KELAYNAK KUŞLARI (BALDİBİS)


Dağılımı
Kelaynaklar (Geronticus eremita) eskiden Turkiye’den Kuzey Afrika’ya, Arap Yarımadası’ndan Fas’a kadar cok geniş bir bolgede urerlermiş. 17. yuzyılda Avrupa’nın ortasında, Alp Dağları’nda bile urediği bilinmektedir. Fakat avcılık, ureme alanlarında rahatsız edilmeleri, yaşam alanlarının değişmesi ve beslenme alanlarında kullanılan zirai ilaclardan zehirlenmeleri sonucunda sayılarında ciddi azalma ve dağılım gosterdikleri alanlarda daralma meydana gelmiştir. Bugun kelaynaklar dunyanın en cok tehdit altında olan kuşlarından birisi. Kelaynaklar Fas’ın guney batısında iki alanda, cok ufak bir koloni ile Suriye’de ve tum Avrupa’da sadece Turkiye’de yaşamaktadırlar.

Yaşam ozellikleri ve Davranışları

Kelaynakların başında tuy olmaması isminin Kelaynak olmasının sebebidir. Boğazı ve gagası erişkinlerde koyu kırmızıdır. İlk yumurtadan cıktıklarında yavruların kafaları ve boğazları tuyludur ve yaşları ilerledikce bu tuyler yok olur. Siyah tuyleri guneş ışığının farklı acılarında parlak yeşil, kavunici ve mor renklerini yansıtır, ucuşları ise hayrete duşurecek kadar nadir ve zariftir.
Kelaynaklar cok sosyaldirler. Sabahın erken saatlerinde grup halinde geceledikleri alandan ayrılıp 10-15 km uzaktaki beslenme alanlarına doğru yola cıkarlar. Uzun ve kavisli olan gagalarını kullanarak toprağı veya calıları didikleyip yem ararlar. Kelaynaklar etcillerdir ve bocek, kertenkele, cekirge, yılan, karınca, akrep gibi kurak alanlarda bulunan canlılarla beslenirler.
Gecmişte koloni halinde ureyen kelaynakların sayısı binlerce bireyi buluyordu. Yılın ilk aylarında uremeye başlayan kelaynaklar Şubat, Mart aylarında yuvalarını yaparlar. Ortalama yumurta sayısı 3-4 adettir. Bilimsel calışmalar sonucunda bu 3-4 yumurtadan genellikle 1 veya 2’si yaşamayı başarıyorlar. Yuvalama alanlarını dik kayalıkların dar cıkıntılarını secerek yuvalarını bircok yırtıcı hayvan ve insandan korurlar.
Yavrular koyu gri renkli olurlar. Yavrular yuvada dolanırken duşme tehlikesi yaşarlar. Yumurtadan cıktıktan 2 ay sonra yavrular palazlanır ve erişkin kuşlarla beraber beslenme alanlarına doğru ucmaya başlarlar. Kendi başlarına beslenene kadar 2-3 ay kadar yavruları beslenme alanlarında ebeveynleri beslemeye devam ederler. Birecik’teki kelaynaklar, Fas’ta goc etmeyen kelaynakların tersine, guneye doğru goc ederler. Kışı gecirmek icin goc ettikleri yer buyuk olasılıkla Etopya, Eritre taraflarıdır.

Tehditler
Kelaynakların yok olmasının bircok nedeni vardır. Avcılık eskiden bazı kuşların yok olmasına neden oldu. Bozkırların ve geleneksel tarım yapılan arazilerin kaybı beslenme alanlarının yok olmasına, ureme alanlarındaki insan baskısı ise ureme başarısını azalttı. 1950’lerde cekirge salgınına karşı yapılan yoğun zirai ilac (DDT) uygulaması Birecik’teki kelaynakların cok hızlı bir şekilde yok olmasına neden oldu. Kurtulmayı başaranlar ise bircok sene yumurta cıkaramadı.
Turkiye ve Suriye’deki kelaynaklar (Doğu’daki topluluklar), Fas’taki kelaynaklardan (Batı’daki topluluklar) dış gorunuş olarak farklıdırlar. Bu iki farklı kelaynak topluluğunun arasında davranış veya daha başka farklılıklar da vardır. Bununla birlikte Fas’taki kelaynaklar goc etmezken, Birecik ve Suriye’deki kelaynaklar goc etmektedirler. Bu iki farklı topluluğun arasındaki farkları daha detaylı anlamak icin genetik calışmalar yapılmaktadır. Doğuda bulunan kelaynak topluluklarının hepsi Turkiye ve Suriye’de bulunmaktadır.
Zirai ilacların en oldurucusu olan DDT’nin 1960’ların başında yoğun bir şekilde uygulanmasından once, 1954 yılında Birecik’te 600 ciftten fazla olan ureyen bir topluluk bulunmaktaydı. DDT ilacının uygulanmasından sonra, 1962 yılında toplam kelaynak sayısı 130 cift kalmıştı ve 1972’ye kadar kalan kuşların hicbiri yumurta cıkartmadı. 1973 yılına geldiğimizde, sadece 26 cift kelaynak kalmıştı. Azalış devam ediyordu: 1982 yılında sadece 17 tane kuş Afrika’dan geri donmuştu ve 6 cift doğal ortamında uremişti. 1980’lerde Birecik’teki kelaynak topluluğu kademeli olarak kuculmeye devam etti.
1990 yılından bu yana, Birecik’teki yarı-yabani kuşlar ureme donemine hazırlık icin Şubat-Mart aylarında kafeslerden cıkarılıyorlar ve goc zamanına doğru Temmuz-Ağustos aylarında tekrar kafeslere alınıyorlar. Bu donem icerisinde kuşlar doğal ortamlarında serbestce ucabiliyorlar ve uruyorlar. Uretme istasyonunun icindeki kayalıklar ve tahta yuvalarda ureyen kelaynaklara gunde iki kere yem veriliyor. Kuşlar aynı zamanda Fırat’ın kenarındaki alanlara da gidip besleniyorlar.

Gunumuzdeki durumu

2005 yılına gelindiğinde Cevre ve Orman Bakanlığı’yla, Doğa Derneği tarafından kelaynaklarla ilgili eğitim projesi uygulanmaktadır.
Projeyle, kelaynakların tanıtımına katkı sağlamak ve bolgeye daha cok ziyaretcinin gelmesini hedeflemektedir. Bu cercevede Doğa Derneği tarafından gorevlendirilen Turan Cetin, kelaynakların doğal yaşamları hakkında gozlem yaparak veri altyapısı oluşturmaktadır. Merkezi Ankara’da bulunan Doğa Derneği’nin eğitim projesi cercevesinde yaptığı calışmalar 2003 yılından itibaren devam etmektedir.gunumuzde 83 Kelaynak olmakla beraber 13 tanede yavru bulunmaktadır Bu arada Doğa Derneği ile Cevre ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı proje sayesinde Birecik’teki kelaynaklar sağlıklıdır.
__________________