

Konu başlıkları
1 Teratojenezis 1.1 Wilson'ın 6 ilkesi 2 Teratojenik etkenler 3 Notlar
Teratojenezis
Doğum kusurlarına yenidoğanların %3-5'inde rastlandığı bilinmektedir.[1] ABD'de yaklaşık bebek olumlerinin %20'sine neden olur ve bebek olumlerinin başta gelen nedenlerindendir. Tum cocukların %7-10'u bir doğum kusurunun teşhis ve tedavi edilmesi icin yoğun tıbbi bakıma gerek duymaktadır.[2] Her ne kadar bazı doğum kusurlarının etiyolojik nedenlerini tanımlama uzerinde onemli ilerlemeler kaydedildiyse de , yaklaşık %65'inin bilinen ya da tanımlanabilen bir nedeni yoktur.[3]
Onceleri, memeli embriyosunun, annenin uterusunda tum dış etmenlerden korunarak geliştiğine inanılmaktaydı. Ancak 1960'larda yaşanan thalidomide felaketinden sonra, gelişmekte olan embriyonun normalde erişkinlerde onemsiz etkileri bulunan bazı diş etmenlere karşı oldukca savunmasız olduğu ortaya cıkmıştır.
Wilson'ın 6 ilkesi
Gelişmekte olan memeli embriyosunun in utero savunmasızlığının farkında olunmasıyla birlikte gunumuzde hÂl uygulanmakta olan Teratolojinin altı İlkesi geliştirildi. Teratolojinin bu ilkeleri Jim Wilson tarafından 1959'da Environment and Birth Defects (Cevre ve Doğum Kusurları) adlı yazısında ortaya kondu.[4] Bu ilkeler teratojenik etkenleri ve gelişmekte olan organizmalar uzerindeki etkilerini incelemeyi yonlendirmektedir:
Teratojenezise duyarlılık konseptusun (fetus ve ekleri) genotipine ve ters cevresel etmenlerle olan etkileşim tarzına bağlıdır. Teratojenezise duyarlılık ters etkiye maruz kalındığı zaman bulunulan gelişimsel aşamaya gore değişkenlik gosterir. Etkenlere duyarlılığın ve bu etkenlerden etkilenen organ sistemlerinin duyarlılığının kritik evreleri bulunmaktadır. İnsan fetal gelişiminde bu evreler; 15-45 gunler arası ya hep, ya hic şeklinde gorulur. 15. gunden onceki teratolojik etkiler olu fetus, 15-45 gun arasındakiler organ yokluğu, daha sonraki evrelerde ise gelişimsel bozukluklar şeklinde kendisini gosterir. Teratojenik etkenler, anormal gelişimi başlatmak uzere gelişmekte olan hucre ve dokularda kendilerine has şekillerde etki gosterir. Ters etkilerin gelişmekte olan dokulara erişimi etkinin doğasına bağlıdır. Bir teratojenin gelişmekte olan konseptus ile temasını ceşitli etmenler etkiler. Etkenin doğası, annenin etkene maruz kalma yolu ve derecesi, plasental transferin ve sistemik emilimin hızı ve anne ile embriyonik/fetal genotipin kompozisyonu gibi. Normal dışı gelişim dort şekilde tezahur eder (Olum, sakatlık, buyume gecikmesi ve işlevsel kusur). Normal dışı gelişimin frekansı ve derecesi, etkenin dozu gozlemlenebilir ters etki yaratmayan duzeyden %100 olumcul duzeye doğru gittikce artar. Cevresel etkenlerin teratojenik potansiyelini anlamak icin yapılan testler hayvan model sistemlerini icerir (orneğin fare, tavşan, kopek ve maymun). İlk teratologlar gebe hayvanları cevresel etkenlere maruz bıraktıktan sonra fetuste ic organlarda ve iskelette buyuk anormallikler olup olmadığını incelemişlerdir. Bu yontem hÂl teratolojik değerlendirmenin bir parcası olsa da artık Teratoloji alanında daha molekuler duzeyde araştırmalar yapılmakta ve bu etkenlerin etkileme mekanizmaları araştırılmaktadır. Bu amacla genetik olarak değiştirilmiş fareler kullanılmaktadır. Buna ek olarak hamile kadınların hamilelikleri sırasında maruz kaldıkları etkenler kaydedilerek doğum sonrası ortaya cıkanlar da araştırılmaktadır. Bu calışmalar sonucu ilacların ve diğer etkenlerin insan gebeliklerinde olası riskleri hakkında bilgi toplanmaktadır.
Bir teratojenin nasıl etkilediğini anlamak hem konjenital anormallikleri engelleme konusunda yardımcı olabileceği gibi hamile kadınların guvenle kullanabileceği ilacları geliştirmede de yardımcı olabilecektir.
Teratojenik etkenler
Farklı kimyasal ve cevresel etkenlerin insan ve hayvanlarda teratojenik etkileri olduğundan şuphelenilmektedir. Bunların bir kısmı şunlardır:
İyonlaştırıcı radyasyon: atomik silahlar, radyoiyodin, radyasyon terapisi Enfeksiyonlar: Sitomegalovirus, Herpes virusu, parvovirus B-19, rubella virusu (kızamıkcık), sifilis, toksoplazmozis, Venezuela at ensefaliti virusu Metabolik dengesizlikler: alkolizm, endemik kretinizm, diyabet, folik asit eksikliği, hipertermi, fenilketonuri, romatizma ve konjenital kalp bloğu, virilize tumorler İlaclar ve cevresel kimyasallar: 13-cis-retinoik asit, isotretinoin (Accutane), temazepam (Restoril; Normisson), nitrazepam (Mogadon), nimetazepam (Ermin), aminopterin, androjenik hormonlar, busulfan, captopril, enalapril, klorobifeniller (PCBler), Dioksin, coumarin, siklofosfamid, dietilstilbestrol, difenilhidantoin (Phenytoin, Dilantin, Epanutin), etanol, etidyum bromid, etretinat, lityum (Ebstein Anomalileri), metimazole, organik cıva, penisillamin, tetrasiklinler, thalidomide, trimetadione, uranyum, metoksietil eterler ve valproik asit.
__________________