
GUVENMEK
Sonu İzmir'e, sonu memleketin kurtuluşuna varan Buyuk Taarruz, butun dunyanın da kabul ettiği gibi, gercekten akıllara durgunluk verecek bir deha eseridir.
Cağının en zeki, en guclu ve kendini -ulusunu da- en beğenmiş adamlardan biri olan İngiltere Başbakanı Lloyd George bir konuşmasında, "Yuzyıllar cok seyrek deha yetiştirir. Şu talihsizliğe bakın ki, o buyuk dahi cağımızda Turk milleti icinden cıktı. Mustafa Kemal'in dehasına karşı elden ne gelir ki?" dediğinde, tum dunya uluslanna tercuman olduğunu biliyordu.
Afyon Cephesi'nin yapılışında, buyuk bir devletin genelkurmayının en yetkili adamları bulunmuştu. Bu kurmayların verdikleri rapor şoyleydi: "Eğer Turkler, iki yuz bin asker harcayarak, bu cepheyi iki yılda yıkabilirlerse, dunyanın en kahraman adamlarıdır."
Mustafa Kemal bu raporu okur, kısa bir sure duşunur, sonra gulumser: "Bu istihkamları sekiz saatte yıkarak Afyonkarahisar' ı ele gecireceğiz."
Ancak, Mustafa Kemal bunları soylemeden once, askeri hareketlerin butun planlarını, en ince ayrıntılarına kadar hazırlamış ve butun ihtimalleri belirleyerek hicbir şeyi rastlantıya, kadere bırakmamıştı.
Ustelik Ankara' da bulunan butun yabancı diplomatlar, 26 Ağustos gunu, Buyuk Millet Meclisi Başkanı Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'nin Cankaya' da vereceği caya cağrılmışlardı. Bu cağrı, Anadolu Ajansı aracılığıyla tum dunyaya duyurulmuştu.
Oysa o gun Mustafa Kemal, Akşehir yolundadır... Ve duşmana yapılacak o eşsiz baskının son ayrıntılarını, son kez gozden gecirmektedir.
Aynı gun, cephede Gazi, Buyuk Taarruz'un planlarını ortaya koyar... Ve, huyu olduğu uzere, cevresindekilerin fikirlerini almaya başlar. Biri dışında hepsi, onun fikrine katılmaktadır.
Mustafa Kemal, karşı cıkan komutandan, fikirlerini yazılı olarak vermesini ister. Komutan şoyle yazar: "Bu plan gercekleşirse, sonuc eşsiz olacaktır. Fakat, en ufak bir yanlışlık da butun savaşı ebediyen kaybetmemize sebep olur. Bu kadar buyuk bir riske girilmesinden yana değilim."
Sabaha karşı Buyuk Taarruz başlar... Plan gercekleşir... Sonuc eşsizdir.
Mustafa Kemal, Meclis'ten, butun subayların bir ust dereceye yukseltilmelerini ister. İsteği 24 saat icinde kabul edilir. Orduda bir ikinci bayram havası esmeye başlar. Herkes yakasına, bir yıldız, bir cizgi eklemenin mutluluğu icindedir.
Bu sırada Gazi, Buyuk Taarruz fikrine karşı cıkmış olan kumandanla karşılaşır. O, rutbesini değiştirmemiştir.
Mustafa Kemal sorar:
-"Neden sizin bir yıldızınız eksik?"
-"Bildiğiniz gibi, ben bu taarruza karşı idim... Şimdi onun nimetlerinden yararlanmak icin kendimde hak bulamıyorum."
Mustafa Kemal, İsmet Paşa'ya doner:
-"İsmet, senin gibi yuksek bir komutanın yıldıza ihtiyacı yok," der. "Bir yıldızını sokde bu arkadaşımıza ver. O da bu bayrama yeni rutbesiyle katılsın."
Kaynak: Anılarla Mustafa Kemal Ataturk, İsmet Kur, Alfa Yayınları, ISBN: 978-975-297-924-6. Sayfa:92-94
__________________