'Bugun İzmir’e gireceğiz.' Mustafa Kemal Ataturk

İzmir’e Doğru

Sabah kahvaltısında, Gazi Mustafa Kemal Paşa Halide Edip Hanım’a:

“Bugun İzmir’e gireceğiz” dedi. Ben de dedim ki:

“Bir zafer alayında gitmek istemem, teşekkur ederim. Ben sonra yalnız başıma gelirim” dedim. O, amir sesiyle: “Geleceksin, hanımefendi” dedi.

Oğle vakti zeytin dallarıyla suslenmiş beş otomobille İzmir’e hareket ettik. Askerler yanda yuruyorlardı. Ben, yuruyen askerlerle beraber olamadığıma hayıflanıyordum. Fakat Gazi, o gun kutsal bir semboldu; Halkın kurtarıcısıydı. Şehrin kapısında bir suvari alayı bizi karşıladı. Romantik bir gorunuşleri vardı. Onlar dokuz gun at ustunde Yunan ordusunu arkasından kovalamışlardı. Bir an tehlikeden kurtulmamışlar, bir an dinlenmemişlerdi. Atlılar ve atlar buyuk bir gorkem teşkil ediyorlardı. Ozellikle başlarında bir genc komutan dikkati cekiyordu, kafası bir iskelet gibiydi, avurtları cokmuştu, gozleri dort bir tarafı tarıyor ve durmadan emirler veriyordu. Bir anda askerler kılıclarını cektiler, iki tarafımızda kılıcları guneşte parlayarak yuruduler. Kapalı Carşıdan gecerken nal sesleri kulakları parcalıyordu. Kaldırımlarda asker ve insanlar yuruyordu, kılıclar parlıyordu. Bunların arasında binlerce insandan, “Yaşa!” sesleri yukseliyordu.1

1 Kemal Arıburnu, Ataturk’ten Anılar, Turkiye İş Bankası Kultur Yayınları, Ankara 1976.s. 72-73

Kaynak: Ataturk ve Unutulmaz Anıları, Ahmet Gurel, Bulent Turker, Nisan 2009

__________________