GENLERIN DUNYASI
Gen uzerine kisa bilgi:.
Bu bolumde ise DNA dunyasinin birazdaha derinliklerine inerek hem egitici hem de ilgi cekici bilgiler edinecegiz. DNA nin canlilarin genetik sifresi oldugunu siklikla duyariz.Belgesellerde, dergilerde gazetelerde vs.Fakat genlerle ilgili olarak her zaman kafamizda soru isaretleri kalir.DNA ne demek?, genler insanin neresinde bulunur veya genlerle nasil oynarlar gibi sorulardir bunlar.Aslinda pekte bahsedildigi kadar karmasik bir konu degildir.En azindan burada anlatilanlardan DNA ve genler hakkinda kaba ama oz bilgiler edinebilirsiniz. Ilk olarak "DNA" ve "Gen" kavrami uzerinde durarak ne olduklarini izah etmeye calistik.Sade tanimlarin ardindan ilginc konulara degindik.Zevkle okuyabilirsiniz. DNA nedir, nerede bulunur?: DNA "Deoksi Ribo Nukleik Asit" isimli bir tur molekul grubunun kisaltilmis isimidir.DNA'nin cift zincirli ip merdivene benzediginden bahsetmistik.Cift zincirli yapidaki DNA zinciri oldukca uzun bir zincirdir.Bu zincir hucre icindeki ozel enzimler ve proteinler araciligi ile paketlenir. Nasilki uzun bir ipi makaraya duzenli bir sekilde sariyorsaniz, hucrede buna benzer bir mekanizma ile DNA yi paketleyerek cekirdeginin (Nukleus) icine yerlestirir.DNA her hucrede bulunur.Ornegin su an ekrana bakan gozlerinizdeki her hucrenin icinde DNA zinciri paketlenmis bir vaziyette yerlesik olarak bulunur.Veyahut klavyeyi kullanan ellerinizdeki herbir hucrenin icerisinde ayri ayri DNA molekulu bulunur.Bobreklerinizin hucrelerinde, karacigerinizin hucrelerinde, kemik hucrelerinizde kisacasi vucudunuzdaki her hucrede DNA molekulu mevcuttur. DNA uzun bir zincir olmasina karsilik uzerindeki baz siralari bir duzen icerisinde taksim edilmistir. Taksim edilen bu baz gruplarina ise" Gen "denir.Mesela bir canlinin DNA zincirinde 15.000.000 adet baz(Nukleotid) dizisi olsun ve bu baz dizileri 1000 ' er adet olmak uzere 15 gruba ayrilmis olsun.Iste bu 15 tane grubun her biri birer "gen" dir.Insan hucresinde ise yaklasik olarak 3 milyar adet gen bulunur.Tabii her genin icinde binlerce nukleotid dizisi vardir. Bir canlinin butun karakterleri ise DNA daki genlerde saklidir.Bu genlerin nasil olupta bir canliyi meydana getirdigine ilerleyen bolumlerde deyinecegiz.

Yukaridaki DNA zincirine bakacak olursaniz a,t,g ve c olmak uzere 4 farkli bazin birbirleriyle karsi karsiya gelerek baglandigini gorursunuz.Bu baglanmalar belirli bir duzene gore yapilir. "a=adenin","t=timin","g=guanin" ve "c=sitozin" bazlari arasinda adenin bazi yanlizca timin ile guanin bazi ise yanlizca sitozin(c) ile bag yapar.Bunun nedeni ise oldukca ilginctir. Adenin ve Guanin bazlari yapisal olarak buyuk boylu molekullerdir.Timin ve Sitozin ise kucuk boylu molekullerdir.Adenin ve timin bazlarini bir futbol topu, guanin ve sitozin bazlarini ise tenis topu olarak dusunebilirsiniz. Eger adenin bazinin karsisina timin degilde guanin gelseydi heliks yapisinin duzgun ilerlemesi mumkun olmayacakti.Fakat DNA da kucuk bazlara karsi buyuk bazlarin gelmesiyle aradaki mesafenin her noktada sabit olmasi saglanmistir. DNA nin yapisi bazlarin bu sekilde ardi ardina siralanmasiyla uzayip gider.

Eminizki bazlarin DNA uzerinde bu sekilde siralanmasinin, canliligin "sifresi" ile ne ilgisi oldugunu merak ediyorsunuzdur.Az oncede belirttigimiz gibi bu sifrelerin bir canli organizmayi nasil meydana getirdigini simdi aciklayacagiz. DNA daki sifrelerden canli bir organizmanin meydana gelmesi, aslinda hucre icinde oldukca karmasik bir dizi islem neticesinde meyadana gelir.Fakat yazimizda bu islemleri en kaba haliyle ele aldik. DNA daki sifrelerin desifre olup organizmayi meydana getirmesi asama asama meydana gelmektedir.Bu asamalar ise sirasiyla ;
1-) DNA dan RNA sentezi (Transkripsiyon)
2-) RNA dan protein sentezi (Translasyon)
3-) Proteini uretilen hucrenin farklilasmasi (Morfogenez) Simdi bu asamalari teker teker ele alarak yanlizca bir DNA molekulunden devasal bir canlinin nasil mukemmel bir sekilde meydana geldigini ogrenelim.
1-) DNA dan RNA sentezi (Transkripsiyon) : Erkek bir canlidan gelen spermin tasidigi bir miktar DNA ile disi bir canlidan gelen yumurtanin tasidigi DNA birleserek tam bir DNA yi verir.Bu DNA meydana gelecek yavrunun tum ozelliklerini icinde barindirir.Mesela bu canlinin DNA sinda 1 milyar gen var ise bu genlerin 500 milyontanesi anneden 500 milyon taneside babadan gelir.Yumurta ile spermin birlesmesinin ardindan DNA daki o essiz sifreler cozulerek, kucucuk bir yumurta (zigot) dan kocaman bir canliyi meydana getirmeye baslar. Ilk asama RNA sentezidir.Bu islem DNA nin acilmasiyla baslar.Biliyoruzki DNA daki bazlar karsi karsiya gelip el ele tutusarak her iki omurgayi birlestirmislerdi.Fakat bu bazlar ellerini birakarak yani aralarindaki baglari kopararak DNA nin cift zincirli yapisini tipki bir "fermuar" gibi acmaya baslar. DNA cozulmeye basladikca "RNA polimeraz" adi verilen ozel bir protein DNA nin uzerinde gezerek onu okumaya ve RNA yi sentezlemeye baslar.
Buyuk mavi bolge RNA polimerazi temsil etmektedir.Yesil serit ise sentezlenen RNA dir. Anlasilacagi gibi DNA zinciri acilmis ve RNA polimeraz enzimi vasitasiyla DNA daki bazlara karsilik gelen diger bazlar birbirlerine eklenerek RNA uretilmektedir. Uretilen RNA nin DNA dan tek farki Adenin bazinin karsisina Timin yerin " U " harfiyle gosterilen " Urasil " bazinin gelmis olmasidir.Uretimi tamamlanan RNA daha sonra DNA uzerinden ayrilarak bir dizi isleme tabii tutulur. Bu islemler sirasinda RNA kaba olarak DNA dan uretildikten sonra uzerinde duzeltmeler yapilir.Nasilki bir marangoz kestigi tahtalari duzeltmek icin yontuyorsa, hucrede ayni sekilde uretilen kaba RNA yi duzeltmek icin bir dizi enzimi gorevlendirir. Not: Uretilen bu RNA, mRNA (mesajci RNA) dir
. 2-) RNA dan protein sentezi (Translasyon): Duzeltme islemleri tamamlanmis olan mRNA daha sonra cekirdek (nukleus) den cikarak "Ribozom" adi verilen bir organele dogru yol almaya baslar.Ribozoma ulasan mRNA ribozoma baglanir. mRNA nin bir ozelligi ise DNA daki gibi siralanan bazlarin 3 lu gruplar halinde ayrilmis olmasidir.Bir ornek verelim ; DNA uzerindeki kodonlar " AATGCCGATGTA " seklinde ise, sentezlenen mRNA nin gorunumu " UUA-CGG-CUA-CAU " seklinde olacaktir.Dikkat ederseniz baz siralamasinda bir degisme yoktur, yanlizca bazlar 3 lu gruplar halinde taksim edilmislerdir.Taksim edilen bu 3 lu gruplara ise "Kodon" adi verilir.Tabii RNA da adenin bazina karsilik urasil bazinin, guanin bazina karsilik ise sitozin bazinin geldigini unutmamak gerekir. Bu sekilde uretilen mRNA ribozoma baglandiktan sonra 3 lu gruplarin okunmasina baslanir.tRNA adi verilen bir baska RNA cesidi ise bildigimiz mRNA veya DNA kadar uzun degildir.tRNA (Tasiyici RNA) uzerinde yanlizca 15-20 baz sirasi bulundurur.tRNA nin diger bir ozelligi ise birbiri ardina siralanan bazlarin bir daire olusturacak sekilde baglanmasidir.Bunu halay ceken bir grup insana benzetebilirsiniz. tRNA halkasinin uzerinde iki onemli bolge vardir.Bu bolgelerden ilki, tasiyacagi aminoasidin taninmasini saglayan bolgedir.Diger bolge ise tRNA nin mRNA ya baglanacagi, 3 adet baz sirasindan olusan bolgedir.Bu bolgeye ise " Anti-kodon " adi verilir. mRNA uzerinde bazlarin 3 lu gruplar halinde dizildiginden bahsetmistik.Iste tRNA uzerinde bulunan, " anti-kodon " adi verilen ve yanlizca 3 adet baz sirasindan olusan bu bolge, ribozoma tutunmus mRNA uzerindeki " kodon " adi verilen 3 lu gruplara baglanir.Tabii tRNA larin anti - kodonlari, mRNA uzerindeki kodonlara sirasiyla baglanirken beraberlerinde tasidiklari aminoasitleride getirmislerdir.Bu yuzden tRNA ya bu isim verilmistir." Aminoasiti tasiyan RNA " tRNA lar aminoasitleri tasiyip sirasiyla kodonlara baglandikca, tRNA larin sirtlarindaki aminoasitlerde birbirleriyle baglanmaya baslarlar.
.Goruldugu gibi mRNA daki kodonun baz dizilimi GCC, bu kodona baglanan tRNA nin ise anti - kodonu CGG seklindedir. tRNA uzerinde bulunan pembe halka ise " aminoasit " i temsil etmektedir. Yuzlerce binlerce tRNA yanyana dizildiklerinde, uzerlerindeki aminoasitlerde yanyana gelmis olur.Iste yanyana gelmis olan bu aminoasitler birbirleriyle bag yaparak proteini sentez etmeye baslar.Hatirlarsaniz protein molekulunun aminoasit zincirlerinden meydana geldigini soylemistik. Yukarida anlatmak istedigimiz olaylari yandaki sekil gayet iyi acikliyor.Sag tarafta yaklasmakta olan mavi renkli tRNA lar goruluyor.tRNA larin uzerlerinde ise yesil ve sari renklerle gosterilmis " aminoasit " ler goruluyor.Yesil renkli serit mRNA yi, boynuzlu gri yapi ise ribozomu temsil etmektedir. tRNA lar sirasiyla mRNA uzerine yerlestikten sonra, sirtlarindaki amino asitler bag yapar.Tam bu sirada isi biten tRNA yukunu bosaltmis olarak mRNA dan bagini kopararir ve ribozomdan ayrilir.Fakat tasidigi amino asit, kendinden onceki tRNA nin getirdigi aminoasitle bag yapmis olarak protein zinciri olusumuna katilir. Bu gercektende insani hayranlik icerisinde birakan bir sistemdir.Bugun dunya uzerinde yapay olarak uretilen proteinler bile canli bir hucre tarafindan uretilen proteinin adi bir taklidi olmaktadir.
3-) Proteini uretilen hucrenin farklilasmasi: Buraya kadar olan asamalar hucrede protein sentezi icin gerekli islemleri kapsiyordu.Bundan sonra ise uretilen proteinin cesidine gore hucrenin kazandigi fonksiyondur. Bir yumurta ile bir spermin birlesmesiyle meydana gelen yapi zigot adini alir ve tek bir hucreden ibarettir.Zigot icerisinde DNA kendisinin bir kopyasini cikarir.Dolayisiyla hucrede DNA miktari iki katina cikmis olur.Fakat hucre derhal bolunmeye baslar bu DNA lardan birisi bir hucreye giderken diger DNA ise ikinci yavru hucreye aktarilir.Boylelikle hucre ikiye bolunmus olur.Bolunmeler ta ki anne karninda bir bebegin meydana gelmesine dek surer. Yani tek bir hucre, o kadar cok bolunme gecirirki sayilari trilyonlari bulur ve bir canli embriyoyu (anne karnindaki bebek) meydana getirir.DNA sifrelemesi ise bu noktada devreye girer. Bir onceki basamagimiz protein sentezi ile ilgiliydi.Fakat proteinler cesitli hucreler icin farkli tiplerde uretilir.Bir yavru anne karninda gelisirken, yavrunun gozlerini olusturacak hucrelerdeki DNA lar yanlizca goz organi ile ilgili proteinleri uretirler.Ayni sekilde yavrunun beynini olusturacak hucrelerin DNA lari ise yanlizca beyin organi ile ilgili proteinleri uretirler. Burada onemli olan nokta sudur.Insanin kemik hucresi olsun, karaciger hucresi olsun, bobrek hucresi olsun kisacasi vucudunun her bolgesindeki hucrelerin icindeki DNA larda insanin butun organlarini olusturacak bilgiler saklidir.Fakat saklanan bu bilgilerden yanlizca ilgili organ icin uretilecek protinlerin meydana getirilmesi saglanir.Yani her hucrede insan vucudunun her organinin protein bilgileri saklanir fakat bu proteinlerin hepsi uretilmez.Yanlizca meydana getirilecek organla ilgili proteinler uretilir.Bir organda, organla ilgili proteinler disinda DNA da saklanan diger proteinlerin uretilmemesi icin DNA nin uzeri " Histon " adi verilen ozel bir proteinle ortulur. Hucrelerin programlanmis bir sekilde farkli farkli proteinler uretip farkli organlara donusmesi olayina Tip dilinde farklilasma (morfogenez) denir.Bugun bilim adamlarinin kafasini kurcalayan en buyuk problem ise hucrelerdeki " Histon " larin hangi genlerin uzerini ortup hangilerinin uzerini acik birakacagini nereden bildigidir.Cunku proteinlerde birer molekuldur ve molekullerde atomlardan olusur.Dolayisiyla suursuz atomlarin bu derece zekice dusunulmus bir mekanizmayi meydana getirmesi beklenemez.
KLONLAMA (KOPYALAMA)
Kopyalama konusunu aciklamadan once bazi terimlerin en anlama geldigini belirtelim.
Kromozom : Kromozomlar, genetik materyalin (DNA) ' nin yardimci proteinlerle birlikte donumler yapip katlanmasiyla ve kisalmasiyla olusan yogunlasmis yapilardir.
Somatik hucre : Insanin veya baska bir canlinin esey hucreleri (ureme) disindaki tum hucrelere somatik hucre denir.Ornegin deri hucresi, karaciger hucresi, kas hucresi gibi.Bu hucrelerin tasidiklari kromozom sayisi 2n ile gosterilir.
Esey hucresi : Esey hucreleri, bir canlinin disi ve erkek bireyleri tarafindan uretilen ve " n " sayida kromozom tasiyan ureme hucreleridir.Erkek canli tarafindan uretilen esey hucresi " Sperm ", disi canlinin tarafindan uretilen esey hucresine ise " Yumurta " adi verilir. Ornek olarak insanin somatik hucrelerinde daima 46 tane kromozom bulunur.Ve bu 46 kromozom 2n harfiyle gosterilir.Tabii kromozom sayilari canlidan canliya degismektedir.Mesela sigir somatik hucrelerindeki kromozom sayisi 60, farede 40, kurbagada 26 dir.Sayisi ne olursa olsun eger kromozomlar somatik bir hucreye ait ise 2n harfiyle gosterilir. Canlinin esey hucrelerinde ise kromozom sayisi somatik hucrelerindekinin yarisi kadardir ve n harfiyle gosterilir.Insanin somatik hucrelerinde 46 kromozom, esey hucrelerinde ise yarisi sayida yani 23 tane kromozom bulunur.Disi ve erkek esey hucreleri birlestigi zaman (buna dollenme denir) meydana gelecek yavrunun kromozom sayilari yine 46 olacaktir. Bir yavru anne ve babasina genetik materyal duzeyinde hicbir zaman benzemez.Cunki anne birey, esey hucrelerini (yumurta) meydana getirirken bu esey hucrelerine kendi DNA sinin yarisini nakleder.Ayni sekilde erkek bireyde esey hucrelerini meydana getirirken (sperm) somatik hucrelerindeki DNA nin yari miktarini esey hucrelerine nakleder.Dolayisiyla dunyaya gelecek yavrunun DNA si ne annenin nede babanin DNA sinin aynisidir.Yavrunun DNA si anne ve babasinin DNA larinin karisimi oldugu icin bazi karakterleri annesine bazi karakterleride babasina benzer.

Yukaridaki sekilde, n sayida kromozom tasiyan disi ve erkek esey hucreleri rakam ve harflerle gosterilmistir. Disi ve erkek esey hucrelerinden her hangi ikisi birbiriyle birlestigi takdirde meydana gelecek yavru anneye de babaya da benzemez. Disinin somatik hucrelerinde " 1 - 2 " genlerini tasidigini varsayarsak, disinin " 1 " genetik yapili esey hucresiyle erkegin herhangi bir esey hucresinin birlesmesi halinde meydana gelecek yavrunun DNA si ya " 1 - A " olacak yada " 1 - B " olacaktir. Ayni sekilde disinin " 2 " genetik yapili diger esey hucresinin erkegin herhangi bir esey hucresi ile birlesmesi halinde, meydana gelecek yavru erkege de disiye de benzemeyecektir.
Dogadaki cesitliligin diger bir nedeni ise " Krossing - over " olayidir.Krossin - over ' da, kromozomlar arasinda parca degis tokusu yapilarak genetik materyalin cok daha degisik bir yapiya sahip olmasi saglanir.Esey hucreleri, mayoz bolunme ile meydana getirilirken kromozomlar esey hucrelerine dagitilmadan once krossing - over meydana gelir.Krossing - over ' da parca degis tokusu ise, birbirinin esi olan iki kormozomun kromatidleri arasinda meydana gelir (Bkz.Hucre sayfasi - Bolum : Hucre bolunmesi). Klonlama yontemiyle, esey hucrelerinden meydana gelecek olan canlinin anne veya babasinin aynisi olmasi saglanabilmektedir.Klonlama yonteminde temel olarak izlenen yol ise disinin yumurta hucresine, yine disinin somatik hucrelerinden alinan 2n sayidaki kromozomun yerlestirilmesidir.Bu sekilde yumurtaya, DNA si uzerinde hicbir degisiklik yapilmamis somatik hucre kromozomlari enjekte edilerek yapay bir dollenme saglanmaktadir. Klonlamayi sekil uzerinde gorelim.

.Dogal dollenmede disi ve erkek esey hucreleri birleserek genetik duzeyde kendilerinden farkli bir yavru meydana getirirler. Sag tarafta ise klonlama yontemi gorulmektedir.Klonlama yonteminde ilk olarak disi bireyin somatik hucrelerinde bulunan 2n sayidaki kromozom, ozel yontemlerle hucre disarisina cikarilir ve izole edilir.Daha sonra yine disi bir bireyin yumurta hucresinin n kromzom sayidaki genetik materyali cikarilir. Yumurtadan cikarilan n sayidaki kromozomlarin yerine, disinin somatik hucrelerden izole edilen 2n sayidaki orijinal kromozomlari yerlestirilir.Bu kromozomlar annenin tum genetik bilgilerini tasimaktadir.Somatik hucre kromozomlari yumurta hucresine yerlestirildikten sonra, yumurta hucresine elektrik sinyalleri gonderilir.Bunyesinde 2n kromozom bulunan yumurta hucresi bu elektrik sinyallerini aldiginda sperm tarafindan dollendigini zanneder.Cunki sperm hucresi n sayidaki kromozomunu yumurtaya aktarirken yumurta zari uzerinde bir elektrik gradiyent meydana getirir. Yapay olarak elektrik sinyalleriyle aktif hale gecirilen yumurta hucresi, sahip oldugu enzimlerle icerisine yerlestirilen DNA yi replike edip cogalmaya baslar
.Hucrenin bolunerek cogalmasiyla nihayetinde embriyo (anne karininda gelismekte olan yavru) olusmaya baslar. Klonlanmis embriyo ile dogal yolla meydana gelen embriyo arasindaki fark DNA sinda yatmaktadir.Dogal yolla meydana gelen embriyonun genetik ozellikleri, anne ve babasinin genlerinin karisimi oldugu icin her iki bireydende farkli bir genoma sahiptir.Fakat klonlanmis embriyonun DNA si annesinin DNA sinin aynisidir.Yani aralarinda en ufak bir baz sirasinda bile fark yoktur.Dolayisiyla dunyaya gelecek olan yavru, annenin genetik ve morfolojik tum ozelliklerini tasir. Mesela annesinin DNA sindan bir insan embriyosu kopyalandigini var sayalim.Dunyaya gelecek yavrunun goz rengi, sac rengi, yuz sekli, deri rengi, kafa yapisi, genlerinde tasidigi hastaliklari, vucudunun uzerindeki benleri, kaslarinin uzunlugu kisacasi vucudunun tamami annesinin aynisi olacaktir.Tipki tek yumurta ikizlerinde oldugu gibi. Klonlama islemi burada anlatildigi kadar basit olmayip oldukca karmasik islemler vasitasiyla gerceklestirilir.Oyle ki yumurtanin yapay olarak dollenmesi icin ortam sartlarinin olabildigince ana rahmine benzetilmesi gerekmektedir.Mesela ortamin pH ' i, iyon konsantrasyonu, sicakligi vb. gibi.Klonlamanin zor olmasi nedeniyle yanlizca tek bir yumurta hucresi uzerinde degil yuzlerce hatta binlerce yumurtasi uzerinde deneyler yapilmakta, bu klonlama deneylerinden yanlizca bir kac tanesinden netice alinabilmektedir.
MUTASYONLAR
Mutasyonlar, bir canlinin DNA si uzerinde yani genetik bilgileri uzerinde meydana gelen degisikliklerdir.Dogada mutasyonlara cok nadiren rastlanilmasina karsin meydana geldigi canli uzerinde agir tahribatlara neden olmaktadir. Mutasyonlar "nokta" mutasyonu ve "kromozom" mutasyonu olmak uzere iki ana sinifa ayrilir.Bu iki ana mutasyon haricinde de mutasyonlar meydana gelmektedir fakat yazimizda diger cesitlerine yer vermedik."Nokta" mutasyonlari, DNA nin yanlizca cok kisitli bir bolumunde meydana gelen mutasyonlardir.Bir veya birkac baz sirasinin kopmasi veya yerlerinin degismesi nokta mutasyonlarina ornek verilebilir."Kromozom" mutasyonlarina asagidaki sekillerden sonra deyinecegiz.
Iplik gibi gorunen bu yapi upuzun bir baz sirasindan olusur.DNA daki nokta mutasyonlari, bu uzun baz sirasindaki bir veya birkac bazin kopmasi veya yer degistirmesi seklinde meydana gelir. Sagdaki resimde ise DNA ipliginin donumler yaparak paketlenmis hali gorulmektedir (birisi solda birisi sagda iki karmasik yapi).Iste DNA nin bu sekilde paketlenmis haline " Kromozom " adi verilir. Kromozom mutasyonlarinda ise, kromozomun bir parcasinda kopma veya crossing-over sirasinda yanlis bir kromozomla parca degis tokusu meydana gelmektedir.Dolayisiyla kromozom mutasyonlari, nokta mutasyonlarindan daha agir hasarlara neden olur.
Yukaridaki kucuk resimde ise nokta mutasyonunu temsil eden bir cizim goruluyor. Mutasyonlarin gunumuzdeki en iyi orneklerine Down sendromu, Palindromi(alti parmaklilik), Albinizm (Beyaz sac ve beyaz tenlilik) ve Kan kanserini verebiliriz. Bunlarin herbiri birbirinden korkunc hastaliklar olup cogu mutasyonlar canlinin olumune bile neden olabilmektedir. Dogada hicbir yararli mutasyon yoktur.Meydana gelen mutasyonlar cesitlerine gore ya canlida agir bir hasara neden olur, yada canli uzerinde etkisiz kalir. Asagidaki iki ayri karede gorulen resimler "Kan kanseri"ne yakalanmis bir insandaki kan hucrelerini gostermektedir.
Fakat kanserli bir insanin kan hucreleri "orak" sekline donusmustur. Bunun nedeni, kan hucrelerinin uretiminden sorumlu DNA molekulunun uzerinde bulunan sifrelerden birisinin dejenere olmasindan dolayidir.Bu hata kan hucresinin uretildigi proteinin 6.aminoasitinin yerine baska bir aminoasidin baglanmasina neden olur. DNA uzerindeki bu kucucuk hata bile canli bir organizma uzerinde korkunc sonuclar dogurabilmektedir. Belki zaman zaman televizyonlarda gormussunuzdur , 6 ayakli koyun, iki basli sigir veya yapisik ikizler.Bu canlilarin hepsi mutasyonlar sonucunda sakat kalmislardir.Ozellikle "Cernobil" faciasindan sonraki kusaklarda korkunc derecede sakatliklar gorulmustur. Bunun temelinde ise "mutasyona yol acan etmenler" yatar.Bu etmenlerin basinda ise kimyasal maddeler, fiziksel etkiler ve radyoaktif isima gelmektedir.Radyoaktif isinlar cok yuksek enerjili olup gen dizilerinde kopmalara neden olurlar.Cernobil ve Hirosima sehirlerinde meydana gelen her iki nukleer facianin uzerinden yillar gecmesine ragmen halen bircok cocuk ya sakat yada kanserli olarak dunyaya gelmektedir.

Dogada nadiren de olsa kendiliginden mutasyonlar meydana gelebilmektedir.Fakat canli hucrelerindeki kusursuz kontrol sistemleri sayesinde DNA uzerinde herhangi bir hataya yer vermemek icin bir cok enzim gorevlendirilmistir.Bu enzimler DNA uzerinde surekli dolasarak kompa, kayma veya yer degistirme gibi hatalari duzelterek mutasyonun meydana gelmesini engellerler. Olaganustu kusursuz bir sistemin yuruyup gittigi canlilar ve onlarin hucrelerinde, mutasyon gibi agir hasarlarin meydana gelmesi, canlilarin ic yapilarinin ne kadar kompleks oldugunu ve canli hucrelerinde kesinlikle hata ve tesadufe yer verilmedigini gozler onune sermektedir.
__________________