Guvenliğe onem veren modern kafalı bir subay olarak, Gazi Mustafa Kemal Paşa ‘Buyuk Taarruz Tarihi’nin gizli tutulması gerektiğini cok iyi anlıyordu. Zira stratejik planın başarısı her şeyden once surprize dayanmaktaydı. Cepheye gittiği cok az kimseye soylenmiş, onlara da sanki Ankara’da imiş gibi davranmaları bildirilmişti. Ali Fuat Paşa milletvekillerine, daha o gece beraber yemek yediklerini soyleyecekti. Yabancı ajanlar arasında, surekli olarak, ordunun henuz taarruza hazır olmadığı soylentisi yayılıyordu. Cankaya’daki nobetcilere iceriye kimseyi sokmamaları icin talimat verildi.

Gazi’nin işi vardı. Gazeteler, onun ertesi gunu Cankaya’da bir ziyafet vereceğini yazıyordu; oysa Gazi daha şimdiden cepheye, karargÂhına gitmişti bile.

Annesine, elini opup vedalaşırken bir cay ziyafetine gittiğini soylemişti. Zubeyde Hanım1onun uniformasına, cizmelerine bir goz attıktan sonra:

“Bu cay ziyafeti değil” dedi. Gazi onu yatıştırarak yanından ayrıldı. Annesi daha sonra bolge komutanına telefon ederek nerede olduğunu sordu; kendisine yine “cay ziyafetinde” diye cevap verildi.

Zubeyde Hanım:

-“Hayır” dedi. “Biliyorum, savaşa gitti.” Oğluna bir mektup yazdı:

-“Oğlum, seni bekledim. Gelmedin. Caya gittiğini soylemiştin bana. Ama cepheye gittiğini biliyorum. Senin icin dua ettiğimi bilmeni isterim. Savaşı kazanmadan geri gelme.”

Gazi Mustafa Kemal Paşa o gece, yakınlarından birkac kişiyle Ankara dışında yemek yedi. Cephede bulunduğu surece, her zaman ki gibi, hemen hemen keseceği icin, o akşam bol bol icti. Ayrılırken ellerini omuzlarına atarak:

-“Şimdi doğru cepheye gidiyorum” dedi, “taarruza başlamak icin…” İclerinden biri şaşkınlıkla:

-“Paşam, ya başaramazsanız?” diye sordu.

-“Ne demek istiyorsunuz? Taarruzun başlangıcından on beş gun sonra Yunanlıları denize dokmuş olacağım.”2

1 Zubeyde Hanım, (1857–1923), Selanik’te Gumruk Muhafaza Teşkilatı’nda memur olan Ali Rıza Efendi ile evlenmiştir. Milli Mucadele yıllarında Ankara’ya gelen Zubeyde Hanım, 1919’da ayrılmak zorunda kaldığı oğlunu yıllar sonra Ankara’da devlet başkanı olarak gormuştur.

2 Behcet Kemal Cağlar, Ataturk Denizinden Damlalar, 2. Baskı, İstanbul, 1969, s. 192

Kaynak: Ataturk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gurel, Bulent Turker, Nisan 2009


__________________