İnsandaki noral tup adı verilen yapı beyin dokusundan başlayıp, boylu boyunca omuriliği de icine alacak şekilde aşağı doğru uzanan bir yapıdır. Bu yapı, dollenmeden sonraki 2. ile 3. hafta arasında gelişimini tamamlar. Gelişimin herhangi bir nedenle sorunlu olması, tupun herhangi bir bolgesinin acık kalmasına neden olur ve bu duruma noral tup defekti (kusuru) adı verilir.[1]
Noral tup defekti (NTD), en sık rastlanan doğumsal anomalilerdendir. Turkiye'de yapılan bir araştırmada gorulme sıklığı binde 3 olarak bulunmuştur. Bu oranın Avrupa genelinde binde 1, ABD'de ise binde 2 olduğu belirtilmektedir. Daha once NTD'li cocuğu olan ciftlerin ikinci cocuklarında NTD gorulme olasılığı %2-3 olarak belirtilmektedir. Ayrıca bilinmeyen sayıda gebeliğin de NTD nedeniyle duşukle sonuclandığı duşunulmektedir.[2]
Konu başlıkları


1 Oluşum suresi 2 Riskli gurup 2.1 Annede yuksek ateş 2.2 Annede şeker hastalığı 2.3 Annede şişmanlık 2.4 Cevresel kirleticilerle temas 2.5 Folik asit eksikliği 3 Defektin tespiti 4 Kaynakca
Oluşum suresi

Noral tup defektleri embriyonel hayatın ilk haftalarında beyin, spinal kord ve omurgada kapanma hatası sonucu ortaya cıkan bir grup beyin ve spinal kord anomalisidir. Normalde noral tupun kapanması aynı anda beş değişik yerde (Tablo 1), hem baş hem de kuyruk yonune doğru duzensiz olarak gercekleşmektedir. Tupun baş bolgesindeki acıklık fertilizasyonun 25. gununde, kuyruk ucundaki acıklık ise 27. gunde kapanmaktadır.[3]
Tablo 1 Bolgeler Etkileyen Faktorler Anomali 1. Bolge Folik asit yetersizliği,
metabolik teratojenler Spina bifida 2. Bolge Folik asit yetersizliği,
yuksek ateş,
metabolik teratojenler Anensefali, hidrosefali 3. Bolge Genellikle teratojenlere direncli Yuz orta hattında kapanma bozukluğu 4. Bolge Yuksek ateşe duyarlı Sefalosel 5. Bolge Valporik aside duyarlı Sakral meningosel Acıklığın omurga kanalı boyunca bir yerde olması durumuna spina bifida, kafatasında olması durumuna ise anensefali denir.[1]
Riskli gurup

Hangi gebe kadınının bebğinde noral tup defekti gelişeceğini bilmek olası olmamakla birlikte kusurun oluşması olasılığını arttıran bazı riskler soz konusudur[4]:
Onceki hamileliğinde noral tup defekti gelişen kadınlarda sonraki gebeliklerinde de gelişme olasılığı 20 kat artar. Annede insuline bağımlı şeker hastalığı olması Havale nobeti icin ilac kullanan kadınlar Tıbbi olarak obezite tanısı konmuş olan kadınlar Erken hamilelikte yuksek sıcaklıklara maruz kalmak (orneğin uzun suren ateş, sıcak banyoda uzun sure kalmak gibi) Annede yuksek ateş

Bebeğin sinir dokusunun gelişmeye başladığı gunlerde annenin yuksek ısıya maruz kalmasının Noral tup kusurlarının gelişiminde etkili olduğu one surulmektedir. Sinir dokularının geliştiği gunlerde sauna gibi ortamlarda bulunan ya da hastalık nedeniyle beden ısıları 24 saatten fazla sure 38,9 °C’den yuksek olan anne-lerin Noral tup kusurlu bebek doğurma olasılığının 3 kat arttığı saptanmıştır[3].
Annede şeker hastalığı

Annenin şeker hastalığı ile bebeğin doğumsal anaomalileri arasında ilişki olduğu kesin olarak belgelenmiştir. Araştırmacılar insuline bağımlı (Tip 1) şeker hastalarında annelerden doğan bebeklerde major malformasyon riskinin 2-3 kez arttığı konusunda birleşmektedirler. Diabetik annelerin diabetik olmayan annelere kıyasla 15 kat daha fazla anensefali veya spina bifidalı bebek doğurma riski taşıdıkları vurgulanmaktadır.[3]
Annede şişmanlık




Araştırmacılar hamile kadının kilosu ile noral tup defektli bebek sahibi olma riski arasında bir ilişki olduğunu bildirmişlerdir. NTD’li bebek sahibi olma riskinin 50 ile 59 kilogram ağırlığındaki kadınlarla karşılaştırıldığında:
80 ile 89 kilogram ağırlığındaki kadınlarda 2 kat, 110 kilogramın ustundeki kadınlarda ise 4 kat arttığı saptanmıştır. 79 kilogramdan az olan kadınlara gunde 0,4 mg folik asit yuklendiğinde NTD riski %40 azalırken, 79 kilogramın uzerindekilere bu vitaminin yuklenmesi ile riskin azalmadığı tespit edilmiştir.[3]
Cevresel kirleticilerle temas

Bazı araştırmacılarca evde veya işyerinde organik maddelerle karşılaşan ebeveynlerin NTD’li bebek sahibi olma riskinin arttığını one surulmektedir. Yapılan bir araştırmada icme suyunun dezenfeksiyonu icin kullanılan klorun suyun yuzeyinde bulunan organik maddelerle tepkimesi sonucu ortaya cıkan ikincil urunlerden biri ve teratojen olan trihalometanları (kloroform, bromodiklormetan ve bromoform) iceren su icen anne adaylarının NTD’li bebek doğurma olasılığının uc kat arttığı saptanmıştır. Bunlardan bromodiklormetanın NTD relatif riskini 1,5’dan 5,1’e cıkardığı saptanmıştır. Kloroformun ise solunum yolu ile alındığı zaman kromozom anomalilerine yolactığı, bir başka klorlama ikincil urunu olan halosetonitrilin de bebek uzerinde toksik etkiye sahip olduğu one surulmuştur.Diğer bir calışmada ise, yuksek oranda cozuculerin ve pestisitlerin bulunduğu ortamlarda calışan kadınların cocuklarında anensefali gorulme riskinin daha yuksek olduğu saptanmıştır. Annenin alkol kullanması durumlarında da NTD’li bebek sahibi olma riskinin arttığı belirtilmektedir.[3]
Folik asit eksikliği

1960’lı yıllarda yetersiz beslenmenin, ozellikle B kompleks vitaminlerinden esansiyel bir besin madde-si olan Folik asit (B9 vitamini, Foliacin) eksikliğinin noral tup defektlerine neden olacağı hipotezi one surulmuştur.[3]
Folik asitin noral tup defeklerini onleme etkisi konusundaki araştırmalar 1980'lerde başlayıp 1990'larda yoğunlaştı. İlk calışmalar daha once NTD'li cocuk doğurmuş kadınlarda tekrarları onlemek icin folik asit kullanımı konusunda yoğunlaşmıştı. Daha sonraki calışmalarda folik asit ya da multivitaminlerin tum gebeliklerde NTD'leri onlemedeki etkisi belirlendi. Olgu kontrol, kohort, randomize olmayan, randomize ve yarı randomize, farklı yontemlerle yapılmış olan bu calışmalardan elde edilen kanıtlar gebe kalma doneminde folik asit kullanımının NTD'leri onlediğini gostermiştir.[2]
Defektin tespiti

Noral tup defektleri, bebekte gorulen anomaliler arasında sıklık acısından kardiyak defektlerden sonra 2. sırada yer aldığı icin tarama testleri ile risk taşıyan hamilelerin saptanması olasıdır. Bu amacla, anne kanındaki, uclu testte de bakılan hormonlardan biri olan, alfa-fetoprotein (AFP) duzeylerine bakılır. AFP, fetal karaciğerde yapılan bir hormondur. Fetusun dış yapısının butunluğunu bozan herhangi bir anomalide amniyon sıvısında ve dolayısıyla da gebenin kanında normalden yuksek bir değer alır. NTD olgularının %85’ini bu testle saptamak mumkundur. Ayrıca, detaylı ultrasonografi incelemeleri ile de NTD’yi tamamen olmasa da %90’lara varan yuksek oranlarda yakalamak olasıdır.[5]
__________________