Ulkemizin en cesur kadınlarından biri olan Sabiha Rıfat Gurayman, 1910 yılında Makedonya’da Manastır’da doğdu. Cocukluk yılları Kurtuluş Savaşı’nın zor ve sancılı donemine denk geldi



Babası subay olan Sabiha Rıfat Gurayman, ilkoğretimi Beşiktaş Esma Sultan İlkokulu’nda tamamladı. Ardından 1925 yılında Nişantaşı Kız Ortaokulu’nu bitirdi ve 1927’ye kadar İstanbul Kız Lisesi’ne devam etti. Eğitim gorduğu donemde Ataturk kız cocuklarını eğitime teşvik ediyordu. İsteklerinden biri de kadınların da inşaat muhendisliği eğitimi almasıydı



Bir arkadaşının ve matematik oğretmeninin teşvik etmesiyle o yıl ilk kez kız oğrenci alacak olan Yuksek Muhendis Mektebi’ne (İTU) başvurdu.



Muhendislik eğitimi goren Gurayman, 1933 yılında eğitimini tamamladı. Ancak eğitim suresi boyunca cok fazla psikolojik baskıya maruz kaldı

Sabiha Sıfat Gurayman ile birlikte o yıl muhendislik eğitimi alan başka bir kadın oğrenci daha vardı. O da Melek Erbul. Başvuru sırasında da bircok kişi yapamayacağını, kadından muhendis olmayacağını soylese de o pes etmedi. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladı.

Eğitim hayatı boyunca yalnızca muhendislikle ilgilenmedi. Bir yandan voleybol oynuyordu. Erkeklerle aynı takımda yer alan ve oldukca başarılı olan Sabiha Gurayman, Fenerbahce voleybol takımına katılarak Turkiye’nin ilk kadın voleybolcusu oldu



Onun cesareti anlatmakla bitmiyor cunku hem tum zorluklara goğus gerip hem de başarılı olabilen cok guclu bir kadın. Voleyboldaki başarısını da bu şekilde taclandıran Gurayman 1929’da İstanbul şampiyonu olan Fenerbahce takımının kaptanıydı



1933 yılında sınıf arkadaşı Melek Erbul ile diplomalarını alıp birer muhendis oldular. Erbul “Şimdi ne yapacağız?” sorusuna “Hic. Herkes gibi, onlar ne yaparsa biz de onu yapacağız.” şeklinde cevap verdi.

Cunku erkeklerle arasında bir fark olmadığını biliyordu, en az onlar kadar hatta onlardan daha başarılı olabilirdi. Oyle de oldu. O yıl Ankara Bayındırlık Baş Muhendisliği’ne atandı. Burada başlarda cok zorlandı, kimse başmuhendisin bir kadın olduğuna inanamıyordu. “Onceleri pek kolay olmuyordu tabi. Odaya giren muhendisi soruyor ve cıkıyordu. Sonra alıştılar, sevdiler de.” diyor Gurayman o donem icin. Yuksek Muhendis Mektebi’nin en iyi mezunlarını şehir dışındaki projelere gondermesiyle Ankara’da bir kopru yapımında yer aldı. Ancak yine on yargılar peşini bırakmıyordu. “Dağ başında, şantiyede kadının ne işi var!”



Elbette bu tepkiler Gurayman’ı yıldırmadı, kendini bir şekilde kabul ettirdi ve kopru yapımında gorev aldı. İlk gunden şantiye yaşamına alıştı, yağmur camur demeden diğer meslektaşları gibi calışıyordu. Herkese kendini sevdiren, işi bırakmak isteyen işcileri pek cok kez geri donduren ve binbir emekle kopruyu tamamlayan Sabiha Gurayman’ın calışmalarını takdir eden Beypazarı Koyu halkı koprunun ismini “Kız Koprusu” diye anmaya başladılar. Başarıyla tamamlanan kopru Gurayman’ın adının daha cok duyulmasına neden oldu. Ankara’dan donduğunde İmar İşleri Reisliği emrine atandı. Bu surecte bircok okul, hastane, hukumet konağı, halkevi, kopru ve bina yapımında gorev aldı



1939 yılında Remzi Gurayman ile evlendi. 1941’de Kontrol Şefliği ve TBMM inşaatlarının kontrol şefliğini yaptı. Hayatının en gurur duyduğu gorevine ise 35 yaşında atandı. Şimdi muhendis olmasını, eğitim almasını sağlayan Ata’ya teşekkur zamanıydı. 35 yaşında Anıtkabir İnşaatı Başmuhendisi oldu. Bu gorevi tam 10 yıl surdurdu. Anıtkabir’de hem bir kadın muhendisin yer alması hem de başmuhendis olması tum dunyaya da ornek olmuştu. Anıtkabir inşaatı sırasında ziyarette bulunan Yunanistan Başbakanı Venizelos’un sozleri ise gurur vericiydi

Sabiha Gurayman’nın elini sıkan Venizelos: “Hayatımda ilk defa buyuk bir işin başında bir kadın goruyorum. Sizi gercekten tebrik ederim.”



Ataturk Anıtkabir’e nakledildikten sonra Milli Eğitim Bakanlığı, Teknik Muşavirlik kadrosuna getirildi. Bu gorevden ise 1963 yılında kendi isteğiyle emekli olarak ayrıldı. Eşi Remzi Gurayman’ı 1993’te kaybetti ve ardından İzmir’e yerleşti. 4 Ocak 2003’te 93 yaşında, ardında pek cok başarı bırakarak hayata veda etti



Cocuğu olmayan Gurayman, meslek hayatı boyunca elde ettiği tum varlığını İstanbul Teknik Universitesi Vakfı’na ve Fevzi Akkaya Temel Eğitim Vakfı’na bağışladı. Omru boyunca vakıflar aracılığıyla bircok şehit cocuğunun eğitimine katkıda bulundu. Kendi de asker cocuğu olduğu icin bu konuda oldukca hassastı.

listelist

__________________