İnsan beyni harika bir yapıya sahip bu yuzden bazen gizemli olabiliyor. Bilim adamları beynimizin icindeki sırları ortaya cıkarırken beynin nasıl calıştığı ile ilgili bircok bilgi de ediniyorlar. Maalesef buna rağmen hala beyin hakkında doğru bilinen yanlışlar oldukca fazla.

Birinci Efsane: Beynimizin sadece %10’unu kullanırız
Muhtemelen bu bilgiyi hayatınızda bircok kez duymuşsunuzdur ancak bir bilginin populer olması o bilginin doğru olduğu anlamına gelmiyor. İnsanlar bu şehir efsanesini anlatırken beynin ne kadar cok daha fazla şeyler yapabileceğini, insan zekasının ve fiziksel aktivitelerin arttırılabileceğini ve hatta telekinezinin mumkun olduğunu ima ediyorlar. Şoyle duşunun; eğer beynimizin sadece %10’uyla bunları yapabiliyorsak eğer %90’ını kullansaydık neler yapabilirdik?
Aslında olan: Araştırmalara gore beynin tum alanları bir tur calışma icindedir. Eğer beynimizin sadece %10’unu kullanıyor olsaydık insanlar beyin hasarı gorduklerinde sonuc cok daha hafif olurdu, beynimizin sadece %10’luk kısmı icin endişeleniyor olurduk. Gercekte ise beyinde oluşan en ufak bir hasar bile hem fonksiyon hem bilgi acısından cok ağır bir şekilde sonuclanmaktadır. Ayrıca beyin aktivitelerini gosteren teknolojiler de beynimizin tumunu, uykuda bile, kullandığımızı gostermektedir.
İkinci Efsane: Beyin hasarı kalıcıdır
Beyin narin bir yapıya sahip bu yuzden darbe, felc ya da hastalık gibi nedenlerden dolayı kolaylıkla hasar gorebiliyor. Bu hasarlar hafif bozulmalardan tamamen işlevini kaybetmeye kadar değişen ceşitliktedir. Beyin hasarları tahrip edici olabilir ama her zaman kalıcı mıdır?
Aslında olan: İnsanlar sıklıkla beyin hasarlarını bir “son” olarak gorse de hasarı alan kişinin iyileşip iyileşmemesi hasarın şiddeti ve konumuna bağlı olarak değişiklik gostermektedir. Orneğin, bir futbol macında kafaya alınan bir darbe beyin sarsıntısına yok acabilir. Bu cok ciddi de olabileceği gibi coğu insan bunu zamanla atlatmayı başarır. Buna rağmen beyne inen bir inme korkunc bir şekilde sonuclanıp kalıcı olabilir. Şunu da bilmeliyiz ki beyin kayda değer bir esnekliğe sahiptir. Felc gibi cok ciddi bir durumda bile beyin kendini zaman icinde onarıp yeni bağlantılar oluşturabilir.
“Felc gibi kucumsenmeyecek derecede hasarlarda bile terapilerin de yardımı ile beyin yeni bağlantılar oluşturup sağlıklı alanlar uzerinden yeni rotalar yaratabilir.”
Ucuncu Efsane: İnsanlar ya “sağ beyinlidir” ya da “sol beyinlidir”
Daha once kendini sağ beyinli ya da sol beyinli olarak tanımlayan birini duydunuz mu? Bu, insanların sol beyinli ya da sağ beyinli olduğunu iddia eden bir fikirden gelmektedir. Bu fikre gore “sağ beyinli” insanlar daha yaratıcı ve daha canlı olurken “sol beyinli” insanlar daha analitik ve daha mantıklı olmaktalar.
Aslında olan: Uzmanlar beyindeki bolgelerin ayrı işlevleri olduğunu kabul etse de (orneğin bazı gorevler ve duşunmenin beynin belirli bir bolumuyle alakası olması) hic kimse tamamen sağ beyinli ya da sol beyinli değildir. Gercekte ise beynimizin her tarafını, o gorev beynin belirli bir tarafında yoğunlaşmışsa bile, kullanırız.
“Beynimiz her ne kadar bolgeleşmiş olursa olsun her iki tarafı da hala birlikte calışır. Sağ beyinli olma ya da sol beyinli olma kavramı her ne kadar populer bir psikolojik terim olsa da samimi değildir. Orneğin sol beyin lobu seslerden kelimelere ceviri yapmaktadır ancak bunu tek başına yapamaz. Sağ beyin lobu dilin daha cok duygusal yonune hassastır ve konuşma icindeki heceleri tonlamaya ve vurguya gore ayırır.” – Carl Zimmer, Discover
Dorduncu Efsane: İnsanlar doğadaki en buyuk beyne sahiptir
İnsan beyni vucut boyutuna oranla oldukca buyuktur. Ancak yaygın kanının aksine insanlar doğadaki en buyuk beyne sahip değildir. Peki ne kadar buyuktur insan beyni? Diğer canlılara oranla boyutu ne kadardır?
Aslında olan: Ortalama yetişkin bir insanın beyni yaklaşık 1,5 kilogram ağırlığında ve 15 santimetre uzunluğundadır. Dunya’daki en buyuk beyne sahip olan canlı ise 9 kilogramlık beyni ile ispermecet balinasıdır. Diğer bir buyuk beyinli hayvan ise yaklaşık 6 kilogramlık beyni ile fillerdir.
Peki ya beynin boyutunun vucuda oranı? İnsanlar beyin buyukluğu oranında en tepede olmalı, değil mi? Yine, bu kavram da bir efsanedir. Şaşırtıcı bir şekilde en buyuk beyin-vucut oranı en yuksek olan hayvan yaklaşık %10 ile sivri faregillerdir.
Beşinci Efsane: Daima sahip olacağımız beyin hucreleriyle doğduk, eğer onlar olurse beyin onları tekrar yerleştiremez
Geneleksel bilim yetişkin insanlar cok fazla beyin hucresine sahip olduğunu ve yenilerini oluşturamadığını uzun bir sure iddia etti. Peki beyin hucrelerimiz olduğunde gercekten yeniden uretilemez mi?
Aslında olan: Gectiğimiz yıllarda uzmanlar insan beyninin yaşlılıkta bile yeni hucreler urettiğini keşfetti. Yeni beyin hucrelerinin uretildiği bu işleme norogenez denilmekte ve bilim adamları bu işlemin beynin hipokampus denilen onemli bolgesinde uretildiğini bildirdi.
Altıncı Efsane: Alkol kullanmak beyin hucrelerini oldurur
Beşinci efsanemiz ile bağlantılı olarak beynin yeni hucreler uretemeyeceği ve eğer alkol ile beyin hucrelerimizi oldurursek bunun beyin olumune kadar gideceği iddia edilir. Cok sık ya da cok fazla icki ictiğinizde insanlar sizi bu konuda uyarmış olabilir. İnsanların beyin hucrelerini yenileme kapasitelerinin olduğunu oğrenmiştik, peki ya alkol tuketmek gercekten beyin hucrelerimize zarar verir mi?
Aslında olan: Aşırı ya da kronik alkol kullanımı cok ciddi sonuclara yol acarken uzmanlar alkol tuketmenin beyin noronlarına zarar verebileceğini duşunmuyorlar. Hatta araştırmalar gosteriyor ki ne kadar icki icerseniz icin bu noronlarınızı oldurmez.
Yedinci Efsane: İnsan beyninde 100 milyar noron vardır
Eğer herhangi bir psikoloji ya da norobilim kitabına goz attıysanız insan beyninin 100 milyarı aşın norona sahip olduğunu okumuş olabilirsiniz. Peki bu ne kadar doğru? Beynimizde kac tane noron var?
Aslında olan: Bu “100 milyar” tahmini o kadar tekrar edilir oldu ki hic kimse doğru sayının varlığından haberdar bile değil. 2009’da bir bilim adamı beynimizde aslında kac tane noron olduğunu saymaya karar verdi ve bu sayının pek de doğru olmadığı anlaşıldı. Bu araştırmaya gore insan beyni yaklaşık 85 milyar noron icermekte. Onceden tahmin edilen sayı her ne kadar daha yuksek olsa da 85 milyar da hic azımsanacak bir miktar değil.

Birinci Efsane: Beynimizin sadece %10’unu kullanırız
Muhtemelen bu bilgiyi hayatınızda bircok kez duymuşsunuzdur ancak bir bilginin populer olması o bilginin doğru olduğu anlamına gelmiyor. İnsanlar bu şehir efsanesini anlatırken beynin ne kadar cok daha fazla şeyler yapabileceğini, insan zekasının ve fiziksel aktivitelerin arttırılabileceğini ve hatta telekinezinin mumkun olduğunu ima ediyorlar. Şoyle duşunun; eğer beynimizin sadece %10’uyla bunları yapabiliyorsak eğer %90’ını kullansaydık neler yapabilirdik?
Aslında olan: Araştırmalara gore beynin tum alanları bir tur calışma icindedir. Eğer beynimizin sadece %10’unu kullanıyor olsaydık insanlar beyin hasarı gorduklerinde sonuc cok daha hafif olurdu, beynimizin sadece %10’luk kısmı icin endişeleniyor olurduk. Gercekte ise beyinde oluşan en ufak bir hasar bile hem fonksiyon hem bilgi acısından cok ağır bir şekilde sonuclanmaktadır. Ayrıca beyin aktivitelerini gosteren teknolojiler de beynimizin tumunu, uykuda bile, kullandığımızı gostermektedir.
İkinci Efsane: Beyin hasarı kalıcıdır
Beyin narin bir yapıya sahip bu yuzden darbe, felc ya da hastalık gibi nedenlerden dolayı kolaylıkla hasar gorebiliyor. Bu hasarlar hafif bozulmalardan tamamen işlevini kaybetmeye kadar değişen ceşitliktedir. Beyin hasarları tahrip edici olabilir ama her zaman kalıcı mıdır?
Aslında olan: İnsanlar sıklıkla beyin hasarlarını bir “son” olarak gorse de hasarı alan kişinin iyileşip iyileşmemesi hasarın şiddeti ve konumuna bağlı olarak değişiklik gostermektedir. Orneğin, bir futbol macında kafaya alınan bir darbe beyin sarsıntısına yok acabilir. Bu cok ciddi de olabileceği gibi coğu insan bunu zamanla atlatmayı başarır. Buna rağmen beyne inen bir inme korkunc bir şekilde sonuclanıp kalıcı olabilir. Şunu da bilmeliyiz ki beyin kayda değer bir esnekliğe sahiptir. Felc gibi cok ciddi bir durumda bile beyin kendini zaman icinde onarıp yeni bağlantılar oluşturabilir.
“Felc gibi kucumsenmeyecek derecede hasarlarda bile terapilerin de yardımı ile beyin yeni bağlantılar oluşturup sağlıklı alanlar uzerinden yeni rotalar yaratabilir.”
Ucuncu Efsane: İnsanlar ya “sağ beyinlidir” ya da “sol beyinlidir”
Daha once kendini sağ beyinli ya da sol beyinli olarak tanımlayan birini duydunuz mu? Bu, insanların sol beyinli ya da sağ beyinli olduğunu iddia eden bir fikirden gelmektedir. Bu fikre gore “sağ beyinli” insanlar daha yaratıcı ve daha canlı olurken “sol beyinli” insanlar daha analitik ve daha mantıklı olmaktalar.
Aslında olan: Uzmanlar beyindeki bolgelerin ayrı işlevleri olduğunu kabul etse de (orneğin bazı gorevler ve duşunmenin beynin belirli bir bolumuyle alakası olması) hic kimse tamamen sağ beyinli ya da sol beyinli değildir. Gercekte ise beynimizin her tarafını, o gorev beynin belirli bir tarafında yoğunlaşmışsa bile, kullanırız.
“Beynimiz her ne kadar bolgeleşmiş olursa olsun her iki tarafı da hala birlikte calışır. Sağ beyinli olma ya da sol beyinli olma kavramı her ne kadar populer bir psikolojik terim olsa da samimi değildir. Orneğin sol beyin lobu seslerden kelimelere ceviri yapmaktadır ancak bunu tek başına yapamaz. Sağ beyin lobu dilin daha cok duygusal yonune hassastır ve konuşma icindeki heceleri tonlamaya ve vurguya gore ayırır.” – Carl Zimmer, Discover
Dorduncu Efsane: İnsanlar doğadaki en buyuk beyne sahiptir
İnsan beyni vucut boyutuna oranla oldukca buyuktur. Ancak yaygın kanının aksine insanlar doğadaki en buyuk beyne sahip değildir. Peki ne kadar buyuktur insan beyni? Diğer canlılara oranla boyutu ne kadardır?
Aslında olan: Ortalama yetişkin bir insanın beyni yaklaşık 1,5 kilogram ağırlığında ve 15 santimetre uzunluğundadır. Dunya’daki en buyuk beyne sahip olan canlı ise 9 kilogramlık beyni ile ispermecet balinasıdır. Diğer bir buyuk beyinli hayvan ise yaklaşık 6 kilogramlık beyni ile fillerdir.
Peki ya beynin boyutunun vucuda oranı? İnsanlar beyin buyukluğu oranında en tepede olmalı, değil mi? Yine, bu kavram da bir efsanedir. Şaşırtıcı bir şekilde en buyuk beyin-vucut oranı en yuksek olan hayvan yaklaşık %10 ile sivri faregillerdir.
Beşinci Efsane: Daima sahip olacağımız beyin hucreleriyle doğduk, eğer onlar olurse beyin onları tekrar yerleştiremez
Geneleksel bilim yetişkin insanlar cok fazla beyin hucresine sahip olduğunu ve yenilerini oluşturamadığını uzun bir sure iddia etti. Peki beyin hucrelerimiz olduğunde gercekten yeniden uretilemez mi?
Aslında olan: Gectiğimiz yıllarda uzmanlar insan beyninin yaşlılıkta bile yeni hucreler urettiğini keşfetti. Yeni beyin hucrelerinin uretildiği bu işleme norogenez denilmekte ve bilim adamları bu işlemin beynin hipokampus denilen onemli bolgesinde uretildiğini bildirdi.
Altıncı Efsane: Alkol kullanmak beyin hucrelerini oldurur
Beşinci efsanemiz ile bağlantılı olarak beynin yeni hucreler uretemeyeceği ve eğer alkol ile beyin hucrelerimizi oldurursek bunun beyin olumune kadar gideceği iddia edilir. Cok sık ya da cok fazla icki ictiğinizde insanlar sizi bu konuda uyarmış olabilir. İnsanların beyin hucrelerini yenileme kapasitelerinin olduğunu oğrenmiştik, peki ya alkol tuketmek gercekten beyin hucrelerimize zarar verir mi?
Aslında olan: Aşırı ya da kronik alkol kullanımı cok ciddi sonuclara yol acarken uzmanlar alkol tuketmenin beyin noronlarına zarar verebileceğini duşunmuyorlar. Hatta araştırmalar gosteriyor ki ne kadar icki icerseniz icin bu noronlarınızı oldurmez.
Yedinci Efsane: İnsan beyninde 100 milyar noron vardır
Eğer herhangi bir psikoloji ya da norobilim kitabına goz attıysanız insan beyninin 100 milyarı aşın norona sahip olduğunu okumuş olabilirsiniz. Peki bu ne kadar doğru? Beynimizde kac tane noron var?
Aslında olan: Bu “100 milyar” tahmini o kadar tekrar edilir oldu ki hic kimse doğru sayının varlığından haberdar bile değil. 2009’da bir bilim adamı beynimizde aslında kac tane noron olduğunu saymaya karar verdi ve bu sayının pek de doğru olmadığı anlaşıldı. Bu araştırmaya gore insan beyni yaklaşık 85 milyar noron icermekte. Onceden tahmin edilen sayı her ne kadar daha yuksek olsa da 85 milyar da hic azımsanacak bir miktar değil.
__________________