Munire, 1885’te Mısır’da mutevazı bir evde doğdu. Yaşam şartları o ve ailesi icin cok zordu. Henuz cocukken annesini kaybetti. Ondan iki yıl sonra da babasını.

Ancak yoksulluk ve kayıplar, onu şarkı soylemekten alıkoymadı. Kucukluğunden beri şarkıya merakı olan Munire, 30 yıl sonra siyasilerin, komutanların, edebiyatcıların hayranlıkla dinlediği bir sanatcı haline gelecekti.

“Sahneyi buyuleyen” anlamına gelen “mutribe” lakabını alan Munire, Arap muziğinde devrim yarattı. Oyle ki hakkında yazılan “Sultan Munire, Ondan Once ve Ondan Sonra Mısır’da Muzik” kitabı, onun Arap muzik kulturune etkisini anlatıyor.

Soyismini aldığı Munire koyunde ve cevresindeki mekanlarda şarkı soylemeye başladı.

Onu keşfeden Muhammed Ferec tarafından Kahire’ye goturuldu ve efsanevi sanat hayatı başlamış oldu.

Kısa sure sonra unlenen Munire, Nezhetun Nufus isimli ozel bir kulup actı.

Bu kafe, bir sure sonra unlenecek ve Trablusgarp savaşından dolayı Kahire’de olan Mustafa Kemal’in de dikkatini cekecekti.

Munire’nin mekanı, kısa surede fikir adamları, siyasiler, sanat insanlarının uğrak noktası haline geldi.

Munire, “sahneyi buyuleyen sultan” anlamına gelen “Sultanut Tarb” lakabını burada aldı.

Her ne kadar İngilizler kendilerine muhalif olduğu icin sık sık bu mekanı kapatsa da, Munire tekrar tekrar sahneye cıkmaktan vazgecmedi.

O donem Mısır radyolarında en cok Muniretul Mehdiye’nin sesi duyuluyordu.

Ataturk’le karşılaşması

Munire ile aynı donemde yaşayan Mısırlı opera sanatcısı Ratiba el-Hefni, Mustafa Kemal ile Munire arasındaki aşk iddiasını “Sultan Munivetul Mehdiye” adlı kitabında şoyle anlatır:

1912’de Trablusgarp savaşı sonrası Kahire’ye uğrayan Mustafa Kemal, arkadaşlarıyla birlikte Nezhetun Nufus adlı mekana gelir. Burada Muniretul Mehdiye’yi dinleyen Ataturk, sesine hayran kalır.

Munire, en onde oturan ve kendisini surekli alkışlayan Mustafa Kemal’in bir Turk askeri olduğunu oğrenir ve Turkce şarkılar soylemeye başlar.

Ancak sahnede Ataturk’un dikkatini ceken bir başkası da vardır. O da Yahudi rakkas Liza.

Danscısının Mustafa Kemal’i kaldığı otelde ziyaret edeceğini oğrenen Munire, Mustafa Kemal’in karşısında ona bir tokat atar.

Mustafa Kemal, Kahire’de bulunduğu surede her gun Nezhetun Nufus’a uğrayarak burada Munire şerefine şampanya actırır.

Yıllar sonra Munire, 1928 yılında İstanbul’dan konser daveti alır. Munire’nin gelişini İkdam gazetesi “Turkiye’ye hoş geldin” başlığıyla duyurmuştur.

Turkiye’ye geldikten sonra kendisini davet eden kişi olan Ataturk’u gorur ve onun yıllar once tanıştığı Yarbay Mustafa Kemal olduğunu oğrenince şoke olur.

Ancak Munire’yi şaşırtan sadece bu değildir. Yıllar once danscılığını yapan Liza yine Ataturk’un yanındadır. Ataturk, şaşkınlığını gizleyemeyen Munire’ye “Merak etme, Liza il evli değiliz” der.

Munire, 8 Ağustos 1928'de Sarayburnu'nda cıktığı sahnede karşısında oturan Ataturk’e “Melek ruhlum” adlı şarkıyı soyler.

Ataturk, sesine hayran kaldığı Munire’nin saatlerce sahnede kalmasını sağlar. Munire'nin soylediği şarkının her mısrasının sonunda “Gel gel, ayaklarınla gel sevgilim” sozleri gecer.

Kitabın yazarı Ratiba el-Hefni’ye gore bu sozlerden etkilenen Mustafa Kemal Ataturk kendisine evlenme teklif eder ve ailesiyle vedalaşması icin Mısır’a donmesine izin verir. Ancak Kahire'ye dondukten sonra sorunlar yaşayan Munire İstanbul’a geri donmez.

Konserden sonra Ataturk'un Munire'ye batı muziğini onerdiği de bazı makalelerde yer alan bilgilerden biri. Buna gore Ataturk konser sonrasında Munire'nin yanına giderek ona "Batı muziği hakkında ne duşunuyorsun" dedi. Munire ise batı muziğini reddetti. Ataturk buna karşın, "Sesin harika. Yeteneğini duyurmak icin batı muziğine ihtiyacın. Eğer oyle yaparsan uluslararası bir un kazanırsın" sozleriyele karşılık verdi.





Gazeteci yazar Turan Kışlakcı'ya gore, bu konserden sonra ulkesine donen Munire, tahtını “Şark Yıldızı” olan Ummu Gulsum’e kaptırdı ve yavaş yavaş sahnelerden cekilmeye başladı

Buyuleyici sesinin yanı sıra Mısır'daki İngiliz kuvvetlere karşı mucadelesini surduren ve sanatını icra eden ve tum Arap coğrafyası tarafından tanınan Munire, 1960’ta birinci derece devlet nişanesi aldı.

Sadece Mısır değil, Merakeş Kralı, Tunus Valisi ve diğer Arap yoneticiler kendisine bircok odul verdi.

Adı, dunyanın en iyilerinin listelendiği İtalya Kralı Altın Kitabı’na girdi.

1884’de Mehdiye koyunde dunyaya gelen Muniretul Mehdiye, 1965’te Kahire’de hayata veda etti.

KAYNAK

__________________