
20 Eylul 1922 gunu, Uşakizade Koşk’unde yine onemli bir gun yaşanıyordu. Gazi Mustafa Kemal Paşa, her zaman olduğu gibi koşkun başodasında calışıyordu. O sırada, İzmir limanında İngilizlere ait 64 parca savaş gemisi bulunuyordu. Buyuk kurtarıcı İzmir Limanı’nda bulunan İngiliz donanmasının gercekleşen buyuk zaferden sonra artık bir vazifesi kalmadığından yirmi dort saat zarfında limanı terk etmeleri icin bir nota yazmalarını devrin Dışişleri Bakanı Yusuf Kemal (Tengirşek) Bey’den istediğini belirten Mahmut Baler, o anı şoyle anlatıyor:
-“Yusuf Kemal Bey kendi duşuncesine gore, bu emri endişeli bulduğu icin bir turlu cabuk yazıp getirememiş. Gazi bu gecikmeden sinirlenerek:
-‘Ultimatom hala yazılmadı mı?’ diye bir iki defa sormuş, Gazi, ev sahibi Latife Hanım’a donerek:
-‘Siz Fransızca bir ultimatom yazar mısınız?’ Aldığı olumlu yanıt uzerine:
-‘Muttefik donanmasının İzmir limanından cıkıp gitmesi icin filo Komutanı’na bir ultimatom yazınız.’ Dedi. Latife Hanım, koşkun koridorunda duran masanın uzerinde şu ultimatomu yazmıştır:
-‘24 saat icinde İzmir’i terk edeceksiniz.’ Bu olayın devamını Mahmut Baler şoyle anlatıyor:
-‘Bu notayı hangi kalemle yazdınız?’ Diye Gazi Latife Hanım’a sormuş. Latife Hanım elindeki kalemi gosterince, Gazi o kalemi Latife Hanım’ın elinden almış ve opmuş. Mahmut Baler anıyı şoyle tamamlıyor:
‘İşte yakınlaşma ve sevgi başlangıcı da boyle olmuştur.’”1
1 Mahmut Baler, Bal Mahmut-Baldan Damlalar, İstanbul 1982. s. 59–60.
Kaynak: Ataturk’ten Gencliğe Unutulmaz Anılar, Ahmet Gurel, Mayıs 2009
__________________