kıyı kentlerine , Kuzey Denizi ve Batlık Denizi
sahillerindeki şehirlere ihrac edildi. Almanya, Polonya ve Rusya’da Şark Tutunu
piyasada onemli pay aldı.
1853-56 yıllarındaki Kırım Savaşında Osmanlı askerleri, İngiliz ve Fransız
subaylarının kıyılmış şark tutununu kağıda sararak sigara şeklinde ictiklerini gorduler
ve bu kullanış şekli hemen benimsendi.
Birinci ve İkinci Dunya Savaşları tutun endustrisinin şaha kalktığı donemlerdir
Dort erkekten ucu, beş kadından birisi sigara icer hale geldi. Daha sonraki yıllarda film
artistlerinin ve hatta doktorların da yer aldığı sigara reklamlarının devreye girmesiyle
sigara kullanımı iyice yaygınlaştı
Osmanlı hukumeti ekonomik nedenlerle tutun ekiminin yarı hissesini 1884
yılında Fransız Reji şirketine verdi. Bu şirket İstanbul, İzmir, Samsun ve Adana’da
tutun işleyen fabrikalarını kurdu. Reji şirketi yuz binlerce Turk tutun ureticisini
somurdu durdu. Gecinebilmek icin ara sıra kacak tutun satmak durumunda kalan
ureticileri sıkı takibe aldı. Reji şirketi 1913 yılında Osmanlı İmparatorluğunu tehditle
baskı altında tutarak devletten daha guclu hale getirecek kararlar aldırttı. Buna gore
Reji idaresi kısa zamanda 7.000 kişilik “Silahlı kolcu birlikleri” kurdu. Kolcuların
coğu cezaevi kackınları arasından secilmişti. Bunlar tutun kacakcılığını onlemek
bahanesiyle ceşitli bolgelere dağıldı ve yakaladıkları insanları, oldurmek, dayak
atmak ve işkence yaptılar. Bugun dillerden duşmeyen “Cokertme” turkusunun
dizeleri Reji kolcularının Turk halkının bilincaltında ne gibi bir yer işgal ettiğine en
guzel misaldir.“ Gidelim, gidelim de/Halil’im cokertmeye varalım/Kolcular gorunce
nerelere kacalım/Teslim olmayalım Halil’im/Aman kurşun sacalım..”
Turkiye Cumhuriyeti kurulunca 4 Mart 1925 gunu Ataturk’un kurduğu Ulusal
Tekel ile Reji işkence ve somurusu sona erdi. ALINTI#


__________________