Aklıma gelen, başka bir anı: Kutahya-Eskişehir carpışmalarından sonra, ordu Sakarya’ya cekilmişti. Bu cekiliş esnasında, Başkumandanlık bir istasyonda, ucuncu mevki kohne bir vagonda idi. Mustafa Kemal Paşa bu vagonun tahta doşemesi ustune serilmiş portatif yatağında yatıyordu. Vagonun penceresi kenarında da mum yanıyordu.

Ben dışarıda, nobetcileri dolaşırken, emir erine seslendim:

-“Paşa hazretleri yattı mı?” İceriden O’nun sesi geldi:

-“Muzaffer Bey, gel buraya.” Gittim, selÂm verdim, yanında yer gosterdi. Yatağın kenarına iliştim, oturdum.

-“Duşman iyi savaşıyor, sevk ve idaresi de başarılı” dedi.

Ben de cevap olarak:

-“Emir ve kumandanızdaki ordularımızın cekilmesi de o kadar duzgun oldu ki, bu da başlı başına bir başarı sayılır Paşam” dedim ve Napolyon’un Moskova onunden geri donuşundeki “Muntazam bir geri cekilme, zafer kadar onemlidir” sozunu hatırlatmak istedim. Bunun uzerine, gayet enerjik ve azimli bir tavırla sesini yukseltti:

-“Bu duşman kuvvetlerini herhalde yenecek ve yok edeceğiz.”

Cok gecmeden, bu dediğini mukemmel olarak yaptığını gormedik mi?

(Muzaffer Kılıc’tan nakledilmiştir.)1

1 Niyazi Ahmet Banoğlu, Yayınlanmamış Belgelerle Ataturk’un Siyasi ve Ozel Hayatı, İlkeleri, 2. Baskı, İstanbul 1981, s. 193–194.

Kaynak: Ataturk’ten Gencliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gurel, Mayıs 2009

__________________