
Cumhuriyet’in ilk yılları tarih sahnesine, yeni kurulan bir devletin uygarlık yolundaki fedakÂr atılım ve cabaları olarak gecmiştir. Dış ulkelere oğrenci gondermeler, ziraatı kalkındırma teşebbusleri, bilim ve sanat sahasında atılan adımlar… Yapılacak cok iş, oğrenilecek ve hayata gecirilecek sayısız proje ulkenin refahı icin uygulayıcılarını bekliyordu. Tum bu ozverili calışmaların başını ceken Gazi Mustafa Kemal Ataturk bir şeyin daha gerekliliğinin oldukca farkındaydı: Dunyaya yeni Turkiye Cumhuriyeti’ni tanıtmanın. Bu amacla bugun ‘’Seyr-i Turkiye’’ olarak bildiğimiz, Karadeniz Gemisi Projesi hayata gecirilmeli, Turkiye’nin sanılanın aksine medeniyetten bîhaber olmadığı dosta duşmana duyurulmalıydı.
Turkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının uzerinden henuz 3 yıl gecer, yıl 1926’dır.Bu genc Cumhuriyet, henuz hala savaşın yaralarını sarmakla, ekonomiyi toparlamakla mucadele eder.Ataturk’un, uzerinde 1 yıl calıştığı ve değişen Turkiye’nin yuzunu dunyaya tanıtmayı amaclayan proje 1 yıl boyunca maddî yetersizlikler engeline takılır.Rafa kaldırılan konu Şubat 1926’da donemin onemli siyasetcilerinden Ali Cenani Bey tarafından mecliste tekrar gundeme getirilir.Turkiye’yi dunyaya tanıtacak gezici bir sergi gemisini meclise oneren Ali Cenani Bey, projeye buyuk bir butcenin ayrılması gerektiğini ifade eder.Bunun uzerine konu tekrar gundeme gelir ve geniş bir imkÂn seferberliği ile projenin hayata gecmesi icin calışmalar başlar.Birkac sene once Hollanda’dan satın alınan Karadeniz Gemisi 7 Haziran – 5 Eylul 1926 tarihleri arasında 12 Avrupa ulkesini gezecektir. Bir sergi seferi olması amaclanan proje doğrultusunda gemi de bu amacla donatılır.

Tanıtım seferinin uc ay surmesi planlanır ve beyaza boyanan Karadeniz yolcu gemisinin İstanbul’dan ayrıldıktan sonra onemli limanlara uğraması, ardından Akdeniz’i aşarak Cebelitarık’tan Atlantik’e acılması, oradan da Leningrad’a kadar uzanması amaclanır.Tum hazırlıkların sonunda Karadeniz Gemisi 12 Haziran 1926’da Karakoy limanından yola koyulur.Gemiye Mudanya’dan binen Ataturk de yolcularla birlikte bir yemek vesilesiyle Bandırma’ya kadar sefere eşlik eder.Seferler sırasında gemide yapılan balolarda, başında İstiklal Marşı’mızın bestecisi Zeki Ungor’un olduğu Riyaset-i Cumhur Orkestrası surekli hazır bulunur ve tum yolculuk boyunca 16 balo duzenlenir.

Bir gemi dolusu insanın icerisinde ayrıca; Ticaret Odası Başkanı ve yetkilileri, siyaset – kultur – sanat insanları, usta muzisyenler, yabancı dil bilen vatandaşlar yer alır.Kutahya Cinileri, Hacı Bekir Lokumları, Bursa – Hereke kumaş ve halıları ile kıymetli taşlarla yapılmış suslemeler de ulkemizi tanıtmak amacıyla gemide yerini alır

Karadeniz Gemisi; Barselona, Londra, Amsterdam, Hamburg, Marsilya, Stockholm ve Helsinki gibi kentlere uğrar, gittikleri her yerde buyuk bir ilgiyle karşılanır.

Gemi murettebatıyla beraber 300’e yakın kişiyi taşıyan Karadeniz Gemisi, uğradığı her yerde konserler ve ziyafetler verir. Uc ay suren ve tam da amaclandığı gibi modern Turkiye’nin yuzunu Avrupa’ya tanıtmayı başaran Karadeniz Gemisi projesi 5 Eylul 1926’da sonlanır. 86 gun, 22 saat suren bu sergi seferi amacına ulaşmanın mutluluğu icerisinde 5 Eylul 1926’da Karakoy limanına geri doner.Peki daha sonra gemiye ne olur? Yıllarca Karadeniz ve Akdeniz’de yolcu – yuk taşıyan bu tarihî gemi, 46 yıllık bir gemiyken kadro dışı bırakılır. Sonunda hurda olarak İtalya’ya goturulur ve orada sokulup parcaları dağıtılır.

listelist
__________________