Ataturk’un izinde olmak nedir?..

Anıtkabir’de vals yaptırıp, defile duzenleyerek eğlenmek midir.
Ataturkculuk!/. Yoksa kurduğu Cumhuriyeti korumak ve kollamak icin evladını askere gonderip vatan uğruna şehit olmasını goze almak, bu acı ile yanmak mıdır?..

Kim daha candan Ataturkcudur?..

Hayata gozlerini “Esselamun” diye kapatan bir musluman olan Mustafa Kemal Paşa’nın kabrinde, mezarının tepesinde vals caldırıp abesle iştigal eden Ankara’nın malum zevatı mı ?..

Yoksa başında başortusu ile, sağ kalan evladının diploma torenini izlemek isteyen, ama yavrusunun bitirdiğini universite kapısından sokulmayan şehit anası mı?..

Pazar gecesi televizyonda haberleri izlerken aklım durmuştu!.. Gorduklerimin bana gore bir izah tarzı yoktu. Anıtkabir’de vals nağmeleri yukseliyor, kadın ve erkek manken, kabrin mozoleye giden merdivenlerinde dans ediyorlar!..

Musluman kabrinde neler oluyor?!.

Siyasiler, Askerler, burokratlar, eşleri dostları toplanmış seyrediyorlar.

Neşe icerisindeler...

Ataturk’u anıyorlar !.. Emanet ettiği ulkeyi ne kadar mutlu, refah ve cağdaş kıldıklarını gostermek icin Anıtkabir’de adeta festival duzenlenmiş, vals yapılarak “muassır” takılınıyor,”muassırlığa ulaştık” işareti veriliyor..

Mustafa Kemal Paşa’nın tarifsiz kederler icindeki ruhu taciz ediliyor..

İki gun geciyor..

Gazetelerde şu haberi okuyoruz...

“Başortulu şehit annesini universiteye sokmadılar.Dikkatinizi cekiyorum, turbanlı değil başortulu..

Haberi okuyoruz..

“Bir şehit annesi olan Sabire Karşı, başortulu olduğu gerekcesiyle fakultesini derece ile bitiren kızının mezuniyet coşkusunu yaşayamadı. Konuşurken gozyaşlarına hakim olamayan Sabire Karşı, Ben bu ulke icin evladımı şehit verdim. Binbir guclukle okuttuğum kızımın başarısını goremedim. Kapıda sanki bir suclu gibi geri cevrildim. ‘ dedi.”

Ve rektor

Universitenin Rektoru Prof. Dr. Yaşar Sutbeyaz ‘ın şehit anasını kabul etmediği torende yaptığı konuşma ise dudaklarda acı tebessum bırakacak kadar trajikomikti.. Prof. Sutbeyaz, evrensel değerlerin kurumsallaşması, bilimin gelişmesi oncelikle milli birlik ve beraberliğin, ulkenin bolunmez butunluğunun guvence altına alındığı bağımsız bir devlet, ozgur bir vatan gerektirdiğini vurguladı.

Ulkenin bolunmez butunluğu icin oğlunu toprağa veren “ana”yı yavrusunun diplomasını alışını izlemesine engel olarak.

Şehit annesi Sabire Karşıyaşadıkları karşısında,”. Ama her şeye rağmen ulkemiz icin yaşamaya ve calışmaya devam edeceğiz." dedi.

Şimdi Anıtkabir’i taciz eden vals ekibine sesleniyorum...

Başortulu şehit anasını universite kapısında mahzun bırakılmasında, birinci dereceden sorumlu siz muhteremlersiniz.. Bu “ana”ya borclusunuz, borcluyuz..

Tum şehit analarına borcluyuz...

Cocuklarının kanı yerde kalmıştır...

Eşkiyalar, memleketin gobeğinde elde silah dağ bayır gezmektedir.

Memleketi ele gecirme hesapları yapmaktadırlar. Ataturk’un adına “icimizde” diye yemin ederek goreve atılanlar, ettikleri yemini unutamazlar. ABD ve AB’den gelen ruzgarlara kapılamazlar.”Vazifeye atılmak icin icinde bulundukları vaziyetin imkan ve şeraitini” duşunemezler. Tatbikat kahramanlığı ve Anıtkabir torenleri ile Ata’ya bağlılıklarını ispat edemezler.”Ulkenin bolunmez butunluğunun guvence altına alındığı bağımsız bir devlet, ozgur bir vatan gerektiğinden” soz eden rektorler, universiteye sokmadıkları şehit analarının sacının tek teline, başortusunun bezine kurban olmak zorunda olduklarını bilmek ona gore davranmak zorundadırlar. Soyledikleri gibi “ozgur bir vatan” icin mekan şaşkını vals murettebatı değil, goğsunu duşmana acmış vatan evlatlarını doğuracak analara ihtiyac olduğunu bilmelidirler.

Hepimiz bilmeliyiz ki;

Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının şehit kanları uzerine kurduğu bu Cumhuriyetin en kutsal değerlerinin başında şehit anaları gelir.. Onların dokunulmazlığı vardır.. İtilip kakkılmaları bir yana el ustunde tutulmaları mecburidir...

Yoksa bu devlet yıkılır gider...

Yedi duvelin hala zorlayıp yıkamadığı bu ulke...

Şehit anaları taciz edilirse yok oluverir...

Bu arada ...

Bu meseleden sebeplenmeye calışan iktidardaki siyasilere ne demeli?..

Ne demeli doktukleri goz yaşlarına!..


alıntıdır.

kaynak:internethaber.com


bu yazıyı yazan behic kılıc a helal olsun diyorum o kadar.............
__________________