
Kurtuluş gunlerinin Ankara Valisi Yahya Galip Bey’den bir başka anı dinliyoruz:
Mustafa Kemal Paşa Ankara’ya ayak bastıktan sonra millete hitaben bir bildiri yayınlamayı uygun gormuştu.
Kırık dokuk harflerle, eski bir matbaada bu bildiriyi bastırmak mumkun olacaktı. Fakat beyannamenin başına Paşa’nın bir fotoğrafını koymak icap ediyordu. Ta… ki, o gune kadar kendisini tanımamış olanlar gorup tanısın diye. Fakat fotoğrafı nerede bulmalıydı? Bir fotoğraf bulunsa bile klişesi yoktu. Paşa:
“Ne yapmalı” diye sordu? Ve bir care duşunmeye vakit kalmadan, sonraları ozel kalem muduru olan Hayati Bey’i yanına cağırarak, “Hayati” dedi. “İstanbul’a Yunus Nadi Bey’e bir mektup yaz. Yeni Gun gazetesinde benim at ustunde bir resmim cıkmıştı. O resmin klişesini, hemen buraya gondersin.”
Hayati Bey aldığı emir uzerine, mektubunu yazdı. Yunus Nadi Bey, klişeyi bulup gonderdi. Ve bu sayede o tarihi bildiri de fotoğrafsız yayınlanmaktan kurtuldu.1
1 Niyazi Ahmet Banoğlu, Nukte ve Fıkralarla Ataturk, Garanti Matbaası, İstanbul 1967, s. 106
Kaynak: Ataturk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gurel, Bulent Turker, Nisan 2009
__________________