Silkorad Online Hikayesi OD Present Gururla Sunar...
Oyun Dünyası0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Oyun Dünyası
- Silkorad Online Hikayesi OD Present Gururla Sunar...
-
01-10-2019, 19:55:20OD Presents gururla sunar... Episode 1 En acı gun: Yaz mevsiminde burası 40 derece sıcaklığın uzerine cıkar. Yine oyle bir carşamba gunuydu. Etraf cok sessizdi. Zaten bu sıcakta hicbir akıllı sokağa cıkmazdı Cocukluğumu cok ozledim. Annemin yaptığı o sıcak lezzetli yemekleri , babamla beraber ucurtma ucurmayı , arkadaşlarımla sokakta oyun oynamayı cok ozledim. Ben neden mi burdayım? Bu soruyu hep kendime sormuşumdur. Adım Jin. Cok ozel bir kasabada dunyaya geldim. Annem Jun ve babam kazu ' dur. Belki siz tanımayabilirsiniz. Annem Jangan koyunun en iyi aşcısıdır. Babam ise bir asker yani komutan , kabilemizde buyuk shu ' dan sonra en yuksek rutbeli kişi. O jangan ' da ''Kaptan Ucan Ejder'' diye tanınıyor. Babam işinden kalan zamanlarda restoranımızda anneme yardım ediyor. İkiside gercekten cok calışıyor. Babamın hayali her zaman General olarak anılmaktı. Ama olmadı. 13 yıl once koyumuze hırsız kabilesi saldırdı. Saldırıdan once hırsız kabilesinin en buyuk komutanı Sang Qui Tzu babama bir teklifte bulundu. Koyumuzu hırsız kabilesine hırsız yetiştirmek ve vergi bağlamak şartıyla saldırmıyıcaklarını soyledi. Babam ise bunun imkansız olduğunu soyledi ve onun isteğini geri cevirdi. Koyumuzun ileri gelenleri ve komutanları toplandı. Babam asker sayımızın onlardan cok olduğunu ve onları yenebileceğimizi soyledi. Ama yanılmıştı. Saldırı başladığı gun şehirdeki butun dukkanları yağmaladılar. Bizim restoranımız alevler icinde yanıyordu ve annem icerideydi. Ve babam alevlerin icinden atladı ve annemi kurtarmaya calıştı ama olmadı annem zehirli gazlardan dolayı zehirlenmişti. Hırsız kabilesi bu şehirden ayrıldığında benim bir parcamıda goturmuştu. Artık annem yoktu. Babam ile 6 ay boyunca hic konuşmadım. Onun hatası olduğunu duşunuyordum. Sonra hırsızlar koyumuze tekrar saldırdı. Ben ve arkadaşlarım sığınakta saklanıyorduk. Ve gozume bir kılıc ilişti. Kılıcın ustunde ailemizin soyadı işliydi. Koşarak sığınaktan ayrıldım. Bu kılıcı babama vericektim fakat oraya gittiğimde babam ayaklarımın dibine duştu ve sadece ''Elindeki kılıcı ne pahasına olursa olsun sakla'' diyebildi. Babamı olduren iki ikiz kardeşti. Babamın elinde kardeşlerden birinin kolyesi duruyordu. Onu aldım ve kacmaya calıştım fakat kardeşlerden biri kolumdan tutup beni cekti. Bu sırada ben cıldırmışcasına bağırıyordum. Ve bir yandanda elimdeki kılıcı cılgınlar gibi sallıyordum. Ve kılıc tam beni tutan kardeşin koluna isabet etti. Acıdan ne yapacağını bilmiyordu ve bende bu sırada kactım ve izimi kaybettirdim. 13 senedir o kolyeyi ve kılıcı saklıyorum. Sadece intikam icin... Episode 2 İntikam: 13 senedir o kolyeyi ve kılıcı saklıyorum. Sadece intikam icin... - Gercektende sıcak bir gun iyiki şu ağaclar var bana golge sağlıyorlar yoksa bu sıcak hic cekilmez. Bu anlattıklarım 13 sene onceydi. Artık o celimsiz ve korkak cocuk değilim. Artık sadece aklımda intikam var. Aslında asker olmak istemezdim. Annemin restoranını buyuyunce ben işleticektim. Fakat insan intikam icin herşeyi goze alır. Ailemizin garip bir geleneği var. Babamın anlattığına gore Buyuk buyuk dedem bir iblismiş. Buna Devıl ' ın ruhu diyorlarmış. Bence cok sacma. 8 yaşına kadar ailemin yanında buyudum fakat sonra şartlar başkasının yanında yetişmemi gerektirdi. General Sonhyeon beni himayesi altına aldı. Sanki o benim ikinci babammış gibiydi. Bana kılıc kullanmayı o oğretti. Fakat sadece kılıc kullanmayı oretmemişti. Ozel bir teknik olan sharingan denilen bir goze sahip oldum nasıl olduğunu anlayamamıştım. Ama bu goz şimdiye kadar sadece savaşlarda ortaya cıktı. Sanki rakibimin yapacağı hareketi onceden tahmin ediyormuş ve geleceği gorebiliryormuş gibi hissediyordum. Artık 21 yaşındayım askerliğimi Downhang şehirinde yapıyorum. Generalden kopmadım tabiki her hafta en az 3 kere mektup yazıyorum. Oda bana yazıyor. Downhang'deki Hunter Guild Lideri Haraho ' dan bir gorev aldım. Earth Ghost ' ların kervanlara saldırdığı haberini almış. O civardaki butun Earth Ghost ' ları avlıyıcaz. Bana 100 tane adam verdi. Bu gece yola cıkıyoruz. gercekten cok zorlu bir gorev olucak... Episode 3 Earth Ghost Kanyonu Bu gece yola cıkıyoruz. gercekten cok zorlu bir gorev olucak... Gece olmuştu yola koyulduk. Kamp kurmak icin ideal bir alan bulduk ormanın icinde Earht Ghost ' lar bizi burda rahatca bulabilirdi. Bizim istediğimizde zaten buydu. Ben etrafa bakmak icin biraz yurumeye karar verdim. Biraz yurudukten sonra geri donmeye karar verdim. Ancak bir ağlama sesi işittim. Hemen sesin geldiği yone doğru yoneldim. İcimde bir korku vardı fakat belkide yardıma muhtac biriydi. Dolunay vardı o yuzden etraftakileri gormek hicte zor değildi. - Şu ilerideki ağacın altında duran bir kadın mıydı? Ağlama sesi devam ediyordu. - İyimisiniz bayan. -Bayan: (kadın korkmuş bir şekilde bana baktı ve...) Hayır. - Ne oldu burda boyle? -Bayan: Earth Ghost ' lar beni kacırdılar. Biraz hırpaladılar ve eşyalarımı calıp beni buraya bıraktılar. - Gecenin bi yarısı burda ne işiniz var. -Bayan: Hotandan bir kervandan geliyordum. Fakat o acımasız Earht Ghost ' lar kervanımıza saldırdı. Yanlarında 150 tanenin uzerinde thief vardı. Beni Earth Ghost ' lar kacırdı. Ve diğerlerinide Thief Kampına goturduler. Cok korkuyorum. - Merak etmeyin bayan askerlerimle birlikte arkadaşlarınızı bulucam. -Bayan: Cok teşekkur ederim siz gercekten centilmen bir erkeksiniz. - Adınızı sormamda sakıncası varmı? -Bayan: Adım Morgana senin ki nedir? -Benim adım Jin. Downhang ' de yuzbaşıyım. Babamın hep olmak istediği rutbeyi almak icin calışıyorum. General olarak anılmak icin. -Bayan: Arzularınız gercekten cok guzel. Size sahip olan bir bayan cok şanslı centilmensiniz , yakışıklısınız ve kadınları nasıl etkiliyiceğinizi biliyorsunuz. - Uzgunum ama bayanları etkilemeye hic zamanım kalmıyor. Zaten bir kız arkadaşımda yok. -Bayan: Oyle mi? Gercekten uzucu. (araya guluşmeler falan girer.) - Neyse hadi kampımıza gidelim. Burada yanlız bırakamam sizi. -Bayan: Tamam olabilir. Kampa varırlar. Askerler onları karşılar. - Asker , bayana yiyicek ve su ver. -Asker: Emredersiniz efendim. -Şimdi gitmem gerekiyor sonra sizinler ilgilenicem. -Bayan: Onemli değil ben sizi işinizden alı koymıyım. Jin komuta cadırına doğru yol alıyordu. Ancak tam cadıra girerken yoldan gecen bir suru gozune ilişti. Atın uzerindekiler thiefti ve kesin kabilelerine doğru gidiyorlardı. Acaba bir şansları olabilir miydi? Morgananın arkadaşları orda olabilir miydi? - On başım butun askerlerin cadırlarını toplamasını istiyorum gidiyoruz 10 dakika icinde hazır olsunlar. -On başı: Emredersiniz yuz başım. -On başı: (bağırarak) Butun askerler 10 dakika icinde herşeyi toplasın gidiyoruz. Yuuz başının emri. 10 dakika sonra herkes toparlanmıştır. -Atlara binin. Thief kabilesine doğru gidicez. -Bayan benim atıma binin birlikte gidelim. -Bayan: Buyuk bir zevkle. Sonunda thief kabilesine varmışlardı. Fakat gecidin onunde 70 ' ten fazla thief askeri duruyordu. - Bunlar gercekten işini sıkıya alıyor. Yuz başı bir anda Thief ' lerin onune atladı tabi askerleride arkasından geliyordu. Buyuk bir patlama ile Butun thiefler gecidin icine kactı. Gecidin kapısı kapanmıştı. Jin ne yapacağını bilmiyordu. Arkasına baktığında cok şaşırmıştı bir Hycheon surusu ustlerine geliyordu... Episode 4 Zabuza ' nın Kini Arkasına baktığında cok şaşırmıştı bir Hycheon surusu ustlerine geliyordu... Jin bir iki saniye bu sahneye bakakaldı. Ancak icinden yenilmek gibi birşey gecmiyordu. Hycheon surusu yaklaşıyordu ve yaklaştıkca hycheonların komutanının kim olduğunu daha net goruyordu 20 metre kala kim olduğunu farketti. Hycheonların komutası toprağı kontrol edebilen zabuza ' ya aitti. Zabuza bir katildi. Birden eski anıları canlandı. jin ' in kuzenini olduren adam Zabuza idi. Jin Zabuza ' ya bir an icin saldırmak istedi ancak ona hakim olan Morgana oldu. Jin burada ne işin var Zabuza. Seni oldureceğimi bilmiyor musun? -Zabuza: Burda bir parti olduğunu duydum ve eğlenmeye geldim. Jin adilce bir savaş istiyorum sen ve ben. Jin 1 dakika kadar duşundu. Aklından gecenler şunlardı. -Eğer şimdi bunu kabul etmessem bize saldırıcak ve yenicek askerleri tehlikeye atamam. -Kabul ediyorum Zabuza. -Zabuza: İyi o zaman. Yarın oğlen downhang 'deki Dead Ravin gecidinin ustundeki kopruye gel. -''Ne yapmak istiyor bu orası thief bolegesi lanet olsun.'' -Tamam gelicem. -Zabuza: Yanında askerlerinide getir nasıl can cekiştiğini gormelerini istiyorum. Zabuza arkasına bile bakmadan toprağı delip tunel gibi bir yerden gozden kayboldu. Jin butun gece duelloyu duşunuyordu. Bir yandanda yıldızları seyrediyordu. Bu sırada yanına Morgana geldi. -Morgana(bayan): Duelloyumu duşunuyorsun. -Hayır. -Morgana: Bana yalan soylemeyi kes. Biliyorum duşunuyorsun. Ama sana bişey olmıyıcak. Bu sana şans getirsin dedi ve dudağına ufak bir opucuk kondurdu. -Nereye gidiyorsun? -Morgana: Yatmaya bence sende yatsan iyi olur. Jin sabahın ilk ışıklarında hazırlandı. Ve atını alıp Dead Ravin ' e gitti. Diğer askerler uyandığında yuzbaşının burada olmadığını gordu ve Dead ravin e doğru yola cıktı. Dead ravin burdan sadece 1 saatlik uzaklıktaydı. Vardıklarında oğlen olmuştu bile. Jin bir ağacın altına oturmuş bekliyordu. Zabuza ve Hycheon surusu geldi. -Gec kaldın Zabuza. -Zabuza : Hayır eski dostum sen erken geldin. -Başlıyalım o zaman. -Zabuza: Hadi başlıyalım. Jin atına asilce bindi ve koprunun ustune doğru yuruyordu. Zabuza ' da atına bindi ve birbirlerini doğru koşuyorlardı. Kılıclar cekildi. Artık geri donuşu yoktu... Episode 5 Duello: Jin atına asilce bindi ve koprunun ustune doğru yuruyordu. Zabuza ' da atına bindi ve birbirlerini doğru koşuyorlardı. Kılıclar cekildi. Artık geri donuşu yoktu... -Vazgecebilirsin Zabuza -Zabuza: (sinsice guldu ve...) Bu kadar gunah işledikten sonra geri donebileceğimimi soyluyorsun bu imkansız işte. -Hicbirşey icin gec değildir. Bu olaylar saniyeler icinde gercekleşti bu sırada Zabuza Buyuk Nefret Kılıcı adını verdiği o haşmetli kılıcını cekti ve Jin'in kellesini hedef aldı. Ama nafileydi Jin teslim olmamalıydı. Bu sırada kılıc Jin'in kolunu sıyırdı ve bu kılıc zehirliydi. -''Lanet olsun! Kılıcı zehirli.'' (..diye icinden soyleniyordu.) Bu sırada tam ikinci darbe gelicekken Jin kendi kılıcını cekti. Ne olacağını kimse bilmiyordu. Jin'in askerleri saldırmak icin zaman kolluyorlardı. Diğer tarafta ise ruhsuz Hycheonlar savaşa hazırdı bile.Alanda hic ağac yoktu ve cok duzdu. Bu Zabuza'nın işini kolaylaştırıcaktı. Jin atının ustunde ayağa kalktı ve Zabuza'nın atına atlamaya hazırlanıyordu. Birbirlerine yaklaştıklarında Jin atladı. Ve... -Hayırrrrrrrrrrrr... ( Jin'in en son hatırladığı şey bir kadının cığlıklarıydı...) Episode 6 Kor Elci: Jin atının ustunde ayağa kalktı ve Zabuza'nın atına atlamaya hazırlanıyordu. Birbirlerine yaklaştıklarında Jin atladı. Ve... -Hayırrrrrrrrrrrr... ( Jin'in en son hatırladığı şey bir kadının cığlıklarıydı...) Jin atlamıştı fakat atı es gecip ucuruma duşmuştu. Bu cığlık Morgana'ya aitti. Duştukten 5-10 saniye sonra kor bir adamın kucağında yukarıya cıkmıştı. Zabuza bile şaşgın gozlerle bakıyordu. Zabuza'nın birden hayalleri canlandı. -Zabuza: Hey! Wang hadi birkez daha oynayalım. -Wang: Olmaz Zabuza. Hem neden seninle oynuyorum ki. -Zabuza: Cunku benim kardeşimsin sersem. -Wang: Aaah! Tamam hadi oynayalım. Yanlız bu son oyun. -Zabuza: Tamam. Zabuza'nın beyninde şimşekler cakıyordu. Birinci seviyeden duşmanı olan Jin Hawk'ı , oz kardeşi Wang Jinrei kurtarmıştı. -Zabuza: ''Seni hain'' (...diye bağırdı ve arkasından seri bir saldırma tekniği yapmaya calıştı.) -Zabuza: Ne! Bu olamaz. Zabuza , Wang'in kılıcını cektiğini bile gormedi. Wang kabilesinde hızıyla meşhurdu. Ve Zabuza Wang'e bir cizik bile atamadan Zabuza'nın kılıcı ikiye ayrılmıştı. -Wang: Yıllarca seni aradım. Jeaunsa'nın bana verdiği gorevi yerine getirebilmek icin. Bu sıradajin uyandı. -Herşeyi baştan banada anlatıcaksınız. Hemen. -Wang: Gercekten bilmek istiyormusun? -Wang: Şu an yanında duran adam Kotuluk Tanrısının elcisi. 187 yıl once kutsal kabilemiz abime cok kutsal bir gorev verdi. İyilik tanrısı Jeaunsa'nın elcisi olucaktı. Fakat abim korktu ve beni tapınağa gonderdi.Cok guclu bir ışık gozlerimi yaktı. Ancak hala gorebiliyordum. Bu duruma anlam veremiyordum. Artık resmen Jeaunsa'nın elcisi olmuştum ve olumsuzdum. Abim kabilemizin katı kurallarını biliyordu ve buna rağmen boyle bir gunahı işlemişti. Cezası buyuktu. İlk once kafa derisi yuzulecekti. Sonrada guneşin altına o şekilde bırakılacaktı. Bunun sonucu acılı bir olumdur. Fakat Jeaunsa'dan nefret eden Jeaumsa abime bir teklifte bulundu. Abimin olmemesi karşılığında butun dunyayı kaosa surukliyicekti ve benim gibi olumsuz olucaktı. Abim bunu seve seve kabul etti. Eve gittiğinde ailemiz onu bekliyordu ve abimi alıp şehir meydanına gittiler kabilemizin şefi onun olmesini istiyordu ama abim olumsuzdu bir tanrının ki kadar buyuk bir guce sahipti. Ve tum kabileyi oldurdu. Geriye sadece ben ve o kaldık. Onu olumlu olan hicbir insan olduremez ve tabiki benide. -Wang: Şimdi. Bunun cezasını cekmeye hazır ol! Wang guclu bir elektrik akımıyla Zabuza'ya saldırdı. Ve zabuza olduğu yere yığıldı. -Hey! Bize katıl. İpek yolunu dolaşıyoruz. Ve sende ipek yolunu koruyorsun. Beraber yapabiliriz. -Wang: Olabilir. Kabul ediyorum. Ortada tek bir gercek vardı Zabuza kolay bir şekilde olmiyicekti... Episode 7 Baskın: -Wang: Şimdi. Bunun cezasını cekmeye hazır ol! Wang guclu bir elektrik akımıyla Zabuza'ya saldırdı. Ve zabuza olduğu yere yığıldı. -Hey! Bize katıl. İpek yolunu dolaşıyoruz. Ve sende ipek yolunu koruyorsun. Beraber yapabiliriz. -Wang: Olabilir. Kabul ediyorum. Ortada tek bir gercek vardı Zabuza kolay bir şekilde olmiyicekti... Jin'in beyninde şimşekler cakmıştı. Thief'lerin elinden Morgana'nın arkadaşlarını kurtarmalıydı. -Gecitten nasıl gecicez! -Wang: Unuttunmu ben bir tanrı elcisiyim. Wang kapıyı guclu bir soğuk hava dalgasına tuttu. Ve kayadan yapılmış bu kapı dayanamadı. Tunele girdiler artık hızla thief kabilesine doğru yaklaşıyorlardı. İceri girdiklerinde manzara ortadaydı. Buyuk bir thief ordusu ile karşılaşıcaklardı. Wang havadan buz sarkacları indirerek başladı. Şimdiden 45 - 50 tanesini haklamıştı bile. İşleri kolay olucaktı. Bu sırada Jin Thief generallerinin birini maskesini cıkardı ve gorduğu manzara karşısında cok şaşırdı. Bugun intikam gunumuydu acaba... Episode 8 İntikam Part1: Bu sırada Jin Thief generallerinin birini maskesini cıkardı ve gorduğu manzara karşısında cok şaşırdı. Bugun intikam gunumuydu acaba... Jin elindeki kılıcı terreddut bile etmeden generalin boğazına gecirdi. General olmuştu. Askerler bile bu olaya seyirci kalmıştı. O gece dolunay vardı. İyilik tanrısı Jeaunsa birden orada belirdi. -Jeaunsa: Sen Jeaunsa'nın Elcisi Wang Jinrei bu adamın iyi biri olduğuna emin misin? -Wang: Hayır efendim. Emin değilim oyle olduğunu biliyorum. (...dedi ve ufak bir tebessum attı.) -Jeaunsa: Peki ona kefil misin? -Wang: Evet efendim kefilim. -Jeaunsa: O zaman onu bağışlıyorum. Jeaunsa Jin'i kutsadı. Ve oradan ayrıldı. Bu arada morgana'nın arkadaşlarına ne olmuştu. -Morgana iyi misin? -Morgana: Evet ve sana teşekkur ederim. -Ne icin? Morgana işaret parmağı ile yukarıyı gosterdi. Jin oraya baktığında bir kafesin icinde bir takım insan vardı. Bunlar morgana'nın ailesi olmalıydı. Jin neler olduğunu anlayamadan Morgana Jin'in optu. Bu opuşme aşk ve duygu dolu bir opuşmeydi. Morgana'nın ailesini kurtarmışlardı. Fakat kervanları yıkılmıştı. Thief kasabası Jangan'a hicte uzak değildi. -Jangan'a gidiyoruz. -Wang: Orada ne yapıcaz. -Benim icin babadanda yakın olan birini ziyaret edicem. Jangan'a doğru yuruyorlardı. Birlikte,guclu ve mutlu bir şekilde. Ama Wang'in aklından başka işler geciyordu... Arkadaşlar şimdilik bu kadar uzgunum ama 1 haftalık bir tatile gidicem sonra 2.sezonu yazıcam o yuzden uzulmeyin 2.sezon daha hareketli olucak.... TAKLİTLERİMDEN SAKININ! __________________